15 Temmuz 2011 Cuma

13 Askere Bir Genelkurmay Yalanı daha

Türkiye Genelkurmayı Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde bir askeri birliğe PKK gerillalarının saldırısında 13 askerin, PKKlilerin attığı el bombalarının neden olduğu bir yangın sonucu öldüğünü duyurdu.

Şu anda Silvan Devlet Hastanesi morgunda da iki gerillanın cenazesi var. Gerillaların her ikisinin de vücutları tanınmayacak derecede yanmış.

Yani muhtemelen aynı yangında 13 asker ile 2 HPG gerillası hayatını kaybetmiş. Bu durum yangın anında Türk ordusu ile HPG gerillaları arasında iç içe bir çatışmanın yaşandığını gösteriyor.

İçiçe bir çatışma sırasında operasyon düzeninde ve mevzi içinde olmayan askeri bir birlikten bir anda 13 askerin sadece el bombalarıyla öldürülmesi çok mümkün gözükmüyor. Zira operasyon düzenindeki askerler birbirleri arasında güvenli bir mesafe bırakarak kollar halinde hareket eder. Kolların da öncüleri vardır. Bunlar ile kendilerini takip eden askerler arasında da bayağı bir mesafe olur.

El bombalarının patlaması sonucunda çıkacak bir yangının 13 askeri öldürmesinin ne kadar mümkün olduğu da tartışmalı. El bombalarının askerlerin yakınına atıldığını varsaymak herhalde çok akıl dışı olmaz. Operasyon düzenindeki bir askeri birliğe yönelik el bombalı saldırı, etki alanı düşünüldüğünde 2 ya da en fazla 3 askeri hedefe koyabilir. Doğal refleks el bombalarının patladığı noktalardan hedef olan askerlerin uzaklaşması olacaktır. Yine muhtemelen bu hareket de geriye doğru olacaktır. Dolayısıyla el bombaları nedeniyle bir yangın yaşanmış olsa dahi bunun 13 askeri birden çember içine aldığına inanmak oldukça zor.

Tekrarlamak lazım bu büyüklükte bir yangını el bombaları çıkarmaz. Haydi çıkardı diyelim el bombalı saldırıyı düzenleyen iki PKKli nasıl yanarak hayatını kaybeder?

Çatışma sırasında görgü tanıkları iki savaş uçağı ve çok sayıda helikopterin bölgeyi bombaladığını ifade ediyor. Bu tür bombardımanların ardından kırsal alanda büyük yangınlar çıktığını çok duyduk. Ama 30 senelik savaş süresinde el bombasının patlaması sonucu bu kadar asker ve gerillanın ölümüne neden olacak büyüklükte bir yangın çıktığı ne duyulmuş ne de görülmüş bir şey.

İşin en tuhaf yanı da Türk basınında askerlerin yemek molası verdiği sırada PKKlilerin lav silahları ve el bombalarıyla askerlere saldırdığının iddia edilmesi.

Eğer bu doğruysa ortada büyük bir ahmaklık var.

Birincisi operasyon halindeki askerler bulundukları noktaya hakim tepeyi tutmadan nasıl yemek molası verir? Operasyon halindeki askeri birlikler haydi yemek yiyoruz diyip aynı sofraya diz çöküp oturmazlar. Hepsi güvenli mesafelerini koruyarak yemeklerini yer.

İkincisi diyelim ki hadi askerler yemek molası verdi. Neden 15-20 metre ötede ne olup bittiğini bilmedikleri ormanlık alanda hepsi bir araya toplanarak yemek yediler? Ormanlık alanda operasyon güçleri kendilerini emniyete almadan mola falan vermezler.

Üçüncüsü ormanlık arazide yaklaşık 40 derece sıcakta her ağaç, ot parçasının bir anda tutuşacağı bir noktada gerillalar nasıl lav silahlarıyla askerlerin üstüne saldırır? Ormanlık arazide başlayan yangın saldıranları etkilemez mi?

Bunlar cevaba muhtaç sorular. Demokratik Toplum Kongresinin özerkliği ilan ettiği, PKK lideri Abdullah Öcalan ile devleti temsil eden bir heyet arasında görüşmelerin gerçekleştiği, BDP ile Türk hükümetinin yemin krizini aşmak için temaslara başladığı bir dönemde böyle bir olayın gerçekleşmesi de pek tesadüflerle açıklanabilecek bir durum olmasa gerek.

Hiç yorum yok: