2 Ekim 2012 Salı

Salih Müslim: Haklarımızı Almaya Kararlıyız

PYD Lideri Salih Müslüm
PYD Eşbaşkanı Salih Müslim Stockholm’de düzenlenen bir halk toplantısında yaptığı konuşmada Ortadoğu’da Arap Baharı olarak adlandırılan ayaklanmaların neden ve sonuçlarını değerlendirerek Rojava’daki son gelişmeleri Kürdistanlılara aktardı. Müslim Kürt halkının Suriye devriminin bir parçası olduğunu, ne pahasına olursa olsun Kürt halkının haklarını alacağını vurguladı.

Ortadoğu’da ayaklanmaların özgürlük talebiyle Tunus’ta başladığını Mısır ve diğer ülkelere yayıldığını söyleyen Müslim ayaklanmalardan sonra bir çok ülkede ılımlı Müslümanların iktidara geldiğine dikkat çekti. Müslim Tunus’ta devrimİne önderlik edenlerle görüştüklerinde kendilerine “Siz Suriye’nin devrimcilerisiniz. Bizim devrimimizi çaldılar. Sizinkini çalmasınlar” uyarısında bulunduklarını söyledi.

Müslim Berberilerin Libya’da onyıllar boyu Kaddafi’ye karşı mücadele etmelerine rağmen iktidar değişikliğinden sonra taleplerinin karşılanmadığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Devrimi Berberler başlattı. Bedelini onlar ödedi. Ama şimdi onların ne dillerinden ne de kültürlerinden sözediliyor. Bizim ülkemizde de bir devrim var. Bu devrim haklı bir devrimdir. Suriye halkları özgürlük ve demokrasi istiyor. Biz özgürlük mücadelesi veren Suriye halklarının bir parçasıyız. Suriye’de diktatörlük ancak Kürtler üzerinde çifte diktatörlük vardır. Diimizi, toprağımızı elimizden aldılar. Köylerimizin adlarını değiştirdiler. Çocuklarımıza Kürtçe isim verme imkanımız bile yoktu. Tüm bu baskılara karşı çıkan biz Kürtler baskı ve işkencelere maruz kaldık. Cezaevlerine atıldık. Suriye rejimi 1990’lı yıllardan itibaren Türkiye ile anlaşıp Kürtlere yönelik korkunç baskı ve saldırılarılara girişti. Bize karşı ilk kez bir miting bile örgütlediler. Kamişlı ayaklanması sırasında binlerce insanımızı işkenceden geçirdiler. Şehitler verdik. İşte Baas rejiminin Kürtlere yönelik politikası böyleydi.”

KÜRTLER 2004’TEN BERİ BAAS REJİMİNE KARŞI MÜCADELE EDİYOR

Kürt halkının Baas rejimine karşı 2004 yılında Kamışlı’da başlattığı ayaklanmayı bazen onbinler bazen de 10 kişiyle sürdürdüğünü, tutuklamalara ve işkencelere rağmen mücadelenin tüm Suriye geneline yayılıncaya kadar devam ettiğini söyledi. Tunus, Mısır ve Libya’da olduğu gibi Suriye’deki ayaklanmanın da bir halk devrimi olduğunu ve özgürlük istediklerini söyleyen Müslim Kürtlerin diğer halklara göre daha çok demokrasi ve özgürlüğe ihtiyacı olduğunu ifade etti. Baas rejiminin çok kötü ve berbat bir rejim olduğunu ancak Esad’ın gitmesinden sonra iktidara kimlerin geleceğini ve ne için mücadele ettiklerini bilmek zorunda olduklarını belirtikten sonra şunları söyledi: “Biz kimsenin askeri olmayacağız. Halkımızın askeri olmak zorundayız. Hiç kimse bizi kendi askeri olarak görmesin. Biz kendi tarihimizi ve eksikliklerimizi çok iyi biliyoruz. Hatalarımızdan dersler çıkardık. Biz kimliğimizi ve özgürlüğümüzü kabul etmeyen hiç bir güçle birlikte olmayacağız. Onlarla ortak mücadele etmeyeceğiz. Bizim stratejimiz farklıdır. Tarihi ve siyasi tecrübelerimiz var. Bu nedenle de eksikliklerimiz azdır. Biz kimseye hizmet etmeyeceğiz. Öteki Kürt örgütleri de bu tutumumuzun doğru olduğunu söylüyor.”

ROJAVA İLGİ ODAĞI OLDU

Müslim Temmuz ayında Kürtlerin Rojava’daki yerleşim bölgelerini ele geçirmelerinden sonra Batı Kürdistan’ın ilgi odağı haline geldiğini, bir çok devlet ve örgütün PYD hakkında bilgi almak için girişimde bulunduklarını söyledi. Paris’ta yaptıkları basın toplantısını aralarında Fransız Cumhurbaşkanının Danışmanın da bulunduğu pek çok kurum temsilcisi tarafından izlendiğini, önümüzdeki ay Alman Dışişleri yetkilieriyle görüşmelerde bulunacaklarını ifade etti.

KÜRTLERİN BİRLİĞİNİN BOZULMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ

Kürtlerin birliğe ve örgütlenmeye ihtiyaçları olduğunu vurgulayan PYD Eşbaşkanı 2007 yılından beri “Demokratik Özerlik” olarak adlandırdıkları ekonomik, siyasi ve savunma yanları olan bir projeleri olduğunu ve bu projeyi yaşama geçirmeye çalıştıklarını söyledi. Müslim halkın ögütlenip öz savunma oluşturması gerektiğini, illerde, köylerde ve mahallelerde Meclisler kurduklarını, Afrin, Koban ve diğer yerleşim birimlerinde halkın idareye el koyduğunu ve kendi kendine yönetmeye başladığını ifade etti. Projenin yaşama geçirilmesi için halkın yönetime katılmasının gerekli ve zorunlu olduğunu belirten Müslim Kürtlerin kendilerini korumak amacıyla silahlandıklarını söyledi.

Müslim uzun yıllar boyunca Kürtlerin birliğinin sağlanması için çalıştıklarını, ancak diğer partilerin isteksizliğinden dolayı bunu gerçekleştiremediklerini Temmuz ayında Hewler’de imzalanan anlaşmanın uzun yıllar sürdürdükleri birlik mücadelesinin bir sonucu olduğunun altını çizdikten sonra şunları söyledi: “Biz halkımıza söz verdik. Herkese de söylüyoruz. Biz bu anlaşmaya sahip çıkmak zorundayız. Bunun bozulmasına izin vermeyeceğiz. Biz bazı güçlerin bundan rahatsızlık duyduklarını ve dağıtmaya çalıştığını çok iyi biliyoruz.”

KÜRTLER, SALDIRILARI ENGELLEYEBİLECEK GÜÇTE

Müslim konuşmasında Özgür Suriye Ordusu’nun bütünlüklü bir yapı olmadığını ve onlarca başı bulunduğunu ve bunların farklı düşündüklerini ve kendi aralarında diyalogları olmadığını, başlarının Fransa, İstanbul ve Antakya’da yaşadıklarını ve Türkiye’de yaşayanların tıpkı Tayyip Erdoğan gibi Kürtlere düşmanlık yaptıklarını söyledi. Müslim ayrıca Kürtlere düşmanlık yapanların başını Türkiye’de yaşayan Suudi Arabistan ve Türkiye’nin para ve silah yardımı yaptığı Arap örgütlerinin çektiğine dikkat çekti.

AKP iktidarının para vererek kandırdığını Antakya ve Urfa’da yaşayan bir grup Kürt gencinin Facebook aracılığıyla PYD ve diğer Kürt örgütlerine yönelik karalayıcı kampanyalar yürüttüklerini belirten Müslim “Bunlar AKP İktidarına kendini parayla satan Kürtlerdir. Biz halkımızın bunları ciddiye almadığına ve almayacağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

Müslüm Batı Kürdistan’da halkı tehlikelere karşı kendilerinin savunduklarını, ekmek ve gıda yardımı yaptıklarını ve halkla bütünleştiklerini ve hiç kimsenin bu birlikteliği bozamayacağını ifade etti. Yaptıkları her şeyde halkın çıkarlarını temel aldıklarını belirten Müslim Kürt halkına karşı olanlarının başarı şansları olmadığına vurgu yaptı. Halkın giderek bilinçlendiğini ve bu saldırıları engelleyecek ve oyunları boşta çıkaracak güçte olduğunu belirtti.

TÜRKİYE ESAD’LA BİRLİKTE 12 YIL KÜRTLERE KAN KUSTURDU

12 yıl Türk devletinin Esad rejimi ile birlikte çalıştığını ve Kürtlere kan kusturduklarını söyleyen Müslim şimdi de hem muhalefet hem de Esat rejiminin Kürtlere tavır aldıklarını vurguladı. Suriye’de süren kirli savaşa karşı olduklarını ve savaşın durdurulmasını istediklerini belirten Müslim ancak Kürtlere yönelik bir saldırı olması durumunda kendilerini savunabilecek durumda olduklarını ifade etti.

Müslim Rojava’da yaşayan Kürtlerin diğer parçalarda yaşayan kardeşlerine ihtiyaçları olduğunu hatırlattıktan sonra her türlü müdahale alternetiflerine karşı hazırlıklı olduklarını da vurguladı. 


ANF

Hiç yorum yok: