Özerklik ilanı ve Ulusal Kongre çalışmalarıyla gelişen Kürt ulusal tavrının statükocu ve sömürgeci güçleri rahatsız ettiğini belirten Karayılan, İran ve Türkiye’nin ortak saldırılarıyla, dört parçadaki Kürt iradesinin hedef alındığını söyledi.
‘Bölge Hükümeti projeyi yürürlüğe koymadı’
“İran, Kürdistan Bölge Hükümeti’nin de bu plana dahil olmasını istedi. Eğer Bölge Hükümeti katılsaydı ne olurdu?“ diye soran Karayılan, devamla şunları ifade etti: „İran’ın planı Kürtler arasında dinamit patlatmak ve birbirleriyle savaştırmaktır. Bölge Hükümeti yetkililerinin bu projeyi reddetmesi gerekirdi. Sadece katılamayacaklarını, şartların buna müsait olmadığını, askeri olarak yer alamayacaklarını, ancak Kandil’in etrafını tutacaklarını söylemişler. Bu da onaylama anlamına geliyor. İşte bu eleştiri konusudur. Ancak sonra Kürdistan Bölge Hükümeti yanaşmadı ve projeyi yürürlüğe koymadı. Bölge Hükümeti bu projeyi yürürlüğe koymaması nedeniyle İran’ın tepkisiyle karşılaştı. Örneğin Hacı Ümran bölgesi bombalandı. Özellikle de bölgede KDP’nin gözetimindeki alanları top atışına tuttu, saldırıları arttırdı. Hatta Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani top saldırısına karşı açıklamada bulundu. Onu da tehdit ettiler. Onu da suçladılar ve terörü ağırladığını söylediler. İran’ın amacı onları da katmaktı. Ancak katılmayınca onlar da İran’ın hedefi oldu. Bu şekilde Kandil’i ele geçirmek, bize ve PJAK’a darbe vurmak istiyor. Kandil’in düşürülmesi ile ise, tüm Kürtlere baskı yapmak istiyor. Özellikle de KDP ve tüm Güney Kürdistan güçlerine yönelik tehdit ve baskı artacaktır. Onlara kendi siyasetini dayatmak istiyor. İran’ın politikası böyledir, ya benimlesin ya da karşıtımsın.“
‘Türkiye-İran-ABD bir olmuşlar’
Türkiye, İran ve Amerika birlikte hareket ettiğini söyleyen Murat Karayılan, „Şimdi İran Kandil’e saldırıyor. Başından bu yana Amerika keşif uçakları Kandil üzerinde dolaşıyor. Nedir bu keşifler? Bazıları bu uçakların İran’ı izlediğini söyleyebilir. Hayır, İran’ı gözetlemiyor, çünkü sınırın iç kısmında dolaşıyorlar. Bu keşifler Türkiye’ye aktarılıyor, Türkiye ise İran’a veriyor. Şimdi şöyle bir gerçeklik var: Türkiye, İran ve Amerika bir olmuşlar. Gerçek budur. İran halkının da bunu iyi görmesi gerekiyor, onların yönetimleri doğruları söylemiyor. Tüm taraflar Kürtlerin güçten düşmesi ve onlara muhtaç olmasını istiyor. Burada bir irade savaşı var“ şeklinde konuştu.
‘Kürtleri zayıflatmak istiyorlar’
Ortadoğu’nun yeniden dizayn girişiminde Kürtlerin yer almasının istenmediğine dikkat çeken Karayılan, „Şu an PJAK, Dola Kokê’de direniyor. Ama hedef PJAK değil. İşte Xinêrê ve Xakurkê’de de saldırılara başladılar. İran değil sadece PJAK, KCK, tüm Doğu ve Güney Kürtleri ile KDP’yi hedef alıyor. Bu şekilde Kürtleri zayıflatmak istiyorlar. Bu Türkiye ve İran ortak planıdır. Şu an savaşanların çoğunluğu Türk’tür, biz bunu iyi biliyoruz. Türk özel güçleri içlerinde var. Kürtlerin stratejilerini zayıflatmak istiyorlar. Kürtleri birbirine düşürmek ve aralarında kriz çıkarmak istiyorlar. Özel savaştır. Kandil’i ele geçirmek ve bunun herkese mesaj vermek istiyorlar. Ortadoğu yeniden dizayn ediliyor, onlar da Kürtlerin bu dizayn içerisinde yer edinmesine karşılar“ dedi.
‘İşgal projesi uygulanıyor’
„14 Temmuz’da Demokratik Özerklik ilan edildi, İran rejimi 16 Temmuz’da saldırıya başladı“ diyen Karayılan sözlerini şöyle sürdürdü: „Tümü birbiriyle bağlantılı. Kürtlere komplo yapmak ve önlerine koydukları Kürt Ulusal Kongresi hedefinin başarıya ulaşmamasını istiyorlar. Demokratik Özerklik’in Kuzey Kürdistan’da başarı sağlamasını istemiyorlar. Bu nedenle Türkiye ve İran Kürtlere karşı bir işgal projesi uyguluyorlar. Amaçları kaos yaratmak. Bu müdahale Kürtlerin iradesine karşıdır. Ancak İran amacına ulaşamadı. PJAK’lı arkadaşların direnişi değerli ve kutsal bir direniştir. İran yaklaşık 30 bin askeri konumlandırmış ve en güçlü teknolojiyi kullanıyor. Şu ana kadar birkaç yüz metre ilerleyebildiler ama başaramadılar. 10-15 km’lik hat üzerinde şiddetli bir savaş var. İran güçlü bir teknoloji kullanıyor. Ancak güçlü bir gerilla direnişiyle karşılaştı. İran ordusu ileriye doğru gidemiyor. Durmuş ve tıkanmış. Başka alanlarda saldırı yapabilir. PJAK’ın karargahlarını ele geçirdiklerini söylüyorlar ama daha sınırı bile geçemediler. İran Kandil’in merkezini ele geçirmek istiyor. Eğer Dola Kokê’yi alırsa, ardından Dola Eyşê’yi ele geçirerek Qandil üzerinde hakim olacak!“
‘Boyun eğmeyeceğiz’
Savaşın kimseye faydası olmadığını belirten Karayılan, „Biz PKK-KCK olarak İran’a karşı bir savaş kararı almadık. İlan da etmiyoruz. Çünkü İran’ın yürüttüğü bu savaş, doğru değil. Devrim Muhafızları savaşı yürütüyor. İran İslam Cumhuriyeti’nin çıkarına da değildir, Kürtlerin tümü hedef haline getiriliyor. Bu savaşın kimseye faydası yoktur. Ama biz sonuna kadar PJAK’ı destekleyeceğiz. Eğer üzerimize gelirlerse, savunma hakkımızı kullanacağız. Artık işgalci devletler şunu iyi bilsin, Kürtler onlar karşısında boyun eğmeyecek. Alışmışlar hemen tank ve toplarını Kürtlere yöneltiyorlar. Herkesin onlardan (korkup) kaçmasını istiyorlar. Hayır, kaçmayacağız. Artık, Kürtlerin güç olduğunu, irade sahibi olduğunu anlamaları ve bu iradeye saygı duymaları gerekiyor. Kandil’i işgal ederek Kürt halkını caydırmak istiyorlar. Çok iyi bilmeleri gerekir ki, geçen 10 gün nasıl geçtiyse, bundan sonra da böyle olacak“ diye konuştu. İran’ın askeri yöntemlerle sonuç alamayacağını söyleyen Karayılan şunları dile getirdi: „Mesele sadece PJAK ya da PKK değil. Mesele tüm Kürtlerdir, düşmanca ve işgalci politikalardır. İslam ve kardeşlikte böyle bir şey yoktur. İran’ın Kürtlere karşı askeri operasyonları ve idamları durdurmasını istiyoruz. Kürtlerin de silahlı savaş değil, siyasi eylemlerde bulunmasını istiyoruz. Bizim savunduğumuz budur. Ama İran askeri yöntemlerle sonuç almak istemektedir. Bu mümkün değildir. İran saldırıları genişleyebilir. Ancak İran’ın bundan vazgeçmesi gerekiyor. Aksi halde zarar edecek”
‘Savaşırsak 6 ay dayanamazlar’
Karayılan,
İran’la savaşmaları durumunda karşılarında 6 ay bile dayanamayacağını
söyledi. Murat Karayılan,“Biz İran İslam Cumhuriyeti’ne zarar vermek
istemiyoruz. Ama biz halkımızın onur ve şerefi için, halkımızı savunmak
için her şeyi yapabiliriz. Kimse bizi sınamasın. Şimdi ben şunu
söyleyeyim, ama tehdit olarak algılanmasın. Şimdi İran o kadar
saldırıyor, biz de PKK olarak Türkiye’ye karşı savaşı durdurup İran’la
savaşırsak ne olur? Öyle inanıyorum ki İran 6 ay karşımızda dayanamaz.
Biz bunu yapmak istemiyoruz“ dedi.
Karayılan sözlerini şöyle tamamladı:
“Kürtlerin artık teslim olmayacağını İran’ın iyi anlaması gerek. Biz PKK
olarak tüm Kürtler adında, Kandil’de hiç kimseye karşı geri adım
atmayacağız. Eğer İran bu hatadan dönerse, biz de olumlu bir yaklaşım
gösteririz. Nasıl ki bu topraklarda Arap, Türk, Fars, Ermeni ve Asuri
varsa, Kürtler de vardır. Kürtler bölgenin en eski halkıdır. Kürtlerin
de özgür bir şekilde yaşama hakkı vardır.”
ANF/BEHDİNAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder