Ortadoğu uzmanı Prof. Dr. Udo Steinbach, sınır ötesi kara harekatıyla
ilgili Türkiye ile Irak arasında ikili bir anlaşmanın olup olamadığından
kuşkulu olduğunu belirterek, "İsrail'in Gazze'ye yaptığını şimdi
Türkiye Kürt bölgesine yapıyor" dedi. Steinbach, Türkiye Başbakanı
Erdoğan’ın son yıllarda başka politik hedeflere öncelik vermesi sonucu
Kürt sorunun çözümünde ilerleme kaydedilmediğini belirterek iç savaş
uyarısında bulundu.
Almanya’nın tanınmış Ortadoğu Uzmanı Prof. Dr. Udo Steinbach, Kürt sorununda artan çatışmalar ile Türkiye’nin sınır ötesi harekatını Deutsche Welle Radyosuna değerlendirdi. Türkiye’nin Kürt sorununa kendi içinde çözüm bulamazsa, artan çatışmanın iç savaşa dönüşme perspektifinin olduğunu uyarısında bulunan Steinbach şunları kaydetti:
‘KARA HAREKATI ULUSLARARASI HUKUKLA BAĞDAŞMIYOR’
"Türk askerinin orada –Kürt bölgesinde- tampon bölge oluşturması ya da uzun süre orada kalması uluslararası hukuk açısından mümkün değil. Böyle bir girişim uluslararası hukukun ve Irak'ın egemenliğinin açıkça çiğnenmesi anlamına gelir. Siyasi açıdan askeri operasyonun belirli bir gerekçesi olsa da uluslararası hukukla bağdaşmıyor. Eğer Irak'ın merkezi yönetimi bu konuda onay vermiş olsaydı belki o zaman uluslararası meşruiyet kazanılmış olurdu. Böyle bir onay verildiğine dair hiçbir bilgi yok ortada.
‘ANLAŞMA OLUP OLMADIĞINDAN KUŞKULUYUM’
Türkiye'nin PKK ile mücadelesinde Irak'la yaptığı ikili bir anlaşmanın olup olmadığını bilmiyoruz. Benim bu konuda kuşkularım var. Nitekim Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun kısa süre önce Irak'ın Kürt Dışişleri Bakanı Zebari ile görüşmesinde açıkça uyarıda bulunduğu söyleniyor. İkincisi Bölgesel Kürt Yönetimi ile TBMM'nin buna onay vermesi gerekir. Üçüncüsü Türk hükümeti kendi siyasi duruşuna da ters bir tavır almış oluyor. Türkiye şimdiye kadar Kuzey Irak'taki Kürt varlığını bir şekilde kabul etti ama siyasi yönetim olarak tanımaya yanaşmadı. Eğer şimdi merkezi Irak yönetiminin onayını almadan bölgesel Kürt yönetimiyle anlaştıysa bu da Türkiye'nin Kürt yönetiminin siyasi olarak statüsünü yükselttiği anlamına gelir.
‘İSRAİL’İN GAZZE’YE YAPTIĞINI TÜRKİYE KÜRT BÖLGESİNE YAPIYOR’
Kara harekâtı siyasi ve insani açıdan anlaşılabilir bir durum olsa da egemen bir ülkenin toprağı söz konusu olduğu için uluslararası hukuk açısından geçerliliği olmayan bir argüman. Nitekim 2008'de İsrail, Hamas'ın topraklarına roketlerle saldırdığı gerekçesini kullanarak Gazze'ye girdiğinde de uluslararası toplum ve Türkiye başbakanı bu girişimin kabul edilemez olduğunu vurgulamışlardı. Şimdi benzer şeyi Türk hükümeti Irak'ın Kürt bölgesinde yapıyor.
‘KONU BM’YE GİDERSE TÜRKİYE’NİN İTİBARI ZEDELENİR’
Komşularının tepki göstereceğini pek sanmıyorum. Belki protesto açıklamaları yaparlar. Irak'ın verebileceği en büyük tepki konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne götürmek olabilir. Orada Türkiye politikalarının eleştirilmesi hatta kınanması gündeme gelebilir. Bunun da Türkiye'nin itibarı açısından önemli yansımaları olabilir. Türkiye böyle bir şeyi istemez. Kaldı ki Türkiye Arap dünyasında örnek bir ülke olarak algılanmakta. Komu BM gündemine gelirse Türkiye'nin Orta Doğu'daki itibarı yara almış olur."
‘MÜCADELENİN İÇ SAVAŞA DÖNÜŞMESİ PERSPEKTİFİ VAR’
Temmuz başında iki buçuk haftalığına Türkiye’nin güneydoğusuna gitmiştim. Bu bölgede Türk askerin varlığı büyük ölçüde belli oluyordu. Her an patlamaya hazır bir atmosfer fark ediliyordu. Kürt politikalarında değişim olduğunu ilerlemeler olduğunu yadsımıyorum. Ama son yıllarda Türkiye başbakanı başka politik hedeflere öncelik verdi ve bu nedenle Kürt sorunun çözümünde ilerleme kaydedilmedi. Eğer Türkiye kendi içinde bu soruna çözüm bulamazsa tırmanışa geçen bu çözümsüz mücadelenin iç savaşa dönüşmesi perspektifi de var.
ANF NEWS AGENCY
Almanya’nın tanınmış Ortadoğu Uzmanı Prof. Dr. Udo Steinbach, Kürt sorununda artan çatışmalar ile Türkiye’nin sınır ötesi harekatını Deutsche Welle Radyosuna değerlendirdi. Türkiye’nin Kürt sorununa kendi içinde çözüm bulamazsa, artan çatışmanın iç savaşa dönüşme perspektifinin olduğunu uyarısında bulunan Steinbach şunları kaydetti:
‘KARA HAREKATI ULUSLARARASI HUKUKLA BAĞDAŞMIYOR’
"Türk askerinin orada –Kürt bölgesinde- tampon bölge oluşturması ya da uzun süre orada kalması uluslararası hukuk açısından mümkün değil. Böyle bir girişim uluslararası hukukun ve Irak'ın egemenliğinin açıkça çiğnenmesi anlamına gelir. Siyasi açıdan askeri operasyonun belirli bir gerekçesi olsa da uluslararası hukukla bağdaşmıyor. Eğer Irak'ın merkezi yönetimi bu konuda onay vermiş olsaydı belki o zaman uluslararası meşruiyet kazanılmış olurdu. Böyle bir onay verildiğine dair hiçbir bilgi yok ortada.
‘ANLAŞMA OLUP OLMADIĞINDAN KUŞKULUYUM’
Türkiye'nin PKK ile mücadelesinde Irak'la yaptığı ikili bir anlaşmanın olup olmadığını bilmiyoruz. Benim bu konuda kuşkularım var. Nitekim Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun kısa süre önce Irak'ın Kürt Dışişleri Bakanı Zebari ile görüşmesinde açıkça uyarıda bulunduğu söyleniyor. İkincisi Bölgesel Kürt Yönetimi ile TBMM'nin buna onay vermesi gerekir. Üçüncüsü Türk hükümeti kendi siyasi duruşuna da ters bir tavır almış oluyor. Türkiye şimdiye kadar Kuzey Irak'taki Kürt varlığını bir şekilde kabul etti ama siyasi yönetim olarak tanımaya yanaşmadı. Eğer şimdi merkezi Irak yönetiminin onayını almadan bölgesel Kürt yönetimiyle anlaştıysa bu da Türkiye'nin Kürt yönetiminin siyasi olarak statüsünü yükselttiği anlamına gelir.
‘İSRAİL’İN GAZZE’YE YAPTIĞINI TÜRKİYE KÜRT BÖLGESİNE YAPIYOR’
Kara harekâtı siyasi ve insani açıdan anlaşılabilir bir durum olsa da egemen bir ülkenin toprağı söz konusu olduğu için uluslararası hukuk açısından geçerliliği olmayan bir argüman. Nitekim 2008'de İsrail, Hamas'ın topraklarına roketlerle saldırdığı gerekçesini kullanarak Gazze'ye girdiğinde de uluslararası toplum ve Türkiye başbakanı bu girişimin kabul edilemez olduğunu vurgulamışlardı. Şimdi benzer şeyi Türk hükümeti Irak'ın Kürt bölgesinde yapıyor.
‘KONU BM’YE GİDERSE TÜRKİYE’NİN İTİBARI ZEDELENİR’
Komşularının tepki göstereceğini pek sanmıyorum. Belki protesto açıklamaları yaparlar. Irak'ın verebileceği en büyük tepki konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne götürmek olabilir. Orada Türkiye politikalarının eleştirilmesi hatta kınanması gündeme gelebilir. Bunun da Türkiye'nin itibarı açısından önemli yansımaları olabilir. Türkiye böyle bir şeyi istemez. Kaldı ki Türkiye Arap dünyasında örnek bir ülke olarak algılanmakta. Komu BM gündemine gelirse Türkiye'nin Orta Doğu'daki itibarı yara almış olur."
‘MÜCADELENİN İÇ SAVAŞA DÖNÜŞMESİ PERSPEKTİFİ VAR’
Temmuz başında iki buçuk haftalığına Türkiye’nin güneydoğusuna gitmiştim. Bu bölgede Türk askerin varlığı büyük ölçüde belli oluyordu. Her an patlamaya hazır bir atmosfer fark ediliyordu. Kürt politikalarında değişim olduğunu ilerlemeler olduğunu yadsımıyorum. Ama son yıllarda Türkiye başbakanı başka politik hedeflere öncelik verdi ve bu nedenle Kürt sorunun çözümünde ilerleme kaydedilmedi. Eğer Türkiye kendi içinde bu soruna çözüm bulamazsa tırmanışa geçen bu çözümsüz mücadelenin iç savaşa dönüşmesi perspektifi de var.
ANF NEWS AGENCY