PKK lideri Abdullah Öcalan yönelik 1 seneyi aşkındır uygulanan kişiye
özel ağırlaştırılmış tecritin gerekçesini bilgi edinme kanunu
çerçevesinde Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı'na soran Bakırköy L Tipi
Kadın Kapalı Cezaevindeki siyasi tutuklu ve hükümlülere İmralı Yüksek
Güvenlikli F Tİpi Cezaevi İnfaz Kurum Müdürlüğü'nden gelen cevap
kafaları karıştırdı. ''Öcalan ve 5 hükümlünün kendi istekleri
doğrultusunda avukat ve aileleriyle görüşmediğini'' öne süren cezaevi
infaz kurum müdürlüğü ''bu yönde kurumun kanun, tüzük ve yönetmeliklere
aykırı herhangi bir uygulaması söz konusu olmadığını'' iddia etti.
Ancak 27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana 400'ü aşkın gündür, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının müvekkilleri Öcalan ile görüşme talebinin her seferinde Adalet Bakanlığı ve Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, ''Koster bozuk'' , ''hava muhalefeti'' bahaneleriyle geri çevrilirken, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi İnfaz Müdürlüğünün tersini iddia etmesi, devlet İmralı'da neyi gizliyor sorusunu akla getirdi.
AİHM'E RAĞMEN 400'Ü AŞKIN GÜNDÜR AĞIR TECRİT
AİHM'deki davaları devam ettiği halde, 27 Temmuz 2011'den bu yana PKK lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ve ailesiyle görüştürülmemesini protesto eden Bakırköy Cezaevinde bulunan siyasi tutuklu ve hükümlü kadınlar 24.07.2012 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına, Adalet Bakanı Sadullah Ergin hakkında görevini kötüye kullandığı ve ihmal ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunurken, aynı zamanda bilgi edinme kanunu çerçevesinde Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığına Öcalan üzerinde sürdürülen tecritin nedenini sordular. Gemlik Cumguriyet Başsavcılı'ğına gönderilen dilekçeye cevap, Adalet Bakanlığına bağlı İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü'nden geldi.
KANUN VE TÜZÜĞE AYKIRILIK YOKMUŞ!
03.08.2012 tarihli İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurum Müdürü Ahmet Duzman imzalı belgede verilen cevap aynen şöyle: ''İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda barındırılan Hükümlüler avukat ve aile ziyaretlerine kendi istekleri ile çıkmamaktadırlar. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nun kanun, tüzük ve yönetmeliklere aykırı herhangi bir uygulaması söz konusu değildir''.
'DEVLET KENDİNİ YALANLADI'
Gelen bu cevabı hiç bir şekilkde kabul etmeyeceklerini vurgulayan PKK ve PAJK davasından tutuklu ve hükümlü kadınlar, acilen İmralı'ya bağımzız bir heyetin gönderilmesini ve PKK lideri Abdullah Öcalan'dan bir açıklama talep ederken, KCK adı altındaki operasyonlar kapsamında tutuklanan ve 9 aydır Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevinde tutulan Öcalan'ın avukatlarından Şaziye Önder, durumun vehametine dikkat çekti.
Dilekçeye verilen cevaba bakıldığında devletin tecrit konusunda çelişkiye düştüğünü, kendi kendini yalanladığını vurgulayan Önder, ''Her hafta Sayın Abdullah Öcalan'la yapılmak istenen vekil müvekkil görüşmesi, ''Koster bozuk'' ve ya ''Hava muhalefeti'' gerekçeleriyle reddediliyor. Ancak Bakırköy Cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlü kadınların sayın Öcalan'la neden görüşülmüyor sorusuna, resmi olarak, ''kendileri görüşmek istemiyor'' cevabı verilmiştir. İki farklı resmi açıklama açıkçası bizi tedirgin etmiştir. Kamuoyunda son zamanlarda sıkça sorulmaya başlanan ''Öcalan nerede?'' , ''Öcalan'ın sağlık durumu iyi mi?'' sorularının yersiz olmadığı bize gelen yazıyla isbatlanmıştır'' diye konuştu. 22.11.2011 tarihinde müvekilleri Sayın Öcalan'ın 36 avukatının tutuklanmasıyla birlikte tecritin daha da ağırlaştırtıldığını belirten Önder, ''Müvekillimizin durumunun bir an önce açıklığa kavuştutulmasını, Sivil Toplum Kuruluşları'nı CPT'yi ve kamooyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz'' dedi.
ANF
Ancak 27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana 400'ü aşkın gündür, Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının müvekkilleri Öcalan ile görüşme talebinin her seferinde Adalet Bakanlığı ve Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, ''Koster bozuk'' , ''hava muhalefeti'' bahaneleriyle geri çevrilirken, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi İnfaz Müdürlüğünün tersini iddia etmesi, devlet İmralı'da neyi gizliyor sorusunu akla getirdi.
AİHM'E RAĞMEN 400'Ü AŞKIN GÜNDÜR AĞIR TECRİT
AİHM'deki davaları devam ettiği halde, 27 Temmuz 2011'den bu yana PKK lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ve ailesiyle görüştürülmemesini protesto eden Bakırköy Cezaevinde bulunan siyasi tutuklu ve hükümlü kadınlar 24.07.2012 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına, Adalet Bakanı Sadullah Ergin hakkında görevini kötüye kullandığı ve ihmal ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunurken, aynı zamanda bilgi edinme kanunu çerçevesinde Gemlik Cumhuriyet Başsavcılığına Öcalan üzerinde sürdürülen tecritin nedenini sordular. Gemlik Cumguriyet Başsavcılı'ğına gönderilen dilekçeye cevap, Adalet Bakanlığına bağlı İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü'nden geldi.
KANUN VE TÜZÜĞE AYKIRILIK YOKMUŞ!
03.08.2012 tarihli İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurum Müdürü Ahmet Duzman imzalı belgede verilen cevap aynen şöyle: ''İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda barındırılan Hükümlüler avukat ve aile ziyaretlerine kendi istekleri ile çıkmamaktadırlar. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nun kanun, tüzük ve yönetmeliklere aykırı herhangi bir uygulaması söz konusu değildir''.
'DEVLET KENDİNİ YALANLADI'
Gelen bu cevabı hiç bir şekilkde kabul etmeyeceklerini vurgulayan PKK ve PAJK davasından tutuklu ve hükümlü kadınlar, acilen İmralı'ya bağımzız bir heyetin gönderilmesini ve PKK lideri Abdullah Öcalan'dan bir açıklama talep ederken, KCK adı altındaki operasyonlar kapsamında tutuklanan ve 9 aydır Bakırköy L Tipi Kadın Kapalı Cezaevinde tutulan Öcalan'ın avukatlarından Şaziye Önder, durumun vehametine dikkat çekti.
Dilekçeye verilen cevaba bakıldığında devletin tecrit konusunda çelişkiye düştüğünü, kendi kendini yalanladığını vurgulayan Önder, ''Her hafta Sayın Abdullah Öcalan'la yapılmak istenen vekil müvekkil görüşmesi, ''Koster bozuk'' ve ya ''Hava muhalefeti'' gerekçeleriyle reddediliyor. Ancak Bakırköy Cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlü kadınların sayın Öcalan'la neden görüşülmüyor sorusuna, resmi olarak, ''kendileri görüşmek istemiyor'' cevabı verilmiştir. İki farklı resmi açıklama açıkçası bizi tedirgin etmiştir. Kamuoyunda son zamanlarda sıkça sorulmaya başlanan ''Öcalan nerede?'' , ''Öcalan'ın sağlık durumu iyi mi?'' sorularının yersiz olmadığı bize gelen yazıyla isbatlanmıştır'' diye konuştu. 22.11.2011 tarihinde müvekilleri Sayın Öcalan'ın 36 avukatının tutuklanmasıyla birlikte tecritin daha da ağırlaştırtıldığını belirten Önder, ''Müvekillimizin durumunun bir an önce açıklığa kavuştutulmasını, Sivil Toplum Kuruluşları'nı CPT'yi ve kamooyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz'' dedi.
ANF
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder