10 Kasım 2011 Perşembe

Deprem Değil Cinayet!

Van’ı 23 Ekim’de vuran 7.2 şiddetindeki depremin adından Başbakan Erdoğan sadece ilk 24 saat başarısız olduklarını öne sürdü, bir ay geçmeden ikinci büyük depremin vurduğu Van’da yine hayatlar söndü, binalar yıkıldı. Bu depremden on gün önce Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “Deprem açısında en güvenilir Van ve Erciş'tir” diyerek, yıkık olmayan binalara girilebileceğini söylemişti.

23 Ekim’deki depremde 600’ü aşkın kişi hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı. Oluşturulan komisyonlarca hazırlanan hasar tespit raporlarında 137 bin 396 hanelik Van genelinde 25 bine yakın binanın kullanılamaz hale geldiği belirtilmişti. Bu ilk incelemelerin sonucuydu. Depremin yol açtığı zararların gerçek boyutları hakkında henüz sağlam bir rapor oluşturulmuş değil.

Çok sayıda artçı depremin ardından 9 Kasım’da Van’ı vuran 5.6 şiddetindeki depremde en az 7 kişi daha hayatını kaybetti, 2’si otel 25 bina yıkıldı.

İlk büyük depremde tüm çıplaklığı ile ortaya çıkan ihmalin hesabı henüz verilmezken, yıkılan bu binalara girişlere kimin izin verdiği, hasar tespit çalışmalarında bu binalara ilişkin nasıl rapor tutulduğu konusunda hükümet sessiz.

RESMİ OLARAK HASAR TESPİT ÇALIŞMALARI YAPILMADI

BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak İstanbul’da yaptığı açıklamada "23 Ekim'de yaşanan depremden bu yana 17 gün geçti. 17 gün içerisinde resmi olarak hasar tespit çalışmaları yapılmadı. Bunun, bu ölümlerin hesabını kim verecek" dedi. Depremin üzerinde 17 gün geçmesine rağmen hasar tespit çalışmalarının yapılmamasının büyük bir ihmal olduğunu kaydeden Kışanak, "Kriz merkezinde valilikten ve ilgili bakanlıklardan acilen bir açıklama bekliyoruz. 17 gün boyunca toplu olarak yaşanılan bu alanlarda hiç değilse binaların tamamını yapamadıysa toplum olarak yaşanılan bu alanlarda resmi bir inceleme yaptılar mı? Yaptılarsa resmi incelemenin sonucu neydi bunu kime tebliğ ettiler? Yapmadılarsa gerekçesi nedir? Biz bunu çok iyi biliyoruz ki gönüllü onlarca insan, teknik eleman, mühendis kriz merkezine başvuru yaparak hasar tespit çalışmalarında yer almak istediler. Kriz merkezi böyle bir çalışma henüz başlatılmadığını söylediler. Şuan ki yaşanılan can kayıplarının hesabını kim verecek. Birileri çıkıp bunu izah etmesi gerekiyor. Bunu siyasi polemik konusunu yapılarak üzeri kapatılacak bir konu değil" diye konuştu.

BİNALARA GİRİŞ BELGESİNİ ÇEVRE BAKANI MI VERDİ?


Depremden yaklaşık 10 gün önce Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar yaptığı açıklamada, deprem olacağı söylentilerine şöyle yanıt vermişti: "Bugün diyebilirim ki Van merkez ve Erciş en güvenilir bölgedir. Çünkü buradaki fay kırılmıştır, enerjisini boşaltmıştır. İlk 3 gün 6'ya yakın şiddetli deprem olabilir. Ondan sonra şiddeti azalır. 3 aya kadar bizim hissettiğimiz çok az ve hissetmediğimiz binlerce sarsıntı olur. Onun için burada özellikle ağır hasarlı binalar girilmesin. Yıkık binalara yaklaşılmasın. Bunun dışındaki binalara girilebilir."

HÜKÜMET NE YAPIYOR?


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da 23 Ekim tarihinde yaşanan depremden sonra sadece ilk 24 saat içinde hükümetin başarısız olduğunu kabul etmiş ancak suçu yine BDP’nin üzerine atmıştı. Deprem gibi doğal afetlerde hayat kurtarmak için saniyelerin bile önemliyken hükümet, dış yardıma kapıları kapatmış, ancak günler sonra yardım talebinde bulunmuştu. Yetkili makamlar her gün medyaya yaptığı açıklamalarda Van’a götürülen yardımlardan bahsetti, ancak hiçbir zaman Van’daki depremzedeleri ihtiyaçlarının gerçek boyutları hakkında bilgi vermedi. Oysa yardım ulaştırıldı denilen onlarca köy ve mahalleye halen de devlet tarafından ciddi bir yardım ulaşmış değil.

BDP ve DTK heyetinin Van, Erciş ve köylerde yaptığı incelemeye ilişkin 7 Kasım günü açıklama yapan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, Başbakan Erdoğan'ın "İlk 24 saatte geç kaldık" sözlerini hatırlatarak, " 24 saat değil 15 gün geç kaldınız" dedi. Deprem üzerinden 15 gün geçmesine rağmen halkın hala sokaklarda sabahladığına dikkat çeken Demirtaş, hükümettin derhal Erciş ve Van’I afet bölgesi ilan etmesini istedi

Van Valiliği Önünde Depremzedelere Polis Müdahalesi


 
Van - Van'da şu ana kadar 7 kişinin hayatını kaybettiği ve 27 kişinin yaralı olarak kurtarıldığı depremin ardından geceyi dışarıda geçiren depremzedeler bu sabah Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ı protesto etti. Depremzedelere şiddetli müdahalede bulunan, polis 3 kişiyi gözaltına aldı.

Sabah saatlerinde Van Valiliği önünde bir araya gelerek çadır talebinde bulunan ve "Vali istifa" sloganı atan gruba polis müdahale etti. Tazyikli su ile yapılan müdahalede iki kişi gözaltına alınırken, dağılan depremzedeler ise, arama kurtarma çalışmalarının devam ettiği Bayram Oteli enkazına geldi. Depremzedeler, burada tepkileri dile getirmeye devam ederken, olay yerine Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay geldi.

Depremzedelerle görüşmeye çalışan Atalay, tepkilerin artması üzerine "Beni dinleyecek misiniz?" diye sorduktan sonra, elini sallayarak, olay yerinden ayrıldı. Ardından ise polis gaz bombaları ile müdahalede bulundu. Çıkan olaylarda, 2 kişi hafif şekilde yaralanırken, 3 kişi de gözaltına alındı. Gerginlik devam ediyor.
AFAD: 7 KİŞİ ÖLDÜ, 27 YARALI VAR

Bu arada depreme ilişkin açıklama yapan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), şu ana kadar 7 kişinin hayatını kaybettiğini, 27 kişinin ise yaralı kurtarıldığını kaydetti. Enkazlardaki çalışmaların devam ettiği kaydedildi.

VAN - 7.2'lik depremin yaralarının daha sarılmadığı Van'da, dün akşam meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremin ardından geceyi dışarıda soğuk havada geçiren çok sayıda kişi, valilik ve AFAD önünde toplanarak çadır talebinde bulundu. Valilik önünde  "Vali istifa sloganı atan" depremzedelere polis tazyikli su ile müdahale etti.

Dün gece saat 21.23'te meydana gelen merkez üssü Edremit İlçesi olan depremin ardından 25 binanın yıkıldığı çok sayıda binanın da hasar gördüğü Van merkezde, esnafın yüzde 90'ı kepenklerini açmadı. Bazı fırınların dışında her yerin kapalı olduğu kentte, yurttaşlar ekmek almak için fırınların önünde uzun kuyruklar oluşturdu.

Geceyi dışarıda soğuk havada geçiren depremzedeler ise, sabah saatlerinden itibaren Van Valili ve Erciş yolu üzerinde bulunan Afet ve Acil Yardım Merkezi (AFAD) önünde toplanarak, çadır talebinde bulundu. "Vali istifa" sloganı atan depremzedelere ise polis tazyikli su ile müdahale etti. Valilik önündeki gerginlik sürüyor.

BDP’LİLER KİTLE İLE KONUŞTU

Öte yandan AFAD önüne giden BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, kitle ile görüştü. Depremzedeler "Başbakan, bakanlar ve vali her gün 'çadır soru yok' diyorlar, ama biz hala dışarıdayız. Bu sorun çözülünceye kadar burada olacağız" diyerek tepkilerini dile getirdi. Osman Baydemir, sorunun çözümü için yetkililerle görüşeceklerini söyledi.

Deprem Yardımları AKP'linin Evinde Çıktı

Van - Özalp’e bağlı Boğazkesen köyü eski Muhtarı AKP’li Aydın Ahi’nin, Van Valiliği’nden getirdiği 2 kamyon yardım malzemesini evinde sakladığı iddia edildi.

Van’da 23 Ekim’de meydana 7.2’lik büyük depremin ardından yaşanan yardım rezaleti devam ediyor. Van Valiliği tarafından oluşturulan ve BDP’li Van Belediyesi’nin dahil edilmediği afet kriz merkezi tarafından yürütülen çalışmalarda hala bir çok köye ulaşılmış değil.

VALİ YARDIMLARI CEMAAT ADINA YAPIYOR

Van Valiliği özellikle ihtiyacı olmayanlara çadır ve gıda yardımında bulunuyor. Valiliğin yaptığı yardımlar Fetullah Gülen cemaatinin çalışmasıymış gibi yansıtılıyor ve özellikle AKP’ye yakın olanlara veriliyor. Yılda bir kere ABD’ye giderek, Gülen cemaatinin etkinliklerine katılan ve bunu da gururla her yerde anlatan V an Valisi Münir Karaloğlu’nun bu yardımları halka cemaatin yardımıymış gibi sunması vatandaşı da rahatsız ediyor.

AKP’Lİ MUHTAR YARDIMLARI EVİNE GÖTÜRDÜ

AKP’nin son günlerde ortaya çıkan yardım rezaleti bunlarla da sınırlı değil. Özalp’e bağlı Boğazkesen Köyü sakinleri eski köy muhtarın AKP’nin 2009 encümen aday adayı ve AKP üyesi Aydın Ahi’nin 2 kamyon yardım malzemesi getirerek, evinde sakladığını söylediler. Köylülerin anlatımlarına göre, AKP’li Aydın Ahi yardımları ilk önce köylülere teklif etti. Ancak bu yardımlara ihtiyaçları olmadığını belirten köylüler, yardımların ihtiyaç sahiplerine verilmesini isteyince Aydın Ahi de bu yardımları ihtiyaç sahiplerine dağıtmayarak, evinde sakladı. Köylüler, yetkililerin bu duruma el koymasını istiyor.

‘BUNLAR TAMAMEN YALAN’

Konuyla ilgili görüşmek istediğimiz Aydın Ahi, iddiaları yalanlayarak, “Böyle bir şey yok. Bunlar yalandır. Bu konuda konuşmama gerek bile yok” diyerek, telefonunu kapattı.