15 Kasım 2012 Perşembe

17 Kasım TOPYEKÜN DİRENİŞ GÜNÜ İlan Edildi

Kürdistan Halk İnisiyatifi, iktidardaki “faşist zihniyetin” çözüm getirmeyeceğini belirterek, 17 Kasım gününü “topyekün direniş günü” ilan etti. Halk İnisiyatifi, Kürtleri Türk eğitim sistemi ve mahkemeleri de reddederek işlevsiz kılmaya çağırdı.
Cezaevlerindeki açlık grevlerinin 65. gününde yazılı bir açıklama yapan Kürdistan Halk İnisiyatifi, “Büyük zindan direnişinin vardığı aşama ve oluşturduğu etki Önderliği özgürleştirecek ve Kürdistanı statüleştirecek imkan ve fırsatları içinde barındırmakta ve sunmaktadır” diye belirtti.

SÖMÜRGECİLİĞİN BÜTÜN KURUMLARI HEDEF OLACAK


İnisiyatif, “Halkımızın ve dostlarının zindan direnişine paralel geliştirdiği serhildan bir düzeye gelmiş bulunmaktadır. Ama bunun amacımızı gerçekleştirmeye yetmediği görülmektedir. Dolayısıyla Serhıldanlarımızı büyütmek, süreklileştirmek ve radikalleştirmek bizi mutlak zaferle buluşturacaktır. Önder Apo’nun özgürlüğünü ve Kürdistan’ın özgürlüğünü garanti altına almanın yegane yöntemi serhıldanı büyütmek olacaktır. Bu saatten sonra geliştireceğimiz serhildan sömürgeciliğin bütün kurumlarını ve uygulayıcılarını hedef almalı, sömürgecilerin Kürdistan da barınmasına son verecek düzeyde vurucu olmalıdır” ifadelerini kullandı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın idamı geri getirme tehdidine dikkat çeken İnisiyatif, “Kürt katili Erdoğan idamı geri getireceğini gündemleştirerek güya Kürtleri korkutmak ve sindirmek istemektedir. Zaten fiiliyatta Kürt idamı ve Kürt katliamı faşist T.C-AKP devletinin temel politikasıdır” dedi.

“Önder Apo’nun etrafında kilitlenen kırk milyonluk Kürt ulusu ve dostlarının yeri geldiğinde milyonlarca fedaiye dönüşeceğini unutmamalıdırlar” diye uyaran İnisiyatif, tutsakların taleplerinin temel insani talepler olduğunu belirterek, “Bu talepleri kabul görmeyen faşist bir zihniyetin çözüm getireceğini beklemek amiyane deyimle aptallık ve ahmaklık olur” dedi

İnisiyatif, “direnişten başka bir seçeneğimiz olmadığı kesindir” vurgusunu yaparak, devlet tarafından yürütülen asimilasyon politikalarına da değindi ve çağrılarda bulundu: “Mücadelemizi büyüttüğümüz böylesi bir süreçte kadro, yurtsever ve bir çok yerdeki halkımızın kendi anadili ile konuşmaması kendi sömürgecisini cesaretlendirmekte ve asimilasyona yönelik umutlanmasını sağlamaktadır. Yine bir yanda kendi ana dilini istemek, bir yandan da sömürgeciliğin okullarına sıkı sıkıya bağlanmak tutarlı bir yaklaşım olmadığı gibi, sanki düşman bir şey verecekmiş beklentisine sevk etmekte ve geleceğini düşmanda görmeye neden olmaktadır. Oysa bir Kürt için sömürgeci TC okulları tam bir soysuzlaşmayı ifade etmektedir.”

FETHULLAH GÜLEN KURUMLARI KÜRDİSTAN’DAN SÖKÜLMELİ

Kürt halkını bu eğitim müfredatını öfkeyle reddetmeye ve Kürdistan’da işlerliğine son vermeye çağıran İnisiyatif, Fethullah Gülen dersane ve yurtlarının “ajanlaştırma ve düşürme” yerleri olduğunu belirtti. Bu kurumların hedef alınması ve Kürdistan’dan köklerinin kazınmasını isteyen İnisiyatif, “ Özellikle özgürlük mücadelemize bağlı yurtsever Kürt ve demokrat öğretmenler sömürgeci AKP-devletine karşı net tavır almalı, kendi anadilinin öncüsü olmalıdır. Kesinlikle hiçbir Kürt genci düşman askerliğine gidip kardeş kanını dökmemeli, halkının yanında olmalı ve serhıldanlara öncülük etmelidir” dedi.

MAHKEMELER İŞLEVSİZLEŞTİRİLMELİ

Rejim mahkemelerinin de reddedilmesini isteyen Halk İnisiyatifi, “Halkımız her il, ilçe, mahalle ve köyde adalet kurumlarını kurarak devletin mahkemelerini işlevsiz bırakmalıdır. Artık kendi düşmanlarımıza vereceğimiz vergiyi kesmeli, varoluşumuzun ve özgürlüğümüzün teminatı olan Kürdistan Özgürlük Mücadelesine vermelidir” dedi.

Açıklamada, “Zafere kilitlenen Kürdistan Halkı; Bütün halkımızı olası zindan direnişine müdahale ve zindanlardaki yoldaşların şahadetine duyarlı olmaya çağırıyoruz. Her iki ihtimale karşı da halkımız teyakkuzda olmalıdır. Kabul edemeyeceğimiz bir müdahale ve şahadete karşı alacağımız tavır Kürdistan’ı sömürgecilerden söküp atmalı ve Kıyametler koparılmalıdır” denildi.

17 KASIM TOPYEKÜN DİRENİŞ GÜNÜ

İnisiyatif, “Kürdistan halkı serhildanı ve isyanı büyütüp yükselterek sonuç alacaktır. Düşmanı yenilgiye götürecek son hamle kesinlikle halk serhıldanı olacaktır” diyerek şöyle devam etti: “Kürdistan halkı olarak, 17 kasım 2012 cumartesi günü topyekûn direniş günü ilan ediyoruz. Kürt halkı ve dostları 30 ekim de nasıl yaşamı durdurup serhildanı büyütmüşse, 17 kasım cumartesi günü de süresiz dönüşümsüz serhildana kalkmalıdır.

Süreklileşen, yükselen bir serhildan kesinlikle zaferi ve çözümü getirecektir. Bütün kürdistan demokratik kurumlarına ve yurtseverlerine çağrımız; 17 Kasım cumartesi topyekûn direniş gününün, büyük vicdani, ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeleri ve bu direnişin pratik örgütleyicileri ve öncüleri olmalarıdır. Bütün halkımız bu günün sadece katılımcısı değil örgütleyicisi ve çalışanı olmalıdır. Yediden yetmişe 17 kasım cumartesi günü bütün halkımız geliştireceğimiz serhıldanlarda yerini almalıdır. Esnafımız kepengini, araç sahipleri kontağını kapatıp, işçimiz işini bırakıp serhıldanlara katılmalıdır. Genç, işçi ve ev kadınları renkleri ve direnişi ile serhıldanı coşturmalıdır. Bütün Kürdistan gençliği 17 Kasım’da yerini alıp her alanı düşmana cehenneme çevirmelidir. Kürdistan ve metropoldeki bütün demokratik kurumlarımız, çalışan ve yurtseverlerimiz bu çağrımızı esas almalı, buna göre planlama çıkarmalı ve pratikleştirmelidir.”


ANF

Duran Kalkan: Kürt Gençliği Serhildanı Geliştirecek

KCK Yürütme Konseyi üyesi Duran Kalkan, Komalen Ciwan Kongresi sonrasında yaptığı açıklamada Kürt gençliğinin serhildanı geliştirme görevi bulunduğunu ifade ederek “Kürt gençliği 4. Kongre temelinde halkın ve Kürdistan'ın özgürlüğünü sağlayacak. Herkes bunu bilsin” dedi.

Komalen Ciwan 4. Kongresi ve Komalen Jin Ciwan konferanslarının ardından açıklamalarda bulunan Kalkan Kürtlerin AKP’nin dayattığı soykırıma karşı varlık ve özgürlük mücadelesini yürüttüğünü hatırlatarak Kürt gençlerine bu süreçte büyük sorumluluk düştüğünü kaydetti.

Kısa bir süre önce Komalên Ciwan 4.kongresini yaptı. Siz de bu kongrede hazırdınız. Böylesi bir dönemde bu kongrenin yapılmasının nedenleri ve amaçları nelerdir?

Komalên Ciwan 4. Kongresinin ve Komalên Jin Ciwan Konferansının kutlu olmasını diliyorum. Halkımıza, Önder Apo'ya, tüm insanlığa, özgürlük ve demokrasi getirmesini diliyorum. Bu temelde büyük bir hamle geliştireceğine de inanıyorum.

Komalên Ciwan kongresinin böyle bir dönemde yapılmış olmasının nedeni de, amaçları da çok açık. Halk olarak bir ölüm kalım mücadelesi içerisindeyiz. AKP faşizminin dayattığı sinsi, saldırgan soykırıma karşı bir varlık ve özgürlük mücadelesi yürütüyoruz. Bu mücadelenin ruhu, öncüsü, dinamik gücü gençliktir. Komalên Ciwan mücadelenin sorunlarını tartışmak, böylesi bir mücadeleyi zafere nasıl taşıyacağının yol-yöntemini bulmak üzere kongresini gerçekleştirdi. Kongre başarıyla da sonuçlandı. Zaman zaman biz de katıldık, izledik, dinledik. Buradaki ruhu havayı yakından görüp tanıdık.
Kürt gençliğinde sömürgeciliğe, soykırımına ve AKP faşizmine karşı büyük bir öfke ve kin var. Aynı zamanda kendi kimliğini ve özgürlüğü kazanmanın heyecan ve coşkusu var. Önder Apo'ya, partimize, şehitlerimize büyük bir bağlılıkları var. Önder Apo ve halka karşı büyük bir sorumluluk duygusu var. Kongre bütün bu atmosferi en yüksek düzeyde ifade etti. Dört gün boyunca tüm delegeler aynı ruh, anlayış ve heyecanla büyük bir yoğunluk, bilinç ve sorumlulukla özgürlük ve demokrasi mücadelemizin sorunlarını tartışarak özgürlük mücadelemizin dördüncü stratejik döneminde zaferini garantileyecek bir kararlılığı, coşkuyu ve heyecanı ortaya çıkardılar.

Kongrenin sonucu şudur; “Rêber Apo'ya özgürlük hemen şimdi, Kürdistan’da demokratik özerklik hemen şimdi.” Bu doğrultuda gerillayı ve serhıldanı büyütme kongresi oldu. Komalên Ciwan 4. Kongresi sonuçlarının gerillada ve serhıldanda büyük bir direniş hamlesine, büyük bir özgürlük hamlesine yol açacağına inanıyoruz. Önümüzdeki süreç bu kongrenin sonuçlarıyla belirlenecek. Bu kadar büyük bir iddia ve kararlılık vardı. Kongre kararları burada kalmayacak, her alana yayılacak. Kürdistan'ın dört parçası ve yurtdışındaki gençliği kucaklayacak. Sadece gençlikle de sınırlı kalmayacak; Kürt halkını, kadınlarını ve emekçilerini içine alan, ‘Önder Apo'ya Özgürlük’ hamlesini zafer çizgisinde geliştiren bir özgürlük hamlesi olacak. Bu temelde bir kere daha kongreyi ve genç kadınların konferansını kutluyorum. Tüm Kürdistan gençliğine kutlu olsun diyor, Kürt gençliğine özgürlük mücadelesinde bu tarihi süreçte başarılar diliyorum


Gençlik örgütlenmesinde temel sorunu nasıl tanımlıyorsunuz. Kongre buna nasıl çözüm getirdi. Bundan sona gençlik buna nasıl yaklaşmalı?

Süreç görevleri ve onun sorunları karşısında bir daralmanın, büzülmenin var olduğunu kongre tespit etti. Aslında bu normal koşulların bir darlığı, büzülmesi değil; hamle sürecine girilirken büyüyen örgüt, yükselen mücadele karşısındaki bir tutum, bir duruş oluyor. Özünde süreci tam anlamamaktan kaynaklı tecrübesizlik, yeterince bilinç edinememe buna yol açmış. Yoksa cesaret, fedakârlık,   coşku ve heyecanda en küçük bir azalma yoktur. Tersine mücadele bunun üzerinde yürüyor. Fakat bunları sürecin özellikleriyle birleştirme, sürecin gerektirdiği tarzı, üslubu, tempoyu anlama ve tutturmada zayıflık ortaya çıkmış. Daha doğrusu değişen süreci doğru anlayıp hızla, zamanında değiştirememenin var olduğu ortaya çıktı. Gençlik hareketinin süreç karşısındaki eksikliği olarak bu tespit edildi ve bunun nedenleri çözümlendi.

Değişen süreci anlamamak, önderlik çizgisini tam özümseyememek, yani eğitim yetersizliği, tecrübe azlığı süreç üzerinde tartışma yetersizliğidir. Kongre bütün bunların hepsini giderdi; eğitim yeterliliği de ortaya çıkardı. Sürecin anlaşılmasını getirdi. Önderlik çizgisi temelinde katılan delegeler için aynı zamanda büyük bir eğitim tartışması oldu.

Bu sonuçların kongre bileşimi ile sınırlı kalmayacağı, bütün Kürt gençliğine taşacağı inancındayız. Böyle olunca eksikliği kongre aştı, kongre gençlik hareketini süreç karşısında dar kalan, kendini sürecin gereklerine göre tam adapte edemeyen durumdan çıkardı. Nedenlerini ve bu durumu tespit ederek bunları aşmanın yolunu, yöntemini ortaya koydu.

Bundan sonra devrimci halk savaşını stratejinin gereklerine göre Kürdistan'ın dört parçasında ve yurtdışında çok daha gelişmiş bir gençlik hareketi ile karşılayacağız. Gerillada, serhıldanda, ideolojik mücadelede, propagandada gençlik hareketi büyük bir hamle yapacak. Hem genişleyecek hem derinleşecek. Özgürlük mücadelesine bütün alanlarda öncülük edecek. Özgürlük mücadelesinin doğru tarz, üslup ve taktikle yürümesini sağlayacak. Kongre buna Kemal Pir, Önder Apo tarzı dedi. Yani yaparken düşünme, düşünürken yapma tarzı. Yani eğitimi, örgütü ve eylemi birlikte, iç içe ele alma! Yani süreçleri ve çalışmaları birbirinden koparmama tarzı. Bu tarzı tutturdu Komalên Ciwan 4. Kongresi. Kemal Pir çizgisinde Ali Çiçeklerin ruhuyla büyük bir hamleyi kararlaştırdı ve başlattı. Gerisi uygulama olacak, zafer olacak.


Dördüncü stratejik dönemde gençliğin önündeki temel görevler nelerdir?

Dördüncü stratejik dönem dediğimiz sürecin stratejik tanımı devrimci halk savaşı stratejisidir. Bu stratejinin amacı Kürdistan'da Demokratik Özerklik çözümünü gerçekleştirmek! Bu Demokratik Özerklik çözümünü Kürdistan Özgürlük Hareketi olarak daha önce diyalog yöntemiyle, görüşmelerle uzlaşma temelinde demokratik siyaseti öne çıkartarak gerçekleştirmek istedik. Bu doğrultuda Önder Apo ve Hareketimiz 18 yıl mücadele etti; sayısız proje sundu. Gerektiği kadar açık davrandık. Çaba harcadık. Gerektiği kadar taviz verdik, sürece yaydık; fakat gördük ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve AKP Hükümeti bunlara cevap vermiyor. Bunları bir zayıflık olarak görüyor. Sürecin uzamasını bir hile, oyun olarak sürece yayma ve çürütme olarak değerlendiriyor.

Bütün bu yaptıklarımıza karşı AKP'nin dayattığı, İmralı işkence sürecini derinleştirmek ve demokratik siyaseti tasfiye etmek için 14 Nisan 2009’dan itibaren siyasi soykırım operasyonlarını başlatıp on binden fazla Kürt siyasetçisini, aydınını cezaevlerine koymak oldu. Kürt çocuklarına, kadınlarına, gençlerine polis terörü uygulayarak zindanları gösterdi. Dağda gerillaya karşı ölüm operasyonlarını dayattı. Yani imha ve tasfiyede ısrar etti. Tayyip Erdoğan ve AKP yöneticileri açık olarak “PKK'yi yok edeceğiz” dedi. Artık demokratik siyasetin tasfiyesiyle demokratik özerklik çözümünü gerçekleştirmenin siyasi imkânları kalmadı. Geriye aktif mücadele kaldı. İşte devrimci halk savaşı stratejisi bu aktif mücadeleyi içeriyor. Yani diyalogla, demokratik siyaset yöntemiyle, uzlaşmayla gerçekleştirilemeyen demokratik özerlik çözümünü aktif mücadele ve eylemle gerçekleştirmeyi ifade ediyor. Amaç aynıdır. Yol ve yöntem değişmiştir. Strateji ve taktiklelerde değişiklik olmuştur.

Devrimci halk savaşı stratejisinin temel bazı adımları var. Bir tanesi gerilladır. Gerilla direnişi gelişiyor, gelişecek. Önder Apo’yu, Kürt halkının özgürlük değerlerini savunmak için Kürdistan gerillası son neferine kadar Agitlerin ve Zilanların çizgisinde kahramanlıkla direnecek. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmamalı. Bu konuda hiç kimse yanlış hesap yapmamalı.

Diğer ayağı serhıldandır; halkın kitlesel eylemliliğini, şiddetini ortaya çıkartmak! Yani “Önder Apo'ya özgürlük hemen şimdi, demokratik özerklik hemen şimdi” talebini sokakta, mahallede, köyde, kasabada, şehirde her yerde faşist soykırımcı rejime dayatmak, bunun için polis terörüne karşı direnmek, gericiliği dağıtmak, tasfiye etmek için etkin mücadele yürütmek! Serhıldanın esas amacı bu. Sokakları, mahalleri, kasabaları devlet etkinliğinden çıkartarak, buralarda devleti işlemez kılarak demokratik toplumun demokratik özerkliğinin inşa edildiği, Kürt halkının, Kürt insanlarının kendi kendini yönettiği bir düzeye getirmek. Bununla birlikte ideolojik mücadele, propaganda süreci, demokratik kitle eylemliliği ve demokratik siyasi mücadele imkanlar dahilinde yürütülecek. Yani dar ve tek yanlı ele almıyoruz, ama devrimci halk savaşının esas boyutlarının gerillayı ve serhıldanı geliştirmek olduğu açık. Serhıldan da eskisi gibi demokratik kitle eylemliliği değil. Kitlenin örgütlü meşru savunmasını ortaya çıkartma eylemliliği olarak gündeme girecek. Bu dönemin temel görevleri bunlar.

Bütün bu görevlerin öncüsü gençliktir. Gerilla gençlik direnişidir, serhıldan gençlik eylemidir. Aslında demokratik siyasete, ideolojik mücadeleye en çok öncülük edecek, en çok katkı sunacak güç gençliktir. Dolayısıyla dördüncü stratejik dönem, üçüncü stratejik dönemden çok daha ileri düzeyde gençlik öncülüğünü gerektiriyor. Dördüncü stratejik dönem gençliğin yürüteceği bir dönemdir. Devrimci halk savaşı stratejisi tümüyle bir gençlik stratejisi içeriyor. O bakımdan bu stratejik dönemin herhangi bir mücadele taktiğinde değil, bütün mücadele taktiğinde öncü ve temel güç gençliktir. 4. Kongre bu gençliği ortaya çıkardı. Bu sorumluluk düzeyini belirledi. Buna göre Komalên Ciwan hareketinin kararlaşmasını, planlamasını sağladı. Tüm Kürdistan gençliğini bu kararlar temelinde göreve, mücadeleye sevk etme iradesi ortaya çıkardı.

Aslında bu, dönemin kongresi oldu. Bu kongre aynı zamanda PKK kongresi oldu, KCK kurultay kongresi oldu, Kadın hareketinin PAJK ve KJB kongreleri kurultayları oldu. Bu kongreler bunda somutlaştı. Diğer bütün hareketlerimizin, gerillanın temel duruşu burada somutlaştı. Neden? Çünkü dönem gençlik öncülüğünde ve gençlik gücüyle yürüyecek bir dönem! Gerilla, serhıldan ve diğer bütün alanları tümüyle gençliğin yürüteceği bir dönem. Komalên Ciwan 4. Kongresiyle birlikte sadece Kürt gençliği kendini çözümleyip, kararlaştırıp planlayarak bir hamleye yöneltmedi; aynı zamanda Kürt halkı ve Kürdistan Özgürlük Hareketi bir bütün olarak kendisini çözümlemiş dönemsel kararlarını almış ve devrimci halk savaşı stratejisinde yürütülen hamlelere zafer yolunda ilerlemeyi sağlatacak yeni bir hamleyi eklemeyi kararlaştırmış oldu. Bu kongre gençlik kongresi olmayı tümden aşıyor. Kürdistan Özgürlük Hareketi'nin, PKK’nin kongresi olarak tarihe geçmiş bulunuyor.


Rojava’da gelişen devrim süreci var. Gençlik nasıl rol oynadı. Bundan sonraki süreçte buradaki farklı çizgilere karşı direnişte nasıl bir rol oynamalı?

Batı ve kuzey Kürdistan’da serhıldan ve devrim süreçleri yaşanıyor. Komalên Ciwan 4. Kongresi Rojava’da gerçekleşen 19 Temmuz devrimini coşkuyla selamladı, o ruhla gerçekleşti. 2012 devrimci hamlesi sadece Rojava’da değil, Batı ve Kuzey’de ortak bir devrim olarak gelişti. Afrin’de, Kobani’de, Derik’te gelişen devrim ruhu ve devrimci hamle Şemzinan’da, Gever’de, Çele’de, Beytüşşebap ve Dersim’e kadar bütün alanlarda benzer bir hamleye dönüştü. Çele’de, Şemzinan’da, Beytülşebap’ta yaşananlar Afrin’de, Kobani’de, Derik’te yaşananlardan ayrı değil. Çok benzerdir, iç içedir. Dolayısıyla Kürdistan'ın iki parçasında büyük bir hamle var. Bunlar Kürdistan Özgürlük Hareketi'nin dördüncü stratejik döneminin ortaya çıkardığı hamle ve sonuçlar oluyor. Rojava’daki 19 Temmuz devrimi kesinlikle böyledir. Gever’deki, Şemzinan’da, Oramar’daki 19 Haziran hamlesi öyle. Şemzinan’daki 23 Temmuz hamlesi öyle. Çele’deki 4 Ağustos hamlesi öyle. Beytülşebap’taki 3 Eylül hamlesi öyle. Bütün bunların hepsi devrimci hamleler, operasyonlar oldu.
Komalên Ciwan 4. Kongresi tüm gençlere genel olarak nasıl bir perspektif sundu?

Bu çerçevede 4. Komalên Ciwan Kongresiyle ortaya şu çıktı: Kürdistan gençliği Kuzey’de devrimci halk savaşı stratejisinin temel ayakları olarak gerillayı ve serhıldanı geliştirmekle görevli. Bakûr gençliği gerilla ve serhıldanı geliştirmek için seferber olacak; tüm gücünü ortaya koyacak. Kitleler halinde gerillaya katılacak. Serhıldanı hem örgütleyecek, hem de yürütecek, öncülük edecek. Kendisini örgütleyerek kadınları, toplumun tüm kesimlerini örgütleyerek birlikte bunu yapacak. Batı gençliği bu dönemde 4. Komalên Ciwan kongresi temelinde demokratik özerkliğin inşasını özgürleşen topraklarda derinleştirmek ve kökleştirmek için seferberlik halinde çalışacak. Demokratik konfederalizmin bütün boyutları da inşa edecek. Bu yeni bir durumdur. Yeni bir yaşam yeni bir duruş, yeni bir toplum Rojava'da ortaya çıkaracak. Aynı biçimde özgürleşen Kürdistan topraklarını batı Kürdistan’ı nereden gelirse gelsin her türlü saldırıya karşı savunabilmek için kendisini güçlü bir savunma kuvveti biçiminde eğitecek ve örgütleyecek. İster kuzeyden ister güneyden ister içten ister dıştan gelsin her türlü saldırı karşısında devrimi, devrim değerlerini ve özgürlüğü son neferine kadar savunacak. Rojava gençliğinin görevi böyle. Bir yandan demokratik özerkliği inşa, demokratik toplumu örgütleme, demokratik konfederalizmi geliştirme diğer yandan devrim değerlerini her türlü saldırı karşısında savunabilmek için güçlü bir savunma gücü, öz savunma kuvvetini eğitip örgütleme görev ve sorumluluğu var. Bunu tüm gençlik çocuk ta demeden kız erkek hepsi seferber olarak sağlayacak. Aynı zamanda Başûr gençliğinin de çok önemli görev sorumlulukları var. Kongre bunları açığa çıkardı. Hiç kimse demesin Güney Kürdistan özgürdür. Güvencededir. Hiçbir tehlike yok. Hayır. Kongremizin tespiti şöyledir. Kuzey, doğu ve batıda Kürt halkı Kürt özgürlüğü ne kadar tehdit ve tehlike altındaysa aynı oranda da güneyde de tehdit ve tehlike altında. Suriye savaşı geliştikçe bölgesel olma yönünde ilerledikçe en büyük tehlike güney Kürdistan'ı da kapsayacak. Zaten şimdiden kendi içinde de parçalı. Bağdat yönetimiyle çelişkileri var. Kuzeyden TC hükümeti her türlü baskıyı uyguluyor. Kendine uydu haline getirmeye çalışıyor. Doğudan İran rejimi her türlü tehdit altında tutuyor. 'Savaş yayılırsa güney Kürdistan'ı ateşe veririz' diye açıklamalar yaptılar. Başûr gençliğinin bu gerçekleri görmesi lazım. Aldanmamalı, yanılmamalı. Göreceli durum, güncel yaşam kendisini kandırmamalı. Yarın tehlikeli durumlar ortaya çıkabilir. Bu durumu alt üst eden bambaşka bir durum gelişebilir. Süreci iyi anlamak, akıllı olmak, siyaseti de Kürdistan gerçeğini de küresel sistem gerçeğini, bölge gerçeğini, sömürgeci soykırım gerçeğini de iyi anlamak zorundadır. Bunu anlayarak kendilerini eğitmeli, bilinçlendirmeli, örgütlemeli. Hazır olmalılar. Her türlü tehlike karşısında Kürdistan’ı, özgürlük değerlerini özgür ve demokratik yaşamı savunup geliştirebilmek için seferberlik düzeyinde kendilerin eğitip hazırlamalılar. Başûr gençliğinin de böyle tarihi bir görevi var. Aslında bu sürecin dışında değil. Aynı şey Doğu Kürdistan için de geçerli. Rojhilat gençliği HRK de örgütlenerek PJAK’ın gelişimine yol açarak büyük bir adım attı. Direniş geliştirdi. Aslında direnmeyi savaşmayı öğrendi. Siyasi mücadele yürütmeyi, kendini eğitip örgütlemeyi öğrenmesi gerekiyor. Rojhilat gençliğinin temel görevi bu. İdeolojik mücadeleyi kendini eğitmeyi öğrenecek, örgütlemeyi, siyasi mücadeleyi yürütmeyi öğrenecek. Savunma gücünü de sürekli güçlendirecek. Siyasi ve askeri olarak kendini eğitip güçlendirdikçe hem bu günü geliştirecek hem de yarının olası önemli gelişme süreçlerine karşı hazır hale gelecek. Her an İran'da ve Doğu Kürdistan'da yepyeni durumlar ortaya çıkabilir. Yeni gelişmeler yaşanabilir. Bunlara göre şimdiden hazırlıklı olmak şarttır. Bunun içinde ön görülü olmak, planlı olmak ve çalışmak gerekiyor. İşte bunu herkesten önce gençlik görebilecek durumda. Bu çalışmaları herkesimden önce gençliğin yapması gerekiyor.

4. Komalên Ciwan kongresi doğu Kürdistan’ı böyle tanımladı. Doğu Kürdistan gençliğinin önüne ideolojik siyasi mücadele temelinde kendini örgütleme geliştirme kendi savunma sistemini güçlendirme görevi ve sorumluluğu koydu. Biz Rojhilat gençliğinin de bu temelde faaliyet yürüteceğine inanıyoruz. Elbette dünyanın dört bir yanına savrulan yurt dışına çıkmış olan, özellikle Avrupa'da toplanan, Rusya ve çevresinde yoğunlaşan Kürt halkının ve gençliğinin de bu süreçte önemli bir görevi var. Zaten Rusya’da da demokratik mücadeleyi geliştiriyorlar. Avrupa’ya çeşitli biçimlerde sürülmüş Kürt gençliğinin daha bilinçli daha dinamik olma özelliği var. Bunu görelim. Avrupa’nın etkilerine karşı biraz daha dikkatli olur kendini eğitir örgütleyebilirse mevcut bilinç ve dinamizm ile dördüncü stratejik döneme yurt dışından Avrupa'dan demokratik mücadeleyi geliştirerek büyük bir katkı sunabilir. Bunu zaten yürütüyor. Baharda açlık grevleriyle yaptı. Şimdi imza kampanyası, özgürlük nöbetiyle yapıyor. Kendisini Önder Apo'nun özgürlüğüne kilitlemiş bu temelde mücadele yürütüyor. İçinde bulunduğumuz dönemin devrimci halk savaşı stratejisi temelinde yürüttüğümüz mücadelenin kilitlendiği temel hedef Önder APO’ya özgürlük hedefi. 4. Komalên Ciwan kongresi de bunu tespit etti. Bütün gençlik mücadelesini Önder APO’ya özgürlük temelinde her alanda açılım yaparak yürütmeyi ön gördü. Eğitim yapacak. Örgütleme yapacak. Demokratik özerkliği inşa edecek. Savaşacak. Serhıldanı geliştirecek. Ama hepsinin kilitlendiği bir amaç var. Önder APO’ya özgürlük. Onun için 4. Komalên Ciwan kongresi sadece gençliğin değil Kürt halkının da önüne şunu net koydu. “Önder APO’ya özgürlük hemen şimdi, Kürdistan'a demokratik özerklik hemen şimdi”. Bunun için gerilla, bunun için serhıldan başka yolu yok. Herkes bunu bilsin bütün dünya bu gerçeği görsün. Kürt gençliği 4. Kongre temelinde halkın ve Kürdistan'ın özgürlüğünü sağlayacak. Herkes bunu bilsin bu temelde yeniden Kürdistan gençliğinin bu büyük çalışmasını dördüncü kongresini kutluyorum. Tüm halkımıza özgürlük mücadelemize hayırlı olmasını diliyor dördüncü kongre temelinde dört parça ve yurt dışındaki Kürt gençliğine üstün başarılar diliyorum. 


ANF