27 Temmuz 2011 Çarşamba

Karayılan: Türkiye ve İran İşgal Projesi Uyguluyor

 
KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, İran’ın sadece PJAK’ı değil, KCK, tüm Doğu ve Güney Kürtleri ile KDP’yi hedef aldığını belirterek, “Türkiye ve İran Kürtlere karşı bir işgal projesi uyguluyorlar” dedi. “İran Kandil’in merkezini ele geçirmek istiyor” diyen Karayılan, PKK olarak İran’a karşı savaşmaları halinde İran’ın 6 ay dayanamayacağını vurguladı.

KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, Roj TV’ye verdiği Kürtçe mülakatta, İran’ın 16 Temmuz’dan bu yana sınır hattında yürüttüğü operasyonları değerlendirdi.

İRAN’IN KÜRT KORKUSU

Karayılan, “İran çok iyi biliyor ki Ortadoğu’daki gelişmeler İran’a da ulaşacak. İran kendi hesaplarını yapıyor. Kürtlerin Irak rejiminin yıkılmasında rol aldığını, Kürtlerin Suriye’de bir güç olduğunu ve İran rejiminin yıkılmasında da rol alacağını söylüyor. Kürtleri güçten düşürmek ve paralamak istediğini belirtiyor” dedi.

KÜRT HÜKÜMETİNİN DE KATILMASINI İSTİYOR


Karayılan özetle şunları ifade etti: “İran Kürdistan Bölge Hükümeti’nin de bu palana dahil olmasını istedi. Eğer Bölge Hükümeti katılsaydı ne olurdu? İran’ın planı Kürtler arasında dinamit patlatmak ve birbirleriyle savaştırmaktır. Bölge Hükümeti yetkililerinin bu projeyi reddetmesi gerekirdi. Sadece katılamayacaklarını, şartların buna müsait olmadığını, askeri olarak yer alamayacaklarını, ancak Kandil’in etrafını tutacaklarını söylemişler. Bu da onaylama anlamına geliyor. İşte bu eleştiri konusudur. Ancak sonra Kürdistan Bölge Hükümeti yanaşmadı ve projeyi yürürlüğe koymadı. Bölge Hükümeti bu projeyi yürürlüğe koymaması nedeniyle İran’ın tepkisiyle karşılaştı. Örneğin Hacı Ümran bölgesi bombalandı. Özellikle de bölgede KDP’nin gözetimindeki alanları top atışına tuttu, saldırıları arttırdı. Hatta Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani top saldırısına karşı açıklamada bulundu. Onu da tehdit ettiler. Onu da suçladılar ve terörü ağırladığını söylediler.

İran’ın amacı onları da katmaktı. Ancak katılmayınca onlar da İran’ın hedefi oldu. Bu şekilde Kandil’i ele geçirmek, bize ve PJAK’a darbe vurmak istiyor. Kandil’in düşürülmesi ile ise tüm Kürtlere baskı yapmak istiyor. Özellikle de KDP ve tüm Güney Kürdistan güçlerine yönelik tehdit ve baskı artacaktır. Onlara kendi siyasetini dayatmak istiyor. İran’ın politikası böyledir, ya benimlesin ya da karşıtımsın.

PJAK’IN KARARGAHI KANDİL DEĞİL, KIRMAŞAN’DA

İran yetkililerinden Ali Laricani yaptığı açıklamada PJAK’ın ABD’nin teşvikiyle terör uyguladığını, bu nedenle onların (PJAK’ın) karargahlarına karşı harekete geçtiğini söyledi. PJAK’ın karargahının Kandil’de olmadığını, Kırmaşan’da olduğunu herkesin bilmesi gerekiyor. İkincisi, PJAK bir yıldır eylem yapmıyordu. Amerika da PJAK’ı terör listesine aldı. İran bu tavrından vazgeçmeli. Kim ayağa kalksa, İran onu Amerikan ajanı olmakla suçluyor. İyi o zaman, Amerika da beni dünyanın en büyük teröristlerinden biri, hareketimizi de terörist ilan etti. Şimdi de sen bize saldırıyorsun. Biz ne yapalım? Böyle bir şey olamaz.

TÜRKİYE-İRAN-ABD İTTİFAKI

Aslında bunun bir de öteki yüzü var. Şimdi İran Kandil’e saldırıyor. Başından bu yana Amerika keşif uçakları Kandil üzerinde dolaşıyor. Nedir bu keşifler? Bazıları bu uçakların İran’ı izlediğini söyleyebilir. Hayır, İran’ı gözetlemiyor, çünkü sınırın iç kısmında dolaşıyorlar. Bu keşifler Türkiye’ye aktarılıyor, Türkiye ise İran’a veriyor. Şimdi şöyle bir gerçeklik var: Türkiye, İran ve Amerika bir olmuşlar. Gerçek budur. İran halkının da bunu iyi görmesi gerekiyor, onların yönetimleri doğruları söylemiyor. Tüm taraflar Kürtlerin güçten düşmesi ve onlara muhtaç olmasını istiyor. Burada bir irade savaşı var.

KÜRTLERİN YENİ DİZAYNDA YERİNİ ALMALARINI İSTEMİYORLAR

Şu an PJAK Dola Kokê’de direniyor. Ama hedef PJAK değil. İşte Xinere ve Xakurke’de de saldırılara başladılar. İran değil sadece PJAK, KCK, tüm Doğu ve Güney Kürtleri ile KDP’yi hedef alıyor. Bu şekilde Kürtleri zayıflatmak istiyorlar. Bu Türkiye ve İran ortak planıdır. Şu an savaşanların çoğunlu Türk’tür, biz bunu iyi biliyoruz. Türk özel güçleri içlerinde var. Kürtlerin stratejilerini zayıflatmak istiyorlar. Kürtleri birbirine düşürmek ve aralarında kriz çıkarmak istiyorlar. Özel savaştır. Kandil’i ele geçirmek ve bunun herkese mesaj vermek istiyorlar. Ortadoğu yeniden dizayn ediliyor, onlar da Kürtlerin bu dizayn içerisinde yer edinmesine karşılar.

TÜRKİYE VE İRAN İŞGAL PROJESİ UYGULUYOR

14 Temmuz’da Demokratik Özerklik ilan edildi, İran rejimi 16 Temmuz’da saldırıya başladı. Tümü birbiriyle bağlantılı. Kürtlere komplo yapmak ve önlerine koydukları Kürt Ulusal Kongresi hedefinin başarıya ulaşmamasını istiyorlar. Demokratik Özerkliğin Kuzeyde (Kuzey Kürdistan) başarı sağlamasını istemiyorlar. Bu nedenle Türkiye ve İran Kürtlere karşı bir işgal projesi uyguluyorlar. Amaçları kaos yaratmak. Bu müdahale Kürtlerin iradesine karşıdır. Ancak İran amacına ulaşamadı. PJAK’lı arkadaşların direnişi değerli ve kutsal bir direniştir. İran yaklaşık 30 bin askeri konumlandırmış ve en güçlü teknolojiyi kullanıyor. Şu ana kadar birkaç yüz metre ilerleyebildiler ama başaramadılar.

ŞİDDETLİ BİR SAVAŞ VAR

10-15 km’lik hat üzerinde şiddetli bir savaş var. İran güçlü bir teknoloji kullanıyor. Ancak güçlü bir gerilla direnişiyle karşılaştı. İran ordusu ileriye doğru gidemiyor. Durmuş ve tıkanmış. Başka alanlarda saldırı yapabilir. PJAK’ın karargahlarını ele geçirdiklerini söylüyorlar ama daha sınırı bile geçemediler.

İran Kandil’in merkezini ele geçirmek istiyor. Eğer Dola Kokê’yi alırsa, ardından Dola Eyşê’yi ele geçirerek Qandil üzerinde hakim olacak!

HENÜZ SAVAŞ KARARI ALMADIK

Biz PKK-KCK olarak İran’a karşı bir savaş kararı almadık. İlan da etmiyoruz. Çünkü İran’ın yürüttüğü bu savaş, doğru değil. Devrim Muhafızları savaşı yürütüyor. İran İslam Cumhuriyeti’nin çıkarına da değildir, Kürtlerin tümü hedef haline getiriliyor. Bu savaşın kimseye faydası yoktur. Ama biz sonuna kadar PJAK’ı destekleyeceğiz. Eğer üzerimize gelirlerse, savunma hakkımızı kullanacağız. Artık işgalci devletler şunu iyi bilsin, Kürtler onlar karşısında boyun eğmeyecek. Alışmışlar hemen tak ve toplarını Kürtlere yöneltiyorlar. Herkesin onlardan (korkup) kaçmasını istiyorlar. Hayır, kaçmayacağız. Artık, Kürtlerin güç olduğunu, irade sahibi olduğunu anlamaları ve bu iradeye saygı duymaları gerekiyor. Kandil’i işgal ederek Kürt halkını caydırmak istiyorlar. Çok iyi bilmeleri gerekir ki, geçen 10 gün nasıl geçtiyse, bundan sonra da böyle olacak.

MESELE TÜM KÜRTLERDİR

Mesele sadece PJAK ya da PKK değil. Mesele tüm Kürtlerdir, düşmanca ve işgalci politikalardır. İslam ve kardeşlikte böyle bir şey yoktur. İran’ın Kürtlere karşı askeri operasyonları ve idamları durdurmasını istiyoruz. Kürtlerin de silahlı savaş değil, siyasi eylemlerde bulunmasını istiyoruz. Bizim savunduğumuz budur. Ama İran askeri yöntemlerle sonuç almak istemektedir. Bu mümkün değildir.”

KİMSE BİZİ SINAMASIN

“İran saldırıları genişleyebilir. Ancak İran’ın bundan vazgeçmesi gerekiyor. Aksi halde zarar edecek” diyen Karayılan, İran’ın etrafındaki uluslar arası baskıya dikkat çekerek, “Biz böyle bir dönemde taraf olmak istemiyoruz” diye belirtti.

İRAN’LA SAVAŞIRSAK 6 AY DAYANAMAZLAR

Karayılan şöyle devam etti: “Biz İran İslam Cumhuriyeti’ne zarar vermek istemiyoruz. Ama biz halkımızın onur ve şerefi için, halkımızı savunmak için her şeyi yapabiliriz. Kimse bizi sınamasın. Şimdi ben şunu söyleyeyim, ama tehdit olarak algılanmasın. Şimdi İran o kadar saldırıyor, biz de PKK olarak Türkiye’ye karşı savaşı durdurup İran’la savaşırsak ne olur? Öyle inanıyorum ki İran 6 ay karşımızda dayanamaz. Biz bunu yapmak istemiyoruz.”

“PJAK’ın kendisini savunması gerekiyor” vurgusunu yapan Karayılan, “Eğer üzerimize gelirlerse biz kendimizi savunacağız, ama biz geniş savaşın başlamasını istemiyoruz” dedi.

KANDİL’DE GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ

Karayılan, “Kürtlerin artık teslim olmayacağını İran’ın iyi anlaması gerek. Biz PKK olarak tüm Kürtler adında, Kandil’de hiç kimseye karşı geri adım atmayacağız. Eğer İran bu hatadan dönerse, biz de olumlu bir yaklaşım gösteririz. Nasıl ki bu topraklarda Arap, Türk, Fars, Ermeni ve Asuri varsa, Kürtler de vardır. Kürtler bölgenin en eski halkıdır. Kürtlerin de özgür bir şekilde yaşama hakkı vardır.”

Hiç yorum yok: