Van’ı 23 Ekim’de vuran 7.2 şiddetindeki depremin adından Başbakan
Erdoğan sadece ilk 24 saat başarısız olduklarını öne sürdü, bir ay
geçmeden ikinci büyük depremin vurduğu Van’da yine hayatlar söndü,
binalar yıkıldı. Bu depremden on gün önce Çevre ve Şehircilik Bakanı
Erdoğan Bayraktar, “Deprem açısında en güvenilir Van ve Erciş'tir”
diyerek, yıkık olmayan binalara girilebileceğini söylemişti.
23
Ekim’deki depremde 600’ü aşkın kişi hayatını kaybetti, binlercesi
yaralandı. Oluşturulan komisyonlarca hazırlanan hasar tespit
raporlarında 137 bin 396 hanelik Van genelinde 25 bine yakın binanın
kullanılamaz hale geldiği belirtilmişti. Bu ilk incelemelerin sonucuydu.
Depremin yol açtığı zararların gerçek boyutları hakkında henüz sağlam
bir rapor oluşturulmuş değil.
Çok sayıda artçı depremin ardından
9 Kasım’da Van’ı vuran 5.6 şiddetindeki depremde en az 7 kişi daha
hayatını kaybetti, 2’si otel 25 bina yıkıldı.
İlk büyük depremde
tüm çıplaklığı ile ortaya çıkan ihmalin hesabı henüz verilmezken,
yıkılan bu binalara girişlere kimin izin verdiği, hasar tespit
çalışmalarında bu binalara ilişkin nasıl rapor tutulduğu konusunda
hükümet sessiz.
RESMİ OLARAK HASAR TESPİT ÇALIŞMALARI YAPILMADI
BDP
Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak İstanbul’da yaptığı açıklamada "23
Ekim'de yaşanan depremden bu yana 17 gün geçti. 17 gün içerisinde resmi
olarak hasar tespit çalışmaları yapılmadı. Bunun, bu ölümlerin hesabını
kim verecek" dedi. Depremin üzerinde 17 gün geçmesine rağmen hasar
tespit çalışmalarının yapılmamasının büyük bir ihmal olduğunu kaydeden
Kışanak, "Kriz merkezinde valilikten ve ilgili bakanlıklardan acilen bir
açıklama bekliyoruz. 17 gün boyunca toplu olarak yaşanılan bu alanlarda
hiç değilse binaların tamamını yapamadıysa toplum olarak yaşanılan bu
alanlarda resmi bir inceleme yaptılar mı? Yaptılarsa resmi incelemenin
sonucu neydi bunu kime tebliğ ettiler? Yapmadılarsa gerekçesi nedir? Biz
bunu çok iyi biliyoruz ki gönüllü onlarca insan, teknik eleman,
mühendis kriz merkezine başvuru yaparak hasar tespit çalışmalarında yer
almak istediler. Kriz merkezi böyle bir çalışma henüz başlatılmadığını
söylediler. Şuan ki yaşanılan can kayıplarının hesabını kim verecek.
Birileri çıkıp bunu izah etmesi gerekiyor. Bunu siyasi polemik konusunu
yapılarak üzeri kapatılacak bir konu değil" diye konuştu.
BİNALARA GİRİŞ BELGESİNİ ÇEVRE BAKANI MI VERDİ?
Depremden
yaklaşık 10 gün önce Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar
yaptığı açıklamada, deprem olacağı söylentilerine şöyle yanıt vermişti:
"Bugün diyebilirim ki Van merkez ve Erciş en güvenilir bölgedir. Çünkü
buradaki fay kırılmıştır, enerjisini boşaltmıştır. İlk 3 gün 6'ya yakın
şiddetli deprem olabilir. Ondan sonra şiddeti azalır. 3 aya kadar bizim
hissettiğimiz çok az ve hissetmediğimiz binlerce sarsıntı olur. Onun
için burada özellikle ağır hasarlı binalar girilmesin. Yıkık binalara
yaklaşılmasın. Bunun dışındaki binalara girilebilir."
HÜKÜMET NE YAPIYOR?
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan da 23 Ekim tarihinde yaşanan depremden sonra
sadece ilk 24 saat içinde hükümetin başarısız olduğunu kabul etmiş ancak
suçu yine BDP’nin üzerine atmıştı. Deprem gibi doğal afetlerde hayat
kurtarmak için saniyelerin bile önemliyken hükümet, dış yardıma kapıları
kapatmış, ancak günler sonra yardım talebinde bulunmuştu. Yetkili
makamlar her gün medyaya yaptığı açıklamalarda Van’a götürülen
yardımlardan bahsetti, ancak hiçbir zaman Van’daki depremzedeleri
ihtiyaçlarının gerçek boyutları hakkında bilgi vermedi. Oysa yardım
ulaştırıldı denilen onlarca köy ve mahalleye halen de devlet tarafından
ciddi bir yardım ulaşmış değil.
BDP ve DTK heyetinin Van, Erciş
ve köylerde yaptığı incelemeye ilişkin 7 Kasım günü açıklama yapan BDP
Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ise, Başbakan Erdoğan'ın "İlk 24
saatte geç kaldık" sözlerini hatırlatarak, " 24 saat değil 15 gün geç
kaldınız" dedi. Deprem üzerinden 15 gün geçmesine rağmen halkın hala
sokaklarda sabahladığına dikkat çeken Demirtaş, hükümettin derhal Erciş
ve Van’I afet bölgesi ilan etmesini istedi
Van -
Van'da şu ana kadar 7 kişinin hayatını kaybettiği ve 27 kişinin yaralı
olarak kurtarıldığı depremin ardından geceyi dışarıda geçiren
depremzedeler bu sabah Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ı protesto etti.
Depremzedelere şiddetli müdahalede bulunan, polis 3 kişiyi gözaltına
aldı.
Sabah saatlerinde Van Valiliği önünde bir araya gelerek
çadır talebinde bulunan ve "Vali istifa" sloganı atan gruba polis
müdahale etti. Tazyikli su ile yapılan müdahalede iki kişi gözaltına
alınırken, dağılan depremzedeler ise, arama kurtarma çalışmalarının
devam ettiği Bayram Oteli enkazına geldi. Depremzedeler, burada
tepkileri dile getirmeye devam ederken, olay yerine Başbakan Yardımcısı
Beşir Atalay geldi.
Depremzedelerle görüşmeye çalışan Atalay,
tepkilerin artması üzerine "Beni dinleyecek misiniz?" diye sorduktan
sonra, elini sallayarak, olay yerinden ayrıldı. Ardından ise polis gaz
bombaları ile müdahalede bulundu. Çıkan olaylarda, 2 kişi hafif şekilde
yaralanırken, 3 kişi de gözaltına alındı. Gerginlik devam ediyor.
AFAD: 7 KİŞİ ÖLDÜ, 27 YARALI VAR
Bu
arada depreme ilişkin açıklama yapan Afet ve Acil Durum Yönetimi
Başkanlığı (AFAD), şu ana kadar 7 kişinin hayatını kaybettiğini, 27
kişinin ise yaralı kurtarıldığını kaydetti. Enkazlardaki çalışmaların
devam ettiği kaydedildi.
VAN -
7.2'lik depremin yaralarının daha sarılmadığı Van'da, dün akşam
meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremin ardından geceyi dışarıda soğuk
havada geçiren çok sayıda kişi, valilik ve AFAD önünde toplanarak çadır
talebinde bulundu. Valilik önünde "Vali istifa sloganı atan"
depremzedelere polis tazyikli su ile müdahale etti.
Dün gece
saat 21.23'te meydana gelen merkez üssü Edremit İlçesi olan depremin
ardından 25 binanın yıkıldığı çok sayıda binanın da hasar gördüğü Van
merkezde, esnafın yüzde 90'ı kepenklerini açmadı. Bazı fırınların
dışında her yerin kapalı olduğu kentte, yurttaşlar ekmek almak için
fırınların önünde uzun kuyruklar oluşturdu.
Geceyi dışarıda
soğuk havada geçiren depremzedeler ise, sabah saatlerinden itibaren Van
Valili ve Erciş yolu üzerinde bulunan Afet ve Acil Yardım Merkezi (AFAD)
önünde toplanarak, çadır talebinde bulundu. "Vali istifa" sloganı atan
depremzedelere ise polis tazyikli su ile müdahale etti. Valilik önündeki
gerginlik sürüyor.
BDP’LİLER KİTLE İLE KONUŞTU
Öte
yandan AFAD önüne giden BDP Hakkari Milletvekili Adil Kurt, Diyarbakır
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve Van Belediye Başkanı Bekir
Kaya, kitle ile görüştü. Depremzedeler "Başbakan, bakanlar ve vali her
gün 'çadır soru yok' diyorlar, ama biz hala dışarıdayız. Bu sorun
çözülünceye kadar burada olacağız" diyerek tepkilerini dile getirdi.
Osman Baydemir, sorunun çözümü için yetkililerle görüşeceklerini
söyledi.
Van -
Özalp’e bağlı Boğazkesen köyü eski Muhtarı AKP’li Aydın Ahi’nin, Van
Valiliği’nden getirdiği 2 kamyon yardım malzemesini evinde sakladığı
iddia edildi.
Van’da 23 Ekim’de meydana 7.2’lik büyük depremin
ardından yaşanan yardım rezaleti devam ediyor. Van Valiliği tarafından
oluşturulan ve BDP’li Van Belediyesi’nin dahil edilmediği afet kriz
merkezi tarafından yürütülen çalışmalarda hala bir çok köye ulaşılmış
değil.
VALİ YARDIMLARI CEMAAT ADINA YAPIYOR
Van Valiliği
özellikle ihtiyacı olmayanlara çadır ve gıda yardımında bulunuyor.
Valiliğin yaptığı yardımlar Fetullah Gülen cemaatinin çalışmasıymış gibi
yansıtılıyor ve özellikle AKP’ye yakın olanlara veriliyor. Yılda bir
kere ABD’ye giderek, Gülen cemaatinin etkinliklerine katılan ve bunu da
gururla her yerde anlatan V an Valisi Münir Karaloğlu’nun bu yardımları
halka cemaatin yardımıymış gibi sunması vatandaşı da rahatsız ediyor.
AKP’Lİ MUHTAR YARDIMLARI EVİNE GÖTÜRDÜ
AKP’nin
son günlerde ortaya çıkan yardım rezaleti bunlarla da sınırlı değil.
Özalp’e bağlı Boğazkesen Köyü sakinleri eski köy muhtarın AKP’nin 2009
encümen aday adayı ve AKP üyesi Aydın Ahi’nin 2 kamyon yardım malzemesi
getirerek, evinde sakladığını söylediler. Köylülerin anlatımlarına
göre, AKP’li Aydın Ahi yardımları ilk önce köylülere teklif etti. Ancak
bu yardımlara ihtiyaçları olmadığını belirten köylüler, yardımların
ihtiyaç sahiplerine verilmesini isteyince Aydın Ahi de bu yardımları
ihtiyaç sahiplerine dağıtmayarak, evinde sakladı. Köylüler, yetkililerin
bu duruma el koymasını istiyor.
‘BUNLAR TAMAMEN YALAN’
Konuyla
ilgili görüşmek istediğimiz Aydın Ahi, iddiaları yalanlayarak, “Böyle
bir şey yok. Bunlar yalandır. Bu konuda konuşmama gerek bile yok”
diyerek, telefonunu kapattı.