30 Aralık 2011 Cuma

Buyruk Kesindi!

 Şimdi, böyle çaresiz ve bağlı
Böyle arkasında bir soğuk namlu
Bulunmayaydı
Sığınabilirdi yuceltilere...
Bu dağlar, kardeş dağlar, kadrini bilir
Evvel Allah bu eller utandırmaz adamı
Yanan cigaranın külünü
Güneşlerde çatal kıvılcımlanan
Engereğin dilini
İlk atımda uçuran
Usta elleri...

Bu gözler, bir kere bile faka basmadı
Çığ bekleyen boğazların kıyametini
Karlı, yumuşacık hıyanetini
Uçurumların
Önceden bilen gözleri...
Çaresiz
Vurulacaktı
Buyruk kesindi
Gayrı gözlerini kör sürüngenler
Yüreğini leş kuşları yesindi...

Ahmet Arif, 33 Kürt köylüsünün sömürgeci Türk generallerinin buyruğuyla kurşuna dizilmesini böyle yazmıştı...

AKP'li Kürt haini Hüseyin Çelik, Qilaban katliamını PKK'lileri öldürmek isterken meydana gelmiş bir "kaza" olarak açıkladı ve özürlerini bildirdi.

Kral, karısı ile birlikte hızla sarayın basamaklarını çıkmaktadır. Vezir, arkadadır. Vezir, kralın karısına arkadan parmak atmak isterken, parmak krala isabet etmiştir. Kral, kahredici bir tarzda dönüp vezire bakar. Korkudan basamaklara çöken Vezir:
"Özür dilerim efendim," diye kendini savunur. "Sizi karınız belledim."

"Özürü kabahatından büyük" lafına bir örnek...
Sivilleri katleden Türk devletinin özürü kabahatinden büyüktür:
"Pardon, onları PKK'li sanmıştık!"

Sömürgeci Türk devleti ve onun faşist AKP hükümetinin Qilaban'da gerçekleştidiği katliam, planlı, en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş bir Kürt katliamıdır. Bir Kürt haini aracılığıyla dilermiş gibi göründükleri özür ise, kabahati büyütmekten başka bir işe yaramamaktadır.

Kürt hainlerinin de oylarını alarak iktidara gelen dinci ve ırkçı AKP faşizminden bu katliamın hesabı sorulacaktır.

Kürdistan'da Kemalizmin kaleleri çoktan yıkılmıştır. Yıkılmayan ve yıkılması gereken AKP şahsında temsilini bulan Türk İslam faşizmi ve bunların Kürdistan'da kurumlaşmış hain odaklarıdır. 

Kürdistan'daki AKP destekçiliği, Türk sömürge uşaklığının ta kendisidir.

Din, çıkar ilişkisi, memurluk, cemaat, her ne ad altında örgütlenmiş olurlarsa olsunlar, Kürt halkının en büyük dinamizmini ve emeğini bağrıdan toplayan ulusal hareketin, hanetçi bu güruha tavır alması gerekmektedir.

Kürt halkının acısı büyüktür. Ama Kürt halkı çaresiz değildir. Fars, Arap ve Türk uşaklığının Kürt çocuklarının bozkırlara bıraktığı çişi bile temsil edemeyeceği günler gelecektir.

Bu katliam, Kürt halkının sömürgeci Türk devletinin ırkçı namluları altında hiç bir zaman can güvenliğinin olmayacağını bir kez daha kanıtlamıştır.

Sonraki nesillerin şeref ve onurlarıyla yaşaması için ayrılık düşlerinizi büyütün.  Çocuklarınızı sokaklara düşüren İstanbul'un karmaşası, Kürtçe şarkı isteyene kurşun sıkan Ege'nin mavi işçiliği, Akdeniz'in iki de bir kovulan Turist eğeldiriciliğine tamah etmektense Adalet ve özgürlük düşlerinizi büyüteceğiniz özgür bir Kürdistan isteyin.   

Onur ve şerefi yerden kaldırılmış bağımsız ve özgür Kürdistan düşü,  insanca yaşamanın tek yoludur.

Irak Devlet Başkanı Talabani ve yardımcısı Haşimi, birleşik onca yıldan sonra Kürdistan'a sığınmak zorunda kalmışlarsa, bu durum dört parçadaki Kürtlere ne pahasına olursa olsun kendi devletlerine sahip olmalarını emretmektedir.

Türk devleti Kürtleri her zamanki gibi bir kez daha kalbinden bıçaklamıştır.

Kürdistan halkının başı sağ olsun.

bildiricihasan@hotmail.com

Hiç yorum yok: