29 Aralık 2011 Perşembe

Kürt Kurumlarından Katliama Sert Kınama

Uludere’de Türk devletinin gerçekleştirdiği katliama Kürt kurumlarından sert kınama geldi. Kongra-Gel, KJB, Kon-Kurd ve Avrupa Kürt Kadın Hareketi yaptıkları açıklamalarda katliamın planlı olduğunu bildirdi.

Kongra-Gel Başkanı Remzi Kartal, Uludere’ye bağlı Roboski (Ortasu) köuünde en az 35 kişinin hayatını kaybettiği katliam nedeniyle AKP hükümetinin “büyük bir öfke ve şiddetle” kınadı.

KONGRA-GEL: ERDOĞAN VE GÜLEN İTTİFAKI’NIN CANAVARLIĞI


Kartal şunları ifade etti: “Sivil insanlara yönelik yapılan bu insanlık dışı canavarlık, Erdoğan ve Gülen ittifakı tarafından Kürt halkına yönelik yürütülen vahşi soykırımcı politikaların maskesini düşürmüş, bir kez daha gerçek yüzlerini çok net bir şekilde açığa çıkarmıştır.Gelinen aşamada Kürt halkına karşı yürütülen bu vahşet karşısındaki duruş, herkes için insani ve ahlaki bir sınav durumundadır. Bu katliama rağmen hala Kürt halkının yaşadıklarına karşı üç maymunları oynayanlar, hem doğrudan bu katliamların ortağı olacaktır, hemde sessizliğin yarattığı normalleşme nedeniyle giderek olası yeni katliamların da sorumlusu olacaklardır.

Bu çılgın ve vahşi sürecin durdurulmaması halinde, bunun Türkiye nin felaketi olacağından hiçkimsenin kuşkusu olmamalıdır. Kürt halkına yönelik bu kirli savaşta AKP hükümetine her türlü desteği veren ABD ve AB, doğrudan bu gelişmelerden sorumludurlar. Kürt halkı özellikle ABD nin savaşa verdiği teknik ve istihbari desteğin bilincindedir ve bundan böyle bu durumu kabul etmesi ve sessiz kalması mümkün değildir. Katledilen insanlarımızın ailelerine ve halkımıza başsağlığı diliyorum. Halkımız tüm alanlarda bu katliama karşı duruşu ile, göstereceği büyük tepkisi ile, cenazelerine sahip çıkması ile bir kez daha bu katliamcı politikaların çözüm olmayacağını herkese göstermelidir.”


KJB: KATLİAM MGK TOPLANTISINDA ONAYLANDI

Kadın hareketi KJB Koordinasyonu, katliamı “lanetleyerek”, “Bu acı katliam haberi bizleri derinden sarsmıştır. Halkımızın acılarını derinden paylaşıyoruz. Bu katliamda yaşamını yitirenlere Allahtan rahmet ailelerine ve halkımıza başsağlığı diliyoruz. Bu vahşet bir gün önce yapılan MGK toplantısında onaylanmıştır” dedi.

“Dünyanın gözü önünde yapılan bu mezalimin hesabını faşist Türk devleti ağır ödeyecektir” diyen KJB, şöyle dedi: Genelkurmay’ın 
'istihbarat aldık, gerilla grupları sandık’ açıklaması katliamı gizlemeye dönük alçakça bir gayrettir. Katliam kararı MGK toplantısında alınmış ve bu alan özellikle seçilmiştir. Genelkurmaylığın zaten açıklamasını sınır bölgesi, gerilla alanı diyebilmek için belirlenmiş bir hedef seçilmiştir. Ancak tüm bu yanıltmaları halkımız çok iyi bilmekte ve asla bu yalanlara kanmamaktadır. Bu katliamcı yüzlerini halkımız, dünya kamuoyu çok iyi tanımaktadır.”

“CEHENNEM ZEBANİSİ GÜLEN MÜNAFIĞI”

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Sadece geçim sıkıntılarını gidermek üzerinden kışın en soğuk ve karlı ikliminde, en sert coğrafya koşullarında ailelerine destek amaçlı çalışan ve tamamı çocuk ve gençlerden oluşan kırka yakın insanımızın Türk uçakları ile vahşice katledilmesi Kürtlere karşı geliştirilen imha stratejisinin bir parçasıdır. 24’ü Encü soyadlı olan aynı aile ve akraba çevresinden olmak üzere yaşları 12 ile 20 arasında değişen insanlarımıza reva görülen, Kürde reva görülen ‘en iyi Kürt ölü Kürttür’ felsefesidir.

İslam maskesi takmış Fethullah Gülen münafığının bir cehennem zebanisi gibi halkımıza katliam fetvası vermesi, Abdullah Gülün’ misliyle intikam alınacaktır ‘sözleri, yine Erdoğan’ın ‘Çocuk da olsa, kadın da olsa gereği yapılacaktır ‘ talimatı ışığında Gülen Cemaati ve AKP devleti Kürt politikasını belirlemekte ve bu politikanın sonucu olarak Kürt halkına her türlü aşağılama, linç etme, katletme reva görülmektedir.

Kürt halkı, faşist AKP iktidarı istifa edinceye kadar, İmralı işkence sistemi ortadan kaldırılıncaya kadar kesintisiz eylem duruşuyla hesap soracaktır. Bunun için ulusal birlik ruhuyla seferberlik içinde dört parça ve yurtdışındaki Kürtleri görkemli kesintisiz devrimci hamleyi büyütmeye, yükseltmeye çağırıyoruz.

Demokratik çevreleri, dünya kamuoyunu bu katliama sessiz kalmamaya, tutum almaya çağırıyoruz. Şimdiye kadar Gülen Cemaati ve AKP devletinin özel, kirli savaş ve kara propağanda ayağı olan medya bu katliam karşısında sanki bu coğrafya da yaşamıyormuşcasına sessiz kalmakta resmi açıklamaların dışına taşamayan iradesiz bir durumu sergilemeye devam etmektedir. Türk medyası bu katliam ile bir kez daha Kürt halkı karşısında tutumunu somutlaştırmıştır. Türk medyasını kınıyor halkımızı bu medya organlarına tutum almaya çağırıyoruz.”

KON-KURD: AKP HİTLER’İ ARATMIYOR

Avrupa Kürt Dernekleri Konfederasyonu (KON-KURD), en son Şırnak kırsalında onlarca Kürdün Türk savaş uçaklarınca katledilmesiyle doruğa çıkan Türk devletinin Kürt soykırımına karşı, Avrupa’daki Kürtleri, derhal harekete geçmeye çağırdı.

Yazılı açıklamada, Hitler döneminde Almanya’da Yahudi toplumuna karşı geliştirilen ırkçı soykırım uygulamalarını aratmayan saldırıların, bugün AKP hükümeti döneminde Türkiye’de Kürt halkına karşı geliştirildiği belirtildi. Açıklamada, özellikle son aylarda yoğunlaştırılmış olarak Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’a tecridi ağırlaştıran, Kürt coğrafyasına havadan ve karadan, onlarca kişinin yaşamına malolan kimyasal dahil bomba yağdıran, hergün onlarca siyasetçi, aydın, sanatçı ve gazeteci başta olmak üzere yurtsever, demokratı zindanlara dolduran Türk devletinin, en son dün gece sınırdaki Kürt köylerini havadan bombalayarak, onlarcasını katlettiği hatırlatıldı.

Birkaç ay önce de Güney Kürdistan’da yine Türk savaş uçaklarının bombardımanında aralarında bir yaşındaki bebeğin de bulunduğu 7 sivilin katledildiğini hatırlatan KON-KURD, sözkonusu faşist ve soykırımı hedefleyen uygulamaların yoğunlaşmasını, başta Türkiye’nin üyesi olduğu Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletler ile üyelik müzakerelerini yürüttüğü Avrupa Birliği olmak üzere, uluslararası kurum ve güçlerin sessizliğine ve direkt yada dolaylı desteğine bağladı. ABD’nin zaten açıktan bu katliama destek verdiğini yetkilileri tarafından sürekli kamuoyuna yansıtıldığına dikkat çeken KON-KURD, sözkonusu güçlerin ekonomik ve siyasi çıkar hesaplarının ürünü olan Kürt sorununun bu düzeye varmasında da, esasta bu güçlerin mevcut tavırlarının etkili olduğunu vurguladı. Kürt halkının varlığının ve ulusal-demokratik haklarının siyasi-ekonomik çıkarlara kurban edilmekten artık vazgeçilmesini isteyen KON-KURD, Avrupa’daki Kürt kurumları, yurtseverleri ve dostlarını da, soykırımı durdurmak ve buna karşı uluslaralarası güçlerin sessizliğini kırmak için derhal harekete geçme çağrısında bulundu.

AKHK: DEVLET 2012’NİN STARTINI KATLİAMLA VERDİ

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (AKHK), katledilen masum insanları saygıyla andıklarını ve katliamı gerçekleştiren Türk devletini nefretle kınadıklarını belirtti. Açıklamada, şöyle denildi “Türk devleti 2012 yılının soykırım startını Roboski katliamıyla verdi. AKP hükümeti, Kürdistan’da sürdürdüğü aralıksız ve sistematik soykırım siyasetti, Roboski katliamıyla kitlesel alana kaydırma aşamsına girmiştir.”

AKHK, “AKP hükümetinin Kürdistan’da dalga dalga gelişen halk direnişi karşısında yenilgisinin kin ve nefretini soykırım siyasetini Roboski’de F16 Savaş uçaklarıyla onlarca masum insanımızın katıl edilmesiyle yeni bir soykırım aşamasına taşırmıştır. Roboski katliamı dün sonuçlanan MGK’de 2012 yılı Kürt halkı için çıkan soykırım planlamasının ilk ayağı olmuştur” diye ekledi.

Avrupa’da yaşayan başta Kürt kadınları olmak üzere tüm Kürtleri soykırımlara karşı ulusal direnişe çağıran AKHK, “Halkımızı, Avrupa Birliği başta olmak üzere Avrupa Konseyi, NATO, Birleşmiş Milletler ilgili tüm uluslararası kurumların sesizliğini bozarak, Türk devletinin soykırım politiklarına karşı yaptırım gücünü açığa çıkarana denk ulusal direnişte olmaya çağrıyoruz” dedi.

CİK: KATLİAMI AKP VE GÜLEN CEMAATİ GERÇEKLEŞTİRDİ

Kürdistan İslam Topluluğu (CİK), katliamda hayatını kaybedenler rahmet, yakınları ve Kürt halkına başsağlığı sileğinde bulundu. CİK, “Qilaban’da Fethullah Gülen Cemaati ve AKP hükümeti tarafından gerçekleştirilen katliamı lanetliyor ve kınıyoruz. Gülen Cemaati ve AKP hükümeti Türk milliyetçiliği ve şovenizmi adına hukuku, Allah ve peygamber kanunlarını ayaklar altına almıştır” dedi. CİK, yaşanan katliamı Nemrut ve Firawun döneminde Hz İbrahim ve Hz. Musa’ya yapılanlarla karşılaştırdı.

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: