23 Ekim 2012 Salı

Kürdistan Halk İnisiyatifi ‘Büyük Serhildan’a Çağırdı

Kürdistan Halk İnisiyatifi, PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ile cezaevlerinde buna karşı 42. Gününe giren tutsakların açlık grevine dikkat çekerek Büyük Serhildan Çağrısında bulundu. İnisiyatif, “Yoldaşlarımız zindanlarda canı pahasına dirhem dirhem erirken, bize kalan tek şey büyük serhildana kalkmaktır. Serhildanlarımızla düşmanı Kürdistan’dan söküp atalım” dedi.

Kürdistan Halk İnisiyatifi, yaptığı bir açıklama ile Kürt halkına ‘Büyük Serhildan’ çağrısında bulundu. Açıklamada, Ortadoğu ve dünya genelinde yaşanan büyük değişim ve mücadeleye dikkat çekilerek, kapitalist sistemin tekelci ve hegemonik güçlerinin mevcut kaosu kendi lehine kullanarak yeni modellerle varlıklarını devam ettirmek istedikleri belirtildi.

PKK lideri Abdullah Öcalan’ın bu durumu ‘3. Dünya savaşı’ olarak tanımladığına vurgu yapılan açıklamada şöyle dendi:

“Şüphesiz bu savaş hegemonik güçler ve statükocu güçler arasında geçiyor gibi gösterilmek istense de özünde bu güçler madalyonun iki ayrı yüzünü ifade etmektedir. Biri bölge statükocusudur diğeri ise dünya hegemonudur. Bu güçlerin birbirileriyle çelişkileri olsa da halklara karşı birleştiği cephe aynıdır. İkisinin amacı da halkları sömürmek ve halk üzerinde iktidarını kurmaktır. Asıl büyük savaş Önder Apo’nun dediği gibi halklar ile Hegemonik-Statükocu güçler arasındadır. Ortadoğu halkları toplumsal tarihte nasıl öncü rol oynamışsa günümüzde de adeta tarihi rolünü oynamak istemekte ve öncülük yapmaktadır. Özellikle Önder Apo ve PKK öncülüğünde gelişen 40 yıllık Kürt Özgürlük Mücadelesi sadece Ortadoğu halklarına değil bütün dünya halklarına umut vermekte ve önderlik etmektedir.”

Öcalan’ın gelişmeleri ve değişen dengeleri çok önceden öngördüğü ve tarihe müdahale etmek istediği için uluslararası komplonun hedefi haline gelerek esaret altına alındığı belirtilen açıklamada, ardından yaşananlarla ilgili şöyle dendi:

“Bu uluslararası en büyük operasyondan sonrada Ortadoğu’da kapitalist sistem çocuğu Büyük Ortadoğu Projesi(BOP)’u yaşamsallaştırmaya çalıştılar. Uluslararası komployla Önderliğimizi ve Kürt Özgürlük Mücadelesini engellemek istediler. Daha sonra ki süreçlerde görüldü ki: Önder Apo Demokratik Modernite ve Demokratik Konfederalizm projeleriyle Kapitalist güçlerden tarihsel intikam alarak, İmralı işkence sistemini alternatif bir dünya yaratma merkezine dönüştürdü. Artık Ortadoğu’da APO’cu politika ve felsefe bütün toplumları etkileyen ve yönlendiren bir güce erişmiştir. Artık PKK, Ortadoğu ve dünyada bütün güçlerin hesaba katmak zorunda kaldığı bir aktördür. Önder Apo ve PKK öncülüklü Kürt Halk Mücadelesi Ortadoğu kaosunda Kürdistan halkını adım adım Özgür Kürdistan’a ve zafere götürmektedir. Kürdistan tarihinde Kürt halkı hiçbir zaman günümüzdeki kadar bir birlik oluşturmamıştır. Hain ve işbirlikçi birkaç kişi dışında dünyadaki bütün Kürtler Önderlik etrafında adeta kenetlenmiş durumdadır. Kürt Halkının düşmanları Önder Apo, PKK ve Halkımızın mücadelesi karşısında her zamankinden daha aciz, çaresiz ve büyük bir yenilginin paniği içerisindedir. Önder Apo’nun İmralı’daki tarihsel direnişi, Gerillanın Devrimci operasyon ve kuşatmaları, zindanlarda PKK ve PAJK’lı yoldaşlarımızın canı pahasına sürdürdüğü büyük ölüm orucu eylemi karşısında düşmanın stratejik derinliği kalmamış, yüzeysellik bile diyemeyeceğimiz bir hale gelmiştir.”

Kürdistan tarihi boyunca hiç ulaşamadıkları ve gelecekte zor ulaşılabilecek büyük fırsatları içinde barındıran tarihi bir süreçten geçtikleri kaydedilen açıklamada, “Tarihin hiçbir kavşağında böylesi büyük bir güç ve birliğe erişemedik. Eğer bu süreci zaferle taçlandırmazsak gelecekte de biz Kürdistan Halkını bırakın zafer kazanmayı büyük katliamlar, soykırımlar ve toplumkırımlar beklemektedir” denilerek devamla şunlar belirtildi.

“1-Reber Apo 453 gündür ağır işkence ve tecrit altındadır. Önderliğimizden haber alamıyor, ne durumda olduğunu bilmiyoruz. Önderliğimizin sağlık ve güvenlik durumuyla ilgili ciddi endişelerimiz var. Uluslararası güçlerin taşeronu Devlet-AKP-Gülen üçlüsü Önderliğimize intikam alırcasına saldırmaktadırlar. Kürt Halk Önderi Reber Apo’yu diğer Kürt isyanlarının liderleri gibi tasfiye etmek istiyorlar.

2- Amed zindanında yaşanan zulme karşı 14 Temmuzda PKK’nin öncü kadroları olan Kemal Pir, Mehmet Hayri durmuş, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz yoldaşların öncülüğünde başlatılan ölüm orucu direnişi düşmana büyük kaybettirerek, zindan direnişini yükselterek zaferle taçlandırmıştır. Bu büyük kazanımların karşısında biz Kürt halkının temel görevi, zindanın büyük kazandıran direniş tarzını ve 14 Temmuz ruhunu yaşama ve yaşatmak olacaktır. Zindanlardaki PKK ve PAJK’lı yoldaşlarımız 42 gündür ölüm orucu direnişi ile bu geleneği sürdürmektedirler. Yoldaşlarımız neredeyse şahadet sınırına ulaşmış durumdalar. Bu büyük eylemin temel amacı Önder Apo’nun Sağlık, Güvenlik ve Özgürlüğünün sağlanması ve Kürdistan’ın özgürlüğüdür. Bu talepler doğal ve meşrudur. Dolayısıyla bu sürecin tek sorumlusu devlet olan AKP faşizmidir. Kürdistan halkı olarak faşist AKP’yi uyarıyoruz.

3- Devlet-AKP faşizmi Kürdistan’ın bütün dağlarına askeri operasyon yapmakta ve insan ahlakına sığmayan kimyasal da dahil bütün teknikleri namertçe ve hunharca kullanmaktadır. Kürdistan’ın doğası tahrip ediliyor, ormanlar ateşe veriliyor, baraj ve ocaklarla ekolojik denge yerle bir ediliyor.

4– Yine yeşil Ergenekoncu AKP ve Gülen çetesinin birlikte organize edip pratikleştirdiği siyasi soykırım operasyonları hızından bir şey kaybetmeden devam etmektedir. Bu operasyonlarla beraber halkımıza baskı yapılmakta ve sindirme politikalarıyla sonuç alınmak istenmektedir. Tayyip Erdoğan zatı Kürt halkının bütün değerlerine küfür ve hakaret etmektedir. Halkımıza karşı her alanda ahlak gözetmeksizin topyekun savaş yürütmektedirler.

5– Önder Apo ve Kürdistan Özgürlük Mücadelesi karşısında çaresiz kalan faşist T.C Devleti çıkmaza girdikçe diyaloglardan ve müzakerelerden bahsetmektedir. Aslı astarı olmayan böyle bir diyalog ve müzakereden bahsederek, halkımızın direnişçi Serhıldan refleksini yumuşatmak ve durdurmak istemektedir. Bugün AKP faşizmi zorlandığı için müzakere ve diyaloğu malum medya aracılığıyla gündemleştirmektedir. Mücadelemiz karşısında zorlandıkları için halkımızı oyalamak istemektedirler. Böyle bir şey katiyen ve külliyen yalandır. Halkımız böylesi yalanlara aşinadır ve itibar etmeyecektir.

6– Kürdistan düşmanları T.C Devleti öncülüğünde uluslararası güçleri arkasına alarak, nerede bir Kürt varsa saldırmakta ve hak talep eden pozisyondan çıkarmak istemektedirler. Rojava’daki Halkımızın kazanımlarını savaş gerekçesi görerek, tehdit etmektedirler.”


Kürdistan Halk İnisiyatifi, açıklamanın devamında Kürdistan halkına şu çağrılarda bulundu:

“Önderliğimiz İmralı işkencesi ve tecridi altındayken Gerillalarımız fedaice savaşırken, yoldaşlarımız zindanlarda canı pahasına dirhem dirhem erirken, bize kalan tek şey büyük serhildana kalkmaktır. Serhildanlarımızla düşmanı Kürdistan’dan söküp atalım. Türkiye’yi cehenneme çevirelim.

Başta Gençlik ve Kadın olmak üzere yediden yetmişe tüm Kürdistan Halkına Devrimci zafere katılmaya çağırıyoruz. Kürt halkının bütün dostlarına Kürdistan’ın devrimci mücadelesine katılmaya insan olma sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz.

Bütün Kürdistan halkının düşmandan hiçbir olumlu beklenti içine girmeden, sömürgecilerden yılların intikamını almaya çağırıyoruz. Soykırımcısının dili yerine kendi Anadilimizle konuşalım. Faşist T.C’nin askerliğine kesinlikle gitmeyelim. İstiklal Mahkemelerinden farksız günümüz AKP’nin Özel Yetkili Mahkemelerine gidip boynumuzu ipe geçirmeyelim. İnsanı köksüzleştiren kendi insani varoluşuna yabancılaştıran soykırım okullarına asla gitmeyelim. Emeğimizin bize zulüm olarak geri döneceğini bildiğimiz halde, vergi olarak gaspçı devlete vermeyelim.

Kürdistan Halkı olarak geri dönülemeyecek bir sürece girmiş bulunmaktayız. Tereddütte girip düşünecek zamanımız bile kalmamıştır. Her geçen gün bekleyip izlemek yarın gelebilecek Kürt katliamlarının önünü açmak olacaktır. Kuzu gibi boynumuzu bıçağa uzatmaktan başka anlam taşımayacaktır. Zaferle katliamı bu kadar yakın hissettiğimiz bir anda neden zaferi seçmeyelim?

Önderliğimiz üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecrit devam ederken, yoldaşlarımız zindanlarda bedenlerini ölüme yatırmışken bayram bizim için güçlü sürece sahiplenme ve Önder APO etrafında kenetlenmeyle anlamlı olabilir.

Gün ayağa kalkma günüdür. Gün Önder Apo’yu özgürleştirme, Konfederal Kürdistan’ı inşa etme günüdür. Zindandaki yoldaşlarımızı zincirlerden kurtarma günüdür. Fedai Gerilla savaşına paralel Serhıldan geliştirme günüdür. Bunun dışında kalmak sonsuza kadar lanetlenip onursuzca bir yaşamı seçmektir.”


ANF

Hiç yorum yok: