23 Ekim 2012 Salı

Demirtaş: Herkes İşini Gücünü Bırakıp Sokağa Çıksın

Cezaevlerinde 42. gününe giren açlık grevlerine dikkat çekmek için Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi'nde partililer ve belediye başkanları ile birlikte basın açıklaması yapan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bizim için saniyenin, dakikanın bile önemi var. Ülkenin her bir yerinde yapılan eylem çağrılarında insanlar işini gücünü okulunu bırakarak katılmalı. Yüz binler alana çıkmalıdır. Başka türlü bu vicdansızlığı durduramayız. Ya hep birlikte durduracağız, ya da içerdeki arkadaşlarımızla öleceğiz" dedi.

Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi önünde partililer ve belediye başkanları ile birlikte toplanan yüzlerce kişiye açıklamada bulunan BDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, açlık grevleri için çaba gösterdiklerini ancak hükümetten bu konuda ses çıkmadığını söyledi.

Hükümetin vicdanını yitirdiğini ve söyleyecek tek haklı sözünün olmadığını kaydeden Demirtaş, "Açlık grevlerinin ortaya çıkardığı talep konusunda ne diyebilirler. Biz hukuku, Anayasayı açıkça ihlal ederek 453 gündür İmralı'da 'koster, hava bozuk' diyerek kesintisiz tecrit uyguluyoruz mu diyecekler. 42 gündür üç maymunları oynuyorlar. Dışarıda asker polis ölmesin diye bedenini ölüme yaratanlarda bilinç kaybı ve hayati tehlike başlamıştır. İçerdekiler insanlar ölmesin diye bedeninin ölüme yatırıyor, dışarıda AKP bütün bunları polisle durdurmaya çalışıyor. Engellemeye çalıştığınız barış girişimidir. Çözümün önünü açmak için ölüme yatanlara sessiz kalırsanız dışarıda ve içerdeki ölümlerden sorumlu olursunuz. Hükümet bizi durdurmaya çalışacağına kanun dışı tecridi kaldırsın. Arkadaşlarımızın talepleri hukuk dışı değil. Kimse ihale, kredi almak için açlık grevi yapmıyor. Bu ülkeye barış gelsin akan kan dursun diye ölüm oruçları yapılıyor" dedi.

KÜRT HALKI TALİMAT BEKLEMEDEN SOKAĞA ÇIKMALI

Açlık grevlerinde kritik noktanın aşıldığını ve Kürt halkının her yerde eylem talimatı beklemeden sokağa çıkması gerektiğini kaydeden Demirtaş şunları söyledi: "Partimizin planlaması doğrultusunda her yerde mitingler yürüyüşler var. Körelmiş vicdanlara duymayan kulaklara karşı sokağa çıkma dışında şansımız yok. Bu savaşta yitirdiğimiz her insan için vicdan azabı çekerken birileri daha fazla insan ölsün diye politikalarını bize dayatamazlar. Bayram boyunca miting ve yürüyüşlerimiz sürecek. İçerde ölümler bu kadar yaklaşmışken biz bayram yapamayız. Bayram bize haramdır. Böyle bir ortamda bayram sevinciyle kurbanı karşılayamayız."

"Bu ülkenin başbakanı içişleri bakanı Suriye'de kan akmasın diye ülke, ülke dolaşıp çağrı yaparken ülkemizde kan akıyor. Buraya neden ateşkes çağrısı yapmıyorsunuz. Neden ölüm oruçlarını ve taleplere kulak kapatıyorsunuz. Aynı duyarlılığı kendi ülkeniz içinde göstermeniz gerekir" diyen Demirtaş, Cumhurbaşkanı ve TBMM Başkanı'na seslenerek, "Suriye'ye yapılan ateşkes çağrısı için neden ülkenizde göstermiyorsunuz. Başbakanın tüm hayali Çankaya koltuğudur. Ona inancımız yok. Ama devletin diğer yöneticileri sizde vicdan kalmışsa artık bu yangına su dökün. Bu halk gece gündüz sizin polisinizin gazına copuna rağmen sokakta barış istiyor. Siz cenazelerin arkasına dizilip sahte gözyaşlarıyla intikam narası atarken burada evladını toprağa gömenler barış diye haykırıyor” dedi.

‘ADALET BAKANI BUGÜN AÇIKLAMA YAPMALI’

İçerdeki olası yaşanabilecek ölümlerin sıradan ölüm olmayacağını kaydeden Demirtaş, "Ya hep birlikte durduracağız ya da gerekirse arkadaşlarımızla birlikte öleceğiz. Adalet bakanı bugün açıklama yapmalı ölüm oruçlarıyla ilgili taleplerin dikkate alındığını belirtmeli. Araya bayram giriyor. Aksi takdirde sorumluluktan kurtulamazsınız. Bugün bekliyoruz açıklamayı bunun şakası yoktur. İçerdekiler ölüm orucu kararını kendi iradeleriyle aldılar. BDP yaptırtmadı. Biz onların iradesine sahip çıkıyoruz. Geri adım atmaları yok. Son derece kararlılar" şeklinde konuştu.

‘HERKES İŞİNİ GÜCÜNÜ BIRAKIP SOKAĞA ÇIKMALIDIR’

Artık her saniyenin, her dakikanın bile önemli olduğunu kaydeden Demirtaş, "Ülkenin her bir yerinde yapılan eylem çağrılarında insanlar içini gücünü okulunu bırakarak katılmalı. Yüz binler alana çıkmalıdır. Hükümet engelleyecekse varsın engellesin. Neyse bedeli biz önde olacağız. Bedelini öderiz. Başka türlü bu vicdansızlığı durduramayız. Bu işin kaybedilecek saniyesi yoktur. Hükümet bu çığlığı duyana kadar, gece gündüz demeden herkes demokratik gösteri hakkını kullanmalı. Gerekirse sokaklardan evine dönülmemelidir. Partimiz bunun öncülüğünü yapmaya hazırdır. Bunun dışında başkada gündemimiz olmayacaktır. İçerdeki arkadaşlarımızı kurtarmak halkımıza bağlıdır" şeklinde konuştu.


ANF

Hiç yorum yok: