15 Temmuz 2011 Cuma

KCK'den Demokratik Özerkliğe Açık Destek

KCK Yürütme Konseyi, Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) 14 Temmuz günü ilan ettiği “Demokratik Özerklik” kararı için “tarihi bir adım” diyerek, ''bu kararın arkasında olacağımızı açıkça vurguluyoruz” dedi.

KCK Yürütme Konseyi açıklamada, “Demokratik Toplum Kongresi’nin 14 Temmuz 2011 tarihinde gerçekleştirdiği Olağanüstü Genel Kurul oturumunda aldığı bir kararla Demokratik Özerkliği açıkça ilan etmiş olmasının önemli ve tarihi bir karar” olduğunu kaydetti.

KOMPLO VE SALDIRILAR ÖZGÜRLÜK HAREKETİNİ YÜKSELİŞİNİ DURDURAMADI

KCK’nin açıklaması şöyle:

“Kürdistan Özgürlük Mücadelesi tarihinin en önemli bir sürecine girmiş bulunmaktadır. Bu süreç, Kürt sorununda demokratik çözüm sürecidir. Kürt halkı, kendisine dayatılan yok etme sürecine karşı yürüttüğü mücadeleyle Türk devletinin inkar ve imha siyasetini sonuçsuz bırakmıştır. Bugün Türk devletinin Kürdistan üzerinde uyguladığı sömürgeci siyasetin iflas ettiği açıkça ortadadır.

Bin yıllık Kürt-Türk beraberliği ve özellikle Osmanlı döneminin ilişki sistemi bir tür özerklik biçiminde geliştirilen bir ilişki sistemidir. Cumhuriyetin kuruluş sürecinde iki halkın ortaklığı gelişmiş, cumhuriyetin kurucuları tarafından Kürt özerkliğinden defalarca söz edilmiş ve bu temelde siyasete ve ilişkilere yön verilmiştir. Ancak 1924 Anayasası’ndan sonra gelişen inkar ve imha siyasetiyle bu ilişki sistemi bozulmuş, o tarihten bugüne kadar çatışmalı bir sürecin yaşandığı bilinmektedir. Cumhuriyetin inkara dayalı ulus-devlet anlayışı Kürt halkını tümüyle asimile etmeyi ve ortadan kaldırmayı hedefleyen bir siyasettir. Buna karşı başlangıçta gelişen direnişler bastırılsa da ağır asimilasyon altındaki Kürt toplumunda 1970’lerde Önder Apo’nun öncülüğünde gelişen PKK direnişinin yarattığı diriliş devrimi yeniden bir var olma sürecini başlatmıştır. Bu mücadeleye karşı geliştirilen çeşitli katliam, özel savaş yöntemleri, imha seferleri, uluslararası komplo ve saldırı konseptleri Özgürlük Hareketi'nin yükselişini durduramamıştır.

KÜRT HALKI ÇÖZÜMÜ DAYATAN BİR DÜZEY YAKALADI

Kürdistan halkı, derin bir fedakarlıkla kahramanlık destanları temelinde yükselen direniş mücadelesi içerisinde yaşadığı düşünsel ve sosyal devrimlerle yepyeni bir toplum haline gelmiştir. Kürt halkının bu mücadelesi aynı zamanda Türkiye emekçi sınıfların bir mücadelesi haline de gelerek özgürlük ve demokrasinin dayatılmasında önemli bir güç düzeyine ulaşmıştır. Ulusal-demokratik gerçekleşmeyi yaşayan Kürt halkı, mücadelesini toplumsal bir mücadele haline dönüştürerek bugün bütün boyutlarıyla çözümü dayatan bir düzey yakalamıştır.

Önder Apo’nun geliştirdiği Yol Haritası temelinde Demokratik Ulus, Ortak Vatan’a dayalı Demokratik Özerklik Çözüm anlayışı, Kürt sorununun çözümü için en doğru ve gerçekçi model olduğu gibi, Ortadoğu’da bu tür sorunların çözümüne de örnek teşkil edecek bir karakterdedir. Tarih boyunca farklı dil ve kültürlerin bir arada yaşamasının doğal bir formatı biçiminde yaşamsallaşan özerklik modeli, çağımızda da farklı kültürlerin bir arada yaşamasının en temel formülü durumundadır. Farklı dil ve kültürlerin özerklik hakkı uluslararası yasalarda kabul görmüş temel bir haktır. Bu konuda, insanlığın zengin tecrübeleri bize birçok veriyi sunmaktadır.

40 MİLYON CİVARINDA KÜRT STATÜSÜZ BIRAKILDI

Ortadoğu’da nüfusu 40 milyon civarında bulunan Kürt halkının statüsüz bırakılmış olması Kürtleri yok etmeyi içeren bir siyaset anlayışının ürünüdür. Bu nedenle Kürt halkı artık statüsüz yaşamayı asla kabul etmeyecek bir düzeye gelmiş bulunmaktadır. Kürdistan halkı bu düzeyi büyük emek vererek, yüksek bir fedakarlığı sergileyerek, kararlı bir direniş içinde bedeller ödeyerek ortaya çıkarmıştır. Bu açıdan özgür ve özerk yaşamayı hak eden bir halk olarak mücadele sahnesinde bulunan Kürt halkı, kendi demokratik özyönetim sistemini hakkıyla yaratarak özgürlüğünü yaşayacaktır.

Önder Apo’nun geliştirdiği ve bugün Kürdistan halkının ve demokratik kurumlarının da esas aldığı Demokratik Özerklik, demokratik siyasi yaklaşımla tüm halkların ve toplumların sorununu çözme temelinde Cumhuriyet’in demokratikleşmesini ifade etmektedir. Demokratik Özerklik, Demokratik Cumhuriyetin tüm bölgelerindeki izdüşümü olarak da tanımlanabilir. Demokratik Özerklikle demokratik zihniyet ve demokratik siyaset ilkeleri uygulanarak Kürdistan dahil Türkiye'nin tüm sorunlarını çözüme kavuşturmak mümkündür.

DEMOKRATİK ÖZERKLİK TÜRKİYE’NİN SİYASAL BİRLİĞİNİ PEKİŞTİRECEK

Demokratikleşmiş bir ülkede halkların ve toplulukların Demokratik Ulus ve Ortak Vatan’a dayalı olarak bulundukları yerde kendi kendilerini yönetmeleriyle Demokratik Özerlik yaşama geçmiş olacaktır. Toplumun kendi kendini yönetmesi ve sorunlarını çözmesi, toplumla devlet ilişkilerini daha sağlıklı hale getirerek Türkiye'nin siyasal birliğini pekiştirecektir.

Bu çözüm, Kürtlerin ve diğer toplulukların Türkiye'nin hukuki ve siyasi sisteminden kopmayı değil, bugünkü zoraki birliği, duygusal ve siyasi kopukluğu giderip Türkiye'nin birliğini demokratik temelde daha da güçlendirecek ve kalıcı hale getirecektir.

Açık ki Kürt sorununun çözümsüzlüğü başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerinin enerjilerini boşa akıtmakta, sorunların çıkmazında güç tüketmesine yol açmaktadır. Bu sorunun çözümü ise tam tersi sonuçlar ortaya çıkaracak, başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerine tarihlerinin hiçbir döneminde görülmediği kadar demokrasi, özgürlük, kardeşlik ve refah getirecektir.

Böyle tarihsel sonuçlara yol açacak demokratik çözüm için halkımız büyük fedakarlıklar sergilemiş, kararlı ve ısrarlı olduğunu ortaya koymuştur. Kardeş Türkiye halkının da Cumhuriyet’in demokratikleşmesini sağlayacak olan Kürt halkının bu çözüm projesine katkı sunması ve halklarımızın özgür geleceğini yaratmada görevlerine sahip çıkması oldukça önemlidir. Demokratik Özerklik olmadan Cumhuriyet’in demokratikleşmeyeceği, Demokratik Cumhuriyet olmadan Demokratik Ulus ve Demokratik Özerkliğin de hayat bulmayacağı gerçeği göz önüne alındığında ortak mücadele platformunda buluşma ve mücadelede ortaklaşmanın temel bir demokrasi görevi olduğu görülecektir.

TARİHİ BİR KARAR

Kürdistan halkı 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde ve 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde ortaya koyduğu gibi demokratik ilkeler temelinde kendi kendini yönetmenin ifadesi olan Demokratik Özerkliği referandum düzeyinde onaylamıştır. Hiçbir demagoji, çarpıtma, yanıltma Kürt halkının büyük çoğunluğunun Demokratik Özerklikten yana olduğunu örtbas edemez. Bu gerçekliği görmezlikten gelmek, halklarımıza büyük acılar yaşatan eski zihniyet ve bunun getirdiği çözümsüzlükte ısrar etmektir.

Türkiye'de Kürt halkının yasal demokratik mücadele zemininde örgütlenen demokratik kurumların büyük çoğunluğunu temsil eden Demokratik Toplum Kongresi’nin 14 Temmuz 2011 tarihinde gerçekleştirdiği Olağanüstü Genel Kurul oturumunda aldığı bir kararla Demokratik Özerkliği açıkça ilan etmiş olması önemli ve tarihi bir karardır. Bu kararın tüm Kürdistan halkına hayırlı olmasını diliyoruz.

Demokratik Toplum Kongresi’nin; son seçimlerde Kürdistan halkının Demokratik Özerklik projesini onaylaması, Türkiye devletinin ve meclise giren partilerin Kürt halkının bu iradesini görmemesi, saygı göstermemesi ve Kürt sorununun çözümü konusunda Kürt halkının iradesini dikkate alacağını açıkça ortaya koymaması ve bu konuda adımlar atacağını deklere etmemesi sonucu Demokratik Özerkliği ilan etmiştir. Bu ilan aynı zamanda çözümsüzlükte ısrar edenlerin oyunlarını boşa çıkararak halklarımızın büyük özlemi olan barışın da daha kısa sürede gerçekleşmesini sağlayacaktır.

BU ADIMI DOĞRU VE YERİNDE GÖRÜYORUZ

DTK, Demokratik Özerklik çözümüyle Türkiye halkıyla birlikte Demokratik Cumhuriyet içinde birlikte yaşama iradesini bir kez daha ortaya koymuştur. Demokratik Özerklik, bir halkın ve toplumun demokrasi içinde reddedilemeyecek temel ve vazgeçilmez haklarını ifade etmektedir. Demokratik Özerkliği böyle anlamamak çözümsüzlükte ısrar eden zihniyetin bu yalın gerçeği bilinçli biçimde çarpıtması olarak görülmelidir.

Tarih ve halklarımız karşısında sorumluluk duyan, ahlak, vicdan, akıl ve izana sahip herkes Demokratik Özerkliği halklarımızın Demokratik Ulus ve Ortak Vatanda Demokratik Cumhuriyet içinde birlikte yaşama arzusu ve iradesi olarak görecektir.

KCK olarak biz de halklarımızın Demokratik Cumhuriyet içinde birlikte yaşama iradesi ve istemi gereği atılan bu anlamlı ve tarihi adımı doğru ve yerinde görüyor, bu kararın arkasında olacağımızı açıkça vurguluyoruz. Bu adımı Kürt sorununun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi açısından gerekli ve doğru gördüğümüz için tüm gücümüzle kurumlaşması ve savunulması konusunda üzerimize düşen görevleri kararlılıkla yerine getireceğimizi halkımıza, Türkiye halklarına ve dünya kamuoyuna duyuruyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti devleti ve hükümetini, halklarımıza büyük acılar yaşatan asimilasyon ve inkar politikalarından vazgeçmeye, halkımızın ve demokratik kurumlarının ortaya koymuş olduğu iradeye doğru yaklaşmaya, en makul çözüm formülü olan Demokratik Özerkliği kalıcı birlik ve barış için en temel yol olduğunu görerek kabul etmeye çağırıyoruz.

DESTEK ÇAĞRISI

Uluslararası güçleri ve bölge güçlerini Kürt sorununda demokratik çözümün gelişmesiyle bölgede demokrasi ve istikrarın güçleneceğini görerek bu sürecin başarıyla sonuçlanması için katkı sunmaya, Kürt sorununda bastırma ve şiddet politikalarına destek vermemeye çağırıyoruz.

Tüm Kürdistan halkını da on yıllardır verilen mücadelenin kazanımları üzerinden atılmış bu adımı sahiplenmeye, inşası, işlevsel kılma ve korunması için üzerine düşeni bugüne kadar olduğu gibi büyük tutku ve özgürlüğü yaşama heyecanıyla bundan sonra da yerine getirmeye çağırıyoruz.

Türkiye halkı ve tüm demokrasi güçlerinin, halkımızın Türkiye sınırları içindeki bu demokratik irade ve özgür yaşam kararlaşmasını kendilerinin de demokratik irade ve özgür yaşamları olarak görüp sahiplenmelerini bekliyoruz.

Tüm Kürdistan parçalarındaki ve yurt dışındaki halkımızı, tüm yurtsever Kürdistani siyasi güçleri ve bölge demokrasi güçlerini, Kürt halkının Demokratik Özerklik temelinde Türkiye'nin demokratikleşmesini sağlamasını; tüm parçalardaki Kürt sorununun çözümü ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesinin önünü açacağı bilinciyle desteklemelerini ve bunun için üzerlerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirmeye çağırıyoruz."

Hiç yorum yok: