PKK Yürütme Komitesi Ramazan Bayramı dolayısıyla yaptığı açıklamada, AKP hükümetinin Kürtlerin barışçıl eylemlerine yönelik saldırıları ile İmralı’daki tecride sert tepki göstererek, “AKP hükümeti, gerçekleştirdiği bu katliamların hesabını vermekten kurtulamayacaktır” dedi.
PKK Yürütme Komitesi yaptığı yazılı açıklamada, Ramazan Bayramı’nı kutladı. Açıklamada, “Tüm İslam aleminin büyük bir coşkuyla karşıladığı bir kutlu Ramazan Bayramı’na daha girmekteyiz. Barışın, kardeşliğin ve paylaşımın en berrak bir seviyeye geldiği, inançlı manevi değer yargılarının yükseldiği bu mübarek Ramazan Bayramı’nı tüm halkımıza, özellikle şehit annelerine ve bütün İslam alemine kutluyor, bayramın halklar arası kardeşlik-barış içinde bir arada yaşamasına vesile olmasını diliyoruz” denildi.
KÜRTLER İÇ BARIŞI SAĞLAMALI
Açıklamada devamla şunlar yer aldı: “Tüm semavi dinlerin merkezi, İslamiyet’in doğuş yeri ve etkili sahası olan bölgemiz Ortadoğu halkları, çatışma ve savaş içinde Ramazan Bayramı’nı karşılamaktadır. Tarihin derinliklerine dayanan kültür birikimi ve yüksek manevi değer yargılarına rağmen Ortadoğu’daki sorunların çözümsüzlüğü ve çatışmaların halen yaşıyor olması, büyük bir çelişkiyi ifade etmektedir. Zalimin zulmüne karşı başkaldırının olduğu bu topraklarda, bugün zalimlerin hükümranlığı bölgeyi kan revan haline getirmiştir. Bu çelişkinin esas sorumlusu uluslararası kapitalist modernite güçleri ile bölgenin statükocu anti-demokratik güçleridir. Bugün her zamankinden daha fazla bölge halklarının özünü yansıtacak olan halk demokrasisinin çıkışına ihtiyaç vardır. Bu çıkışın en uygun zeminlerinden birisi de Kürdistan topraklarıdır.
Bu gerçekten korkan güçler, bölgenin yeniden dizayn edilmekte olduğu bu aşamada Kürt halkına karşı yeni bir sömürgeci imha konseptini dayatmaktadırlar. Kendi kirli-sömürgeci çıkarları için İslamiyet’i bir perde olarak kullanan güçler, kapitalist modernite ile işbirliği içinde çok adaletsiz bir biçimde Kürt halkını zayıflatmak ve köle bir sisteme tabi tutmak istemektedirler.
Kürt halkının bölgede özgür bir statü kazanmaması için dayatılan her türlü entrika ve katliamcı politikalara karşı tüm yurtsever güçlerin ulusal birliği geliştirmesi zorunlu, tarihi bir görev haline gelmiştir. Bu nedenle tüm Kürdistani güçleri bu mübarek bayram vesilesiyle bir kez daha ulusal-demokratik birliği geliştirmeye, sömürgeci siyasete karşı irade olmaya ve Kürt halkının haklı özgürlük davasını zafere taşımak için sorumlu davranmaya çağırıyoruz. Tüm halkımız barış ve kardeşlik günü olan bu bayram günü vesilesiyle toplumsal iç barışını sağlamalı, her alanda yekvücut olup ulusal-demokratik birliğini pekiştirmelidir.
İMRALI İŞKENCE SİSTEMİ
Bugün Türk devleti, uygulanan tecrit politikasıyla yetinmeyerek İmralı İşkence Sistemi’ni yeniden gündeme koymuş, böylece Kürt halkına karşı yeni bir savaş sürecini başlatmış bulunmaktadır. Önder Apo’ya ve İmralı’da bulunan 5 devrimci tutsağa karşı geliştirilen ağır tecrit ve izolasyon politikası halkımıza karşı geliştirilmiş bir savaş tutumudur. AKP hükümeti, çözüm aşamasına gelmiş bulunan Kürt sorununda çok çirkef bir biçimde, alçakça yöntemlerle tehdit, şantaj ve işkence sistemiyle boyun eğdirmek, sonuç almak istemektedir. Mübarek Ramazan Bayramı’nda bile ailesi ve avukatlarıyla görüştürmeyi yasaklayan bu ceberut mantığın Kürt Halk Önderliği’ne uyguladığı zulme karşı, vicdan sahibi, barış ve adaletten yana olan hiçbir çevrenin sessiz kalmaması gerekmektedir.
AKP KATLİAMIN HESABINI VERECEKTİR
AKP , Kürt halkına karşı İmralı İşkence Sistemi’yle beraber, her tarafta halkımıza karşı bir saldırı ve hakaret politikası uygulamaktadır. Milletvekili, siyasetçi, belediye başkanı, kadın, yaşlı demeden; gaz bombası ve gerçek mermilerle saldırmaktadır. Barış için yola çıkmış insanlarımıza karşı Çelê’de yaptığı saldırıda değerli yurtsever-Kürt siyasetçisi Yıldırım Ayhan’ı şehit ederek Kürt halkını sindirmek istemektedir. Öncelikle barış kalkanı eyleminde şehit düşen büyük barış şehidi Yıldırım Ayhan’ın ailesine ve tüm Kürt halkına, demokrasi güçlerine başsağlığı diliyor, şehidimizin anısını özgürlük ve demokrasi mücadelesini yükselterek yaşatacağımız sözünü veriyoruz. AKP hükümeti, gerçekleştirdiği bu katliamların hesabını vermekten kurtulamayacaktır. Barış annelerinin öncülüğünde gelişen, Kürt halkının yükselttiği büyük barış hamlesi karşısında aciz bir duruma düşen AKP hükümeti, şiddet ve katliam politikasına sarılarak halkımızın barış sesini bastırmak istemektedir.
DİRENİŞ ÇAĞRISI
Kürt Halk Önderliği’ne, Kürt analarına ve Kürt siyasetçilerine karşı geliştirilen bu şiddet ve katliam uygulaması, tüm Kürt halkına karşı geliştirilmiş bir zulüm siyasetidir. Buna karşı tüm halkımız, tüm Kürdistan gençliği, tüm özgür Kürdistan kadını ve tüm demokratik kurum-kuruluşlar, sessiz kalmamalıdır. Halkımıza reva görülen bu zulüm siyasetine karşı daha kapsamlı bir biçimde toplumsal tepkisini ortaya koymalıdır. Canlı Kalkanlara bile saldırarak katliam yapan sömürgeci sisteme karşı serhildan hareketini yükselterek cevap vermelidir. Önder Apo’nun özgürlüğü ve Demokratik Özerkliğin yaşama geçirilmesi de ancak böyle bir direnişle mümkün olacaktır.
Halkımızın meşru savunma direnişi karşısında hiçbir güç ve hiçbir kuvvet özgürlük yürüyüşünü durdurmaya ve geriletmeye yetmeyecektir. Kürdistan Özgürlük Hareketi kendi özgücüne dayanarak uluslararası kapitalist modernite güçleri ile bölgenin anti-demokratik statükocu güçlerine rağmen kendi bağımsız, özgürlükçü çizgisini halkların demokratik sistemiyle taçlandırmayı bilecek, halklara barış ve kardeşlik içinde gerçek bayramları kutlama imkanını sağlayacaktır.”
ANF NEWS AGENCY
PKK Yürütme Komitesi yaptığı yazılı açıklamada, Ramazan Bayramı’nı kutladı. Açıklamada, “Tüm İslam aleminin büyük bir coşkuyla karşıladığı bir kutlu Ramazan Bayramı’na daha girmekteyiz. Barışın, kardeşliğin ve paylaşımın en berrak bir seviyeye geldiği, inançlı manevi değer yargılarının yükseldiği bu mübarek Ramazan Bayramı’nı tüm halkımıza, özellikle şehit annelerine ve bütün İslam alemine kutluyor, bayramın halklar arası kardeşlik-barış içinde bir arada yaşamasına vesile olmasını diliyoruz” denildi.
KÜRTLER İÇ BARIŞI SAĞLAMALI
Açıklamada devamla şunlar yer aldı: “Tüm semavi dinlerin merkezi, İslamiyet’in doğuş yeri ve etkili sahası olan bölgemiz Ortadoğu halkları, çatışma ve savaş içinde Ramazan Bayramı’nı karşılamaktadır. Tarihin derinliklerine dayanan kültür birikimi ve yüksek manevi değer yargılarına rağmen Ortadoğu’daki sorunların çözümsüzlüğü ve çatışmaların halen yaşıyor olması, büyük bir çelişkiyi ifade etmektedir. Zalimin zulmüne karşı başkaldırının olduğu bu topraklarda, bugün zalimlerin hükümranlığı bölgeyi kan revan haline getirmiştir. Bu çelişkinin esas sorumlusu uluslararası kapitalist modernite güçleri ile bölgenin statükocu anti-demokratik güçleridir. Bugün her zamankinden daha fazla bölge halklarının özünü yansıtacak olan halk demokrasisinin çıkışına ihtiyaç vardır. Bu çıkışın en uygun zeminlerinden birisi de Kürdistan topraklarıdır.
Bu gerçekten korkan güçler, bölgenin yeniden dizayn edilmekte olduğu bu aşamada Kürt halkına karşı yeni bir sömürgeci imha konseptini dayatmaktadırlar. Kendi kirli-sömürgeci çıkarları için İslamiyet’i bir perde olarak kullanan güçler, kapitalist modernite ile işbirliği içinde çok adaletsiz bir biçimde Kürt halkını zayıflatmak ve köle bir sisteme tabi tutmak istemektedirler.
Kürt halkının bölgede özgür bir statü kazanmaması için dayatılan her türlü entrika ve katliamcı politikalara karşı tüm yurtsever güçlerin ulusal birliği geliştirmesi zorunlu, tarihi bir görev haline gelmiştir. Bu nedenle tüm Kürdistani güçleri bu mübarek bayram vesilesiyle bir kez daha ulusal-demokratik birliği geliştirmeye, sömürgeci siyasete karşı irade olmaya ve Kürt halkının haklı özgürlük davasını zafere taşımak için sorumlu davranmaya çağırıyoruz. Tüm halkımız barış ve kardeşlik günü olan bu bayram günü vesilesiyle toplumsal iç barışını sağlamalı, her alanda yekvücut olup ulusal-demokratik birliğini pekiştirmelidir.
İMRALI İŞKENCE SİSTEMİ
Bugün Türk devleti, uygulanan tecrit politikasıyla yetinmeyerek İmralı İşkence Sistemi’ni yeniden gündeme koymuş, böylece Kürt halkına karşı yeni bir savaş sürecini başlatmış bulunmaktadır. Önder Apo’ya ve İmralı’da bulunan 5 devrimci tutsağa karşı geliştirilen ağır tecrit ve izolasyon politikası halkımıza karşı geliştirilmiş bir savaş tutumudur. AKP hükümeti, çözüm aşamasına gelmiş bulunan Kürt sorununda çok çirkef bir biçimde, alçakça yöntemlerle tehdit, şantaj ve işkence sistemiyle boyun eğdirmek, sonuç almak istemektedir. Mübarek Ramazan Bayramı’nda bile ailesi ve avukatlarıyla görüştürmeyi yasaklayan bu ceberut mantığın Kürt Halk Önderliği’ne uyguladığı zulme karşı, vicdan sahibi, barış ve adaletten yana olan hiçbir çevrenin sessiz kalmaması gerekmektedir.
AKP KATLİAMIN HESABINI VERECEKTİR
AKP , Kürt halkına karşı İmralı İşkence Sistemi’yle beraber, her tarafta halkımıza karşı bir saldırı ve hakaret politikası uygulamaktadır. Milletvekili, siyasetçi, belediye başkanı, kadın, yaşlı demeden; gaz bombası ve gerçek mermilerle saldırmaktadır. Barış için yola çıkmış insanlarımıza karşı Çelê’de yaptığı saldırıda değerli yurtsever-Kürt siyasetçisi Yıldırım Ayhan’ı şehit ederek Kürt halkını sindirmek istemektedir. Öncelikle barış kalkanı eyleminde şehit düşen büyük barış şehidi Yıldırım Ayhan’ın ailesine ve tüm Kürt halkına, demokrasi güçlerine başsağlığı diliyor, şehidimizin anısını özgürlük ve demokrasi mücadelesini yükselterek yaşatacağımız sözünü veriyoruz. AKP hükümeti, gerçekleştirdiği bu katliamların hesabını vermekten kurtulamayacaktır. Barış annelerinin öncülüğünde gelişen, Kürt halkının yükselttiği büyük barış hamlesi karşısında aciz bir duruma düşen AKP hükümeti, şiddet ve katliam politikasına sarılarak halkımızın barış sesini bastırmak istemektedir.
DİRENİŞ ÇAĞRISI
Kürt Halk Önderliği’ne, Kürt analarına ve Kürt siyasetçilerine karşı geliştirilen bu şiddet ve katliam uygulaması, tüm Kürt halkına karşı geliştirilmiş bir zulüm siyasetidir. Buna karşı tüm halkımız, tüm Kürdistan gençliği, tüm özgür Kürdistan kadını ve tüm demokratik kurum-kuruluşlar, sessiz kalmamalıdır. Halkımıza reva görülen bu zulüm siyasetine karşı daha kapsamlı bir biçimde toplumsal tepkisini ortaya koymalıdır. Canlı Kalkanlara bile saldırarak katliam yapan sömürgeci sisteme karşı serhildan hareketini yükselterek cevap vermelidir. Önder Apo’nun özgürlüğü ve Demokratik Özerkliğin yaşama geçirilmesi de ancak böyle bir direnişle mümkün olacaktır.
Halkımızın meşru savunma direnişi karşısında hiçbir güç ve hiçbir kuvvet özgürlük yürüyüşünü durdurmaya ve geriletmeye yetmeyecektir. Kürdistan Özgürlük Hareketi kendi özgücüne dayanarak uluslararası kapitalist modernite güçleri ile bölgenin anti-demokratik statükocu güçlerine rağmen kendi bağımsız, özgürlükçü çizgisini halkların demokratik sistemiyle taçlandırmayı bilecek, halklara barış ve kardeşlik içinde gerçek bayramları kutlama imkanını sağlayacaktır.”
ANF NEWS AGENCY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder