Çukurca’da HPG güçleri tarafından sınır dışı operasyon için hazırlık yapmak için sınıra doğru giden Türk askerlerinin pusuya düşürülmesi sonucunda büyük kayıp verdiler.
Çukurca’da HPG güçleri tarafından sınır dışı operasyon için
hazırlık yapmak için sınıra doğru giden Türk askerlerinin pusuya
düşürülmesi sonucunda büyük kayıp verdiler. Bu eylem öncesi Türk
başbakanı Recep Tayip Erdoğan ve Fetullah Gülen Cemaati Medyası kutsal Ramazan ayından
sonra çok farklı şeyler olacak “terör” sorununu kökten çözeceğiz
diyorlardı. Erdoğan sadece PKK’yi değil aynı zamanda Kürdistan’da ki tüm
sivil kurum ve kuruluşları da tarafını netleştirmeye yoksa bunun
bedelini ödeyecekleri açıklamasında bulunarak tehdidini sürdürdü. Bu
taraf belirleme sözü tabi ki ya benim yanımda olup Kürt inkâr
politikasının bir parçası olursunuz ya da Kürt olmakta direnerek
katletmeyi göze alırsınız çağrısıydı. Tamda bu süreçte böylesi bir
eylemin HPG güçleri tarafında yapılması Erdoğan ve ekibi için en iyi
cevaptı.Şimdi Çukurca’da ki bu pusuyu bu kadar önemli kılan şey nedir?
Her şeyden önce aldığımız bilgilere göre bu pusuda sınır dışı
operasyonun kurmay gücünün tasfiye edildiği ve kayıpların açıklanandan
daha büyük olduğudur. Bu pusu ile sınır dışı operasyon gücünün savaş
kabiliyeti büyük oranda darbe aldı. Bu askerlerin tasfiyesi sonucu, sınır dışı gibi oldukça
riskli bir operasyonun yapılması tehlikeye girdi. Bu operasyonun kitle
ayağını etkisizleştirmek için günler öncesinde başlatılan özel savaş ve
kara propaganda boyutu boşa çıktı ve savaşın psikolojik boyutunu Kürt
tarafı kazandı.
Diğer önemli bir nokta ise AKP ve Erdoğan
hükümetinin bayram sonrası için adım adım hazırlık yaparak operasyonu
başlatma stratejisi boşa çıktı. Operasyon erken doğum yaptı. Bunun için
Türk ordusu hazırlıksız yakalandı. Türk ordusunun bu operasyonu gözü
karaca hiç bir hazırlık yapmadan başlatmasının temelinde elbette
Çukurca’da verilen kayıplarını gizlemeye dönüktür. Burada öyle bir darbe
aldıklar ki bu kayıpların açığa çıkmaması için ellerinden geleni
yapmaya çalışıyorlar. Açığa çıkarsa Erdoğan ve AKP hükümetinin tüm
tehdit ve söylemlerinin altının ne kadar boş olduğu açığa çıkacaktır.
Kendi bekaları için o kadar önemsedikleri operasyonu hazırlıksız
başlatmak zorunda kaldılar.
Erken doğum yapan bu operasyonun
ittifak güçleri bir iki gün önce Ankara’da anlaşmış oldukları noktalarda
eskisi gibi kararlı olmayacaklar, bu operasyona tereddütle
yaklaşacaklardır. Çünkü hiç bir güç baştan kaybedebileceği bir savaşa
taraf olmak istemeyecektir. Operasyonun başında bozguna uğrayan Türk
ordusu bu bozgun haliyle bu savaşı ne kadar devam ettirebilecek onu
bilemeyiz şayet bu operasyon Kasımpaşa kabadayısı Erdoğan’a kalırsa
Türkiye sadece uluslar arası alanda değil Ortadoğu ve Kürdistan’da
tümden kaybedecektir. Çünkü bu savaşın birde halk boyutu olacaktır. Kürt
halkı kendi iradesine yönelik yönelen böylesi bir operasyonu kabul
etmeyecektir. Var gücüyle harekete geçecektir.
İran’ın Kandil'e yönelik başlatmış
olduğu operasyon için normal kamplarını bırakıp savaş düzeni alan
gerilla güçlerinin uçak, top, obüs ve olası suikast girişimlerine karşı
tedbirini aldığı biliniyor. Aynı şekilde savaş dönemlerde gerilla
disiplini, duyarlılığı, olası sızma durumlara karşı oldukça tedbirli
olduğu biliniyor. Onun için şu saate kadar tek tek telefonla vurulan
yerleri arayarak dünkü hava saldırısı hakkında bilgi aldım. Şimdiye
kadar herhangi bir alanda tek bir kayıp bile söz konusu değildir.
AKP
hükümeti bu savaşı fazla uzatamaz. Ya Erdoğan’ın külhan bey tavırlarına
uyarak tümden kaybetmeyi göze alacak ki onu da AKP’yi buraya kadar
getiren güçler göze alamaz. Ya da yine İmralı’ya kendilerini atarak bu
sorunun diyalog ve barış ile çözmesini isteyeceklerdir. Ama bunu derken
halk ve gerilla güçleri üzerinde her türlü katliamı denemeye
çalışacaklar bunu denemeden ikinci yola girmezler.
Yusuf Ziyad
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder