17 Şubat 2011 Perşembe

Fırat Haber Ajansı ve Kürt Kimliği

İrlandalılar, Kürtler ve Türkler dünyanın hemen her yanına yayılmış üç halktır.

Bunlar arasında Kürtlerin yoğun göçü görece yeni sayılır.

Bu göçün internet, cep telefonu ve uydu televizyonu gibi iletişim olanaklarının olağanüstü fazlalaştığı 1990’lı yıllarda özellikle yoğunlaşması, söz konusu göçe, öncekilerinde bulunmayan özellikler kazandırmıştır.

Türkiye’den öncelikle Almanya’ya ve ardından da öteki sanayi ülkelerine yönelen göç, önümüzdeki aylarda 50. yılını dolduracak…

Ülke dışına giden, gitmek zorunda kalan insanları yıllarca sadece para makinesi olarak gören ve onlarla iletişimi de para çerçevesinde ele alan Türkiye hükümetleri, ancak yıllar sonra “kayıp kuşaklar”ın ve “kaybolmuş kimlikler”in farkına varabildiler.

Bu nedenle dünyanın değişik ülkelerine dağılmış Türkler ya da Türk kökenliler arasında güçlü kimlik farklılıkları mevcuttur.

Bu farklılıklar Türklük ve Müslümanlık temelinde bir süreden beri azaltılmaya çalışılıyor.

Kürtlerde ise farklı bir durum var…

Öncelikle belirtmek gerekir: kimlik, tek olmakla birlikte, içinde değişik parçalar taşır.

Kişi İngiliz-Kürt, Alman-Kürt, İsveçli-Kürt olabileceği gibi, Kürdistan’ın şu veya bu parçasından da olabilir.

Yaşanılan yerin etkisinin kişinin kimliğinde önemli yeri vardır.

Buna ek olarak, bir zamanlar yaşanmış yerin ya da büyüklerin yaşamış oldukları yerin de kimliğin şekillenmesinde önemli etkileri bulunur.

Bunlar da kimliğin başka bir bölümünü oluştururlar.

Sürekli haberleşme, kimliğin bu bölümünün güçlenmesindeki en önemli etkendir.

Sürekli olarak benzer haber ve yorumları okuyan insanlarda kaçınılmaz olarak ortak duygular da oluşur ya da zaten varolan ortaklıklar güçlenir.

Dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan Kürtlerin kimliklerinin bu ortak yönünün oluşmasında ve güçlenmesinde, ortak iletişim araçlarının önemli payı vardır.

Bu araçlardan bir tanesi Roj TV ise, öteki de Fırat Haber Ajansı’dır.

İkisinin işlevi birbiriyle ilgili olmakla birlikte ayrı ayrıdır. Birisi ötekinin yerini dolduramaz.

AKP Hükümeti’nin kafayı Fırat Haber Ajansı’na ulaşımın engellenmesine takması, kendisi açısından normaldir.

İnternet sadece büyük olanakların değil, büyük tehlikelerin de kaynağıdır.

Her konuda birbirinden farklı ve genellikle de birbirini dışlayan çok sayıda bilginin yer aldığı internette, bilgiye ulaşmak kadar, o bilginin nasıl yorumlanacağı da önemlidir.

Bu nedenle, olaylara dayanan gerçekçi bilgilerin yanı sıra, doğru ya da doğruya yakın yorumlar bir internet sitesini zamanla öne çıkarır.

Binlerce sitenin bulunduğu internet ortamında, insanlar filanca siteyi neden özellikle okusunlar?

Site okunmak, kendisini okutturur. İnsanlar onu okumak ihtiyacını hisseder.

Fırat Haber Ajansı bu düzeye ulaşmış bir yayın çizgisine sahipti ve AKP hükümetinin ve devletin ileri teknolojik olanakları kullanarak sitenin yayınını engellemeye çalışmasını hem normal ve hem de sitenin etkinliğinin göstergesi olarak kabul etmek gerekir.

Kısa bir zorunlu aradan sonra yayınını sürdüren Fırat Haber Ajansı’na başarı dileklerimi iletiyorum.

Engin Erkiner