31 Ağustos 2011 Çarşamba

Tayyip Erdoğan Ya Gidecek Ya Gidecek

AKP’nin Kürdistan meselesini çözmeyeceği, gençlerin deryalar halinde akan kanlarını durdurmayacağı, Türkiye ve Kürdistan halklarını boğan ağır sorunları ortadan kaldırmayacağı açık bir netlikle ortadadır. Kim ki hala AKP’nin halk yararına bir şeyler yapabileceğini söylüyorsa -şayet akıl ve düşünce felci geçirmemişse- o vicdanını satmış bir sahtekârdırTayyip Erdoğan’ın demir yumrukla yönettiği gerici AKP, dokuz yıl önce neyse bu gün de o dur. Yarın da aynı olacaktır.
 
Katırın doğurması nasıl imkânsızsa AKP’nin de halka özgürlük ve zenginlik getirmesi öyle imkânsızdır. O, kendisinden önceki tüm iktidarlar gibi bu diktatörlük düzeninin bekçiliğini, militanlığını ve tetikçiliğini yapmaktadır, yapmaya da devam edecektir. Bu nedenle hak ve özgürlük isteyen her kesime, kadına, gence, esnafa, işçiye, öğrenciye, Kürde, Türk’e, Rum’a, Çerkes’e… herkese düşmandır ve onlarla savaş halindedir. Bu onun varlık nedenidir, yoksa yaşamını sürdüremez.
 
AKP’nin boy hedefi olmak için silahlı örgüt mensubu olmak, ya da Kürt olmak gerekmiyor. Hak ve özgürlük isteyen herkes hedeftir, düşmandır. Düşman muamelesi görmek için aykırı ve muhalif olmak yetiyor. 
               
Türkiye ve Kürdistan ezilenleri özgürlüğe ve esenliğe kavuşmak istiyorsa AKP ve onun despot liderinden kurtulmak zorundadır.  Buna  AKP’ye oy verenlerin de şiddetle ihtiyacı var. Çünkü bu düzen onları da ezip sömürmektedir. Ama bu böyle sürüp gidemez, gitmemelidir! 
 
Sivil halk muhalefeti tarihi rolünü oynayıp Tayyip Erdoğan yönetimini siyaset mezarlığına yolcu etmeli ve kendi demokrat iktidarını kurmalıdır. Bu başarılamayacak bir iş değildir. Güçlü bir irade ortaya konulursa AKP siyaset sahnesinden çekilmek zorunda kalacaktır. Ateş böceği güneşin yanında ne ise Tayyip Erdoğan ve AKP de halkın kudreti karşısında odur.
               
BDP’nin bu hafta sonu yapacağı kurultay AKP için sonun başlangıcı olabilir. Genel başkan adayı olduğum kurultaydan umduğum sonuç çıkarsa birkaç aylık yoğunlaştırılmış bir hazırlıktan sonra AKP altı ay içinde istifa etmek zorunda kalacak.
 
Peki bu nasıl olacak?
 
Hayatın her alanında sergilenecek güçlü bir muhalefetle AKP nefes alamaz hale gelecek ve kontrolü tamamen kaybedecek. Çok basit bir sivil itaatsizlik bile AKP’yi şoka sokabilir. Örneğin yüz binlerce insan kimlik taşımaz ve resmiyette kendilerini başka isimlerle tanıtırsa, hepsinden parmak izi alınıp DNA testi mi yapılacak?! Yüz binleri, milyonları kapatacak stadyum türü hapishaneler mi yapacaklar? Gençleri askere hangi ad ve kimlikle götürecekler? Evlilikler ve doğan çocuklar nüfusa kaydedilmezse AKP ya da başka hükümetler ortaya çıkacak böyle bir kargaşada düzeni nasıl sağlayacak? Öğrenciler derste kendi dillerini konuşursa eğitim ve öğretim nasıl sürdürülecek? Şehirlerde, hükümet konaklarının dibinde teneke ve düdük çalınarak mahşeri bir gürültü koparsa, Tayyip Erdoğan o teneke ve düdükleri hapishanelere mi kapatacak? Halk kendi meselelerini yargıya götürmezse mahkemeler ve karakollar ne iş görecek? Ekonomik bir boykot başlatılır, arz ve talep dengesi altüst olup Yunanistan’ dan daha da ağır bir bunalım patlak verirse hangi babayiğit ekonominin direksiyonunda kalabilecek?
 
Sistemin kapısına kilit vuracak daha da etkili nice sivil proje uygulanacak. Böylece AKP felç olup kontrolü elden kaçıracak, yönetemez ve iktidarını sürdüremez hale gelecek.
               
AKP’nin sonunu hazırlayacağını düşündüğüm öneri ve projelerimi kurultay konuşmamda tek tek dile getireceğim. AKP şunu bilsin ki, umduğumuz gelişmeler olursa artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
               
Canımız pahasına da olsa Tayyip Erdoğan ve AKP ya gidecek ya gidecek. Onlar gidecek, halkın tüm sorunlarını sırtlayacak özgürlükçü bir hükümet gelecek. 
 
Saygılarımla
 
alinakmahmut@hotmail.com

Hiç yorum yok: