HEWLER - Bir süredir Hewler’de toplantı halinde olan
KYK(Kürt Yüksek Konseyi), toplantılarına bugün ara verdi. KYK üyesi ve TEV-DEM Koordinasyonu
Aldar Xalil bu arada Hewler’de düzenlenen bir semire katıldı. Yerel
saatle 14.00’da başlayan ve yaklaşık iki saat süren seminerde Xalil,
Suriye’de Kürtlerin durumunu ve KYK’nın Hewler toplantılarına ilişkin
olarak katılımcıları bilgilendirdi.
ENKS’de son kararı verecek kimse yok
Özellikle Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi (ENKS) içinde yer alan partilerin kendi içinde birlik olmadıklarını ve parçalı duruşlarının devrim süreci önünde ayakbağı oluşturduğunu söyleyen Xalil, “KYK’nın beş üyesi ENKS temsilcisi. Beş üyesi de Halk Meclisi (EGRK) üyesi. Biz KYK olarak toplanıyoruz, karar alıyoruz. Biz Halk Meclisi olarak gidiyoruz, alınan kararı uygulamak için seferber oluyoruz. Ama bakıyoruz ENKS’de hiç hareketlilik yok. 'Niye?' diye soruyoruz, diyorlar; 'kendi aramızda daha karara varmadık', ya nasıl olur? Biz KYK’de karar almıştık' diyoruz, ama onlar 'yok' diyor. Yani ENKS toplam 16 partiden oluşuyor. Ama onları temsilen 5 kişi KYK’da yer alıyor. Kimse kimseyi dinlemediği için o gariban 5 temsilciyi de kimse dinlemiyor. Her parti kendi başına. Hatta her partinden bir temsilcinin KYK’da yer almasını istiyorlar. Gerçi biz olabilir dedik. Ama ona da muhalefet ettiler. KYK’nın sorunu da işte bundan çıkıyor. ENKS içindeki parçalanmışlıktan, ortak hareket etmemekten kaynaklanıyor” dedi.
‘Bir halkın ayrı iki ordusu kardeş kavgalarına yol açar’
Toplantılarında konuşulan en önemli konulardan birinin de askeri güçler sorunu olduğuna dikkat çeken Xalil, ENKS’nin YPG (Yekineyên Parastina Gel-Halk Savunma Birlikleri) dışında 'ayrı bir askeri güç' kurmak istediğini kaydetti. “Bir halkın iki ayrı askeri gücü olmaz” diyen Xalil, iki askeri gücün kardeş kavgalarına neden olacağının altını çizdi. İki ayrı askeri güç yerine tek güç, ama ortak komuta kademesi kurmayı teklif ettiklerini söyleyen Xalil, bu konuda tartışmaların hala sürdüğünü belirtti.
‘ÖSO diye bir ordu yok’
Suriye’de rejim karşısında Özgür Suriye Ordusu ismiyle savaş veren gücün tek bir güç olmadığı, aslında Özgür Suriye Ordusu diye bir ordunun olmadığına işaret eden Xalil, “Herkesimin bir askeri gücü var. Hepsinin ayrı ayrı ismileri var. Kimsenin kimseden haberi yok. Orada El-Kaide’de savaşıyor, Müslüman Kardeşler’de, Türk devleti de. Orada kimse kendi ismiyle savaşıp tepki odağı haline gelmek istemiyor. Bundan dolayı kim ne yaparsa Özgür Ordu adı altında yapıyor. Serêkaniye’deki de böyledir. Oraya girenler Türk devletine bağlı hareket eden çete gruplarıdır. Ama Özgür Ordu diyorlar kendilerine. Özgür Orduyla alakları yok onların. Hepsi Türkiye tarafından desteklenen, bırakalım destekleme aralarında Türk subayları var. Serêkaniye’de savaşanlar onlar. Afrin’deki, Halep’teki, daha birçok olayı yapanların Türkiye’den geldiğin biliyoruz. Karargahları orada. Türk subaylarıyla birlikte çalışıyorlar. Bunlar iddia değil. O gruplar kendileri gelip bize söylüyorlar” diye konuştu.
Katılımcıların sorularını yanıtlayan Xalil, Katar’daki toplantıyı hatırlatan bir dinleyicinin, diplomaside Kürtler adına kimin muhattap alınacağı sorusuna ilişkin olarak Hewler’de yürütülmekte olan toplantının bu ve benzer daha bir çok sorunu netleştirmeye çalıştığını söyledi.
DİHA
ENKS’de son kararı verecek kimse yok
Özellikle Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi (ENKS) içinde yer alan partilerin kendi içinde birlik olmadıklarını ve parçalı duruşlarının devrim süreci önünde ayakbağı oluşturduğunu söyleyen Xalil, “KYK’nın beş üyesi ENKS temsilcisi. Beş üyesi de Halk Meclisi (EGRK) üyesi. Biz KYK olarak toplanıyoruz, karar alıyoruz. Biz Halk Meclisi olarak gidiyoruz, alınan kararı uygulamak için seferber oluyoruz. Ama bakıyoruz ENKS’de hiç hareketlilik yok. 'Niye?' diye soruyoruz, diyorlar; 'kendi aramızda daha karara varmadık', ya nasıl olur? Biz KYK’de karar almıştık' diyoruz, ama onlar 'yok' diyor. Yani ENKS toplam 16 partiden oluşuyor. Ama onları temsilen 5 kişi KYK’da yer alıyor. Kimse kimseyi dinlemediği için o gariban 5 temsilciyi de kimse dinlemiyor. Her parti kendi başına. Hatta her partinden bir temsilcinin KYK’da yer almasını istiyorlar. Gerçi biz olabilir dedik. Ama ona da muhalefet ettiler. KYK’nın sorunu da işte bundan çıkıyor. ENKS içindeki parçalanmışlıktan, ortak hareket etmemekten kaynaklanıyor” dedi.
‘Bir halkın ayrı iki ordusu kardeş kavgalarına yol açar’
Toplantılarında konuşulan en önemli konulardan birinin de askeri güçler sorunu olduğuna dikkat çeken Xalil, ENKS’nin YPG (Yekineyên Parastina Gel-Halk Savunma Birlikleri) dışında 'ayrı bir askeri güç' kurmak istediğini kaydetti. “Bir halkın iki ayrı askeri gücü olmaz” diyen Xalil, iki askeri gücün kardeş kavgalarına neden olacağının altını çizdi. İki ayrı askeri güç yerine tek güç, ama ortak komuta kademesi kurmayı teklif ettiklerini söyleyen Xalil, bu konuda tartışmaların hala sürdüğünü belirtti.
‘ÖSO diye bir ordu yok’
Suriye’de rejim karşısında Özgür Suriye Ordusu ismiyle savaş veren gücün tek bir güç olmadığı, aslında Özgür Suriye Ordusu diye bir ordunun olmadığına işaret eden Xalil, “Herkesimin bir askeri gücü var. Hepsinin ayrı ayrı ismileri var. Kimsenin kimseden haberi yok. Orada El-Kaide’de savaşıyor, Müslüman Kardeşler’de, Türk devleti de. Orada kimse kendi ismiyle savaşıp tepki odağı haline gelmek istemiyor. Bundan dolayı kim ne yaparsa Özgür Ordu adı altında yapıyor. Serêkaniye’deki de böyledir. Oraya girenler Türk devletine bağlı hareket eden çete gruplarıdır. Ama Özgür Ordu diyorlar kendilerine. Özgür Orduyla alakları yok onların. Hepsi Türkiye tarafından desteklenen, bırakalım destekleme aralarında Türk subayları var. Serêkaniye’de savaşanlar onlar. Afrin’deki, Halep’teki, daha birçok olayı yapanların Türkiye’den geldiğin biliyoruz. Karargahları orada. Türk subaylarıyla birlikte çalışıyorlar. Bunlar iddia değil. O gruplar kendileri gelip bize söylüyorlar” diye konuştu.
Katılımcıların sorularını yanıtlayan Xalil, Katar’daki toplantıyı hatırlatan bir dinleyicinin, diplomaside Kürtler adına kimin muhattap alınacağı sorusuna ilişkin olarak Hewler’de yürütülmekte olan toplantının bu ve benzer daha bir çok sorunu netleştirmeye çalıştığını söyledi.
DİHA