Behdinan - HPG Basın İrtibat Merkezi Sözcülüğü yaptığı açıklamada, 20 Ağustos günü Antep’te 8 kişinin ölümüne 60’ı aşkın kişinin yaralanmasına yol açan patlamanın faillerinin Ankara’da olduğunu belirterek, “Yeşil Ergenekon işi” dedi. Sözcülük, saldırının faillerinin Kürt hareketi tarafından ortaya çıkararak yargılanacağını söyledi.
HPG’nin saldırı ile hiçbir ilgilerinin olmadığını açıklaması ve KCK’nin de patlamayı kınamasına rağmen, hareketlerinin hedef alınmaya devam ettiğini ifade eden HPG-BİM sözcülüğü, “HPG’nin Antep’te işlenen vahşi saldırıyla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır” dedi.
Antep’teki patlamanın en çok iktidarın işine yaradığına dikkat çeken HPG-BİM sözcülüğü, “Kürdistan özgürlük hareketi 2012 yılını ciddi gelişecek bir yıl olarak ele aldı ve adım adım bu ciddiyete denk bir eylemlilik içerisinde oldu, olmaya da devam ediyor” dedi.
Kürdistan’ın birçok yerinin gerilla denetiminde olduğunu vurgulayan HPG-BİM sözcülüğü, 2012 yılı gerilla eylemlerinin yarattığı tabloyu şöyle özetledi: “Artık halkımıza el uzatanlar, düşmanla direk ilişkide olan hain ve işbirlikçiler ile devletin memurları istedikleri gibi artık Kürdistan’da cirit atamamaktadırlar. Yine Kürdistan’ın yeraltı ve yerüstü zenginliklerini talan eden tüccarlara da artık izin verilmemektedir. Her gün bir yerlerde bu gaspçıların -ki bunlar halkımızın kanı üzerinde bunca parayı kazanmaktadırlar- serbest hareket etmelerine ve Kürdistan’ı sömürmelerine izin verilmemektedir. En önemlisi de AKP’nin SS’leri olan polisleri bile istedikleri gibi hareket edememektedirler. Bununla birlikte halka karşı alenen suç işleyen AKP’liler Kürdistan’da artık eskisi gibi dolaşamayacak ve hareket edemeyeceklerdir.”
Özgürlük mücadelesi tarihinde eşine ender rastlanılan alan hakimiyetini daha fazla derinleştirmek için HPG’nin “devrimci operasyonlar” başlattığını kaydeden sözcülük, AKP rejimin dış politikasında yaşadığı fiyaskoya da dikkat çekerek, Türkiye’nin tüm komşularıyla, özellikle de İran, Irak ve Suriye ile ilişkilerinin bozulduğunu hatırlattı. HPG-BİM sözcülüğü, “Ortadoğu’da hemen TC devletine komşu olan bu üç ülke Türkiye için artık güvenlikli liman olmaktan çıkmış ve durumlar tersine dönmüştür” dedi.
Türk devletinin hiçbir süreçte bu kadar sıkışmadığını ifade eden sözcülük, Suriye’deki Kürt kazanımlarına da işaret ederek, AKP rejimin “alelacele Antep’teki faşizan saldırıyı yaptığını” söyledi.
Sözcülük, saldırı ardından yetkililerin açıklamaları ve egemen medyadaki yayınlara işaret ederken, saldırı sonrası yapılan suçlamalar ile birkaç gün sonra “araştırmalar sonucu elde edildiği iddia edilen” suçlamaların aynı olduğuna dikkat çekti.
HPG’nin Ramazan bayramı boyunca eylem yapmayacakları yönünde yaptığı açıklamayı da hatırlatan sözcülük, “Antep’teki katliam kimin işine yaramıştır? Kimler bu olaydan yararlanmıştır? Kimler zarar görmüştür?” diye sordu. Sözcülük, Antep’teki katliamın en çok AKP ve Erdoğan’ın ve bir bütün olarak “Yeşil Türkçülerin” işine yaradığını kaydederek, sonrasında geliştirilen ırkçı saldırılara dikkat çekti.
HPG-BİM sözcülüğü, “Antep’te yaşanan patlama bir katliamdır. Vahşettir. Ancak Antep patlamasını yapanları ne Suriye’de aramaya gerek vardır, ne de İran’da. Ve ne de Kürdistan dağlarında. Aranacak tek bir yer vardır o da: AKP’nin siyaset merkezidir. Başbakan ve yanı başında duran danışmanlarıdır. Nasıl ki Roboski katliamın faillerini Şırnak’ta arama yerine AKP merkezinde aramak gerekiyorsa, Antep olayını da bizatihi Başbakan Erdoğan’ın kendisinde aramak gerekir” dedi.
Sözcülük, Kürt hareketinin Antep olayını tüm boyutları ile açığa çıkararak “Türkiye ve Kürdistan kamuoyuna sunacaklarını” belirterek, bu “suç şebekesini adaletin önüne çıkaracaklarını” kaydetti. Sözcülük, “Adalet er ya da geç tecelli edecektir” dedi.
ANF
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder