10 Ağustos 2011 Çarşamba

İngiltere/Londra İsyanı; Neden Burada, Neden Şimdi?



Farklı nedenlerden olsa bile, niçin ilk patlayan noktalar hep aynı noktalardır? Tesadüf mü? Bunun ırk, sınıf, kurumsallaşmış yoksulluk ve günlük hayatın katışıksız zalimliğiyle bir alakası olabilir mi?

Bugünkü krizden üç parti de sorumlu olduğu için, Birleşik Krallık'ın koalisyon hükümetiden veya krizin hızlanması halinde bir ulusal hükümete katılabilecek olan Yeni İşçi Partisi'nden siyasetçiler bunu itiraf edemez. Ancak bir felaket yarattılar.

Zengine ayrıcalık tanıyorlar. Sulh yargıçları ve hakimlerin sapanla yakalanan protestocular hakkında “örnek teşkil edecek” kararlar vereceklerini açıklıyorlar. 


1990'dan beri gözaltında binden fazla insan ölürken hiç bir polise dava açılmamalarının nedeni de bu. Hangi partiden, hangi deri renginden olursa olsun, bütün milletvekilleri aynı klişeleri kusuyor. Evet biliyoruz, Londra sokaklarında şiddetin kol gezmesi iyi bir şey değil. Evet, dükkanların yağmalanması yanlış. Peki neden bu isyan geçen yıl olmadı da şimdi oldu? Bunun nedeni, insanların sıkıntılarının zaman içinde birikmesidir. Bunun nedeni, sistemin genç bir siyahi yurttaşın ölümünü hazırladığında, aynı zamanda içgüdüsel bir şekilde buna bir tepkiyi de hazırlamasıdır.




Siyasiler ve iş dünyasının elitleri, devlet televizyonu ve Murdoch kanalları aracılığıyla 30 yıldır kendi politikalarının propagandasını yapıyor. Bu elitlerin ekonomiyi batırması işleri daha da kötü hale getirebilir. Yurtta ve cihanda “düşman”ı insandışılaştırmak, korku yaratmak ve yargılamadan hapis cezası vermek sonsuza kadar işleyemez.

Bu ülkede güçlü bir muhalefet partisi olsaydı, neo-liberal sistemin sallanmakta olan iskeleti kendiliğinden çöküp daha fazla kişiye zarar vermeden onu sökmeyi savunurdu. Avrupa genelinde, merkez solu merkez sağdan, muhafazakarları sosyal demokratlardan farklı kılan ayırt edici unsurlar artık yok oldu. Partilerin birbirinin aynısı olan politikaları, seçmenin daha az ayrıcalıklı kısmı olan çoğunluğun gerçek seçme hakkının önündeki en büyük engel.

Tottenham, Hackney, Enfield ve Brixton'ın işsiz veya part-time çalışan siyahileri, sistemin kendilerine karşı hazırlıklı olduğunu biliyor. Siyasetçilerin anırmaları, bırakın sokaklardaki yangını ateşleyen gençleri, nüfusun büyük bir kesimini hiç bir şekilde etkilemiyor. Ateşler yakılmaya devam edecek. Mark Duggan'ın öldürülmesiyle ilgili acınası bir soruşturma açılacak, üzüntüler dile getirilecek, polis teşkilatı cenazeye çiçek gönderecek. Tutuklanan protestocular cezalandırılacak ve herkes rahatlayacak, derin bir nefes alacak. Ta ki tekrar bir isyan başlayana kadar.


Tarık Ali

lrb.co.uk'den çeviren: Onur Erem - BirGün

Hiç yorum yok: