F.Gülen'in anatomisi ve Said-i Kurdî'nin sızlayan kemikleri (III)
'Okulları ABD'nin desteğiyle açıyoruz'
"Amerika hala bu dünya gemisinin dümeninde oturan bir milletin
adıdır. Amerika gözardı edilerek şurada burada bir iş yapılmaya
kalkılmamalı" diyen ve ABD'nin Pensilvanya eyaletinde ikamet eden
Fethullah Gülen, açtıkları okulları ABD'nin desteğiyle açtığını da kabul ediyor.
Fethullah Gülen, ABD'nin Pensilvanya eyaletinde karargah haline
getirdiği bir çiftlikte adamlarıyla yaşıyor. AKP'nin iktidara gelmesinde
teşkilatın çok önemli bir rolü var. İktidarın sahiplerinin sık sık
gidip ziyaret ettiği ve talimatlar aldığı bir sır değil. Bunun yanı sıra
cemaate yönelik yaptığı konuşmalar Hükümet tarafından birer talimat
olarak uygulanıyor. Gülen, ABD'de uluslararası okulların, ABD'nin isteği
ve desteğiyle kurulduğunu şöyle itiraf etti:
"Amerikalılar istemezlerse kimseye dünyanın değişik yerlerinde hiçbir iş yaptırmazlar. Şimdi bazı gönüllü kuruluşlar dünya ile entegrasyon adına gidip dünyanın değişik yerlerinde okullar açıyorlarsa, Amerika ile çatışmadığınız sürece bu projeler gerçekleşir... Amerika şu andaki konum ve gücüyle bütün dünyaya kumanda edebilir. Bütün dünyada yapılacak işler buradan idare edilebilir. Amerika hala bu dünya gemisinin dümeninde oturan bir milletin adıdır. Amerika daha uzun zaman dünyanın kaderinde çok önemli rol oynayacaktır. Bu realite kabul edilmeli. Amerika gözardı edilerek şurada burada bir iş yapılmaya kalkılmamalı." (Nevval Sevindi, Fethullah Gülen ile New York Sohbeti, Sabah Kitapları, 4. basım, İstanbul, Aralık 1997, s.39.)
Cemaattin hiyerarşik kodları
Amerikalı kaynaklar, cemaat için hazırlanan pasaportların CIA'nın
talimatıyla düzenlendiğine işaret ediyorlar. Uzun yıllar Gülen
teşkilatında önemli görevler yapan ve daha sonra teşkilata ters düşüp
ayrılan Nurettin Veren, Gülen'in teşkilat yapısını şöyle açıklıyor:
Ağabey:
Fethullahçı eğitmen, yol gösterici. İnsanları cemaate çekmeye, cemaati
hoş göstermeye çalışan kişi. Temel Fethullahçı birim.
Abla: Kadınlar arasında "ağabey"lerin rolünü üstlenen kişi veya kişiler.
Şakirt- Şakirde: Çırak, talebe çömez gibi anlamları vardır. Ağabey ve ablaların yetiştirdiği Fethullahçılara denir. Olgunlaştıklarında "o artık şakirt oldu" denilir. Her ağabey ve abla da bir üstündeki emir aldığı kişiye göre "şakirt ya da şakirde"dir.
Ağabeylik-Ablalık: Hiyerarşi sisteminin kod adları.
İlgilenmek: Ağabeylerin önceden belirlenmiş
insanlara yakınlık göstererek, arkadaş olarak onları çeşitli yollarla
Fethullahçılığa dahil etmesidir. Bu yollar ilgilenilen kişiye, yere ve
zamana göre faklılık gösterir. Diğer adı "kafalamak"tır.
Hizmet: Özelinde Fethullahçılığın, genelinde Nurculuğun cemaat içindeki adı.
Işık evleri ve gizlilik
Dershane: Fethullahçı yapılanmanın evleri. Buralar dışarıya
"üniversiteli talebelerin kaldığı evler" olarak tanıtılır. Diğer adları
Işık Evi ya da Nur Evi'dir. Kaynağını sahabe devrindeki İbn-i Erkan
evlerinden aldığı söylenir. F.Gülen'e göre kapılarına kilit vurulmuş
zaviyelerin, kışlaların, tekkelerin görevini yapan evlerdir. Bu evlere
giriş ve çıkışlar mümkün olduğunca gizlilik içinde yapılır. Işık
evlerinden sorumlu bir ev imamı vardır. Bu imamlar 6 ayda veya 1 yılda
değişir. Evin maddi girdisi ve çıktısıyla ilgilenir yukarıdaki imamlara
rapor verir. Bu evlerde genelde 4-5 kişi yaşar. Umumiyetle kiralanır.
Gülen'e göre bu evler Işık Süvarilerinin Kışlaları'dır. Fethullah Gülen
bu evlerde yetişmeden, sabırla pişip olgunlaşmadan yapılan her işin
"ham hayal" olduğunu savunur.
İaşe: Evlerin giderleri için toplan para.
Hocaefendi: Fethullah Gülen. "Amerika'daki mübarek zat" da denir. Kesinlikle adı-soyadı ile hitab edilmez. Bu büyük saygısızlık kabul edilir. Eskiden kullandığı takma adları Abdülfettah Şahin ve Hikmet Işık'tır. Altında üç yıldız (***) olan yazılar da kendisine aittir.
Üstad: Bediüzzaman Said Nursî.
Büyük Ağabeyler: Adları örgütün alt kadrolarının sık duymadığı fakat üsttekilerin çok iyi bildiği bazı isimlerdir. Başlıcaları: İsmail Büyükçelebi, Latif Erdoğan, Abdullah Aymaz (İsmail Yediler ya da Safvet Senih), Hüseyin Gülerce, Alaaddin Kaya, Ali Bayram, Harun Tokak, Ekrem Dumanlı'dır.
Ders Çalıştırma: Öğrencileri evlere çekmek için başvurulan en temel ve vazgeçilmez yöntem.
İstişare: Sohbette istenilen verimi sağlayan kişiler bir üst kurul olan ve yine haftada bir toplanan bu
toplantılara çağırılır. Kimin kaç kişi daha getireceğinden, getirilen
arkadaşların ilerleme seviyesine, burada bulunmayan kişilere nasıl
davranılması gerektiğine kadar "istişare abisi"nin açık açık anlattığı
yerdir. Ciddi bir ortamdır. Bir üst birimden gelen emirler buradaki
insanlara aktarılır ve haftaya kadar bunları yapması istenir.
Tedbir: Cemaate zarar gelmesini engelleyici her tülü yol. Ortamın bir savaş ortamı olduğu vurgusu sık sık yapılır. Bu sebeple cemaat üyeleri "hile mübahtır" felsefesiyle hareket ederler. Bu doğrultuda gerekiyorsa yalan söyleme dahil her yol açıktır. Evlerden teker teker çıkmaktan, kitapları insanlar fark etmesin diye ciltlemeye, gerekirse en usturuplu yalanları söylemeye kadar her şey "tedbir dairesi" içinde mütalaa edilebilir.
Maç: Aynı sohbet grubundaki kişilerin kaynaşması amacıyla yapılan halı saha maçlarıdır. Haftada bir yapılır.
Gezi: İstişarelerde yukarıdan verilen emirler doğrultusunda bazen orman içine, bazen deniz kenarına, bazen tarihi yerlere, bazen de hamam veya uzaktaki bir lokantaya yapılan toplu gezilerdir.
Müspet: Kelime, Fethullahçı bir zihnin kafasındaki kesin ayrımı ifade eder. Buna göre; Fethullahçı olan herkes müspettir. Ayrıca geniş dairede, ağabeylerden gelen(yani Fethullah'tan) bilgiler ve yönlendirmeler doğrultusunda başka cemaatlere mensup kişiler de bu tanımlamaya zaman zaman girer. Ama burada önemli olan müspet olmayanların durumudur. Onlar "solcu, komünist, kom..." gibi tanımlamalarla müspet kimselerden kesin bir ayrımla ayrılırlar. Bu ayrım siyahla beyaz kadar nettir.
Solcu: Müspet kelimesinin karşıt anlamlısıdır. Eğer bir kişi bu tanımlamaya girmişse ona karşı tüm örgüt ortak bir tavır takınır. Bilenler bilmeyenlere bu bilgiyi(tanımlamayı) derhal iletirler. Örgüt, bu yaftayı yapıştırdığı insanlarla en hafifinden ilişkisini keser, ilerisinde ise akla hayale gelmedik yöntemlerle o kişiyi tüketmeye, bitirmeye, silmeye çalışır. Tabirin eş anlamlıları; komünist, kom gibi kelimelerdir.
Zaman ve Sızıntı'nın önemi
Esnaf Ağabey: Okumayan, daha çok küçük ya da orta ölçekteki işyeri sahibi sohbetlere devam eden kişi.
Mütevelli Ağabey: Esnaf Ağabey'in istişarelere katılmaya hak kazanmış ve sorumluluk yüklenmiş, bu anlamda "işi bilen" sınıfına yükselmiş hali. Para ve her türlü maddi-manevi desteğini esirgemeyecek hale getirilmiş insan.
Gazete: Zaman Gazetesi. Örgütün temel yayın organı. Tirajının cemaat içinde ayrı bir önemi vardır.
Sızıntı: Dergi faaliyetlerinin en önemli sac ayağı. İsteyen istemeyen, abone olan olmayan, herkese ama herkese ulaştırılması istenir. Yılbaşına yakın abonelik koçanları gelir. Herkesin sayısı bazen binlere varabilecek şekilde abone kazandırması beklenir.
İmam: Faaliyetlerden sorumlu kişi. Yetki alanı bir üstü tarafından belirlenmiş yürütme işinin temel birimi. Her evden sorumlu olan kişi bir "ev imamı"dır. Yine her "semt"den, her "bölge"den, her büyük bölgeden, her okuldan, her devlet dairesinden, her istişareden, her sohbetten sorumlu olan bir "imam" mutlaka vardır.
Kolejler: Fethullahçı özel okullardır. Cemaat içindeki insanlardan çocuklarını buralara göndermeleri özellikle istenir. Hatta okulların tanıtım faaliyetlerine katılmaları beklenir. Bu okullardan "bazıları": Nilüfer, Fatih, Samanyolu, Yamanlar ve Serhat kolejleridir.
Müceddit: Peygamberden sonra her asırda geldiğine inanılan
din alimi. Said Nursî'nin mücedditliği tartışılmaz bir hakikat olarak
evlere gelenlere anlatılır. Fethullah Gülen'in de böyle olduğu da bazen
gizli, bazen de açıkça vurgulanır.
Hidayet: Fethullahçılığa erenlere, durumu kabul edip itaat edenlere yakıştırılan, anlamına bu yönde özel bir anlam yüklenmiş bir sıfattır. Bu özel yüklenen anlam, gerçek anlamının ötesinde psikolojik olarak kalıntı bırakma ve çağrışım yoluyla kafaların elde edilmesinde kullanılır. Bir kişiden nefret bile edilse "Allah hidayete erdirsin" denilerek bilinçli ve son derece ince bir hesap güdülerek bir anlamda ilk tohumlar atılır. Bu, insanların düşmandansa en azından sempatizan ya da etkisiz eleman olarak kalmalarına da bir kapı açmaktır.
Para toplama merasimi
İrtibat: Dar anlamıyla Fethullahçı olan herkesin düzenli olarak
birbiri ile irtibatta olması beklenir. Sohbetler, istişareler, maçlar,
geziler hep bu amaçladır. Ağabeyler ve ablalar ilgilendikleri kişilerin
evlerine, iş yerlerine sık olmasa da ziyaretler gerçekleştirirler.
Telefon açmalar, kısa mesajlar, e-mailler ile hep hatırda tutuldukları
vurgulanır. Bu anlamda örgüt kişileri çok zor gözden çıkarır. Hele o
kişi örgütün ilerlemesi için gerekli olan para, maddi-manevi güç,
başarı gibi vasıflara haiz ise irtibat asla koparılmak istenmez. Bu
kelimenin geniş anlamı da herkesle olan münasebetleri işaret eder.
Herkesle bir gün faydalanmak gerekçesiyle iyi ilişkiler kurulur.
Şer
Odakları: Şartlarına göre Fethullahçılıkla uğraşan gerçek ve tüzel
kişilerin tamamı bu sınıflamaya girer. Tabirin eş anlamlıları" solcu, komünist" ve duruma göre de "ateist"dir. Kamuoyunda da
"bizimle komünistler uğraşır ancak" diye toplu şartlandırmalar yapılır.
Maklube: Fethullahçıların özel yemeği. Tencerede pişirilir. Katmanlar halinde pirinç pilavı, patates ve et ile yapılıp tencerenin bir tepsiye ters çevrilmesiyle devam edilir. Ortasında bu yemek bulunan tepsinin kenarlarına doğru, ışınsal şekilde yoğurt ve salata eklenip tekrarlanarak servis edilir. Yemeğin içine konan 2 ya da 3 adet nohut tanesinin kime çıktığına bakılarak "Güllüoğlu"ndan tatlı ısmarlaması beklenir. Anlaşılacağı gibi kaynaştırıcı ve paylaşımı ön plana çıkaran bir nevi merasimdir.
Himmet: Toplu para toplama merasimi. Genellikle ABD'den gelen ve ayağının tozuyla sohbet veren bir "önemli abi"nin vaizliğinde gerçekleşen "dokunaklı ve gözyaşı yüklü" bir sohbet sonrası katılımcılardan herhangi bir makbuz, belge karşılığı olmaksızın para toplandığı törenvari toplantılar. Bu toplantılarda gelecek dönemde verilecek paraların da sözü alınır.
TÖV: Örgütün yayınevlerinden birinin adıdır. "TÖV'den okumak ya da TÖV okumak" diye bahsedilen ise F.Gülen'in kitaplarını okumaktır.
Başyüceler: Fethullah Gülen'in "en iyi gönül eri" tanımına girenler.
Kürt kurumları hasım cephede
Karşı Cephe: Fethullah Gülen'in önceleri laik kesim için kullandığı,
şimdilerde Kürt parti ve kurumlarının adlarını vererek hedef gösterdiği
Samanyolu televizyonunda da yayınlanmıştır. Kendisine karşı olan herkesi
dahil ettiği insanlardır. Sık sık aynı anlamlı olarak "hasım cephe"
tanımını da kullanır.
Maarif: Fethullah Gülen'in çok önem verdiği Milli Eğitim Teşkilatı. Fethullah Gülen burayı ele geçirilmesi ve elde tutulması çok önemli kalelerden biri olarak sayar.
Makam ve Mevki: Fethullah Gülen'in başta devlet kademeleri olmak üzere öncelikli hedefidir. Bu bir ilk hedeftir. Tamamı tüm devleti, tüm kurumları, tüm dış devletleri ve dünyayı ele geçirmektir. Buna göre; makamlar öncelikli, kişiler ikinci plandadır. Bu nedenle kişiler makamlara tercih edilmekte ve gerekirse ya da herhangi bir nedenle güç durumda kalındığında kişiler feda edilerek yerlerine hazır tutulan kendilerinden olan kişilerin getirilmesi için yoğun çaba sarf edilmektedir. Mümkün olmaması halinde mevcut bürokrat ya da siyasetçilere hoş görünmek suretiyle kendi tabirleriyle 'Kullanabildiğin sürece ya da sana zarar vermeyecekse istifade et' taktiği ile yönetim kademelerini kontrol altında tutmaya çalışmaktadırlar.
İrşad: Adam kafalamanın, ilgilenmenin en kibar ve akademik söylemidir. Burada da sözcüğe asıl anlamının üstünde özel bir anlam yüklenmiştir. Kastedilen "irşad" şahısların Fethullahçılık yoluna yöneltilmeleridir.
Türk milliyetçiliğine işaret
Tebliğ: İrşad gibi anlamına ek bir anlam yükleyerek kullanılan bir
diğer tabirdir. Burada da ek anlam gerçek anlamın ötesindedir. Yani
kastedilen F. Gülen'in mesajının duyurulmasıdır. Bu anlamda insanları
Fethullahçılığa davettir.
Kavmiyet Fikri: Bu deyiş kapalı olarak Türk milliyetçiliğini işaret eder. En önde giden milliyetçiler de yine Fethullahçılar olur. Fethullah Gülen bir anda karşımıza bayrağımızı dünyanın dört bir yanında dalgalandıran, Türkçenin tüm dünyada konuşulmasını sağlayan, Türkiye ve Türklük için ömrünü feda etmeye hazır, ölse bile bu topraklara gömülmek isteyen milli ve ulusalcı bir şahsiyet olarak çıkar.
Hoşgörü-Diyalog-Huzur İklimi: Bu tabirler Fethullah Gülen'in örgütü dışarıya tanıtmak için kullandığı ve kullanılmasını istediği bir nevi ambalaj laflardır. Bu aynı zamanda örgütün çoğu kuruluşunda sloganlaşmış, amblemleşmiş bir felsefenin de çekirdeğini oluşturur. Bu felsefe diğer insanları mümkün olduğunca ürkütmemek, düşman kazanmamaktan başlayıp insanlardan cemaat için kazanılacak en üst faydalara kadar giden yolu gösterir.
Cemaattin okuma yolu
Bazı Özel Kitaplar Ve İşlevleri: Kendini Arayan Adam (Halit
Ertuğrul): Genellikle mütedeyyin olan ve Fethullahçılığa girmesi
muhtemel herkese dağıtılan bir "ilk kitaptır".
Düşün, Anla Ve Ağla (Vehbi Yıldız): "İkinci seviye" bir kitaptır. İlki kadar muteber değildir. İlkinden sonra gelen tepkiye bağlı olarak kitap yelpazesi de çeşitlenir.
Öğretmenin Not Defteri: Genelde ortaokul öğrencilerine yönelik bir ilk kitaptır.
Küçük Sözler (Said Nursî): Risale okumalarına başlangıç kitabıdır.
Gençlik Rehberi (Said Nursî): İkinci okunacak risaledir ve daha çok 25 yaş altına hitab eder.
İrşad Ekseni (Vehbi Yıldız): Adam kafalamanın tüm kurallarının ve yöntemlerinin sistematik biçimde anlatıldığı profesyonelleşmiş şakirt kitabıdır.
Küçük Dünyam (Latif Erdoğan): Fethullah Gülen'in Latif Erdoğan'a yazdırdığı ve AD yayıncılıktan bastırdığı kitaptır. Kitabın özelliği Fethullahçıların yurtlarda, evlerde, üniversiteye hazırlık dershanelerinde bu kitapla imtihan edilmeleridir. Düzenlenen yarışmada "ilgili abi" yarışma sonucunda kazanana küçük bir hediye de verir.
'Bu yolu sizden öğrendik'
Son yıllarda Fethullah Gülen ve teşkilatına ilişkin çok şey yazılıp
çizildi. Tüm bunları dikkate alarak bu yazıyı hazırlarken, bir kaç
kitap, çok sayıda araştırma ve belge okudum. Ayrıca Gülen'in hükümete
talimatlar vererek konuştuğu video kayıtlarını dinlerken dehşete
kapıldım. Bu video kayıtlarında: Alevi, Kürt, Ermeni ve diğer
azınlıklara karşı düşmanlıklar hiçbir insani sorumluluk taşımadan
kışkırtılıyor. AKP'nin iktidara gelmesiyle izlediği sinsi ve faşizan
politikaların stratejisinin gayri resmi ortağı olan Fethullah Günlen ve
teşkilatı tarafından yönlendirildiği çok açık. Örneğin video
kayıtlarından birinde, Gülen, Aparslan Türkeş'e, "Bu yolu sizden
öğrendik" diyor. Herkes Türkeş'in yolunu biliyor, bu yol Alman
Nazilerinin yolu değil mi ve yaşananlar o dönemin kristal gecelerini
hatırlat mıyor mu? En önemliside, şu ya da bu şekilde AKP ve Gülen
teşkilatı cehpesinde yer alan ve buna alet olan Kürtler, işlenen ve
işlenecek olan, insanlık suçuna artak olacaklardır.
BİTTİ
AYDIN DERE
Kaynaklar:
- Latif Erdoğan, Küçük Dünyam, AD Yayınları, İstanbul, 1995, s.78.
- Genelkurmay Başkanlığı tarafından 1998 başında hazırlanan bir rapor.
- Nevval Sevindi, Fethullah Gülen ile New York Sohbeti, Sabah Kitapları, 4. basım, İstanbul, Aralık 1997, s.39.
- Zaman gazetesi, 4 Eylül 1997 1ve 1 Eylül 1997
- Yeni Şafak gazetesi
- Fuller, I. O. Lesser, Kuşatılanlar, Sabah Kitapları, İstanbul, 1996, s.126.)
- Yeniyüzyıl gazetesi
- Saman yolu televizyonu
- Adnan Akfırat Teori dergisi 1995
- www.nurettinveren.net
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder