26 Ekim 2012 Cuma

Salih Müslim’den Türkiye’ye Diyalog Çağrısı

İsveç’in Başkenti Stockholm’de bir basın toplantısı düzenleyen PYD Eşbaşkanı Salih Müslim Kürtlerin haklarının tanındığı özgür ve demokratik bir Suriye’den yana olduklarını belirterek Türkiye’ye diyalog çağrısında bulundu. Müslim, “Tarihte kim Kürtlerle anlaşmışsa bölgede ağırlığı artmıştır. Türkiye’yi yönetenler bu gerçeği göz ardı etmemeli” dedi.

Temaslarda bulunmak üzere bir süredir Avrupa’da bulunan PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, İsveç’in başkenti Stockholm’de basın toplantısı düzenledi. İsveç basınının büyük ilgi gösterdiği basın toplantısında Müslim Suriye Ulusal Konseyi’ne (SUK) yüklenerek Türkiye’ye barış ve diyalog çağrısında bulundu.

Müslim, Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK) Esat rejimine karşı mücadele eden grupların temsilcisi olmadığını, Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) çok parçalı bir yapısının olduğunu ve gruplardan çoğunun SUK’u Suriye haklarının meşru temsilcisi olarak görmediklerini söyledi. Suriye ordusundan ayrılan bir grup askerin oluşturdukları örgütlenmenin halk için mücadele ettiğini ve bu grupla Kürtler arasında dostça ilişkiler olduğunu ifade etti. ÖSO bünyesinde yer alan diğer grupların batılı ülkelerin ve Türkiye’nin politikasını uyguladıklarını, bazılarının da halifelik rejimini yeniden tesis etmek istediklerini söyledi. Sünnilerden oluşan bazı grupların da geçmişte Alevilerin kendilerine yaptıkları haksızlıkların intikamını alma peşinde olduklarını ifade etti.

SUK’nin Batı ve Türkiye’nin desteklediği halktan kopan bir oluşum olduğunun farkında olan SUK yöneticileri Abdulbasit Seyda ve Burhan Kalyon’un ÖSO bünyesinde bulunan grupların desteğini alabilmek için Halep’e gittiğini ama umdukları karşılığı bulamadıkları söyledi.

SUK’un hiç bir şekilde demokratik muhalefeti temsil etmediğini vurgulayan Müslim, yalnızca ÖSO içinde yer alan Türkiye yanlısı grupların SUK’u tanıdıklarına dikkat çekti.

Bir soru üzerine 'Esad rejiminin bilinçli olarak Kürt bölgelerinden çekilerek yönetimi PYD’ye bıraktığı' iddiaların gerçeklerini yansıtmadığını ifade etti. Rejimin zaten Suriye’nin pek çok yerine yayılan savaşta yeni bir cephe açılmasını engellemek için çekilmek zorunda kaldığını ve Kürtlerin bölgeyi ele geçirmelerinin sancısız olmadığına dikkat çeken Müslim şunları söyledi:

“Suriye askerlerinin geri çekilerek bölgeyi bilinçli olarak PYD’nin denetimine bıraktığı iddiaları tamamen yalan. Bazı yerleşim birimlerinde rejimin güçleri bölgeyi terk etmemekte direnince çatışmalar oldu. Bazı arkadaşlarımız şehit düştü. Suriye ordusu da kayıplar verdi. Ama askerlerin çoğunluğu halka karşı direnemeyeceklerini anlayınca teslim oldu ve bölgeyi terk etti.”

Müslim, Suriye ordusunun ÖSO’na bağlı bazı silahlı güçlere saldırmak için kendi bölgelerine geçmeye çalıştığını ancak halkın tankların önüne geçerek buna izin vermediğini aktardıktan sonra çatışmaların Kürt bölgelerine sıçramasına izin vermediklerini söyledi.

Qamişlo’da durumun hassas olmasını göz önüne alarak yönetimi ele geçirmediklerini belirten Müslim, 1974 yılında rejim tarafından bölgeye yerleştirilen Arapların Esat rejimini desteklediklerini, bir Kürt-Arap çatışmasına neden olmamak için ihtiyatlı davranmayı yeğlediklerini söyledi. Bölgede yaşayan Araplarla uzlaşılması durumunda Qamişlo’da da yönetime el koyabileceklerini ifade etti.

Müslim, bir gazetecinin Türkiye’nin kendilerine yönelik tehdit oluşturup oluşturmadığı sorusunu da şöyle cevapladı. “Biz hiç bir biçimde Türkiye’ye yönelik bir tehdit oluşturmuyoruz. Hiç bir zaman Türkiye’ye karşı olmadık. Ama Türkiye ne pahasına olursa olsun Suriye’nin sorunlarına el alıyor. Kürtlere karşı bazı gruplara para ve silah yardımı yapıyor. Bunlar iyi ve olumlu şeyler değil. Türkiye parlamentodan tezkereyi geçirdi. Ama Suriye ve Ortadoğu’daki konjektür Türkiye’nin müdahalesine izin vermiyor. Türkiye Kürt bölgelerine yönelik ufak tefek saldırılarda bulunabilir ama bölgemize girmeyi göze alamaz. Eğer böyle bir şey yaparsa halkımız direnecektir. Biz askeri örgütlenmemizi oluşturduk. Kürt Savunma Birlikleri bölgemize karşı herhangi bir müdahaleye anında karşılık verecek durumda. Türkiye’nin Kürt fobisinden kurtulması gerekir. Biz hiç bir zaman Türkiye’ye düşman olmadık. Olmayacağız da. Biz Türkiye ile diyalog ve anlaşmadan yanayız.”

Müslim’in açıklamaları yazılı ve görsel tüm basında geniş olarak yer buldu. Basın toplantısının ardından görüştüğümüz Müslim, kendilerinin Esad rejimine sürdürülen muhalefetin bir parçası olduğunu, ancak rejimi silahla yıkma yerine kitlesel eylemler yapmayı tercih ettiklerini söyledi. Başından beri Esad rejimine karşı silah kullanılmasına karşı çıktıklarını belirterek “Biz devrimin bir parçasıyız. Demokratik tüm girişim ve eylemlerde varız. Ama biz ÖSO ve Esad rejimi arasındaki savaşta taraf olmadık. Olmayacağız da. Biz bu tutumu ilke olarak benimsedik” dedi.

Türkiye’ye diyalog çağrısı yapan Müslim Ortadoğu’da Kürt halkıyla dost olmayan ve uzlaşmayan hiç bir ülkenin başarı şansı olmadığını vurgulayarak şunları söyledi. “Türkiye’yi yönetenler savaşın bugüne kadar neden olduğu kayıp ve yıkımları düşünmeli. Kürtlerle anlaştığı ilk gün Türkiye Ortadoğu’da lider bir ülke konumuna gelecek. Tarihte kim Kürtlerle anlaşmışsa bölgede ağırlığı artmıştır. Türkiye’yi yönetenler bu gerçeği göz ardı etmemeli.”


ANF

Hiç yorum yok: