KCK Yürütme Konseyi, Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) 14 Temmuz günü
ilan ettiği “Demokratik Özerklik” kararı için “tarihi bir adım”
diyerek, ''bu kararın arkasında olacağımızı açıkça vurguluyoruz” dedi.
KCK
Yürütme Konseyi açıklamada, “Demokratik Toplum Kongresi’nin 14 Temmuz
2011 tarihinde gerçekleştirdiği Olağanüstü Genel Kurul oturumunda aldığı
bir kararla Demokratik Özerkliği açıkça ilan etmiş olmasının önemli ve
tarihi bir karar” olduğunu kaydetti.
KOMPLO VE SALDIRILAR ÖZGÜRLÜK HAREKETİNİ YÜKSELİŞİNİ DURDURAMADI
KCK’nin açıklaması şöyle:
“Kürdistan
Özgürlük Mücadelesi tarihinin en önemli bir sürecine girmiş
bulunmaktadır. Bu süreç, Kürt sorununda demokratik çözüm sürecidir. Kürt
halkı, kendisine dayatılan yok etme sürecine karşı yürüttüğü
mücadeleyle Türk devletinin inkar ve imha siyasetini sonuçsuz
bırakmıştır. Bugün Türk devletinin Kürdistan üzerinde uyguladığı
sömürgeci siyasetin iflas ettiği açıkça ortadadır.
Bin yıllık
Kürt-Türk beraberliği ve özellikle Osmanlı döneminin ilişki sistemi bir
tür özerklik biçiminde geliştirilen bir ilişki sistemidir. Cumhuriyetin
kuruluş sürecinde iki halkın ortaklığı gelişmiş, cumhuriyetin kurucuları
tarafından Kürt özerkliğinden defalarca söz edilmiş ve bu temelde
siyasete ve ilişkilere yön verilmiştir. Ancak 1924 Anayasası’ndan sonra
gelişen inkar ve imha siyasetiyle bu ilişki sistemi bozulmuş, o tarihten
bugüne kadar çatışmalı bir sürecin yaşandığı bilinmektedir.
Cumhuriyetin inkara dayalı ulus-devlet anlayışı Kürt halkını tümüyle
asimile etmeyi ve ortadan kaldırmayı hedefleyen bir siyasettir. Buna
karşı başlangıçta gelişen direnişler bastırılsa da ağır asimilasyon
altındaki Kürt toplumunda 1970’lerde Önder Apo’nun öncülüğünde gelişen
PKK direnişinin yarattığı diriliş devrimi yeniden bir var olma sürecini
başlatmıştır. Bu mücadeleye karşı geliştirilen çeşitli katliam, özel
savaş yöntemleri, imha seferleri, uluslararası komplo ve saldırı
konseptleri Özgürlük Hareketi'nin yükselişini durduramamıştır.
KÜRT HALKI ÇÖZÜMÜ DAYATAN BİR DÜZEY YAKALADI
Kürdistan
halkı, derin bir fedakarlıkla kahramanlık destanları temelinde yükselen
direniş mücadelesi içerisinde yaşadığı düşünsel ve sosyal devrimlerle
yepyeni bir toplum haline gelmiştir. Kürt halkının bu mücadelesi aynı
zamanda Türkiye emekçi sınıfların bir mücadelesi haline de gelerek
özgürlük ve demokrasinin dayatılmasında önemli bir güç düzeyine
ulaşmıştır. Ulusal-demokratik gerçekleşmeyi yaşayan Kürt halkı,
mücadelesini toplumsal bir mücadele haline dönüştürerek bugün bütün
boyutlarıyla çözümü dayatan bir düzey yakalamıştır.
Önder
Apo’nun geliştirdiği Yol Haritası temelinde Demokratik Ulus, Ortak
Vatan’a dayalı Demokratik Özerklik Çözüm anlayışı, Kürt sorununun çözümü
için en doğru ve gerçekçi model olduğu gibi, Ortadoğu’da bu tür
sorunların çözümüne de örnek teşkil edecek bir karakterdedir. Tarih
boyunca farklı dil ve kültürlerin bir arada yaşamasının doğal bir
formatı biçiminde yaşamsallaşan özerklik modeli, çağımızda da farklı
kültürlerin bir arada yaşamasının en temel formülü durumundadır. Farklı
dil ve kültürlerin özerklik hakkı uluslararası yasalarda kabul görmüş
temel bir haktır. Bu konuda, insanlığın zengin tecrübeleri bize birçok
veriyi sunmaktadır.
40 MİLYON CİVARINDA KÜRT STATÜSÜZ BIRAKILDI
Ortadoğu’da
nüfusu 40 milyon civarında bulunan Kürt halkının statüsüz bırakılmış
olması Kürtleri yok etmeyi içeren bir siyaset anlayışının ürünüdür. Bu
nedenle Kürt halkı artık statüsüz yaşamayı asla kabul etmeyecek bir
düzeye gelmiş bulunmaktadır. Kürdistan halkı bu düzeyi büyük emek
vererek, yüksek bir fedakarlığı sergileyerek, kararlı bir direniş içinde
bedeller ödeyerek ortaya çıkarmıştır. Bu açıdan özgür ve özerk yaşamayı
hak eden bir halk olarak mücadele sahnesinde bulunan Kürt halkı, kendi
demokratik özyönetim sistemini hakkıyla yaratarak özgürlüğünü
yaşayacaktır.
Önder Apo’nun geliştirdiği ve bugün Kürdistan
halkının ve demokratik kurumlarının da esas aldığı Demokratik Özerklik,
demokratik siyasi yaklaşımla tüm halkların ve toplumların sorununu çözme
temelinde Cumhuriyet’in demokratikleşmesini ifade etmektedir.
Demokratik Özerklik, Demokratik Cumhuriyetin tüm bölgelerindeki izdüşümü
olarak da tanımlanabilir. Demokratik Özerklikle demokratik zihniyet ve
demokratik siyaset ilkeleri uygulanarak Kürdistan dahil Türkiye'nin tüm
sorunlarını çözüme kavuşturmak mümkündür.
DEMOKRATİK ÖZERKLİK TÜRKİYE’NİN SİYASAL BİRLİĞİNİ PEKİŞTİRECEK
Demokratikleşmiş
bir ülkede halkların ve toplulukların Demokratik Ulus ve Ortak Vatan’a
dayalı olarak bulundukları yerde kendi kendilerini yönetmeleriyle
Demokratik Özerlik yaşama geçmiş olacaktır. Toplumun kendi kendini
yönetmesi ve sorunlarını çözmesi, toplumla devlet ilişkilerini daha
sağlıklı hale getirerek Türkiye'nin siyasal birliğini pekiştirecektir.
Bu
çözüm, Kürtlerin ve diğer toplulukların Türkiye'nin hukuki ve siyasi
sisteminden kopmayı değil, bugünkü zoraki birliği, duygusal ve siyasi
kopukluğu giderip Türkiye'nin birliğini demokratik temelde daha da
güçlendirecek ve kalıcı hale getirecektir.
Açık ki Kürt sorununun
çözümsüzlüğü başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerinin enerjilerini
boşa akıtmakta, sorunların çıkmazında güç tüketmesine yol açmaktadır. Bu
sorunun çözümü ise tam tersi sonuçlar ortaya çıkaracak, başta Türkiye
olmak üzere bölge ülkelerine tarihlerinin hiçbir döneminde görülmediği
kadar demokrasi, özgürlük, kardeşlik ve refah getirecektir.
Böyle
tarihsel sonuçlara yol açacak demokratik çözüm için halkımız büyük
fedakarlıklar sergilemiş, kararlı ve ısrarlı olduğunu ortaya koymuştur.
Kardeş Türkiye halkının da Cumhuriyet’in demokratikleşmesini sağlayacak
olan Kürt halkının bu çözüm projesine katkı sunması ve halklarımızın
özgür geleceğini yaratmada görevlerine sahip çıkması oldukça önemlidir.
Demokratik Özerklik olmadan Cumhuriyet’in demokratikleşmeyeceği,
Demokratik Cumhuriyet olmadan Demokratik Ulus ve Demokratik Özerkliğin
de hayat bulmayacağı gerçeği göz önüne alındığında ortak mücadele
platformunda buluşma ve mücadelede ortaklaşmanın temel bir demokrasi
görevi olduğu görülecektir.
TARİHİ BİR KARAR
Kürdistan
halkı 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde ve 12 Haziran 2011 genel
seçimlerinde ortaya koyduğu gibi demokratik ilkeler temelinde kendi
kendini yönetmenin ifadesi olan Demokratik Özerkliği referandum
düzeyinde onaylamıştır. Hiçbir demagoji, çarpıtma, yanıltma Kürt
halkının büyük çoğunluğunun Demokratik Özerklikten yana olduğunu örtbas
edemez. Bu gerçekliği görmezlikten gelmek, halklarımıza büyük acılar
yaşatan eski zihniyet ve bunun getirdiği çözümsüzlükte ısrar etmektir.
Türkiye'de
Kürt halkının yasal demokratik mücadele zemininde örgütlenen demokratik
kurumların büyük çoğunluğunu temsil eden Demokratik Toplum Kongresi’nin
14 Temmuz 2011 tarihinde gerçekleştirdiği Olağanüstü Genel Kurul
oturumunda aldığı bir kararla Demokratik Özerkliği açıkça ilan etmiş
olması önemli ve tarihi bir karardır. Bu kararın tüm Kürdistan halkına
hayırlı olmasını diliyoruz.
Demokratik Toplum Kongresi’nin; son
seçimlerde Kürdistan halkının Demokratik Özerklik projesini onaylaması,
Türkiye devletinin ve meclise giren partilerin Kürt halkının bu
iradesini görmemesi, saygı göstermemesi ve Kürt sorununun çözümü
konusunda Kürt halkının iradesini dikkate alacağını açıkça ortaya
koymaması ve bu konuda adımlar atacağını deklere etmemesi sonucu
Demokratik Özerkliği ilan etmiştir. Bu ilan aynı zamanda çözümsüzlükte
ısrar edenlerin oyunlarını boşa çıkararak halklarımızın büyük özlemi
olan barışın da daha kısa sürede gerçekleşmesini sağlayacaktır.
BU ADIMI DOĞRU VE YERİNDE GÖRÜYORUZ
DTK,
Demokratik Özerklik çözümüyle Türkiye halkıyla birlikte Demokratik
Cumhuriyet içinde birlikte yaşama iradesini bir kez daha ortaya
koymuştur. Demokratik Özerklik, bir halkın ve toplumun demokrasi içinde
reddedilemeyecek temel ve vazgeçilmez haklarını ifade etmektedir.
Demokratik Özerkliği böyle anlamamak çözümsüzlükte ısrar eden zihniyetin
bu yalın gerçeği bilinçli biçimde çarpıtması olarak görülmelidir.
Tarih
ve halklarımız karşısında sorumluluk duyan, ahlak, vicdan, akıl ve
izana sahip herkes Demokratik Özerkliği halklarımızın Demokratik Ulus ve
Ortak Vatanda Demokratik Cumhuriyet içinde birlikte yaşama arzusu ve
iradesi olarak görecektir.
KCK olarak biz de halklarımızın
Demokratik Cumhuriyet içinde birlikte yaşama iradesi ve istemi gereği
atılan bu anlamlı ve tarihi adımı doğru ve yerinde görüyor, bu kararın
arkasında olacağımızı açıkça vurguluyoruz. Bu adımı Kürt sorununun
çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi açısından gerekli ve doğru
gördüğümüz için tüm gücümüzle kurumlaşması ve savunulması konusunda
üzerimize düşen görevleri kararlılıkla yerine getireceğimizi halkımıza,
Türkiye halklarına ve dünya kamuoyuna duyuruyoruz.
Türkiye
Cumhuriyeti devleti ve hükümetini, halklarımıza büyük acılar yaşatan
asimilasyon ve inkar politikalarından vazgeçmeye, halkımızın ve
demokratik kurumlarının ortaya koymuş olduğu iradeye doğru yaklaşmaya,
en makul çözüm formülü olan Demokratik Özerkliği kalıcı birlik ve barış
için en temel yol olduğunu görerek kabul etmeye çağırıyoruz.
DESTEK ÇAĞRISI
Uluslararası
güçleri ve bölge güçlerini Kürt sorununda demokratik çözümün
gelişmesiyle bölgede demokrasi ve istikrarın güçleneceğini görerek bu
sürecin başarıyla sonuçlanması için katkı sunmaya, Kürt sorununda
bastırma ve şiddet politikalarına destek vermemeye çağırıyoruz.
Tüm
Kürdistan halkını da on yıllardır verilen mücadelenin kazanımları
üzerinden atılmış bu adımı sahiplenmeye, inşası, işlevsel kılma ve
korunması için üzerine düşeni bugüne kadar olduğu gibi büyük tutku ve
özgürlüğü yaşama heyecanıyla bundan sonra da yerine getirmeye
çağırıyoruz.
Türkiye halkı ve tüm demokrasi güçlerinin,
halkımızın Türkiye sınırları içindeki bu demokratik irade ve özgür yaşam
kararlaşmasını kendilerinin de demokratik irade ve özgür yaşamları
olarak görüp sahiplenmelerini bekliyoruz.
Tüm Kürdistan
parçalarındaki ve yurt dışındaki halkımızı, tüm yurtsever Kürdistani
siyasi güçleri ve bölge demokrasi güçlerini, Kürt halkının Demokratik
Özerklik temelinde Türkiye'nin demokratikleşmesini sağlamasını; tüm
parçalardaki Kürt sorununun çözümü ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesinin
önünü açacağı bilinciyle desteklemelerini ve bunun için üzerlerine düşen
tüm sorumlulukları yerine getirmeye çağırıyoruz."
- Ana Sayfa
- Öcalan Anlatıyor: Uluslararası Komplo Gerçeği
- SAİD-İ KURDÎ(Nursi) VE KÜRT SORUNU
- Batı Kürdistan(Rojava) Devrimi
- Soykırımdan Özerkliğe Batı Kürdistan
- AKP ve Faşizm Üzerine
- Anti Emperyalist-Kapitalist Mücadele ve KÜRT BAHARI
- Karadeniz: Toprak, Su, Hava ve Emek
- Bir İşkence Yöntemi Olarak Tecrit
- Politik Sinema
- Belgeseller
- E-Kitaplar
- İnternet Sansürünü Del !
Site İçi Arama
15 Temmuz 2011 Cuma
KCK'den Demokratik Özerkliğe Açık Destek
Etiketler:
14 Temmuz,
AKP,
BDP,
Demokratik Özerklik,
DTK,
Kürdistan,
Kürt,
Kürt Özgürlük Hareketi,
Kürt Sorunu,
Kürtçe,
Ortadoğu,
Öcalan,
PKK,
Recep Tayyip Erdoğan,
Sömürgecilik,
Türk-İslam Sentezi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder