Çağdaş bilim adamlarından Ufalvi, Huslap, Zabrowski, ve Oppert gibi düşünürlere göre: Elam, Hatti(Hitit), Mittani, Muşki, Horri, Xaldi(Urartu), Kassit, Someri(Sümer) ve Gotilerin aksine Zagroslar’dan inmeden gelişme gösteren tek Aryan imparatorluğu Medler’dir.
Bu toplulukların başlangıçta tek dil, din ve kültür öğelerini paylaştıkları, ancak süreç içinde dağıldıkları coğrafi alanlarda değişik isimlerle (egemen aşiret) adlandırıldıklarını vurgulamaktadırlar.
Asur kaynaklarında Urumiye Gölünün güney tarafını kapsayan Zagros Bölgesi Amadia, Madia, Mada, Mata, Mania ve Méd olarak isimlendirilmiştir.
Bugün hala Türkiye ve Irak Kürdistan’ı sınırları içinde aynı bölgede Méd, Mate, Muté, Amédi ve Amed gibi isimlerle tanınan bir çok köy, kasaba ve şehir bulunmaktadır.
Mahallinde yaptığım gözlemlerde bu yerleşim birimlerinin gerek nüfus ve gerekse tüm diğer yönleriyle her zaman Kurdi ve kısmen de Asuri özellikler taşıdığını fark ettim.
Herodot, ilk Med birliğinin Dayakku adlı bir bilge tarafından kurulduğunu (M.Ö.728-673) belirtir.
Dayakku altı büyük Aryan aşiretini Méd veya Madaiye aşiretinin önderliğinde birleştirerek Aryanları yeniden organize etmiştir.
Bu krallık doğarken Asur tahtında 2.Sargon bulunmaktaydı.
Yeni krallığı tehdit unsuru sayan 2.Sargon, Medya bölgesine saldırarak tüm bölgeyi işgal eder ve kral Dayukk’u sürgüne gönderir.
Sargon Medyayı işgal ettikten sonra kuzeye yönelerek Xaldi’nin kutsal kenti Musaşir’e (Gever) yönelir. Kenti ve Xaldi tapınağını yağmalayarak yerle bir eder. Xadilerin bilim ve kehanet kenti olan Musaşir/Gever’in yağmalandığını duyan Xaldi kralı 1.Rusa’nın bu haber üzerine intihar ettiği Asur anılarında yazılmıştır.
2.Sargon’un M.Ö.715 yılında yaptığı bu saldırı sırasında Medya da henüz kuvvetli bir merkezi otorite yoktu.
Asur ordusu Medya alanlarından çekildikten sonra Medler tekrar birlik sağlamaya çalışmışsa da kuzeyden gelen İskit ve Kimmer saldırıları sonucu bozguna uğramıştır.
Kuzeyden gelen İskit ve Kimmer akınları sonucu Xaldi tamamen dağılmış ve Medler de ikinci bir yenilgi almışlardı.
Bazı kaynaklarda Medya ve Xaldi krallıklarını çökertmek için İskitlerin Asurlularca davet edildiği yazılmaktadır.
Yapılan araştırmalara göre Asya kökenli olan İskitlerin hem Ural Altay, hem de İndo-Europan özellikler taşıdıkları belirtilmektedir. Bu nedenle bunların Turan mı, yoksa İndo-europan mı oldukları henüz kesinlik kazanmamıştır.
Ancak, İskitlerin Ön Asya’ya dağılmaları Asurluları da rahatsız etmiş ve Asur ordusu İskit tehlikesini bertaraf etmek için Medya alanlarına tekrar sefer düzenlemiştir.
Bu sırada Medyada birliği yeniden kuran Dayukk’un oğlu Fratoes (Fırat) Asur saldırılarına karşı gelerek Asur topraklarının bir kısmını da işgal eder. Ancak savaş sırasında öldürülünce Medya ordusu Zagroslar’a geri çekilmek zorunda kalır.
Fratoes’in öldürülmesinden sonra oğlu QEYSER (Batılı kaynaklara göre Kyaksares) Medyanın başına geçer.
Medyanın yeni kralı İskitleri ve diğer düşmanları ülkesinden kovmak için öncelikle aşiretler arası birliği sağlamaya çalışır. İlk başlarda başarısız olmasına rağmen daha sonraki girişimlerinde oluşturduğu güçlü ordusu sayesinde başarılı olur.
Herodot’a göre Qeyser bir eğlence partisinde İskit komutanlarını gafil avlar ve hepsini kılıçtan geçirerek İskitleri Medyadan kovar.
İskit terörü sona erdikten sonra bu sefer de Asurlulara karşı harekete geçer.
Afrika’nın barbar kavmi Akad’ın devamı olan Asurlar Ön Asya’da ölüm makinesi gibi Aryan boylarına büyük katliamlar yapmıştı.
Bu ölüm makinesini durdurmak için güçlü ve büyük bir orduya ihtiyaç vardı.
"Ayrı gruplar halinde kendi başına buyruk yaşayan topluluklar ancak milli bir zulüm karşısında birleşebilirler.” S.M.Toli.
Qeyser öncelikle dağınık olan Aryan aşiretlerini bir araya getirip güçlü ve büyük bir ordu kurması gerektiğini biliyordu. Bu yüzden aşiretler halinde yaşayan Aryan boylarını birleştirmek için yoğun bir çaba sarf eder.
Bu sırada Hindistan’dan gelen çalgıcı, gaspçı, Çingene Parseklerin ( Farslar) talan ve saldırılarla Medyada huzuru bozduğunu haber alan Qeyser, öncelikle bu sorunu hal etmeye yönelir.
Asur belgelerinde " Parsuma" (Farslar) olarak adlandırılan bu kavmin Hindistan yöresinden doğu Zagroslar’a göç ettikleri, bunların dilencilik, dans ve gösteri yaparak hayatlarını kazandıkları, bu yüzden Aryanların bunlara "Parsenk" (Kürtçe dilenci, sığıntı demektir) adını verdikleri yazılır.
Herodot,, Ari halktan dil, din, giyim ve diğer kültür öğeleri farklı olan bu Hint-İranlılara "Artés" demiştir.
Çağın yüksek kültür düzeyine erişmiş bulunan Aryanların "Hint göçebelerine "Parsenk" ismini verdikleri ve Qeyser’in bu göçebe halkı ıslah etmek için Mezopotamya’nın Elam’daki çorak topraklara yerleştirdiği yine Asur belgelerinde geçmektedir.
Parsekler daha sonra ünlü Pers imparatorluğunu kuracak olan günümüzdeki Farslar olarak karşımıza çıkmaktadırlar.
Pers sarayında doktor olarak çalışan Ctesias, "Perslerin damarında Med kanı bulunmamaktadır.” Der.
Rus tarihçisi Griyeft ise, Perslerin başta dil olmak üzere tüm kültür öğelerini Med Ariler’den aldığını yazmaktadır.
Halen Aryanda göçebe olarak dolaşan ve kendilerine Mitruh – Mıtrıb adı verilen ve fiziki olarak farklı, fakat diğer tüm olguları ve dilleriyle günümüzdeki Aryaların niteliğini kazanan (Parsenkler) Farsların orta Asya göçmeni Turancılar ve Afrikanes Araplar kadar Aryan toprakları ve kültürünü talan ettiklerini öğrenmiş bulunuyoruz.
Tarihin bilgi kaynaklarından anlaşılıyor ki, Afrika kökenli Araplar, Orta Asya bozkırının göçebe Turancıları ve Hint menşeli Farslar binlerce yıldır Aryan yurdunu ve kültürünü talan ederek kendilerine yeni yaşam alanları yaratmaya çalışmışlardır. Bu nedenledir ki, Aryan mirasçıları olan Kürtler, barbar talancı toplumların arasında pazarlık konusu olmuş ve ittifakla yok edilmeye çalışılmıştır.
Kısacası, çölden gelen göçebe talancılar uygarlığın efendilerini derdest etmişlerdir.
Bu nedenle Rus bilgin Halfin der ki; Kürtler, atalarının kadim zamanda yaşadıkları üstün kültürün ve İslam’daki “din kardeşliği” prensibinin etkisinde kalarak diğer halklarla barışık yaşamayı tercih ettiler, ancak bu onların devletsiz kalmalarına sebep oldu”
Ünlü İtalyan siyaset adamı Makyavelli bile ;” Medler o kadar uygarlaştılar ki, erkekleri bile güzel görünmek için kadınlar gibi bakım yapıyorlardı.” Der.
Bugün bile Irak Kürdistan’ında erkekler bakımlı olmak için eskiden kalma bazı alışkanlıklarını hala devam ettirmektedirler.
Qeyser, Parsenk /Farsları ıslah ettikten sonra esas düşmanı Asur’a yöneldi.
Çağın barbar ölüm makinesi olan Asur imparatorluğunu yok etmek için Medya birliğini sağladı ve bir başka Aryan boyu olan Lolobi hanedanını kendine bağlayarak Asur’a giden yolu güvenceye aldı.
Bu dönemde Asur tahtında kral Şin-Şar-İşkun bulunuyordu.
Aynı zamanda Babil devleti de Asur’un yıkılmasını hedefliyordu fakat Asur’a karşı yaptığı tüm seferlerde başarısız olmuştu.
M.Ö.615 yılında Med kralı Qeyser Kerkük bölgesini ele geçirerek Ninova’yı (Musul) kuşatır. Ninova kuşatması uzun sürünce Med ordusu güneye yönelerek diğer Asur kentlerini ve Asur’un başkentini ele geçirir.
Güneyde bulunan Babil devleti bu savaştan zarar görmemek için Asur’u işgal eden Med ile akrabalık ve ittifak kurarak Asur’a karşı büyük bir güç oluşturulmasını sağlar. Bazı kaynaklarda Babil ordusunun Medlere yardım ettiği bu ittifak ve akrabalık ilişkisine dayandırsa da bunun doğruluğunu gösteren belgelere henüz rastlanmadığı bildirilmektedir.
Bu savaş sonrası Asur imparatorluğu tümden Medlerin eline geçer, ancak Harana kaçan Asur asilzadelerinden Asurbalit’in yeniden devlet kurmaya çalıştığı haberi üzerine Qeyser, Harran üzerine yürüyüp Kargamış’ı ele geçirir. Asurbalit’in yardımına akraba Mısır ordusu gelir, ancak müttefik ordular Med ordusu karşısında büyük bir yenilgiye uğrar ve Asur uygarlığı tarih sahnesinden silinir.
Bundan sonraki dönemde Qeyser’in Medya içindeki sorunlarla uğraşıp iç huzuru sağlamaya çalıştığı ve imarla ilgilendiği Herodot, Ctesias ve Herxfeld tarafından bildirilmektedir. (Medler devam edecek)
Fikret YAŞAR
KAYNAK;
*Arya Uyg.Kürt. S.M.TOLİ
*Kurdistan Tarihi - E.XEMGİN
*TORİ
*HEREDOT
Medler-2 'yi okumak için tıklayın;