Türk basını son günlerde Türk devlet yetkililerinin uzun yıllardan
beri varlığını hep inkâr ettiği ve Türk özel-kirli savaş rejiminin
Kontra örgütü olan JİTEM’in varlığını kabul ettiğini yazan haberler
geçti. Tabi Türk medyası ve özellikle AKP’nin yandaş medyası bu haberi
çok abartılı bir şekilde ve sanki Amerika’yı yeniden keşfeden bir edayla
verdi. Kuşkusuz devlet nezdinde ve resmi olarak JİTEM gibi binlerce
masum ve sivil Kürdün kanına giren katil bir örgütün varlığının kabul
edilmesi önemlidir. Ama sorun sadece JİTEM’in varlığının kabul edilmesi
de değildir. Mevcut durum ve gelinen düzey çoktan bunu aşmıştır. Bu
nedenle Türk devlet yetkilerinin uzun süredir kral çıplak olmasına ve bu
gerçek herkes tarafından görülmesine yeni yeni kalkıp JİTEM’in
varlığını utangaçça kabul etmesi çok geri bir yaklaşımdır.
Türk medyası her ne kadar
JİTEM’in söylemde kabul edilme boyutunu çok olumlu bir adım olarak öne
çıkarsa da kabullenmeyle yapılmak istenenin ve amaçlanan gerçeği anlamak
için farklı boyutları da gözden kaçırmamak gerekir. Bir yandan kabul
derken aynı açıklamanın içinde bu seferde kamuoyu manipüle edilmek
isteniyor ve JİTEM’Cİ devlet ile dönemin JİTEM’Cİ devlet yetkililerinin
temiz olduğu kabul ettirilmek isteniyor. Bu sebeple bu farklı boyutlar
doğru okunup anlamlandırılmazsa AKP’nin Osmanlı oyunlarını da geride
bırakan entrika ve oyunlarına hizmet etmek kaçınılmazdır. Çünkü AKP
hükümetinin bu konularda Türkiye tarihindeki hükümetlerle bir mukayesesi
yapıldığında Osmanlıdan beri gelen oyun ve komplolarda en hünerli
hükümet olduğu görülecektir. AKP’nin gerçek niyeti ve ne yapmak istediği
bu farklı boyutları doğru analizde ve çoğu zaman detay diye es geçilen
ayrıntılarda gizlidir.
Burada özellikle iyi görülmesi gereken
önemli noktalardan biri Özel Yetkili Cumhuriyet savcısının JİTEM gibi
karanlık bir oluşumun var olup olmadığı’’ konusunda gönderdiği yazıya
Türk Jandarma Genel Komutanlığının verdiği cevaptır. Burada Jandarma
Genel Komutanlığı verdiği cevapta JİTEM’in 1990 yılından itibaren
sonlandırıldığı ve hiçbir kurumun onayı alınmadan kendi inisiyatifiyle
kurulduğuna dair ortaya attığı büyük yalanlar AKP hükümetinin devletin
diğer kurumlarıyla bir mutabakat halinde ne yapmak istediğini de bize
gösteriyor. Çünkü JİTEM bizzat MGK kararı ile dönemin Cumhurbaşkanı,
Başbakanı, Genelkurmay başkanının bilgi ve onayı dâhilinde kurulmuştur.
JİTEM’in söylemdeki varlığını kabulü apaçık AKP hükümeti tarafından
dönemin hükümet ve diğer devlet kurumları ile yöneticilerini aklama
çabası haline dönüştürülüyor.
AKP
devletinin şekilde ortaya koyduğu JİTEM’in katliamlarını ortaya
çıkararak faillerini yargılayacağı iddiası ve bu bağlamdaki anlayış
samimiyetten uzaktır. AKP somut belgelerle de açığa çıktığı gibi kendi
JİTEM’ini Polis Akademisi merkezli ve okyanus ötesiyle de(ABD-Utah)
bağlantılı kuran bir hükümetin JİTEM’in yaptığı katliamları aydınlatması
tam bir safsatadan ibarettir. Kürt halkı AKP ve devletinin bu
sahtekârlığına dün olduğu gibi bugünde itibar etmiyor. JİTEM ile aynı
zihniyete sahip ve hatta zihinsel anlamda ikiz kardeş sayılan AKP ve
Türk başbakanı Tayip Erdoğan’ın değil JİTEM’i yaratan unsurlarla
mücadele etmesi bizzat daha sinsi ve tehlikeli olan Polis JİTEM’ini adım
adım inşa ediyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder