Irak Kürdistan Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Tayyip Erdoğan’a Erbil’de armağanını verdi ve seçimler için ‘açık destek’ ilan etti.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın baş döndürücü bir seyahat ve temas trafiği halinde cereyan eden Irak ziyaretinin son ayağı olan Erbil’de Türk Makyol-Cengiz firmasının inşa ettiği Uluslararası Havaalanı’nın açılışında yaptığı konuşmada Mesut Barzani tarafından övgüye boğuldu.
Mesut Barzani, Erdoğan’ın Erbil’e gelişini ‘cesur adımlarından bir yenisi’ olarak ve "Biz ziyaretinizi tarihi bir olay olarak değerlendiriyoruz" diye niteledikten sonra, "Önümüzdeki seçimlerde başarınızın devamını diliyorum. Sizin varlığınız, bölgede barış ve güvenliğin güvencesidir Kürtler için çok önemlidir" diyerek, 12 Haziran seçimleri için ‘açık destek’ ilan etmiş oldu.
Canlı yayın halindeki çeşitli televizyon kanallarının kameraları önünde konuşan Mesut Barzani’yi Erbil’de dinleyenler, yarı-bağımsız Irak Kürdistan Bölgesi’nin başkanı olarak Kürtlerin ‘ulusal lideri’ konumunda sayılan Barzani’nin bu sözlerle esas olarak Türkiye’nin Kürt seçmenlerine seslendiği yorumunda birleştiler.
Tayyip Erdoğan’ı, kendisini Necef’ten Erbil’e getiren uçağı, Kürdistan Yönetimi’nin tüm bakanlarını kırmızı halı önüne dizerek, uçak merdiveninin başında haki askeri giysileri ve başına sardığı geleneksel puşusuyla çok özel bir ihtimam göstererek karşılayan Barzani, Tayyip Erdoğan’ın ‘halk iradesiyle iktidara geldiğine’ özel bir vurgu yaparak, iktidarının başından beri attığı ‘cesur adımları hayranlık ve ilgiyle’ izlediklerini de belirtti.
Tayyip Erdoğan’dan Erbil’e ‘müjdeler’
Tayyip Erdoğan ise konuşmasında ‘Kürt’ ve ‘Kürt yönetimi’ sözcüğünü defalarca kullanmasına karşılık, tek bir kez ‘Kürdistan’ sözcüğünü telaffuz etmemesiyle dikkati çekti. Bununla birlikte, daha sonra Türkiye’nin Erbil Başkonsolosluğu ve Vakıfbank şubesinin açılışında kaldırımda biriken halk önünde yaptığı konuşmada ‘kardeşim Mesut Barzani’ sözcükleriyle Kürt liderine yakınlığını dışa vurdu.
Tayyip Erdoğan, THY’nin de 14 Nisan’da Erbil uçuşlarına başlayacağı bilgisini verdiğinde alkışlarla karşılandı. Ayrıca Erbil Başkonsolosluğu’nda günde 500 adet vize verildiğini hatırlatarak, çok yakında vizenin de kaldırılacağı sinyalini verdi. Böylece, Türkiye ile Irak Kürtleri arasındaki temasların ‘vizesiz’ biçimde kolaylaşacağının ipucunu vermiş oldu.
Resmi açılışı dün akşamüstü Tayyip Erdoğan ve Mesut Barzani tarafından müştereken açılan Erbil Uluslararası Havaalanı, 4500 metre ile dünyanın en uzun yedinci pistine sahip. THY, haftada 7 gün İstanbul’dan, iki gün Ankara’dan ve ayrıca Antalya’dan Erbil’e sefer yapacak. Atlas Jet’e ek olarak THY seferlerinin başlaması, Türkiye ile Irak Kürdistanı arasında ‘normalleşme’nin ötesine taşacak yeni boyuttaki sıcak ilişkilere işaret edecek.
Necef’te ‘Şii Açılımı’
Başbakan Erdoğan, Irak Kürdistanı’na ayak basan ilk Türkiye Başbakanı olmasından hemen önce, Bağdat’ın 160 kilometre güneyinde Necef’e giderek, Şii dünyasının büyük ismi Ayetullah Sistani’yi ve Hz. Ali’nin türbesini ziyaret ederek, bölge çapında bir tür ‘Şii açılımı’ gerçekleştirdi.
Necef’i kaba bir benzetmeyle dini anlamda ‘Şiilerin Vatikanı’, Büyük Ayetullah Ali Sistani’yi ise yine dini anlamda ‘Şiilerin Papası’ olarak tanımlamak mümkün. Ayetullah Sistani’nin sabah 10-12 arası olan görüşme saati, Tayyip Erdoğan için bozuldu ve Şii dini lider, bir saat kadar Türkiye Başbakanı ile Erdoğan’ın isteği üzerine baş başa görüştü.
Tayyip Erdoğan’ı "Sizin yeriniz çok yüksek. Bu görüşmeyi aşkla, şevkle bekliyordum" diye karşılayan Şii dini lider, Başbakan’ı Aşure Günü konuşmasından ötürü övdü ve "Orada söyledikleriniz İslam dünyasında kavransa, sorun olmazdı" dedi.
Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de pek dikkat çekmeyen o konuşmasının, Şii âleminde önemli yankı bulduğu da böyle anlaşıldı. Sistani, Erdoğan’ın baş başa görüşme isteğine ise "Siz uluslararası bir devlet adamısınız" diyerek olumlu karşılık verdi.
Hz. Ali’nin türbesi ve ayrıca Şii din dünyasının öğrenim ve öğretim merkezi ‘Havza’yı barındıran Necef’te on milyonlarca insan üzerinde etkisi olan Ayetullah Sistani, Hz. Ali’nin türbesine 150 metre mesafede daracık bir sokaktan içeri girilen derme çatma bir binada yaşıyor.
İmam Musa Kazım ve İmam-ı Azam Ebu Hanife Ayetullah Sistani’yi ziyaret ederek, hiçbir Türkiye yetkilisinin ve hatta Sünni karakterdeki hiçbir İslam ülkesi liderinin yapmadığını yapan Tayyip Erdoğan, Şiilere bir jesti de, Necef’e hareket etmeden Bağdat’ta yaptı. Önceki gece yarısını iki saat geçene dek, Bağdat’ta kaldığı Başbakanlık Konukevi’nde neredeyse her Iraklı şahsiyet ile görüşmeler yapan Erdoğan, dün sabah 09’00’da Konukevi’nden ayrılarak, Bağdat’ın bir banliyösü niteliğindeki tarihi Şii merkezi Kazımiye’ye hareket etti. Kazımiye, Şiiler için Necef ve Kerbela’dan sonra üçüncü ‘kutsal’ merkez kabul ediliyor. Kazımıye’de Yedinci Şii İmamı, İmam Musa Kazım gömülü.
İmam Musa Kazım’ın çift altın kubbeli camiin içinde, göz kamaştırıcı bir cam ve çini sanatı harikası olan mekândaki türbesini beraberindeki heyet ile birlikte ziyaret eden Tayyip Erdoğan, Kazımiye’den Azamiye adlı ünlü Sünni semtine geçerek, bu kez, Sünni tarihinin büyük ismi İmam-Azam Ebu Hanife’nin türbesine de ziyarette bulundu.
Kazımiye ile Azamiye’yi Dicle ayırıyor. İmam Musa Kazım’ın türbesinden birkaç yüz metre sonra Dicle üzerindeki köprüyü aşar aşmaz İmam-ı Azam’ın türbesine erişiyorsunuz. Bu çarpıcı sembolizm, Türkiye Başbakanı’na ‘Şii-Sünni kardeşliği’nin en önde gelen propagandisti olarak öne atılmak için ayrıca ilham vermiş olmalı.
Türkiye’ye bölgede yeni rol
Gerçekten de Tayyip Erdoğan, bu son Irak seyahatinde bir ‘yeni siyasi rolü’ üstlenmeye niyet etmişe benziyor: Şii-Sünni ayrımının üzerine çıkarak, ‘kardeşlik’ vurgusu yaparak, ‘ortak İslam değerlerinin siyasi temsilcisi’ olarak faaliyet göstermek.
Bölgedeki son gelişmelerin işaret ettiği ve bir yanında İran’ın, diğer yanında ve karşısında Suudi Arabistan’ın mevzilendiği tehlikeli Şii-Sünni karşıtlığına karşı Türkiye’nin rolünü bunların üzerine çıkma hedefi, Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyaretiyle tescillendi.
Resmi heyetten biri, uçakta bana, "Bu ziyaretin Sünni ayağı biraz zayıf kalmadı mı" diye sordu, "Şiilere açılım ve Kürt boyutu çok öne plana çıktı çünkü..."
"Sünni biziz. Irak Sünnilerini zaten biz temsil ediyoruz" dedim şaka yollu; "Irak Meclis Başkanı Usame Nuceyfi ile görüştü ya. O, Sünni. Irak Meclis Başkanlığı’na da Türkiye’nin desteği sayesinde geldi. Bu ziyaret, Şiilere açılım ve Erbil’e ilk kez Türkiye Başbakanı’nın ayak basması bakımından önemliydi..."
Öyleydi.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın baş döndürücü bir seyahat ve temas trafiği halinde cereyan eden Irak ziyaretinin son ayağı olan Erbil’de Türk Makyol-Cengiz firmasının inşa ettiği Uluslararası Havaalanı’nın açılışında yaptığı konuşmada Mesut Barzani tarafından övgüye boğuldu.
Mesut Barzani, Erdoğan’ın Erbil’e gelişini ‘cesur adımlarından bir yenisi’ olarak ve "Biz ziyaretinizi tarihi bir olay olarak değerlendiriyoruz" diye niteledikten sonra, "Önümüzdeki seçimlerde başarınızın devamını diliyorum. Sizin varlığınız, bölgede barış ve güvenliğin güvencesidir Kürtler için çok önemlidir" diyerek, 12 Haziran seçimleri için ‘açık destek’ ilan etmiş oldu.
Canlı yayın halindeki çeşitli televizyon kanallarının kameraları önünde konuşan Mesut Barzani’yi Erbil’de dinleyenler, yarı-bağımsız Irak Kürdistan Bölgesi’nin başkanı olarak Kürtlerin ‘ulusal lideri’ konumunda sayılan Barzani’nin bu sözlerle esas olarak Türkiye’nin Kürt seçmenlerine seslendiği yorumunda birleştiler.
Tayyip Erdoğan’ı, kendisini Necef’ten Erbil’e getiren uçağı, Kürdistan Yönetimi’nin tüm bakanlarını kırmızı halı önüne dizerek, uçak merdiveninin başında haki askeri giysileri ve başına sardığı geleneksel puşusuyla çok özel bir ihtimam göstererek karşılayan Barzani, Tayyip Erdoğan’ın ‘halk iradesiyle iktidara geldiğine’ özel bir vurgu yaparak, iktidarının başından beri attığı ‘cesur adımları hayranlık ve ilgiyle’ izlediklerini de belirtti.
Tayyip Erdoğan’dan Erbil’e ‘müjdeler’
Tayyip Erdoğan ise konuşmasında ‘Kürt’ ve ‘Kürt yönetimi’ sözcüğünü defalarca kullanmasına karşılık, tek bir kez ‘Kürdistan’ sözcüğünü telaffuz etmemesiyle dikkati çekti. Bununla birlikte, daha sonra Türkiye’nin Erbil Başkonsolosluğu ve Vakıfbank şubesinin açılışında kaldırımda biriken halk önünde yaptığı konuşmada ‘kardeşim Mesut Barzani’ sözcükleriyle Kürt liderine yakınlığını dışa vurdu.
Tayyip Erdoğan, THY’nin de 14 Nisan’da Erbil uçuşlarına başlayacağı bilgisini verdiğinde alkışlarla karşılandı. Ayrıca Erbil Başkonsolosluğu’nda günde 500 adet vize verildiğini hatırlatarak, çok yakında vizenin de kaldırılacağı sinyalini verdi. Böylece, Türkiye ile Irak Kürtleri arasındaki temasların ‘vizesiz’ biçimde kolaylaşacağının ipucunu vermiş oldu.
Resmi açılışı dün akşamüstü Tayyip Erdoğan ve Mesut Barzani tarafından müştereken açılan Erbil Uluslararası Havaalanı, 4500 metre ile dünyanın en uzun yedinci pistine sahip. THY, haftada 7 gün İstanbul’dan, iki gün Ankara’dan ve ayrıca Antalya’dan Erbil’e sefer yapacak. Atlas Jet’e ek olarak THY seferlerinin başlaması, Türkiye ile Irak Kürdistanı arasında ‘normalleşme’nin ötesine taşacak yeni boyuttaki sıcak ilişkilere işaret edecek.
Necef’te ‘Şii Açılımı’
Başbakan Erdoğan, Irak Kürdistanı’na ayak basan ilk Türkiye Başbakanı olmasından hemen önce, Bağdat’ın 160 kilometre güneyinde Necef’e giderek, Şii dünyasının büyük ismi Ayetullah Sistani’yi ve Hz. Ali’nin türbesini ziyaret ederek, bölge çapında bir tür ‘Şii açılımı’ gerçekleştirdi.
Necef’i kaba bir benzetmeyle dini anlamda ‘Şiilerin Vatikanı’, Büyük Ayetullah Ali Sistani’yi ise yine dini anlamda ‘Şiilerin Papası’ olarak tanımlamak mümkün. Ayetullah Sistani’nin sabah 10-12 arası olan görüşme saati, Tayyip Erdoğan için bozuldu ve Şii dini lider, bir saat kadar Türkiye Başbakanı ile Erdoğan’ın isteği üzerine baş başa görüştü.
Tayyip Erdoğan’ı "Sizin yeriniz çok yüksek. Bu görüşmeyi aşkla, şevkle bekliyordum" diye karşılayan Şii dini lider, Başbakan’ı Aşure Günü konuşmasından ötürü övdü ve "Orada söyledikleriniz İslam dünyasında kavransa, sorun olmazdı" dedi.
Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de pek dikkat çekmeyen o konuşmasının, Şii âleminde önemli yankı bulduğu da böyle anlaşıldı. Sistani, Erdoğan’ın baş başa görüşme isteğine ise "Siz uluslararası bir devlet adamısınız" diyerek olumlu karşılık verdi.
Hz. Ali’nin türbesi ve ayrıca Şii din dünyasının öğrenim ve öğretim merkezi ‘Havza’yı barındıran Necef’te on milyonlarca insan üzerinde etkisi olan Ayetullah Sistani, Hz. Ali’nin türbesine 150 metre mesafede daracık bir sokaktan içeri girilen derme çatma bir binada yaşıyor.
İmam Musa Kazım ve İmam-ı Azam Ebu Hanife Ayetullah Sistani’yi ziyaret ederek, hiçbir Türkiye yetkilisinin ve hatta Sünni karakterdeki hiçbir İslam ülkesi liderinin yapmadığını yapan Tayyip Erdoğan, Şiilere bir jesti de, Necef’e hareket etmeden Bağdat’ta yaptı. Önceki gece yarısını iki saat geçene dek, Bağdat’ta kaldığı Başbakanlık Konukevi’nde neredeyse her Iraklı şahsiyet ile görüşmeler yapan Erdoğan, dün sabah 09’00’da Konukevi’nden ayrılarak, Bağdat’ın bir banliyösü niteliğindeki tarihi Şii merkezi Kazımiye’ye hareket etti. Kazımiye, Şiiler için Necef ve Kerbela’dan sonra üçüncü ‘kutsal’ merkez kabul ediliyor. Kazımıye’de Yedinci Şii İmamı, İmam Musa Kazım gömülü.
İmam Musa Kazım’ın çift altın kubbeli camiin içinde, göz kamaştırıcı bir cam ve çini sanatı harikası olan mekândaki türbesini beraberindeki heyet ile birlikte ziyaret eden Tayyip Erdoğan, Kazımiye’den Azamiye adlı ünlü Sünni semtine geçerek, bu kez, Sünni tarihinin büyük ismi İmam-Azam Ebu Hanife’nin türbesine de ziyarette bulundu.
Kazımiye ile Azamiye’yi Dicle ayırıyor. İmam Musa Kazım’ın türbesinden birkaç yüz metre sonra Dicle üzerindeki köprüyü aşar aşmaz İmam-ı Azam’ın türbesine erişiyorsunuz. Bu çarpıcı sembolizm, Türkiye Başbakanı’na ‘Şii-Sünni kardeşliği’nin en önde gelen propagandisti olarak öne atılmak için ayrıca ilham vermiş olmalı.
Türkiye’ye bölgede yeni rol
Gerçekten de Tayyip Erdoğan, bu son Irak seyahatinde bir ‘yeni siyasi rolü’ üstlenmeye niyet etmişe benziyor: Şii-Sünni ayrımının üzerine çıkarak, ‘kardeşlik’ vurgusu yaparak, ‘ortak İslam değerlerinin siyasi temsilcisi’ olarak faaliyet göstermek.
Bölgedeki son gelişmelerin işaret ettiği ve bir yanında İran’ın, diğer yanında ve karşısında Suudi Arabistan’ın mevzilendiği tehlikeli Şii-Sünni karşıtlığına karşı Türkiye’nin rolünü bunların üzerine çıkma hedefi, Tayyip Erdoğan’ın Irak ziyaretiyle tescillendi.
Resmi heyetten biri, uçakta bana, "Bu ziyaretin Sünni ayağı biraz zayıf kalmadı mı" diye sordu, "Şiilere açılım ve Kürt boyutu çok öne plana çıktı çünkü..."
"Sünni biziz. Irak Sünnilerini zaten biz temsil ediyoruz" dedim şaka yollu; "Irak Meclis Başkanı Usame Nuceyfi ile görüştü ya. O, Sünni. Irak Meclis Başkanlığı’na da Türkiye’nin desteği sayesinde geldi. Bu ziyaret, Şiilere açılım ve Erbil’e ilk kez Türkiye Başbakanı’nın ayak basması bakımından önemliydi..."
Öyleydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder