31 Ağustos 2011 Çarşamba

Kürdistan Ulusal Birlik Strateji Belgesi



Kürdistan güçleri ile Kolonyalist devletler arasındaki savaş yeni bir evreye girdi. Bu gelişme iç birliği her zamankinden daha çok ivedi kılıyor. Bugüne kadar ulusal birlik için birçok çalışma yapıldı, adımlar atıldı, ancak, buna rağmen bugüne değin de istisnasız tüm ulusal güçleri biraraya getirecek bir platform yaratılamadı. Geçmişte yaşanan deneyimler sonucu Kürt halkında ulusal birlik bilinci gelişti ve halk bugün bu görevi politik öncülerine yüklüyor. Gelinen aşamada Kürt ve Kürdistan davasının ulusal birliğe yaşamsal derecede gereksinimi var. Artık ulusal güçler arasında diyalog zemini ve kanallarının oluşturulması bir zorunluluktur. Ulusal güçleri birleştirecek bir zeminin biran önce kurulması gerekir. Bunun yanısıra, Kürt ulusal güçlerini ulusal çıkarlar temelinde birleştirecek norm ve kuralların da belirlenmesi ve ulusal-politik yaşamda egemen kılınması zarureti vardır. Biz Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) olarak, “Ulusal Birlik Strateji Belgesi”ni, kamuoyumuzda en geniş haliyle ele alınması, tartışılması ve Kürt ulusunun yararına bir sonuca ulaşması amacıyla öneriyoruz.

Kürdistan’ın Statüsü ve Kürt Halkının Durumu:

Kürdistan Ortadoğu’da uluslararası bir sömürgedir. Türkiye, İran ve Suriye gibi ülkelerin sömürgeci boyunduruğunun yanısıra, dört parçalı hali sürüyor. Kürt ulusu bu sözü edilen işgalci ve sömürgeci devletlerin baskısı altındadır. Bütün ulusal ve demokratik haklarından mahrum bırakılmıştır. Yine, değişik düzeyde de olsa, Kürdistan genelinde savaş, imha ve inkar politikaları sürdürülmektedir.

Irak’ın resmi sınırları içindeki parça yeni bir biçim almıştır: Federal Irak içinde, Federal Kürdistan. Ne var ki, Federal Irak merkezi hükümetinin “de facto” “anti Kürdistan” pozisyonu, genel Kürdistan davası ve Kürt ulusal hakları bakımından potansiyel tehlikeler barındırıyor. O nedenle, ulusal dikkatin bu alanda yüksek tutulması gerekir.

“Ulusal Strateji”de İç ve Dış Dinamiklerin Pozisyonu:

Kürdistan’ın kurtuluşu, Kürt ulusunun özgürlüğü ve Kürdistan halklarının işgalci Kolonyalist düşmanın elinden kurtarılması için bütün ulusal güçlerin meşru politik yöntemlerle savaşa seferber edilmesi, “Ulusal Strateji”nin anlamını ifade ediyor. “Ulusal Strateji”nin belirlenmesinde temel ve belirleyici unsur “demokratik ulusal çıkarlar”dır.

Kürt halkı ve diğer azınlıklar adına, tüm ulusal sosyo-politik, sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik örgütler, politik şahsiyet ve aydınlardan oluşan, “büyük ulusal güç”, “ulusal strateji”nin sosyal bileşimini oluşturuyor.

Uluslararası güçler de, Kürdistan’a dair politikalarını “direkt” ya da “indirekt” kendi jeostratejik çıkarlarına göre yürütüyorlar. Bu realiteye göre, dünya reelpolitik dengeleri gözönünde bulundurulmalı, ulusal çıkarlara ve Ortadoğu barışına katkıda bulunacak “çok yönlü ittifak”lar hesaplanmalıdır.

İşgalci Devletlerin Pozisyonu:

İşgalci devletler kendi devletsel çıkarlarına göre birbirleriyle karşıtlık ve rekabet içindedirler. Ancak, bir nokta üzerinde çıkarları çakışıyor ve birlikte hareket ediyorlar. O da, Kürdistan ve Kürt halkının ulusal hareketidir. İşgalci devletler, hem tekil olarak Kürt ulusuna karşı politikalarını uyguluyorlar, hem de birlikte ve koordineli olarak anti-Kürt ve anti-Kürdistan politikalarını yaşama geçiriyorlar.

Kürt Ulusu ve Diğer Kürdistan Halklarının Pozisyonu:

Bu belirtilen yeni konsepte karşı, normal ve haklı olarak ulusal dinamiklerin ulusal çıkarlar çerçevesinde bir araya gelmeleri ve koordineli olarak hareket etmeleri gerekir. “Parçacı” karekteristik özellikler henüz ortadan kalkmadı, ancak zayıfladı. Buna karşın işgalci devletler ulusal harekete karşı aralarındaki sınırları aşıyorlar. Kürt ulusal güçleri de, işgalci devletlerin bu yeni politikalarına karşı “suni sınırlar”a takılmadan birbirleriyle dayanışma içinde olmalı, işgalcilerin ortak cephesine karşı, cephesel bir ortaklıkla karşı savaşım vermelidirler. Kürdistan devriminin yeni özelliği budur ve bu yeni konsepte göre davranılmalıdır.

Öte yandan, Kürt ulusu bir devrim süreci içindedir. Kürdistan devriminin karekteri ulusal ve demokratiktir. Kürt ulusu bir yandan bu işgalci devletlere karşı ulusal savaş veriyor, diğer yandan da kendi toplumu içinde demokratik sistemin yerleşmesi için çalışıyor. Bu ulusal konsepte göre, Kürdistan ulusal demokratik devrim dinamiklerinin yelpazesi geniştir. Tüm sınıf ve ara katmanlar, toplumun diğer grup ve kategorileri, işalci ve Kolonyalist sisteme karşı ulusal devrim hedefinde müttefiktirler. Hepsini birleştiren amaç; Kürdistan’ın kurtuluşu ve Kürt ulusunun özgürlüğüdür. Bu hedefte Kürdistan’ın Asuri, Ermeni, Yahudi, Arap, Türkmen, Azeri, Türk gibi etnik azınlıklarının da yeri vardır. Onlar da Kürt ulusunun müttefikidirler ve onların da özgürlüğü ve kurtuluşu Kürt ulusunun özgürlüğü ve kurtuluşuna bağlıdır. O nedenle, bu vahşi Kolonyalist sisteme karşı, topyekün Kürdistan halkları seferber edilmeli, örgütlendirilmelidirler. Tümünün çıkarları sömürgeci sistemin çökertilmesinde birdir ve ulusal cephe esprisi içinde biraraya gelmeli ve güçlerini birleştirmelidirler.

Kendi Kaderini Tayin Hakkı Kararı:

Devrimin dönemeçlerinde, iç ve dış konjonktür ve ulusal güç, yetenek ve olanaklara bağlı olarak, muhtemel gelişmeler Kürt ve Kürdistan ulusal hareketinin karşısına çıkabilir. “Kendi kaderini tayin hakkı” çerçevesinde Kürt halkının karar verme hakkı vardır. Bu otonomi, federalizm, konfederalizm yönünde olduğu gibi, bağımsızlık yönünde de olabilir. Bu amaçlara varma savaşımında, Kürt halkı her türlü meşru savunma yöntemlerini kullanma hakkına sahiptir.

 Ulusal Savaşımda Stratejik Pozisyon:

Ulusal güç ve dinamikler, bu noktalarda birbirlerine karşı yüksek bir kararlılıkla sorumludurlar:
1.   Demokratik Ulusal çıkarlar herşeyin üstünde tutulmalıdır.
2.   Ulusal varlıklar ve korunup sahiplenilmeli ve sembollere saygılı olunmalıdır.
3.   İşgalci ve sömürgeci devletlere karşı savaşımda, diğer örgütlerin üzerinden dar ve örgütsel hesaplara girilmemelidir.
4.   Ulusal örgütlerle her ne şekilde olursa olsun diyalog içinde olunmalıdır.
5.   Ulusal güçler arasındaki dayanışma en üst düzeyde tutulmalıdır.
6.   Kerkük ve tüm Kürdistan sınırları, işgalcilere karşı her ne yöntemle olursa birlikte korunmalıdır.
7.   Ulusal güçler arasındaki çatışma (savaş), ulusal suç olarak kabul edilmelidir.
8.   Herhangi bir ulusal güç, bir diğer ulusal güç aleyhinde yanlış bir pratik sergilerse, bu kırmızı bir alarm olarak kabul edilmeli ve bu ulusal yoldan sapmaya karşı, tüm ulusal dinamikler alarm içinde olmalı, ulusal çıkarları koruma amaçlı aktif ve caydırıcı refleks gösterilmeli ve bu şekilde ulusal birliğin içten kırılmasının önüne geçilmelidir.
8. Demokratik Ulusal Birliğin kalıcı hale gelmesi için meclis, platform, kongre veya başka türden örgütlemler geliştirilmelidir.

KNK II. Genişletilmiş Toplantısı
(8. dönem toplantısı)

24 Haziran 2008, Brüksel

Hiç yorum yok: