Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (ABD) Boston Üniversitesi'nin Psikoanaliz Bölümü'nde öğretim üyesi olan psikolog ve halk sağlığı araştırmacısı Stephen Soldz, Mısır'ın yeni Başkan Yardımcısı Ömer Süleyman'ın "işkence kariyeri"ni yazdı.
Protestoların ardından kabinede değişikliğe giden Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek, eski İstihbarat Şefi Ömer Süleyman'ı Başkan Yardımcısı olarak atamıştı. Soldz, Süleyman'ın Mısır'da işkence alanında merkezi bir konumda bulunduğunu ve ABD'li yetkililerin gözünde bu nedenle "saygın bir konumda" olduğunu yazdı.
ABD'nin "İşkence Nakil Programı" üzerinde uzman olan Katherine Hawkins, Soldz'a bir elektronik posta mesajında içinde Süleyman'ın isminin de geçtiği önemli belgeler gönderdi. Soldz, başka kaynaklardan aldığı belgelerle de karşılaştırarak, Süleyman'ın, her iki hükümetin de izniyle işkence yaptırdığını yazdı.
Soldz, 1993'ten beri İstihbarat Şefi olan Süleyman'ın çok iyi İngilizce bildiğini, kültürlü olduğunu ve ABD'nin Mısır rejimiyle bağlantısını onun kurduğunu ifade etti. Soldz'a göre, Süleyman işkence yapmaktan özel olarak zevk alıyordu.
"Bizzat işkenceye katılıyordu"
Soldz, Avustralyalı yazar Richard Neville'in Habib'in anılarına dayanarak yazdığı kitabından şu alıntıyı yaptı:
"11 Eylül'ün ardından Avustralya vatandaşı Mahmud Habib Pakistan güvenlik güçlerince yakalanmış ve ABD baskısıyla Pakistan'da işkenceden geçirilmişti. Daha sonra, CIA çalışanları onu Mısır'a nakletti.
Mısır'da Habib, Süleyman'ın şahsi ilgisine nâil oldu. Habib'i ülkenin istihbarat şefi General Süleyman sorguladı. Süleyman El-Kaide bağlantısından şüphelenilen herkese şahsi bir ilgi gösteriyordu. Habib'e sürekli yüksek voltajda elektrik verildi, kafası suya batırıldı, dövüldü, parmakları kırıldı, metal kancalara asıldı.
Süleyman, Habib'in dilini açmak için, gardiyana, prangaya vurulmuş bir Türkistan tutsağını Habib'in gözleri önünde öldürmesini söyledi. O da şiddetli bir karate tekmesiyle emri yerine getirdi.
Habib itirafını verdikten sonra tekrar ABD gözetimine verildi ve Guantanamo'da hapsedildi. İtirafı daha sonra Guantanamo'daki mahkemesinde kanıt olarak kullanıldı."
Stephen Soldz, Washington Post'un istihbarat muhabiri Jeff Stein'in Süleyman hakkında yazdıklarına da yer verdi:
"Voice of America, Süleyman'ın Mübarek'e halef olarak görüldüğünü açıkladı. Süleyman, uluslararası saygınlığını, bir müzakereci olarak ve aşırı İslami akımlara gem vurmakla edindi..."
Soldz, yazısını şöyle sonlandırdı: "Süleyman Mübarek'in ardından Devlet Başkanı olursa ABD siyaset uzmanları onu bolca alkışlayacak. Bu alkışların sebebi, Süleyman'ın baskıcı karakteri ve işkence kabiliyeti olacak." (AS/EÖ)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder