8 Ocak 2012 Pazar

Sizin Allah’ınız Varmı ?

BDP – KCK -DİHA – PKK davaları akademisyen ve avukat tutuklamaları, bombalanan insanlar, sokak ortasında kurşunlananlar.
Nedir sahi bunlar.? Cidden bir amacı varmı bu davaları açanların ve bu olaylara sebeb olanların. İsimler anlaşılır ama davalar anlamsız geliyor topluma.

Ya üzerine bomba düşenler. Kış günü çığ altında bile kalınmazken bomba altında kalanlar.

Ya sokak ortasında infaz edilenler.!

Biri çıkıp anlatmalı neyin ne olduğunu..

Ölümler hiç bir savunmayı meşru kılmayacaktır, ölüm varsa suç da vardır deyip örtbas edilemez. İnsanlar artık farkında devir değişti.
Zaman istediğinde herşeye ulaşılır hale gelen bir zaman. Ve sokaktaki insanlar bunu iyi düzeyde kullanır haldeler.

Neyi nereye kadarsaklayıp örtbas edebilirler ? ki mutlaka bir şekilde gün ışığı görecektir.

Bu ölümler devam ettikçe kendi elleriyle kışkırttıkları bir toplumla karşılaşacak olanlar acaba nasıl bir çözümleme ile bastıracaklar,bende merak uyandıran husus bu.

Şehirlere bombalar mı yağdıracaklar acaba ? Yoksa ”saddam ” rejiminde olduğu gibi ansızın kimyasal bir silah kullanıp sayısız cinayetine milyonlarımı ekleyecek ?

Sonrasında “yaşasın halkların kardeşliği fantazileri ” yada “hepimiz kardeşiz dedelerimiz homoseksüeldi hep sevişir halde yaşamışlar ” yada “aynı cephede Çanak kırdırmışlar ”
Yaşasın atatürk.!

Karmaşık olaylar sürekli yenileniyor. Gözaltı ve şüpheli denilerek derdest edilen insanları bir daha görmek ve onlardan bir daha haber almak neredeyse imkansız hale geldi. 90′lara döndük vs gibi laflar ediliyor.

Evet benzer yanları var,fakat bana daha çok 90 öncesini hatırlatıyor.
1980 lerde yaşayanlar yada tarih sayfalarına aşina olanlar bilir. 90 lar ve öncesi Kurd halkına direk baskı ve sindirme üzerine politikalar (cinayetler) üretiyordu.

O zamanlar bu işler şimdi başta olanların tabiriyle ”dini imanı olmayan” insanlar tarafından yapılıyordu. Bugün üretilen politikaların (cinayetlerin) sahibi olanların dinide imanı da var elhamdülillah.

Sokaktakiler soruyorlar şimdi; Bunca olandan sonra ne yaptınız düzeltmek adına yada ne kadar dürüstce yaklaştınız Kurd halkına ve diğer halk’lara.

Seçilmiş temsilcilerinin durumu nedir? Onlara bir yürüyüş alanı bıraktınızmı ? Özür dilemenize gerek yok emin olun gereksiz bir taleptir siz sadece inkar etsenizde o ölen çocuklara suç lu muamelesi yapsanızda olur.

Ölümlerden nemalanıyorlar yada istismar ediyorlar derken gerçekten inandınızmı bunları söylerken.

Yada siz tabanınız olan bir kitle ile beraber yürüyüp taleplerinizi gaz bombası ve jopla pekiştirdinizmi ?

Hani vekilsiniz ya ondan .

Peki gazetecilere ve akademisyenlere isnad edilenler ne kadar gerçek?

Binlerce doları iç ederken kalantorlar ,gizli ihalelerde peşkeşler yaşanırken,belediyelerin içi boşaltılırken bu kadar sert hesap sorulsaydı keşke..

Tüm bu sorular sorulurken en derinden ama güçlü bir ses bağırıyor
” Sizin Allah ınız varmı” ?diye..!

Son olarak bunlara cevaben ;
”mevzilerimizi terk etmedik. terketmeyeceğiz.! kirli yüzlerinize tükürmeyeceğiz bile”..

İsmini bilmediğim ama diha çalışanı olan bir cesur adam, bir onurlu yürek bunu söylüyordu.

Bağıra çağıra. şimdi gün direnmek zamanı, gün eylem zamanı.
Dik bir duruş en büyük cevaptır.!

Uğur Gülmez
A-Med News Agency
www.ajansamed.com

Hiç yorum yok: