Somut olarak tabandan başlayarak köy ve mahalle komünleri, ilçe ve il meclisleri biçiminde örgütlenerek hepsinin yerelde özgünlüğü, özerkliği ve inisiyatifi korunarak, bunların diğer ünitelerle birleşip bir demokratik birlik yaratmaları halkın demokratik, siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel örgütlenmesinin biçimi olmaktadır. |
Hiçbir aracıya ihtiyaç duymadan, sorunlara ve siyasete yabancılaşmadan, bireyin ve toplumun demokratik iradesinin işlevsel ve anlamlı olduğu bir demokratik modelin kurumlaşmış adıdır. Toplumun demokratik temelde örgütlenmesinde her yerel birim ve toplumsal kesimin kendi iradesini ortaya koymasına elverdiği gibi, söz konusu toplumsal kesimler ve yerellerin demokratik konfederal biçimde bir araya gelerek birbirlerini tamamlayıp güç oldukları sistemin adıdır.
Yerel Yönetimlerin İrade Sahibi Kılınması
Demokratik konfederal sistem, toplumun tabandan örgütlenmesini ve bu temelde demokrasinin gelişmesini ifade ettiği gibi, yerellerin kendilerini yönetmesini de ifade etmektedir. Temsili demokrasinin yetersizliği ve üst toplumun çıkarlarını savunduğunun anlaşılması, toplumun ve yerel alanların üstünde kalarak demokratikleşmeyi geliştirmediğinin görülmesi sonucunda, demokratik konfederalizm ilk başlarda yerel yönetimlerin yetkilerinin arttırılması ve demokratikleşmesi anlayışının daha gelişmiş biçimi olarak ortaya çıkmıştır. Demokratikleşmede yerel yönetimlerin rolü ve öneminin artması ve bunun giderek kabul gören bir eğilim haline gelmesi, tabandan örgütlenen doğrudan demokrasi modeli olan demokratik konfederal sistemi güçlendiren ve tamamlayan bir nitelik kazanmıştır.
Yerel yönetimlerin güçlenmesinin demokratikleşmedeki rolü çeşitli aydınlar ve yazarlar tarafından ifade edilmiş, teorik bir düzeye çıkarılmıştır. Özellikle yerel yönetimle ilgilenen, yine ekolojik toplum anlayışında olan Bookchin ve daha başka aydınların, demokratik örgütlenmelerde demokratik konfederal örgütlenmelere ve yerel yönetimlerin demokrasideki yerine önem verdiklerini biliyoruz. Bu aydınlar ve demokratik örgütlere göre, büyük birimler bireylerin katılımını ve iradesini ortaya koymalarında eksik kaldıkları gibi, kişilik dönüşümünü ve moral düzeyini geliştirmede de yetersiz kalmaktadır. Bu açıdan bireylerin sorunlara hâkim olacağı, sorunlar konusunda düşünce üreteceği, çözüm yolları önereceği ve bilinçli katılım sağlayacağı düzeyde küçük ünitelerin örgütlendirilmesini demokratikleşme açısından temel bir faktör olarak görmektedirler.
Bireyin Özne Olarak Kararlara Katılması
Örneğin beş bin kişilik bir kasabada bir birey, kasabanın sorunlarını en iyi bir biçimde bilmekte, bu konuda bilgi sahibi olmakta, sorunları öğrenmekte ve çözümü konusunda düşünce üretebilmektedir. Böylelikle kendisini bir özne olarak kararlara katabilmekte, kararların doğru ortaya çakmasında pay sahibi olabilmektedir. Bu da onun demokratik kişiliğinin ortaya çıkmasında, irade kazanmasında ve moral düzeyinin yüksek olmasında rol oynamaktadır.
Bu demokratikleşme modeli aynı zamanda toplum ve birey açısından sorunlarını ve sıkıntılarını aştığı bir rehabilitasyon anlamına gelmektedir. Ne var ki, nüfusu beş yüz bin olan bir şehirde bir bireyin şehrin sorunlarını kavraması, anlaması, bu konuda kendini katması, çözüm üretebilmesi, kararlara ortak olurken doğru karar alınmasında kendisinin de pay sahibi olması söz konusu olamamaktadır. Çünkü bireylerin böyle büyük üniteleri anlaması, kavraması, çözüm üretmesi zor olmaktadır. Bu açıdan yerel yönetim anlayışını geliştirenler, yerel yönetim ünitelerinin kişinin iradesine ve bilinçli katılımına olanak sağlayacak düzeyde tutulmasını ve bu düzeydeki ünitelerin daha sonra birleşerek güçlerini birleştirmelerini öngörmektedir. Böylelikle hem ortaya çıkan birimlerde kendine yeterlik, öz yönetim, irade ve güç ortaya çıkmakta, hem de bunların birleşiminden oluşan konfederal birlikler de demokrasinin derinleştiği ve geliştiği platformlar olmaktadır.
Yerelin Dar Şoven Yaklaşım Eğilimine Çare
Demokratik konfederal sistemde yerel olmanın avantajları kullanıldığı gibi, dezavantajları da giderilmektedir. Avantajı demokratik bilincin, demokratik iradenin, demokratik duruşun, demokratik kültürün, dolayısıyla demokrasinin daha fazla geliştiği ve derinleştiği birimler olmalarıdır. Dezavantajı ise yerel birliklerin zaman zaman kendi içinde dar, şoven ve ufku sınırlı olan yaklaşımlar içine girmeleridir. Yerel özellikler çevre yerellerle birbirini tamamlama kültürüyle bu darlığı aşmadığı takdirde, içe kapanık, bencil, hatta şoven diyebileceğimiz eğilimlere girme tehlikesi vardır. Konfederal örgütlenmeyle yereller birleştirilerek, bu yerellerin kendi içinde dar ve kapalı yaklaşımları aşılmaktadır. Demokratik konfederal sistemle hem demokratik birlikler ortaya çıkmakta, hem de farklı sistemlere alternatif projeler üretebilecek güç birikimi yaratılmaktadır. Konfederasyonların böyle bir özelliği de vardır. Böylelikle hem bireyin gücü ortaya çıkarılıp anlamlandırılıyor, hem yereller inisiyatif kazanıyor, hem de yereller kendi aralarında dayanışma içine girerek, güçlerini birleştirip birbirlerini tamamlayarak kendilerine güvenlerini arttırıyorlar. Daha kapsamlı projelere kendi güçlerini katmaları konusunda olanak buluyorlar.
Toplumun En Alttan Demokratik Örgütlenmesi
Demokratik konfederalizm günümüzde demokrasinin derinleşmesi için her yerde kullanılabilecek bir yöntem olmaktadır. Çünkü merkezi iktidarlar ya da bir merkezden yönetilen ülkeler ve toplumlarda ne kadar demokratik değerler benimsense de, ünitelerin büyüklüğü ister istemez bireyin katılımı ve toplumun demokratikleşmesi noktasında engeller ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla bütün toplulukların daha küçük ünitelerden başlayarak kendilerini örgütleyip öz irade kazanarak, bireylerine demokratik ruh vererek daha sonra bir araya gelip güçlerini birleştirmeleri, o toplumların demokratikleşmesi açısından önemli ilerleme ve gelişme sağlayacak özelliğe ve potansiyele sahiptir. Özcesi demokratik konfederal sistem merkezi güç odaklarını etkisizleştirerek antidemokratik uygulamaların önüne geçmekte, demokratik deneyimlerin belli üniteler içinde derinleşmesini sağlama imkânları vermekte ve bu ünitelerin birbirinin özgünlüklerini koruma ve farklılıklarını tanıma anlamında da demokratik kültüre, bilince ve geleneğe yardımcı olmaktadır.
Komün ve Meclis Örgütlenmesi
Somut olarak tabandan başlayarak köy ve mahalle komünleri (küçük mahalleler için komün, büyük mahalleler için meclis), ilçe ve il meclisleri biçiminde örgütlenerek, hepsinin yerelde özgünlüğü, özerkliği ve inisiyatifi korunarak, bunların diğer ünitelerle birleşip bir demokratik birlik yaratmaları halkın demokratik, siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel örgütlenmesinin biçimi olmaktadır. Her yerde örgütlenen toplumsal kesimlere dayanan ilçe ve il meclislerinin ortaya çıkarılması, ilçe ve il koordinasyonlarının oluşması ve bunların da bir konfederasyon biçiminde örgütlenmeleri halkın alternatif demokratik sistemi olmaktadır.
Bu sistemde toplumsal kesimler tabandan gelerek örgütlendikleri için hem demokratikleşmeye güç kazandırmakta, hem belli ünitelerin, ilçe ve illerin kendi özgünlüklerini ve etkinliklerini korumalarını sağlayarak demokratik iradelerini güçlendirmekte, hem de illerin birbirleriyle konfederal ilişki içine girerek özgünlüklerini koruma temelinde ve ortak iş yapma kültürünü geliştirerek demokratik kültürün gelişmesine, toplumun ve kurumların demokratikleşmesine hizmet etmektedir.
Hem Kendi Sorunlarını Çözme Hem de Birbirini Tamamlama
Örneğin Batman, Kozluk, Gercüş ve diğer ilçeleri de tabandan başlayarak komünlerin ve mahalle meclislerinin örgütlenip bunların konfederal temelde bir araya gelerek şehir meclislerini oluşturmaları sonucunda Batman, Kozluk ve Gercüş demokratik konfederalizmi ortaya çıkmış olur. Bunlar da Siirt ve Mardin ilçelerinin demokratik konfederal örgütlenmeleriyle, yine demokratik konfederal temelde bir araya gelerek bölge demokratik konfederalizmini oluştururlar. Bölge demokratik konfederalizmleri de bir araya gelerek, Kürdistan çapında genel bir demokratik konfederal sistem ve kurumlarını oluştururlar. Bu demokratik kurumlaşma modelinde hem yerellerin kendi sorunlarının çözümünde inisiyatifleri vardır, hem de konfederal örgütlenme temelinde bir araya geldikleri birimlerle birbirini tamamlamaları söz konusudur. Demokratik konfederalizm sistemini özce böyle ifade edebiliriz.
Her Sosyal Kesimin Özgün Konfederal Örgütlenmesi
Tabii ki bu sistemde gençlik, kadın, emekçiler, zanaatkârlar, çeşitli meslekler, kimliğini koruma ve geliştirme sorunu olan etnik ve dinsel topluluklar da kendi özgün sorunları temelinde demokratik konfederal örgütlenmelerini oluşturarak, demokratik konfederal sistemin demokratik karakterini derinleştirmede ve kapsamlılaştırmada rollerini oynarlar.
Gençlik bütün ilçe ve illerde örgütlenir ve daha sonra onlar bir konfederasyon biçiminde bir araya gelerek gençlik konfederasyonunu oluşturabilirler. Çeşitli toplumsal kesimlerin örgütlenmeleri bir meclis ve koordinasyon içinde toplansalar da, esas pratiğin yapıldığı ve örgütlendiği alanlar yereller olduğu için, söz ve karar gücü buralardaki topluma aittir. Böylelikle merkeziyetçiliğin boğduğu yerellerin söz ve kararda etkili olmasıyla hem toplum düzeyinde belli bir demokratikleşme geliştirmekte, hem de bireylerin siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel sorunlara yapancılaşmadan kendilerini katmasını ve bir özne haline gelmesini sağlayarak güçlü bir demokratik toplum gerçeği ortaya çıkmaktadır.
Demokratik Uluslaşma Egemeni Geğil Toplumu Güç Yapar
Öte yanda demokratik konfederalizmi demokratik uluslaşmanın şekillenmesi açısında da değerlendirmek mümkündür. Geçmişte burjuvazinin pazar ihtiyacı nedeniyle bütün çitleri kırarak, bir merkezi devlet yapısı kurup gereçleştirdiği bir ulus gerçeği vardı. Burjuvazi ulus-devletle kendisini güç yapacağını düşünerek merkezi bir iktidarı hedeflemişti. Bütün için de bütün feodal yerel otoriteleri ortadan kaldırmaya yönelmişti.
Burjuvazi kendi çıkarları açısından uluslaşma biçimini böyle görmüştür. Bunun için de milliyetçi şoven eğilimleri körükleyerek kendisini ulusun temsilcisi haline getirmeye çalışmıştır. Bu yönüyle milliyetçilik, egemen sınıfların toplum üzerinde egemenlik kurma ideolojisidir. Eğer günümüzde konfederal bir örgütleme modeli ile demokratik bir uluslaşma gerçekleştirilirse, bu tür olumsuz uluslaşmaların önüne de geçilebilir. Toplumlar devlet olmadan da, merkezileşmeden de demokratik ulus haline gelebilirler. Böylece egemenleri güç yapan bir uluslaşma yerine, toplumu güç yapan bir uluslaşma gerçeği ortaya çıkar. Çünkü demokrasi ortak imkânların ortaya çıkarılması ve bütün topluma demokratik bir biçimde paylaştırılması olduğu gibi, farklılıkların kabulünü de gerektirmektedir. Eğer toplumlar kadın, gençlik, etnik ve dinsel azınlıklar olarak siyasal tabandan örgütlenirlerse, demokratik bir ulus gerçeği ortaya çıkabilir.
Böyle bir uluslaşma devletçi uluslaşmadan katbekat daha fazla toplumun gücünü her yönüyle açığa çıkarır. Böyle bir demokratik uluslaşma, ulusların demokratik biçimde örgütlenmesi burjuvaziye ve sömürüye zemin olan bir uluslaşma değil, toplumun demokratikleşmesine ve diğer toplumlarla demokratik ilişki kurmasına yol açacak bir zihniyet geliştirir ki, bunun da insanlık açısından hayırlı bir iş olacağı açıktır.
Ortadoğu Konfederalizmi’nin Yolu Kürt Sorununun Çözümünde
Kürt halkı tüm toplumsal kesimleriyle her alanda örgütlenerek demokratik konfederalist bir kurumlaşma gerçekleştirirse, bu hem toplumun tüm gücünü birleştirerek ekonomik, sosyal ve kültürel düzeyde bir gelişme ortaya çıkarır, hem de Türkiye’nin demokratikleşmesine katkı sunacak bir Kürt uluslaşması gelişir. Zaten Kürtler belli düzeyde demokratik devrimlerini yapmışlardır. Kürt halkı bu tür demokratik örgütlenmesiyle demokratik devrimleri derinleştirerek, gerçekten halkların kardeşliği temelinde Kürt sorununu çözecek bir mücadele gücünü ortaya çıkarır. Demokratik uluslaşmanın ortaya çıkardığı güçle Kürt sorununun çözümünün gerçekleştirilmesi Türkiye ve Ortadoğu halklarına büyük bir güç katacaktır. Kürt sorunu çözüldüğü takdirde, bölge ülkelerinin birbirlerine yakınlaşma ihtiyacı daha da artacaktır. Kürt halkının demokratik ulusal sorunlarını çözerek devletçi eğilimi bir yana bırakması bölge ülkelerinin en temel kaygısını ortadan kaldıracağından, bu durumda kendi aralarındaki ilişkileri daha da sıkılaştıracaklardır. Böylece bölge ülkeleri arasında Ortadoğu Konfederalizminin oluşmasının önü açılacaktır.
Konfederalizm Milliyetçiliğin Panzehiridir
Konfederalizm genel anlamda da milliyetçiliği zayıflatacaktır. Çünkü milliyetçilik bir yönüyle de sınırların çok katı bir hal almasından ve halklararası ilişkinin sınırlı olmasından beslenmektedir. Eğer sınırlar biraz aşınır, devletler belli bir düzeyde özgürlüklerini ve bağımsız özelliklerini koruyarak dayanışma içine girip katı devletçi anlayışı bırakırlarsa, bu durum ister istemez söz konusu devletlerin dayandığı ulusal topluluklar içinden çıkan milliyetçilikleri de zayıflatır ve giderek ortadan kaldırır. Örneğin Ortadoğu’da devletler bugünkü katı sınırlar yerine, bir araya gelerek birçok konuda ortak iş yapacakları bir konfederasyon kurdukları taktirde, Arap milliyetçiliği de, Fars milliyetçiliği de, Türk milliyetçiliği de, Kürt milliyetçiliği de zayıflayacaktır. Onun yerine dayanışmanın, ortak iş yapmanın menfaatlerinden faydalanarak, bunun sonuçlarını görerek, milliyetçilik yerine kardeşliğin geliştiği bir ilişki düzeni içine gireceklerdir.
Ortadoğu aslında tarihsel olarak da konfederasyona uygundur. Hatta eskiden daha çok federasyon biçimindedir. Şimdi iki yüz yıllık milliyetçiliğin zehirlemesi ve kapitalist modernitenin etkisiyle şekillenen ulusal devletler haline geldiklerinden, bunlar demokratik federasyon biçiminde bir araya gelemezler. Ama demokratik konfederasyon biçiminde bir araya gelebilirler. Zaten doğrusu da budur. Tarihsel temel de buna imkân vermektedir.
Kürtler Her İhtiyacını Demokratik Konfederalizmle Giderebilir
Böyle bir demokratik Ortadoğu’da sınırlar değişmediği, ama katı devlet sınırları aşındığı ve geçirgen hale geldiği için, Kürdistan parçaları da kendi aralarında siyasal, ekonomik ve kültürel ilişkiler kuracaklarından, geçmişte bir özlem olan Birleşik ve Bağımsız Kürdistan ihtiyacı da ortadan kalkar. Hatta Kürtler için bu gerekli de olmaz. Ortadoğu Konfederasyonu içinde diğer üçüncü ülkelerle ilişki Kürtlere bir devletin getireceği avantajlardan daha fazlasını getirerek, Kürt toplumunun sosyal, ekonomik ve kültürel gelişmesine hizmet eder.
Kaldı ki, her parçadaki Kürtler diğer parçalardaki Kürtler üzerinden diğer halklardan daha fazla ekonomik, sosyal ve kültürel faaliyet içinde bulunma imkânına kavuşur. Örneğin Türkiye siyasi sınırları içindeki bir Kürt, bir Türk’ten daha fazla Irak’ta, Suriye’de, İran’da daha kolay ilişkiler geliştirir. Kimilerinin düşündüğü gibi devlet Kürtlere bir hizmet ederse, demokratik konfederasyonun olduğu bir Ortadoğu’da parçalar arası demokratik konfederal ilişki Kürtleri on kat daha ekonomik, sosyal ve kültürel gelişim içine sokar. Bunun için 21. yüzyılın Ortadoğu’da Kürtlerin yüzyılı olacağını söylüyoruz. Hem ideolojik olarak, hem de bu coğrafi ve demografik avantajları nedeniyle Kürt demokratik uluslaşması 21. yüzyılda yükselen ideolojik, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel gerçeklik haline gelecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder