Siyaset bilimcilerinin 'Tunus virüsü' şeklinde adlandırdıkları halk isyanı Mısır'da Mübarek rejimini zorlamaya başladı. İktidarının 30. yılını kutlamaya hazırlanan Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’i protesto dalgası yayılıyor. Koltuğunu devretmeye hazırlandığı oğlu Cemal, eşi ve annesi Suzan ile yüze yakın bavulla kaçarken, Mısırlılar ''Cemal, babanı da al git' sloganları attı. Göstericiler ile polis arasındaki çatışmalarda şu ana kadar 6 kişi öldü, bine y akın gözaltının olduğu bildiriliyor.
Halkın günlerce protestosuna dayanamayan Bin Ali, Leyla ile birlikte canını zor kurtarmıştı. Mısır’da ise Suzan, oğlu Cemal ile kaçtı, fakat Hüsnü Mübarek hala iktidarda. 1981 yılından bu yana ülkeyi despot bir rejimle yöneten Mübarek’e karşı halk ilk kez sokaklara çıktı. Başta başkent Kahire ve İskenderiye kentlerinde yoğunlaşan gösteriler, kısa sürede bütün ülkeye yayılıyor.
Yer yer çatışmaların da yaşandığı gösteriler sırasında Süveyş kentindeki hükümet binası yakıldı. Önceki gün 3 gösterici ile 1 polisin ardından dün ise Kahire’deki protestolarda bir ve 1 gösterici daha hayatını kaybetti. 20’e yakını ağır olmak üzere yaralı sayısı 400’e, gözaltına alınanların sayısı ise bine ulaştı. Mısır Gazeteciler Sendikası, gözaltına alınanlar arasında 26 gazetecinin olduğunu duyurdu.
FACEBOOK VE TWİTTER’E YASAK
Gösterilere ilişki duyuru ve ilanların yer aldığı sosyal paylaşım siteleri Twitter ve Facebook’un erişimi engellenirken protestocular “Mübarek başkanlıktan çekilsin, oğlu Cemal’in aday olmasın, fesh edilecek meclisin yerine ulusal birlik hükümeti” taleplerinde bulunuyorlar. Babasının koltuğuna oturması beklenen ve “Babanı da al git” pankartlarıyla protesto edilen Cemal Mübarek ise ülkeden kaçtı.
Cemal’e eşi Hatice, annesi Suzan ve kızıyla birlikte, yüze yakın bavulunu alıp özel jetiyle ülkeden ayrılıp, Londra’ya gittiği belirtiliyor. Suzan geçtiğimiz günlerde “Hayatımı adadığım oğlumun tabii ki ülke yönetiminin en tepesinde olmasını istiyorum” diye konuşmuştu.
BARADEY MISIR’A DÖNÜYOR
Eylül ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin en güçlü muhalif adayı Muhammed El Baradey’in ise protesto gösterilerinin ardından bugün ülkesine gidebileceği öğrenildi. Reuters haber ajansına e-mail gönderden Ali Baradey “Kardeşim bugün Mısır’a gidecek” bilgisini verdi. Eski BM Irak silah denetçisi olan ve şu anda Avusturya’nın başkenti Viyana’da yaşayan Baradey’e yasak yüzünden seçimlere bağımsız adaylarla girmeye hazırlanan Müslüman Kardeşler Örgütü de destek veriyor.
Nobel Barış Ödülü sahibi Baradey’e göre ise ülkesi geri dönüşü olmayan bir yolda. Hareketin çığ gibi büyüyeceğini düşünen Baradey’e karşı Mübarek yanlısı basın ise harekete geçti. Londra’da bankacı olan kızı Leyla Baradey’in mayolu fotoğraflarının altına “İşte size adalet ve özgürlük. Baradey’i seçerseniz kızlarımız böyle olur” şeklinde manşetlere taşındı. “Demokrasi, adalet ve özgürlük” sloganını ise sık sık Baradey kullanıyordu.
Tunus’taki isyan sırasında sonuna kadar eski sömürgesinin devlet başkanı Ben Ali’ye destek veren Fransa gibi olmak istemeyen ve daha önce Mübarek’ten yana olan ABD yönetimi ise son açıklamasıyla halkı desteklediğini duyurdu. Ortadoğu’daki en önemli yandaşı Mübarek’e destek mesajı veren Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un ardından Beyaz Saray sözcüsü “Halkın taleplerine duyarsız kalınmamalı” açıklamasını yaptı.
Halkın günlerce protestosuna dayanamayan Bin Ali, Leyla ile birlikte canını zor kurtarmıştı. Mısır’da ise Suzan, oğlu Cemal ile kaçtı, fakat Hüsnü Mübarek hala iktidarda. 1981 yılından bu yana ülkeyi despot bir rejimle yöneten Mübarek’e karşı halk ilk kez sokaklara çıktı. Başta başkent Kahire ve İskenderiye kentlerinde yoğunlaşan gösteriler, kısa sürede bütün ülkeye yayılıyor.
Yer yer çatışmaların da yaşandığı gösteriler sırasında Süveyş kentindeki hükümet binası yakıldı. Önceki gün 3 gösterici ile 1 polisin ardından dün ise Kahire’deki protestolarda bir ve 1 gösterici daha hayatını kaybetti. 20’e yakını ağır olmak üzere yaralı sayısı 400’e, gözaltına alınanların sayısı ise bine ulaştı. Mısır Gazeteciler Sendikası, gözaltına alınanlar arasında 26 gazetecinin olduğunu duyurdu.
FACEBOOK VE TWİTTER’E YASAK
Gösterilere ilişki duyuru ve ilanların yer aldığı sosyal paylaşım siteleri Twitter ve Facebook’un erişimi engellenirken protestocular “Mübarek başkanlıktan çekilsin, oğlu Cemal’in aday olmasın, fesh edilecek meclisin yerine ulusal birlik hükümeti” taleplerinde bulunuyorlar. Babasının koltuğuna oturması beklenen ve “Babanı da al git” pankartlarıyla protesto edilen Cemal Mübarek ise ülkeden kaçtı.
Cemal’e eşi Hatice, annesi Suzan ve kızıyla birlikte, yüze yakın bavulunu alıp özel jetiyle ülkeden ayrılıp, Londra’ya gittiği belirtiliyor. Suzan geçtiğimiz günlerde “Hayatımı adadığım oğlumun tabii ki ülke yönetiminin en tepesinde olmasını istiyorum” diye konuşmuştu.
BARADEY MISIR’A DÖNÜYOR
Eylül ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin en güçlü muhalif adayı Muhammed El Baradey’in ise protesto gösterilerinin ardından bugün ülkesine gidebileceği öğrenildi. Reuters haber ajansına e-mail gönderden Ali Baradey “Kardeşim bugün Mısır’a gidecek” bilgisini verdi. Eski BM Irak silah denetçisi olan ve şu anda Avusturya’nın başkenti Viyana’da yaşayan Baradey’e yasak yüzünden seçimlere bağımsız adaylarla girmeye hazırlanan Müslüman Kardeşler Örgütü de destek veriyor.
Nobel Barış Ödülü sahibi Baradey’e göre ise ülkesi geri dönüşü olmayan bir yolda. Hareketin çığ gibi büyüyeceğini düşünen Baradey’e karşı Mübarek yanlısı basın ise harekete geçti. Londra’da bankacı olan kızı Leyla Baradey’in mayolu fotoğraflarının altına “İşte size adalet ve özgürlük. Baradey’i seçerseniz kızlarımız böyle olur” şeklinde manşetlere taşındı. “Demokrasi, adalet ve özgürlük” sloganını ise sık sık Baradey kullanıyordu.
Tunus’taki isyan sırasında sonuna kadar eski sömürgesinin devlet başkanı Ben Ali’ye destek veren Fransa gibi olmak istemeyen ve daha önce Mübarek’ten yana olan ABD yönetimi ise son açıklamasıyla halkı desteklediğini duyurdu. Ortadoğu’daki en önemli yandaşı Mübarek’e destek mesajı veren Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un ardından Beyaz Saray sözcüsü “Halkın taleplerine duyarsız kalınmamalı” açıklamasını yaptı.