4 Eylül 2011 Pazar

PKK Sonrası

Başlık benim değil, sevgili okuyucularım; Zaman'dan. Prof. M.Türködimne'ye ait.. PKK'nin bu gün yarın, hattabir iki saate kadar biteceğine dair yazısıOkumayanınız varsa önce kendisinin bu günkü yazısını vereyim. Ardından da benim ona olan yanıtını sizlerle paylaşmak istedim.

Kandil cephesinde kritik gelişmeler yaşanıyor.
Türkiye-İran ve Kuzey Irak'taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi, PKK'ya (ve PJAK'a) karşı ortak bir askerî operasyon yürütüyor. İran'ın Kandil'e kara harekâtıdevam ediyor. Kuzey Irak Yönetimi Kandil'e giden yollardan kuş uçurtmayarak PKK'nın ikmal yollarını kesmiş ve yalıtmış durumda. Türkiye'nin havaoperasyonu devam ederken, Kuzey Irak'ta sayısı azımsanamayacak askerî gücünün operasyonlar yaptığı haberleri geliyor. Yine Türkiye Irak sınırınayığınak yapmaya devam ediyor.

Arka planda yoğun bir diplomasi ve üç ülke arasında işbirliği var. Kuzey Irak'taki bölgesel yönetim PKK aleyhinde bir kampanya sürdürüyor. Türkiye'ninve İran'ın Kuzey Irak'a yaptığı askerî operasyonların sorumluluğunu PKK-PJAK ikilisine çıkartıyor. Bayramdan önce Neçirvan Barzani ve BölgeselYönetim'in İçişleri Bakanı Kerim Sincarî İran'a gidip, Cumhurbaşkanı Ahmedinejad dahil çok üst düzey temaslarda bulundu. Arkasından SincarîTürkiye'ye gelerek temaslar hakkında bilgi verdi. Sonrasında Kuzey Irak'ta, Türkiye ve İran'ın askerî harekâtını protesto edenlere yönetim sertmüdahalelere başladı.

Tablo netleşiyor. PKK-PJAK'a karşı üç ülke uyumlu ve koordineli bir operasyon yürütüyor. Bölgesel Yönetim'in PKK'ya böyle sert bir tavır alacak kadarbu operasyona angaje olması, arkada ABD'nin de bu işbirliğine destek verdiği anlamına geliyor.

Peki bu tablo ne anlama geliyor? Bu gelişmelerin çok kesin bir anlamı var: PKK'nın işi askerî olarak bitiyor. Kılıçla yaşayan, kılıçla ölüyor. Daha anlaşılırbir ifade kullanalım: Silahlı Kürt Ulusal Hareketi yok ediliyor. Yok edenlerden biri de Irak'ın Kürtleri.

14 Temmuz Silvan saldırısı ile PKK ölümcül bir hata yaptı. İran'ın Suriye'de Esed rejimini ayakta tutmak için Türkiye ile karşı karşıya geldiğini ve aradakiçatlağa yerleşerek kendine alan açacağını hesapladı. 16 Temmuz'da İran'ın Kandil'e yaptığı askerî operasyonda PJAK hemen teslim oldu. Silvansaldırısının İran'la teması olan grup tarafından yapılması tesadüf değildi. Öcalan'ın uzlaşması sabote edildi. Demokratik özerklik ilanı ile 'devrimci halk savaşı'nın ilk adımı atıldı. Bugün Duran Kalkan'ın, 'Öcalan'ın önerdiği protokolün Başbakan Erdoğan tarafından kabul edilmediği' iddiası, Silvan saldırısı başlayan yeni dönemin geç kalmış ilebir bahanesi olarak ileri sürülüyor. Bu bahanenin şimdi ileri sürülmesi, Silvan'la izlenen stratejinin iflasının ilanı anlamına da geliyor. PKK'nın İran-Suriye eksenine yerleşerek Türkiye'de şiddeti tırmandırma stratejisi bütünüyle çökmüş durumda. Daha ötesi PKK daaskerî olarak iflas etmiş ve tükenmiş durumda.

Üç gücün ortak operasyonu, Kandil'in artık PKK-PJAK ikilisi için bir ana üs ve karargâh olmaktan çıkması ile neticelenecek. PKK'lılar için 'çıkılacak dağ' kalmayacak. Dolayısıyla birPKK bir silahlı örgüt olarak ortadan kalkacak. 27 yıl devam eden bir isyanın sonuna geliyoruz. Söylediğimi tekrarlayayım: Silahlı Kürt Ulusal Hareketi kesin bir yenilgiye uğruyor.
Üzerinde düşünmemiz gereken yeni soru: 'PKK'dan sonra ne olacak?'

AK Parti hükümetinin PKK'ya karşı izlediği strateji sonuç aldı. Bu sonuç diplomasi ile alındı. Bu diplomasiyi yürüten ve netice alan akıl, ' sonra'sı PKK'daniçin de hata yapmaz. Unutmamalıyız ki Kürt Ulusal Hareketi'nin silahlı kanadı çökertildi; siyasî kanadı değil. Terör, kitlesel desteğini kaybetse de rahatsızlık vermeye devam eder. Ama asıl Kürt siyasal hareketinin önü açılmış oldu. BDP'lilerin yeni yönetimi belirleyecekleri toplantı, bu ışığında yapıldığı gelişmeleriniçin bir dönüm noktası olacak. Kürt siyasal hareketi üzerindeki PKK vesayeti, üç ülkenin ortak operasyonu ile kaldırılıyor.

Bir savaş sona eriyor. Doğru olan, yenilenlere onurlarıyla yaşayacakları bir alan bırakmak. Yenilenler Kürt ulusalcıları. Bu alanda nefes alıp vermeye ihtiyaçları var. Kalıcı bir barışın tesisi ve Türkiye'nin entegrasyon dinamiklerinin önünün açılması ancak böyle mümkün olacak. Ve unutmamalıyız: sorunu Kürtdevam ediyor. Demokratik açılımın da üzerinden terör gölgesi kalkacağı için daha cesur hamlelerle ilerlemesi gerekiyor.
m.turkone@zaman.com.tr 
Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir
04 Eylül 2011, Pazar

Abdullah Kaya

Hiç yorum yok: