9 Şubat 2011 Çarşamba

Cemaat Fransa’da da Din ile Türkleştirme Çabasında

Yeni_Özgür_PolitikaCemaat tarafından her yıl Türkiye’den ortalama 150-200 arasında öğrenci mastır, doktora tezi, Fransızca kursları nedeniyle Fransa’ya getiriliyor. Bu öğrencilerin yarısı Kürdistanlı gençler. Daha çok başarılı yoksul aile çocukları. Kadro yetiştirme amaçlı geliştirilen Cemaat okullarında eğitim gören Kürt çocukları, Türkleştirme faaliyetinin bir parçası haline getiriliyorlar.
Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TÜSKON), MÜSİAD, çok sayıda uluslararası organizasyon, 115 ülkede 2000 üzerinde okul, Türkçe Olimpiyatları, işadamları birlikleri, medya gücü, eğitim alanındaki binlerce kuruluş, 200’ü aşkın ülkeye yayılmış misyonerlik benzeri kapsamlı faaliyet ve burada sıralayamadığımız onlarca dalda aktivitenin birleştiği nokta Fetullah Gülen ya da Gülen Cemaati. Gazetemizde özellikle Gülen Cemaati’nin ülkedeki pozisyonu, siyasi-ticari bağlantıları konusunda çok sayıda yazı yayınlandı. Bunun içerisinde Gülen Cemaati’nin Avrupa örgütlenmesine dair de çeşitli araştırma yazıları kaleme alındı. Gülen Cemaati’nin Avrupa örgütlenmesi asıl olarak Almanya, Hollanda ve Avusturya’da ağırlık kazanırken, 2000’li yıllardan sonra Fransa örgütlenmesi hızlı bir büyüme seyri izledi. Fransa ayağı Gülen Cemaati’nin eksik bıraktığı bir nokta olmaktan çok Fransa’ya Türkiye’den göçün ağırlık noktasının 90’lı yıllardan sonra gelişmesiyle bağlantılıdır. 2000’li yıllardan sonra Gülen Cemaati, Fransa’da kendini önce ticari birlikler daha sonra dernek, kültür evleri, yaz okulları, ışık evleri, ortaokullar şeklinde örgütlemeye başladı. Dinin istismar edilerek siyasal İslamın-ticaretin örgütlendiği bu ağ, özellikle son birkaç yıldır Kürdistanlılar içerisinde etkin bir güç olmaya başladı. Ev sohbetleri, cami altlarına yapılan çocuklar için dini eğitim mekanları, okullar, ticari işletmeler ağıyla Kürdistanlılar adeta siyasal islam tarafından kuşatılmış durumda. Tüm bunların detaylarına baktığımızda, halkın inançları suistimal edilerek siyasal İslam’ın kendi ticari ilişki ağını, kadrolarını yetiştirdiği çok rahat görülebilir.

Işık Evleri / Kadro Okulları!
Cemaat tarafından her yıl ülkeden ortalama 150-200 arasında öğrenci mastır, doktora tezi, Fransızca kursları nedeniyle Fransa’ya getirilip çeşitli şehirlere yerleştiriliyor. Bu öğrencilerin yarısı Kürdistanlı gençler. Daha çok başarılı yoksul aile çocukları. Lyon, Paris, Strasbourg ve Toulouse bölgelerine yerleştirilen bu öğrenciler, yine Cemaat’in onlara açtığı Işık Evleri’nde kalıyor. Evlerin kiraları, tüm giderleri ve gençlerin bursları Cemaat tarafından karşılanıyor. Bu evler yeterli gelmediği durumda Cemaat’e bağlı kişiler evlerini bu öğrencilere açıyor. Bu öğrenciler için dayatılan şartlar ise, dini tarza göre yaşamlarını düzenlemek ve eğitimlerini tamamladıklarında Gülen Cemaati’nin ticaret-medya-eğitim ağının kadroları olmaları. Bu faaliyet daha çok kadro yetiştirme amaçlı gerçekleştiriliyor. Tüm bu harcamalar Fransa’da bulunan işadamları birliklerince karşılanıyor.

Banliyölerdeki Boşluğu Cemaat Doldurdu
Özellikle 2005 yılından sonra yoğunlaşan yaz okulları, Gülen Cemaati’nin banliyö isyanlarından sonra harekete geçtiğini gösteriyor. Fransa’da uygulanan ırkçı politikalar, banliyölerde eğitim kalitesinin düşüklüğü, polisin baskısı özellikle Müslüman ülkelerden Fransa’ya gelmiş ailelerin çocuklarında siyasal İslama bir kayışın daha yoğun yaşandığı bir dönemi beraberinde getirdi.

Çalışmayan Kadınlar Üzerinde Etkinlik Geliştirme Çabası
Gülen Cemaati bu süreci öncelikle kadınlardan başlayarak yeni bir fırsata dönüştürdü. Ev sohbetleri, kadınlar üzerinden başlatıldı. Türkiyeli ailelerin büyük bir çoğunluğunda kadınların çalışmadığı düşünüldüğünde ve çocuklarla daha fazla zaman geçirenin yine kadınlar olmasından hareket eden Cemaat, hızla banliyölerde örgütlenmeye başladı. Evlere açılmış Kuran kursları, banliyölerde bulunan camilerde dini eğitimler ve dini sohbetler aracılığıyla yüzlerce çocuk-genç, Gülen Cemaati’nin kapsama alanına dahil olmuş oldu.

Yaz Okulları / Ağaç Yaşken Eğilir!
Ailelere sunulan düşük ücretler karşılığında her yaz özellikle ortaokul düzeyindeki çocuklar yaz okullarına götürülüyor. Bu okullar aracılığıyla tesbit edilen başarılı öğrenciler, Cemaat’in eğitim ağı aracılığıyla tüm eğitimi boyunca takip edilip Cemaat’in kadrosu haline getiriliyor. Aileler için çocuklarını banliyölerdeki tehlikelerden korumanın aracı haline gelen bu okulların katılımcıları, her yıl artıyor. Bu okullarda eğitim gören Kürt çocukları ise, Türkleştirme faaliyetinin bir parçası haline getiriliyorlar.

Türk Eğitim Gönüllüleri
İslami Aydınlatıcılar, diğer adıyla Türk Eğitim Gönüllüleri (TEG) şeklinde kendini ifade eden eğitmenlerin çoğunluğu Gülen Cemaati’nin eğitimlerinden yararlanmış kadrolardan oluşuyor. Işık Evleri, derneklerde verilen kurslar, ev kursları, yaz okulları dışında ilk resmi okul, geçtiğimiz Eylül ayında Paris’in banliyösü Villeneuve St. Georges’ta hizmete girdi. TEG bu okulu banliyölerdeki göçmen gençlerin eğitim sorununa çözüm olabileceğini iddiasıyla açtıklarını basına deklare etti. 64 öğrenciyle eğitime başlayan okul, ilkokuldan liseye kadar tam teşekküllü bir eğitimi hedefliyor. Okulun kurucularından Nihat Sarıer, „Hedefimiz 3 yıl içinde bölgedeki en başarılı okul olmak ve Fransa’nın farklı şehirlerine onlarca okul kurmak“ sözleriyle, amaçlarının Fransa’nın tüm bölgelerine yayılmak olduğunu açıklıyor.

Gülen: Fransa’daki Gençlerin Eğitimi İçin Yatırım Yapın
2005’te Fransa’da yaşanan banliyö isyanlarının ardından Fethullah Gülen’in o dönemde www.herkul.org isimli internet sitesinde yayınlanan konuşmasında, „Fransa’daki gençlerin eğitimi için yatırım yapın“ demişti. Bu süreçten sonra Fransa Aktif Türk İşadamları Derneği (FATİAD) ve Paris Kültürlerarası Diyalog Platformu (Plateforme de Paris) Fransa’daki eğitim faaliyetlerini hızla örgütledi. EturePlus adlı eğitim merkezi de bu kapsamda açılan merkezlerden biriydi. Daha önce Fransa’da 10-15 şehirde açılmış eğitim merkezlerinin faaliyetleri, Le Monde gazetesinde de geniş yer buldu. Paris’teki EtudePlus isimli eğitim merkezine gelen öğrencilerin üniversiteye giriş sınavlarında yüzde yüz başarı elde ettiği belirtilirken, EtudePlus eğitim merkezinin pedagojik danışmanı Ermeni kökenli öğretmen Anaide Armagan, „Bu başarıyı gece gündüz çalışmamıza borçluyuz. Aileleri tek tek ziyaret ediyor, öğrencilerimizin her birine özel çalışma programları hazırlıyoruz“ ifadelerini kullanmıştı.

Siyasal İslam-Ticaret Birlikleri!
Fransa Aktif Türk İşadamları Derneği (FATİAD), 2000’li yıllardan sonra örgütlenen ve Cemaat’e bağlı bir kurum. Kitabevi, mobilya, halı, beyaz eşya, restoran, havayolu şirketi, inşaat, turizm şirketleri vb. birçok alandan işadamını bünyesinde barındıran bir oluşum. Gülen eğitim ağını finanse ederken, aynı zamanda Türkiye’de bulunan TUSKON’la birlikte hareket ediyor. Fransa’da ticaret alanında azımsanmayacak bir yol kaydeden Gülen Cemaati, bunu sadece Türkiye’den gelen göçmenlerle de sınırlı bırakmıyor. Fransa’daki birçok şirket aracılığıyla özellikle Kuzey Afrika’yla ticaret ilişkileri yürütülüyor. Birlik, diğer ülkelerde kurulan birliklerle ortak bir biçimde bir ticaret ağı oluşturmuş durumda. Peynir firmaları, kahvaltılık ürünler, çay vb. Türk ürünü olarak tanımlanan birçok ürünün piyasası, bu birliklerin yörüngesinde ilerliyor. Bu ağın dışında gibi görünen herkes yudumladığı çayla, yediği peynir ya da zeytinle, aldığı uçak biletiyle Gülen Cemaati’nin, siyasal İslamının bir nevi müşterisi konumunda.

Fransa Çapında Geliştirilen Etkinlik
Birlik, sadece Paris ve çevresiyle sınırlı bir ticaret ilişkisinden öte Fransa çapında bir örgütlülüğe sahip. Birlik, geçtiğimiz yıl Fransa’da organize edilen Türkiye yılı çerçevesinde sayısız etkinlik geliştirdi. Aynı birlik AKP’yle bağları olan bir profil çiziyor. Erdoğan ve Gül’ün Fransa gezilerinde görüştüğü oluşumların en başında yer alıyorlardı. Yine Paris’te gerçekleşen Erdoğan karşılama etkinliğinde, 6 bin göçmeni biraraya getiren organizasyonun da imzacısı.

Banliyöler ve Ev Toplantıları!
Villeneuve St. Georges, Villiers Le Bel, Evry, Melun, Savigne vb. bölgelerde son iki yılda yoğunlaşan ev sohbetleri de, kadınları hedef alıyor. Çalışma yaşamından uzak, ülkeden geldikten sonra sosyal paylaşımı neredeyse sıfıra inmiş kadınların bu durumu, Gülen Cemaati’nin yönelimini sağlayan etkenlerden biri. Çocuklar ve gençlerden sonra kuşatılan grup, kadınlar oluyor. Kapanmaya teşvik, çocuklarını bu yönde eğitme konusunda yapılan sohbetlerde, din dışında tüm süreçlere dair sohbetler geliştiriliyor. Aynı zamanda bir siyasal faaliyet yürütülüyor. Kadınların evlerinde işlediği ürünler, kermesler aracılığıyla satılıp, geliri Gülen Cemaati’nin okullarına akıtılıyor.

Din İstismarıyla Asimilasyon!
Siyasal İslam ev sohbetleri, ticari birlikler, okullar ve dershaneler aracılıyla Fransa’da hızla örgütleniyor. Örgütlendiği kitlenin yüzde 50’sini Kürtler oluşturuyor. Eğitim ağı, ev sohbetleri, okullar, dini sohbetler Kürtleri hedef alırken, ticari ilişkiler yine Türklerin elinde. Gülen okullarında Kürt çocukları Türkleştirilmek isteniyor. Kürtleri kendi kimliklerinden, kültürlerinden uzaklaştırmanın yolu, dini duyguları kullanılarak yapılıyor. „Çocuklarınız Avrupa’da elden gidiyor“ paronayası yaratılarak, daha ilkokul çağındaki çocuklar banliyölerde açılan Kuran kursları adı altında asimile ediliyor. Bu gerçeğin bilincinde olmayan aileler, çocuklarını banliyölerdeki yoz ortamdan kurtarmak adına siyasal İslamın kucağına bırakıyor. Bu asimilasyon ve sömürü ilişkisi, seçim süreçlerinde AKP’ye oy toplamaya dönüşüyor. Avrupa’da yaşayan Kürtler üzerinde oynan oyunlar aracılığıyla ülkede yaşayan yakınları üzerinde de baskı kuruluyor. AKP’ye oy toplanıyor. Tüm bu ilişkiler ağının gelişimine ve Kürtler üzerinde oynanan oyunlara karşı Kürt kurumlarının ciddi politikalar geliştirmekten başka yolu yok. Siyasal İslam hem ülkede hem Avrupa’da Kürtlerin inançlarını sömürerek, kendini büyütmenin yollarını döşüyor.
SELMA AKKAYA

Hiç yorum yok: