Behdinan -
KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, 68. gününde sonlanan açlık grevleri
ile birlikte Kürt halkının ulusal bir duruş ortaya koyduğunu belirterek,
“Özgürlük yürüyüşünün son aşamasını zaferle taçlandırmaktan başka
hiçbir gelişme Kürt halkını durdurmayacaktır” dedi.
12 Eylül-18
Kasım tarihleri arasındaki açlık grevlerinin ardından yazılı bir
açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, bu eylemle eözgürlük
mücadelesinin yeni bir ivme kazandığı ve Kürt halkının direnme gücünün
çelikleştiğini kaydetti.
KCK şunları belirtti: “Önderliğimizin
çağrısı üzerine 68. günde sonlandırılan zindanlardaki açlık grevi eylemi
büyük bir kararlılığın ve iradenin zaferini ortaya koymuştur. Kürt Halk
Önderliği’ne, özgürlük onuruna, insani değerlere sahip çıkma uğruna
ortaya koydukları bu tarihi eylemle özgürlük mücadelemiz yeni bir ivme
kazanmış, Kürt halkının direnme gücü çelikleşmiş, iradesi
keskinleşmiştir. Tarihi 14 Temmuz direniş ruhuyla sürdürülen açlık grevi
eylemi başarıyla sonuçlanmıştır. Zindanlarda, dağlarda, şehirlerde
mücadelenin her alanında Apocu çizgide şekillenmiş fedai ruhun, bilincin
bir bütün olduğu gözler önüne serilmiştir. Nerede olursa olsun
Hareketimizin, Kürt Özgürlük Hareketinin militanlarının, Kürt halkının
yine onun öncülerinin tüm bileşenleriyle Önder Apo’yla bir bütün olduğu,
Apocu militanlığın, yurtseverliğin yenilmez olduğu hakikati kendisini
en yalın bir biçimde göstermiştir. Bu büyük direniş, AKP hükümetinin
sömürgeciliğe, inkara dayalı şiddet sistemini sarsmış, Kürt halkının
haklarını hiçbir yerden, hiç kimseden beklemeden özgürlük mücadelesini
her yerde daha da güçlendirerek kendi barışını, özgürlüğünü ve
demokratik çözümünü gerçekleştirmesini sağlamanın tutumunu ortaya
koymuştur.
Bu eylemle Kürt halkı ulusal bir duruş sergilemiştir.
Tüm parçalarda Kuzey, Güney, Rojava ve Doğu Kürdistan’da, Avrupa ve
Rusya’da Kürt halkı, siyasi temsilcileri ve kurumları eylemcilerin
taleplerine ve amaçlarına sahip çıkarak hiçbir gücün Kürt halkının
birliğini bozamayacağını, Önder Apo’nun liderliğinde zafere yürüyeceğini
ulusal ve uluslararası kamuoyuna bir kez daha göstermiştir. Bu süreçte
Kürt halkının ortaya koyduğu eylemsellik yeterli olmasa da önemli bir
düzey kazanmış, ilgili kurum temsilcilerinin ortaya çıkan
yetersizliklerini gidermesinde bir gösterge olmuştur. Bununla birlikte
sivil toplum temsilcileri, basın kuruluşları, gazeteciler, aydınlar,
uluslararası basın kuruluşları ve kurumları da zindan direnişçilerinin
sesinin dünyaya duyurulmasında azımsanmayacak katkı sunmuş, yalnız
bırakmamışlardır.
Açlık grevi eyleminin sonlanması her şeyin
yoluna girdiği, normale döndüğü, özellikle tutsaklar açısından hayati
sorunların kalmadığı anlamına gelmeyeceğinden tedavi süreçlerinin
halkımız, kamuoyu, ilgili kurumlar ve cezaevi izleme heyetleri
tarafından takibi de son derece önemlidir. Bu konuda herkesin
duyarlılığını sürdüreceğine ve sorumluluğunu yerine getireceğine
inanıyoruz.
Hareket olarak oldukça tarihi olan bu süreçte
mücadeleyi omuzlayarak ölümüne direnen yoldaşların, binlerce tutsak
yurtseverin sergilediği direnişi layıkıyla sürdürmek ve tarih karşısında
mükellef olduğumuz devrim görevlerimizi başarıyla yerine getirmek
olacaktır. 14 Temmuz geleneğini devir alan bu büyük açlık grevi eylemi
tarihsel bir önem kazanmış, yarattığı etkilerle mücadelemizde yeni bir
dönüm noktası olabilecek bir zemini yaratmıştır. Önder Apo’nun özgürlüğü
bir halkın özgürlük probleminin özetidir. Bunun için varlığını koruma
ve özgürlüğünü sağlama mücadelesi halkımız için final sürecidir.
Partimizin 35. kuruluş yıldönümünü karşılamaya hazırlandığımız bu
süreçte özgürlük yürüyüşünün son aşamasını zaferle taçlandırmaktan başka
hiçbir gelişme Kürt halkını durdurmayacaktır.”
ANF
Behdinan -
KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, Batı Kürdistan’ın Serêkaniyê kentine
yönelik saldırıdaki “AKP-El Kaide kirli ittifakına” karşı koymaya,
“Kardeş Kürt halkını katletmek üzere özellikle bir koridor haline
getirilen Antep-Urfa-Mardin hattında katillerin geçişlerinin
engellenmesi için” halkı yollara dökülmeye çağırdı.
Türkiye
üzerinden yüzlerce paramiliten gücün Batı Kürdistan’ın Serêkaniyê
sınırlarına geçerek saldırıya geçmesi üzerine açıklamada bulunan KCK
Yürütme Konseyi Başkanlığı, halkı bu güçlerin geçiş hattı haline gelen
alanlara doğru yola koyulmaya çağırdı.
KCK’nin açıklaması şöyle:
Suriye’deki Kürt halkı da baskı altında yaşamak zorunda bırakılmış ve
hiçbir hakkı tanınmamıştır. Batı Kürdistan halkı, Suriye iktidarından
çok büyük zulümler görmüş, acılar çekmiş ve trajediler yaşamıştır. Bugün
yaşanan Suriye’deki gelişmelerle Kürt halkı da özgürlüğünü yakalama
fırsatı yakalamıştır. Suriye’nin bütünlüğü içerisinde halk olmasından
kaynaklı doğal haklarını elde etmek isteyen ve bunun için direnen mazlum
Kürt halkına karşı Türk sömürgeciliği, örgütlediği paramiliter güçler
eliyle saldırılar geliştirmektedir.
Yaşanan çatışmalar nedeniyle
Suriye’nin her tarafında kan dökülürken ve vahşet tabloları
sergilenirken Batı Kürdistan’daki halkımızın örgütlülüğü sayesinde bir
barışçıl-demokratik mücadele şekillenmiştir. Kürt halkı kendi öz
yönetimlerini kurarak demokratik Suriye’nin inşası için üstüne düşeni
yapmaya çaba göstermekte, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin en temel
bir gücü olarak değişimde önemli bir rol oynamaktadır. Fakat buradaki
Kürt halkının ulusal haklarına kavuşmasını ve bir statü elde etmesini
istemeyen AKP devleti, kendine bağlı birçok paramiliter çete gücü
örgütlediği gibi El-Kaide çizgisindeki Selefilerle de anlaşma yaparak ve
her türlü imkanı sağlayarak Kürtlere saldırtmıştır. Daha önce değişik
gruplar yoluyla Halep ve Afrin’de saldırıları yaptıran Türk devleti,
şimdi de Xurebaa Alşam ve Nısra Cephesi adı verilen çeşitli grupları
uçaksavar silahlarıyla ve modern askeri araç gereçlerle donatarak
Ceylanpınar üzerinden Serikaniye’ye (Resul Ayn) yönlendirmiştir. Bu
güçler, iktidar güçlerini Serikani’den çıkardıktan sonra bu kez Kürt
halkına yönelerek teslim almayı ve tümden bu bölgeyi Kürtlerden
temizlemeyi hedeflemiştir. Bu saldırıları durdurmak için kendileriyle
görüşmeye giden Serikani Halk Meclisi Başkanı Abid Xelil’i şehit etmiş
ve orada bulunan birçok kişiyi yaralamış ve yine bazı Kürtler de devam
eden çatışmalarda yaşamını yitirmiştir. Buna karşı kendi savunma
güçleriyle cevap veren ve direnişe geçen Serikani’deki halkımızın
direnişi karşısında zorlanan çete gruplarına Türk devleti bizzat tank ve
top atışlarıyla destek vererek bu savaşın doğrudan bir tarafı haline
gelmiştir.
TÜRK DEVLETİ KÜRT ARAP ÇATIŞMASI YARATMAK İSTİYOR
Şu
anda Türk devleti Antep-Urfa-Mardin üzerinden Halep-Serêkaniyê arasında
bir ulaşım hattı açarak bu grupların geçişini sağlamakta ve Suriye’de
savaşın bir Kürt-Arap savaşına dönüşmesi için her türlü çabayı
sergilemektedir. Bu alçakça senaryoyu uygulamak isteyen AKP hükümeti,
oynanan bu senaryoyu Türkiye halkından ve dünya kamuoyundan
gizlemektedir.
AKP-EL KAİDE İTTİFAKI DÜNYANIN EN REZİL İTTİFAKIDIR
EÖte
yandan bir idealle yola çıktığını savunan El-Kaide örgütü de mazlum
Kürt halkını bastırmak için Türk devletiyle en rezil bir ittifak yaparak
özgürlük için değil, halkların özgürlük istemini bastırmak ve yok etmek
için hareket eden bir organizasyon olduğunu herkese göstermiştir. Kürt
halkına karşı AKP ve El-Kaide’nin yaptığı gerici ittifak dünyanın en
rezil bir ittifakı olmaktadır.
SELEFİLERE ÇAĞRI
Biz,
El-Kaide çizgisindeki Selefiler olduğunu söyleyen bu gruplara çağrı
yapıyoruz: Bölgenin en çok acılar çekmiş, trajediler yaşamış mazlum Kürt
halkına karşı Türk sömürgeciliğiyle ittifak yapmaktan derhal vazgeçin.
Yeni Osmanlıcılık rüyasıyla Suriye’ye göz diken Türk sömürgeciliğinin
hesapları olduğunu ve Suriye’nin Türk devletine dayalı olarak
özgürleşemeyeceği gerçeğini görmeye davet ediyoruz. Yıllardan beridir
Suriye’de muhalefet mücadelesini yürüten, zulme karşı direnen Kürt halkı
mücadelesini silahla değil, siyasi yöntemle sürdürmektedir ve Suriye
rejimine karşı yürütülen silahlı mücadele seçeneğini tercih
etmemektedir. Ancak herkes bilmektedir ki, Suriye’de muhalefetin temel
gücü ezilen, zulüm gören Kürt halkıdır. Türkiye’nin teşvikiyle Kürt
halkını hedefleyerek Suriye’ye özgürlük ve demokrasi getiremezsiniz.
AKP-EL KAİDE KİRLİ İTTİFAKINA KARŞI ÇIKMA ÇAĞRISI
Tüm
kamuoyunu, demokrasi güçlerini, Suriye’ye demokrasi ve özgürlüğün
gelmesini isteyen tüm çevreleri bu konuda sorumluluğa davet ediyor,
AKP-El Kaide kirli ittifakı sonucu gelişen saldırılara karşı çıkmaya
çağırıyoruz. Tüm parçalardaki Kürdistan halkını Serikani, Kobani ve
Afrin’de direnen Batı Kürdistan halkına sahip çıkmaya çağırıyoruz. Kürt
halkını, Türkiye demokrasi güçlerini, AKP’nin kamuoyundan gizleyerek,
basını susturarak El-Kaide gibi değişik silahlı çete gruplarıyla Kürt
düşmanlığı üzerinden yaptığı ittifakı deşifre etmeye ve halklar arası
bir boğazlaşmanın yaşanmaması için mücadeleyi yükseltmeye çağırıyoruz.
HALK ANTEP-URFA-MARDİN HATTINI KAPATMALI
Kardeş
Kürt halkını katletmek üzere özellikle bir koridor haline getirilen
Antep-Urfa-Mardin hattında katillerin geçişlerinin engellenmesi için
başta bu alandaki tüm halkımızı yollara dökülmeye, bu topraklar üzerinde
oynanan kirli oyunlara karşı durmaya, Batı Kürdistan halkımızın
kahramanca sürdürdüğü direnişe sahip çıkmaya çağırıyoruz.
Batı
Kürdistan’daki halkımızın, Önderliğimizin de işaret ettiği gibi
Suriye’de demokratik devrimin ve değişimin temel bir aktörü olarak
üçüncü bir çizgiyi, halkların demokrasi çizgisini temsil edebilmek için
gerçek muhalefet güçleriyle Arap, Süryani, Ermeni, Dürzi gibi halklarla
dayanışmasını güçlendirerek mücadelesini yürütmesi esas olandır.
Gelişmeler göstermiştir ki Suriye’ye gerçek demokrasiyi ne mevcut
iktidar ne de her türlü insani hakları aylaklar altına alan, ilkesiz,
kendisine para veren güçlere bağlı çalışan silahlı gruplar getirebilir.
ÖSO TAVRINI AÇIKLAMALI
Dolayısıyla
Suriye’de üçüncü bir çizgiye demokrasi çizgisine acilen ihtiyaç vardır.
Kürt halkının, Suriye’deki tüm demokrasi güçleriyle ortak mücadelesini
yükselterek gerçek demokrasiyi geliştirme şansı ve imkanı vardır. Bunun
yolu ne mevcut rejim ne de demokrasi ve özgürlük değerlerinden uzak bazı
silahlı muhalefet çevreleridir. Asıl olan demokratik değerlere bağlı
Arap, Süryani, Alevi, Dürzi, Hıristiyan, Müslüman, Ermeni gibi tüm
dinsel ve mezhepsel etnik toplulukları ve ulusları kucaklayan tüm
demokrasi güçlerinin birleşmesi ve yeni Suriye’yi kurmasıdır. Kürt halkı
düşmanla işbirliği yapan bazı unsurları ayıklayarak ulusal birliğini
daha güçlü kurup özgürlük mücadelesini yükselterek güçlü bir muhalefet
olma yolunda sorumluklarına sahip çıkmalıdır.
Bir kez daha tüm
demokrasi güçlerini, zulme karşı direnen tüm çevreleri Türkiye’nin
Kürtleri hedefleyen alçakça politikalarını görmeye ve buna karşı sesini
yükseltmeye çağırıyoruz. Suriye Özgür Ordu Meclisi’nin Kürt halkına
karşı saldırı gerçekleştiren bu tür gruplara karşı tavrını açıklamaya
çağırıyoruz."
ANF
Serêkaniyê -
Türkiye üzerinden Batı Kürdistan’ın Serêkaniyê kenti sınırlarına giren
yüzlerce paramiliter ile YPG güçleri arasında çatışmalar başladı.
Kentte bir tugay kuran YPG, Serêkaniyê’yi çetelerden temizleyeceklerini
açıkladı.
Pazartesi günü ağır kayıplar verdikten sonra çarşamba
akşam saatlerinden itibaren tank ve askeri araçlarla Türkiye üzerinden
Serêkaniyê sınırlarına giren Türk rejimi destekli çete mensupları, bugün
saldırıya geçti.
Saldırıya Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG)
anında karşılık vermesi ile çatışmalar başladı. Saat 14.00’te başlayan
çatışmaların tüm kente geneline yayıldığı bildiriliyor.
21 Kasım
günü ağır silahlar yüklü 50 askeri araç ve 7 tank ile Türkiye sınırından
yüzlerce çete mensubu Serêkaniyê sınırlarına girdi. Aynı gün gece
saatlerine doğru Hama’dan Türkiye’ye, oradan da Serêkaniyê sınırlarına
200’ü aşkın çete mensubu daha takviye edildi.
YPG Anakarargah
Komutanı Sipan Hamo, Ronahi TV’ye Çarşamba günü yaptığı açıklamada,
silahlı grupların Türkiye üzerinden askeri araç ve tanklarla sınırı
geçtiğini belirterek, “Bu gruplar Türkiye tarafından kullanılıyor. Bu
nedenle biz bu saldırı Türkiye’nin Batı Kürdistan’ı işgal girişimi
olarak görüyoruz” dedi. Hamo, tüm parçalardaki halkı tepkisini
göstermeye çağırdı.
“KENTİ ÇETELERDEN TEMİZLEYECEĞİZ”
YPG
bugün yaptığı açıklamada Serêkaniyê kentinde örgütlenen “Şehid Erdal”
adlı tugaya çetelerin saldırısında hayatını kaybeden Halk Konseyi
Başkanı Abid Xelil’in isminin verildiğini bildirdi. ANF’ye konuşan Şehid
Abid Tugayı komutan Dijwar, bedeli ne olursa olsun kenti çetelerden
temizleyeceklerini söyledi.
Dijwar, “Topraklarımızın tek bir
parçasının bile elden çıkmasını kabul etmeyeceğiz” diyerek Kürt halkının
ulusak kazanımlarını işgalcilere karşı bedeli ne olursa olsun
koruyacakları sözünü verdi. Dijwar, “Serêkaniyê’yi Kürt halkının
iradesine saldıran ve Türk devletinin faşist planlarını uygulayan çeteci
silahlı gruplardan temizleyeceğiz” dedi.
YÜZLERCE ÇETE MENSUBU SINIRI GEÇTİ
Londra
merkezli Suriye İnan Hakları Gözlemevi, El Nusra grubuna bağlı 200
savaşçı ile Guraba El Şam’a bağlı 100 savaşçının sınırı geçtiğini
belirtirken, yüzlerce Kürt savaşçının da bölgeye aktığına dikkat çekti.
Gözlemevi’ne göre Kürt savaşçılar kendin kuzey ve doğusunu, paramiliter
gruplar ise güney ve batısı ile Türkiye ile olan sınırı tutuyor. Kent
merkezinde savaşçıların olmadığı belirtiliyor.
Paramiliter grupları nedeniyle yaşanan çatışmalardan dolayı çok sayıda kişi kentti terk etti.
29 ÇETE MENSUBU ÖLDÜ
Pazartesi
günü çete mensuplarının Halk Konseyi Başkanı Abid Xelil’i katletmesi
ardından YPG güçleri gruplara sert müdahalede bulunmuştu. Yaşanan
çatışmalarda üçü grup şefi onlarca saldırgan ölmüştü. YPG 18 cenazeyi
silahlı gruplara teslim ettiklerini, 7 saldırganı da esir aldıklarını
açıklamıştı.
Gözlemevi’nin verdiği yeni bilançoya göre bu
çatışmalarda El Nusra ve Guraba El Şam gruplarına mensup 29 savaşçı
öldü. Aynı çatışmalarda 2 YPG üyesi, bir Asayiş üyesi ve bir Halk
Konseyi üyesi hayatını kaybetmişti.
8 Kasım günü Türkiye
üzerinden yüzlerce savaşçının Batı Kürdistan’ın Serêkaniyê kentine
girmesi ardından Suriye rejimi Mart 2011’den beri sükunet içinde olan
kente bombalar yağdırmıştı. Bu saldırıyla birlikte bir hafta içerisinde
kentte en az 10 sivil hayatını kaybetmiş, 70’e yakını yaralanmış, 50’ye
yakın ev yıkıldı ve 11 bini aşkın kişi göç etmişti.
Serekaniye'de Şiddetli Çatışmalar
Türkiye üzerinden Batı Kürdistan’ın Serêkaniyê kenti sınırlarına giren
yüzlerce paramiliter ile YPG güçleri arasında çatışmalar başladı.
Çatışmaların tüm kent geneline yayıldığı bildirildi.
Çarşamba
akşam saatlerinden itibaren tank ve askeri araçlarla Türkiye üzerinden
Serêkaniyê sınırlarına giren Türk rejimi destekli çete mensupları, bugün
saldırıya geçti.
Saldırıya Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG)
anında karşılık vermesi ile çatışmalar başladı. Saat 14.00’te başlayan
çatışmaların tüm kente geneline yayıldığı bildiriliyor.
ANF