15 Temmuz 2011 Cuma

Demokratik Özerkliğin 8 Boyutu

Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) dün ilan ettiği Demokratik Özerklik gündemin ilk sırasına oturdu. İlanla yetinmeyecek olan DTK, Demokratik Özerkliğin hayatın her alanında kurumsallaşması için yoğun bir çalışma başlatacak. Demokratik Özerkliğin, siyasi, hukuki, öz savunma, sosyal, ekonomik, kültürel, ekolojik ve diplomasi boyutunu adım adım örecek olan DTK, özerklik modelinin Kürtlerin statüsü olarak görülmesi için ulusal ve uluslararası arenada diplomatik faaliyetler yürütecek.

Yıllardır çözümsüz bırakılan Kürt sorununun çözümü konusunda inisiyatif alan DTK, çözüm modeli olarak gördükleri Demokratik Özerkliği ilan etti. Modelin inşa sürecinde köylerden mahallelere, ilçelerden illere kadar meclis tarzı örgütlenme modelinin hayata geçirilmesi için önemli bir adım atan DTK, "demokratik, ekolojik, cinsiyet özgürlükçü" paradigmayla demokratik ulusu inşa etmekte kararlı olduğunu gösterdi. Gözler şimdi, DTK'nin 30-31 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştireceği Genel Kurul'a çevrildi. 24 Temmuz'da köy, mahalle, ilçe ve kentlerde delege seçimi yapacak olan DTK'nin Genel Kurul'da Demokratik Özerklik modelinin kurumsallaşması için önemli kararlara gitmesi bekleniyor. DTK'nin "Demokratik Özerk Kürdistan'ın" hazırlanacak yeni anayasada da yer alması ve modelin Kürtlerin statüsü olarak tanınması için de uluslararası düzeyde diplomatik faaliyetler yürüteceği belirtildi.

DTK'nin daha önce yayınladığı Demokratik Özerklik ile ilgili taslakta, 8 boyut şöyle izah edilmişti:

SİYASİ BOYUT

"Demokratik Özerklik'te siyasi yönetim, tabandan başlayarak köy komünleri, kasaba, ilçe, mahalle meclisleri, kent meclisleri biçiminde demokratik konfederal temelde örgütlenmesini yaparak üstte toplum kongresinde temsiliyetini bulur. Demokratik Özerk Kürdistan Toplum Kongresi, demokratik Türkiye cumhuriyeti parlamentosuna kendi temsilcilerini göndererek ortak vatan politikalarına dahil olur. Demokratik özerklik, Kürt halkının Demokratik Türkiye içinde yaşama iradesidir. Yani Kürt halkının siyasi statüsünü ifade eder. Demokratik özerklik ile asıl karar yetkisi köy, mahalle, şehir meclisi ve delegelerinindir. Her topluluk söz, tartışma ve karar yetkisini halk meclisleri ile yerine getirir. Katılımcı, çoğulcu, doğrudan halk meclisini esas alır. Başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm kesimlerin tabanda meclisler oluşturarak politikaya katılımları demokratik sistemin demokratik işleyişi, ahlaki politik toplumun gereğidir. Köylerdeki muhtarlık ve ihtiyar heyet devletin aracı olmaktan çıkıp demokratik araçlar olarak örgütlenmesi gerekir. Şehirlerarası belediyeler birlikleri bölgesel çaplı olarak anlamlıdır."

HUKUKİ BOYUT

"Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde barışçıl temelde özgür demokratik birliğin sağlanması için gerekli anayasal, yasal düzenlemeler Demokratik Özerklik statüsü ön görülerek yapılmalıdır. Demokratik Özerklik hukuku yeni Türkiye Cumhuriyeti anayasası ve AB hukukunca tanınarak karşılıklı referanslarla hukukilik ve yasallığı sağlanmalıdır. Kürt halkı, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde halk olarak temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alınmasını demokratik özerklik statüsü ile sağlayabilir. Bu statü Kürt halkının rızasına dayalı özgür eşit gönüllü birlikteliğin ifadesi olup Türkiye Cumhuriyeti anayasası ve yasalarınca güvence altına alınmalıdır. Demokratik Özerk Kürdistan hukuku, ya ahlak ya hukuk ikilemine düşmeden yalnızca hukukla toplumun yönetilmesini doğru ve olanaklı bulmadığından dolayı ahlakın ve politikanın bir aradalığıyla toplumsallığın korunmasını yönetilmesini benimser. Vicdanını yitirmiş bir toplumun bitmiş bir toplum olduğuna inanarak hukukun yanında ahlakı, toplumun kendini yürütüş vicdanı, yüreği olarak görür. Toplumsal adalet sistemi, cinsiyet özgürlükçü demokratik ekolojik toplum paradigmasını esas alınarak oluşturulabilinir."

ÖZ SAVUNMA BOYUTU

"Öz savunma, ahlaki ve politik toplumun güvenlik politikasıdır. Öz savunma boyutu toplumlar için sadece bir askeri savunma olgusu değildir. Kimliklerini koruma, politikleşmelerini sağlama ve demokratikleşmelerini gerçekleştirme olgusuyla iç içedir. Öz savunma örgütlü topluma dayanır. Örgütlü toplum öz savunmasını en iyi yapan toplumdur. Tüm toplumlarda öz savunma varlığını korumanın olmazsa olmazıdır. Kürtler ilk işgalci ve istilacı güçlerin saldırısından günümüze kadar her türlü işgal ve saldırılara karı varlığını korumak için öz savunma içinde olmuştur. Demokratik özerklik statüsünün kabul edildiği koşullarda öz savunma askeri tekel olarak değil, toplumu iç ve dış güvenlik ihtiyaçlarına göre demokratik organların denetimi altında oluşturulabilinir. Şehir, kasaba, mahalle ve köyde yaşayan tüm halklar faşist, gerici ve soykırımcı saldırılara karşı bilinçli ve duyarlı olur, öz savunma esasında bu yönelimler karşısında toplumsal direnişi ifade eder. Öz savunma uluslar arası sözleşmeler ve BM tarafından da tanımlanan bir haktır."

KÜLTÜREL BOYUT

"Kürt toplumunun ruhsal, düşünsel olarak özgürleşip sağlıklı bir bireye kavuşması için dil kültür alanında köklü çalışmalar gerektirir. En küçük yerleşim yerlerini kapsayan tabana dayalı bir kültür sanat hareketini geliştirmek esastır. Kültür ve sanatın basit bir meta derecesine düşülerek alım satım konusu yapılmaması için önlem alınmalıdır. Kürtçenin kamusal alanda kullanımı önündeki engellerin kaldırılarak anaokulundan üniversiteye kadar eğitim dili haline getirilmesi sağlanmalıdır. Demokratik özerk Kürdistan'da resmi dil Kürtçe ve Türkçe olmasının yanı sıra coğrafyamızda konuşulan tüm diller (Asuri, Süryani, Arapça, Ermenice vb" ve lehçelerin kullanımı eğitimi, geliştirilmesi de anayasa ve yasalarca teminat altına alınmalıdır. Hizmet dili Kürtçe olmalı, yerleşim yerlerinin orijinal isimleri iade edilmelidir."

SOSYAL BOYUT

"Sosyal politikamız gereği, mevcut toplumsal realitede aile aşılacak bir toplumsal kurum değildir, ancak dönüştürülmesi mümkündür. Bunun için hiyerarşiden kaynaklı kadın ve çocuklar üzerindeki mülkiyet anlayışı ve bunu koruyan yasaların değiştirilmesi gereklidir. Bu yönüyle kadının bilinçlenme, örgütlenme düzeyi ailenin ve toplumun eşit özgür ve demokratik birliklerinin alanı haline dönüştürülmesinde kilit role sahiptir. Demokratik toplum kadın özgürlükçü zihniyeti ve özgür iradeyi gerektiren toplum olarak Demokratik Özerk Özgür Kürdistan'da yaşam bulacaktır. Tüm aşındırılma, çürütme ve yok dilme çabalarına rağmen tarihsel toplumun ana eksenini ve toplumun esas çoğunluğunu ezilen, sömürülen tüm uluslar, halklar, etnisiteler, kadınlar, gençler, köy tarım toplumları, işsizler, göçebeler, birçok dini cemaat, mezhepler, küçük gruplar ile emeği ile geçinen topluluklar oluşturmaktadır. Tüm örgütlenme alanlarında toplumsal yaşamda kadın öncülüğü esastır. Çocuk emeğin sömürülmesi ve cinsel istismarı suç saymak ve evrensel çocuk hakları çerçevesinde buna karşı mücadele etmek gerekir."

EKONOMİK BOYUT

"Ekonomik toplum yaratmak ahlaki toplum olmada en önemli boyut olduğundan Demokratik Özerklik inşasının ilk canlandırılacağı alan da topluluklar ekonomisinin yaratılması temelinde işsizliğin ve yoksulluğun ortadan kaldırılacağı ekonomik alan olacaktır. Demokratik Özerklik de kendi ekonomik modelini yaratarak Kürt halkının özgür ve demokratik yaşam sistemini kalıcı bir biçimde kurumsallaştırmalıdır. Demokratik özerklik demokratik ulusun bedeni olacaksa, ilk önce de ekonomik sistemini yaratmak durumundadır. İnsanın ekonomiden kopartılması bütün yabancılaştırılmaların temeldir. Bunun önlenmesi şart olduğu gibi yegane yolu da ekonomiyi tüm topluluklara mal etmekten geçer. Herkesin kendi işinin ve iş yerinin emekçisi olduğu kadın istihdamına öncelik veren azami karı hedeflemeyen kullanım değerini esas alan anti tekelci eşitlikçi dayanışmacı bir ekonomik sistemi oluşturmak gerekmektedir. Ekonomik kaynakların kullanım ve tüketim hakkı demokratik özerk Kürdistan'a ait olmalıdır."

EKOLOJİK BOYUT

"Doğayla bütünleşmeyen hiçbir toplum, sisteminin ahlakiliği ve demokratlığı savunulamaz. Özellikle Kürdistan coğrafyası üzerinde askeri, siyasi ve ekonomik nedenlerle yürütülen ekolojik yıkım Kürdistan coğrafyasına ve toplumsal yapısına çok ciddi zararlar vermiştir. Kürdistan coğrafyasının karşı karşıya kaldığı bu saldırılara ancak ekolojik bir devrimle cevap verilebilir. Yakılan, çölleştirilen zehirlenen Kürdistan coğrafyası, yakılan çölleştirilen zehirlenen dünya olmaktadır. Eko dengeyi bozan kentleşmelere karşı çıkmak, bitki örtüsünü değiştiren ve tarihi yerleri sular altında bırakarak Kürt toplumunu belleksizleştiren baraj inşaatlarına karşı çıkmak gerektirmektedir."

DİPLOMASİ BOYUTU

"Kürdistan sorununun tarihsel ve toplumsal özellikleriyle dört parçaya bölünmüşlüğü göz önünde bulundurulduğunda, geliştirilecek olan diplomasinin komşu ülkeler topluluklar ve diğer parçalar üzerindeki etkisinin ne kadar önemli sonuçlara yol açacağı görülecektir. Demokratik Özerk Kürdistan diplomasisi bölgemiz için barış ve kardeşliğin gelişmesi ekonomik kalkınmanın sağlanması ve refah düzeyinin yükseltilmesini amaçlamalı ve bu yönlü rolünü oynamalıdır. Diplomasi devletsiz halklar, demokrasi ve özgürlük mücadelesi veren halklar, gruplar ve topluluklarla karşılıklı dayanışma ve güven esaslarına göre yürütülür. Diplomasi Kürt halkının ulusal çıkarlarını diaspora ve metropollerde yaşayan halkımızın haklarını gözetmelidir."

Hiç yorum yok: