Türk Başbakan Tayyip Erdoğan, Şemdinli'de PKK gerillaları tarafından
yapılan yol kontrolü sırasında BDP milletvekilleri ile gerillalar
arasında yaşananlar üzerinden başlayan linç girişiminin talimatını
kendisinin verdiğini açıkladı.
AKP Genel Merkezi'nde bugün yapılan genişletilmiş grup toplantısına katılan Erdoğan, BDP'lilerin dokunulmazlığının kaldırılması için gerekli “hukuki” düzmecenin hazırlanması için yargıya talimat verdiğini açıkladı.
BDP'li dokuz milletvekilinin dokunulmazlıkları konusuna değinen Erdoğan şunları söyledi:
“İnanın kameralar olmasaydı bunlar terörist efendilerinin ellerini de öperlerdi. Terörist efendilerinden üç kuruşta harçlık alırlardı. Efendileri bunlara acıdı. O teröristin elindeki kan işte o milletvekillerinin bir defa sırtına bulaşmıştır. Eğer kendilerine çok daha rahat yer arıyorlarsa kendilerine adres verdim, Kandil’e gitsinler, ama bu parlamentonun içinde mücadele edeceklerse anayasa ne emrediyorsa, hukuk neyi emrediyorsa o çerçevede hareket etmeye mecburdurlar. Yargıya zaten gerekenleri söyledik, yargı da gereğini yapıyor, biz de parlamentoda gereği neyse onu yapacağız.”
Yargıya talimat verdiğini söyleyen Türk Başbakan, yargının ”aldığı talimatı yerine getirmesinin” ardından parlamentonun da “gerekeni” yapacağı garantisi veriyor.
Modern dünyada örneğine az rastlanır bir itirafta bulunan Erdoğan, “Bağımsız yüce Türk yargısının” kendisinin talimatları ile vazife gördüğünü açıkça itiraf etmiş oldu.
Ankara egemenliği, Kürt sorunu söz konusu olduğunda başta demokratik teamüller olmak üzere tüm hukuk kurallarını hiçe sayar. Ancak bugüne kadar bunun kılıfını bulmak için de dostlar alışverişte görsün cinsinden plastik makyajlar yapardı. Ancak Erdoğan'ın başbakanlığında buna da ihtiyaç duyulmuyor.
Erdoğan çok açık bir biçimde “Bağımsız yüce Türk yargısını” kendisine bağladığını ilan ediyor.
BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Şemdinli başta olmak üzere geniş bir bölgenin PKK'nin denetiminde olduğuna ilişkin sözlerine somut verilerle cevap vermek yerine karalama yapan Erdoğan:
“Bakıyorsunuz sosyal medyayı kullanarak birileri haber yapıyor. Yok buralar terk edilmiş. Utanır insan ayıptır. Şu anda ülkede bir metrekaremizin bizim kontrolümüz dışında olduğunu kimse söyleyemez.
Siz eş başkanın söylediklerine ne bakıyorsunuz? O önce kendisinde yüz olsa parlamentoda değil Kandil Dağı’na çıkması gerekir. Sen hangi yüzle geliyorsun da bu parlamentoda yemin ediyorsun ve 400 kilometrenin terör örgütünün kontrolünde olduğunu söylüyorsun. Kendinize rahat bir yer arıyorsanız Kandil’e gidin. Bu insanlar bu ülkede yönetime talip olabilecek bir şey mi?” gibi kendi içinde de bir anlam barındırmayan saldırgan bir üslup kullandı.
Partisinin 30 Eylül'de yapılacak kongresi öncesi yapılan en kapsamlı son toplantıda konuşan Erdoğan, yeni dönem AKP'sinin ırkçı diskurunu da buradan ilan etmiş oldu.
ANF
AKP Genel Merkezi'nde bugün yapılan genişletilmiş grup toplantısına katılan Erdoğan, BDP'lilerin dokunulmazlığının kaldırılması için gerekli “hukuki” düzmecenin hazırlanması için yargıya talimat verdiğini açıkladı.
BDP'li dokuz milletvekilinin dokunulmazlıkları konusuna değinen Erdoğan şunları söyledi:
“İnanın kameralar olmasaydı bunlar terörist efendilerinin ellerini de öperlerdi. Terörist efendilerinden üç kuruşta harçlık alırlardı. Efendileri bunlara acıdı. O teröristin elindeki kan işte o milletvekillerinin bir defa sırtına bulaşmıştır. Eğer kendilerine çok daha rahat yer arıyorlarsa kendilerine adres verdim, Kandil’e gitsinler, ama bu parlamentonun içinde mücadele edeceklerse anayasa ne emrediyorsa, hukuk neyi emrediyorsa o çerçevede hareket etmeye mecburdurlar. Yargıya zaten gerekenleri söyledik, yargı da gereğini yapıyor, biz de parlamentoda gereği neyse onu yapacağız.”
Yargıya talimat verdiğini söyleyen Türk Başbakan, yargının ”aldığı talimatı yerine getirmesinin” ardından parlamentonun da “gerekeni” yapacağı garantisi veriyor.
Modern dünyada örneğine az rastlanır bir itirafta bulunan Erdoğan, “Bağımsız yüce Türk yargısının” kendisinin talimatları ile vazife gördüğünü açıkça itiraf etmiş oldu.
Ankara egemenliği, Kürt sorunu söz konusu olduğunda başta demokratik teamüller olmak üzere tüm hukuk kurallarını hiçe sayar. Ancak bugüne kadar bunun kılıfını bulmak için de dostlar alışverişte görsün cinsinden plastik makyajlar yapardı. Ancak Erdoğan'ın başbakanlığında buna da ihtiyaç duyulmuyor.
Erdoğan çok açık bir biçimde “Bağımsız yüce Türk yargısını” kendisine bağladığını ilan ediyor.
BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Şemdinli başta olmak üzere geniş bir bölgenin PKK'nin denetiminde olduğuna ilişkin sözlerine somut verilerle cevap vermek yerine karalama yapan Erdoğan:
“Bakıyorsunuz sosyal medyayı kullanarak birileri haber yapıyor. Yok buralar terk edilmiş. Utanır insan ayıptır. Şu anda ülkede bir metrekaremizin bizim kontrolümüz dışında olduğunu kimse söyleyemez.
Siz eş başkanın söylediklerine ne bakıyorsunuz? O önce kendisinde yüz olsa parlamentoda değil Kandil Dağı’na çıkması gerekir. Sen hangi yüzle geliyorsun da bu parlamentoda yemin ediyorsun ve 400 kilometrenin terör örgütünün kontrolünde olduğunu söylüyorsun. Kendinize rahat bir yer arıyorsanız Kandil’e gidin. Bu insanlar bu ülkede yönetime talip olabilecek bir şey mi?” gibi kendi içinde de bir anlam barındırmayan saldırgan bir üslup kullandı.
Partisinin 30 Eylül'de yapılacak kongresi öncesi yapılan en kapsamlı son toplantıda konuşan Erdoğan, yeni dönem AKP'sinin ırkçı diskurunu da buradan ilan etmiş oldu.
ANF
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder