6 Şubat 2011 Pazar

Mısır'da 'Kukla Rejime' Goğru

 

Sokak gösterilerinin 13. güne girdiği Mısır'da 'Mübareksiz' yol haritası üzerinde çalışılıyor. Mısır'daki değişime hazırlıksız yakalan Batılılar, ülkenin geleceği için bir Münih’te görüşmeler yapıyor. Mısır'ın önde gelenleri çağrılacak, gösteriler frenlenecek ve reform süreci için düğmeye basılacak. Ancak Batı, Mübarek’in ani gidişinden yana değil.

Mübarek'i iktidardan indirmek için Washigton yeni 'kukla yönetim' planı devreye soktu. Buna göre Mübarek, yetkilerini yardımcısı Ömer Süleyman'a bırakıp Şarm el Seyh'te yada Almanya'ya tedaviye gönderilecek.

İkinci haftasına giren gösterilerin ardından Mısır’ın geleceği için dış güçler devrede. Gösterilerin ilk gününde halkın taleplerini görmezden gelen Mübarek yanlısı ABD yönetimi ara formüller üzerinde çalışıyor. Avrupa basını ile bölgedeki gözlemcilere göre 'kontrolün kaybedilmemesi' için Mübarek'in iktidardan devrilmesi biraz zamana yayılacak.

Zaten Mısır'ın yeni Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ömer Süleyman ve ordudaki üst düzey komutanlar protestoların hedefindeki Mübarek'i cumhurbaşkanlığı köşkünden uzaklaştırmaya yönelik senaryolar üzerinde çalışmaya başladıkları belirtiliyor. Senaryolar ve gizli görüşmeler ise Mübarek'e danışılmadan yapılıyor.

New York Times gazetesinin Mısırlı üst düzey devlet kaynaklarından alınan bilgilere göre Süleyman'ın öncülüğünde başlatılacak ara dönemde başta anayasa değişikliği olmak üzere yapılacak reformlarla ilgili muhalefet ile görüşülecek. Ancak muhalefetin bu plana ciddi bir direnç göstermesi bekleniyor.

Şimdiye kadar istifa etmeye yaklaşmayan Mübarek'in ise ya Şarm El Şeyh'deki köşküne gönderileceği yada her yıl tedavi için düzenli olarak geldiği Almanya'daki kalış sürecini uzatma planları yapılıyor.

BATI'NIN ENDİŞESİ!

Herhangi bir yaptırım gücü olmamasına rağmen başta AB, NATO ve dünya çapındaki önemli ülkelerden temsilcilerinin katıldığı Münih Güvenlik Konferansı’nda da Mısır’ın geleceğini tartıştılar. Zaten 1962 yılından itibaren düzenlenen konferansın en önemli özelliği ise siyasi liderler ile askeri yetkilileri, hatta silah endüstrisini bir araya getirmesi. Mısır yüzünden ertelenen Afganistan konusu ise bugün görüşülecek.

3 bine yakın göstericinin protesto ettiği konferansın dünkü bölümünde konuşan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Mısır’daki halk isyanını Berlin Duvarı'nın yıkılması sürecine benzetti ve ''Demokrasiye geçiş süreci aceleye getirilmemeli, seçimler için iyi hazırlıklar yapılmalı'' mesajını verdi.

Konferansın en önemli konuğu ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise geçiş sürecinin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda bölgenin kaosa kürekleneceğini iddia etti.

30 yıldır partileri yasaklayan, muhalefet üzerinde adeta terör estiren, seçimlerin özgürce yapılmasını engelleyen Mübarek'e hiçbir baskı yapmayan en iyi müttefikleri ABD ve Almanya'nın son günlerde Mısırlıların demokratik haklarından söz etmesi ise dikkat çekiyor. Hatta Mısır'ı yeni fark etmişçesine Clinton, kurulacak hükümete de bir sürü öğütler vermekten geri durmadı: ''Yeni dönemde etnik-dinsel azınlıkların hakları verilsin, huzur, barış ve hoşgörü hakim olsun.''

Dün gece Reuters muhabirine konuşan Nobel Barış Ödüllü Muhammed El Baradey ise Beyaz Saray’ın Mübarek veya Mısır Devlet Başkan Yardımcısı Ömer Süleyman'a destek vermesini 'büyük bir geriye gidiş' olarak yorumladı.

Bir yandan sokaklara destek mesajı veren, diğer yandan ülkedeki elit kesimi iktidara hazırlayarak çift başlı strateji uygulayan Batı'nın işi çok zor. İsrail'in de ''demokrasi yerine ekonomik reformlar yapılsın'' dediği Mısır'da ''son noktayı'' değişim sürecini başlatan sokaklar koyacak.