24 Eylül 2012 Pazartesi

İşte Türk Ordusu'nun 'Ölüm Oyuncakları'











Türkiye, uluslararası sözleşmelerce yasaklanan misket bombalarını yaygın bir şekilde kullanmaya devam ediyor. Kullanılan misket bombalarının farklı biçimlerini fotoğraflarla gözler önüne seren Hawpar 2002 Anti-Mayın Girişimi, “Türkiye ve uluslar arası tüm sivil toplum kuruluşlarını ve insan hakları savunucularını bu insanlık suçuna ve bu suçu işleyenlere karşı durmaya ve duyarlı olmaya davet ediyoruz” dedi.

Türkiye, dünya genelinde kurbanlarının yüzde 98’i siviller olan misket bombalarını yasaklayan uluslar arası sözleşmeyi imzalamayı reddediyor. Handicap International, Observatoire des armements, Coalition contre les sous-munitions, Human Rights Watch, Amnesty International ve Oxfam’a göre dünya genelinde en az 37 ülkede bu bombalar kullanılıyor. Şu ana kadar 110’u aşkın ülke insani felaketlere yol açabilecek bu bombaların kullanımı ve üretimini nihai olarak yasakladı.

Bununla birlikte Handicap international’a göre, Mayıs 2011’de yayınladığı “Worldwide investments in cluster munitions ; a shared responsibility” başlıklı raporunda en az 15 ülkeden 166 mali kurumun, misket bombası üreten sekiz üreticiye 39 milyar doları aşkın yatırım ve mali hizmet sundu.

KURBANLARIN YÜZDE 98’İ SİVİL

Misket bombalarının yüzde 5 ila 40’ı yere çarptıkları anda patlamıyor ve anti personel mayına dönüşüyor. Handicap international, tedavi edilen misket bombası mağduru 13 bin 306 kişinin yüzde 98’inin sivil, bunların da yüzde 27’sinin çocuk olduğunu kaydediyor.

Türkiye ise bu bombaları özellikle Güney Kürdistan’a yönelik bombardımanda kullanıyor. Obüsler içerisinde de yer alabilen misket bombaları nedeniyle çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Ocak 2012’de Zaxo’dan köyü Dola Marsisê’ye dönen 80 yaşındaki bir kişi, tarlasına atılan misket bombasının patlaması nedeniyle hayatını kaybetti. Misket bombalarının kullanımı özellikle 2008’den bu yana yoğunlaştı. Bu yıl içinde de misket bombalı saldırılar düzenlendi. En son 6 Nisan 2012’de Zap’a bağlı alanlara yönelik bombardımanda obüs topları içerisinde misket bombaları kullanılmıştı.

Misket bombalarının kullanımı bir çok kez görüntülendi ve üzerinde araştırma yürütüldü. Ocak 2009’da Federal Kürdistan Bölgesi makamları yaptıkları bir araştırma sonucu misket bombası kullanıldığını doğruladı. Ancak Türkiye tepkileri görmezden gelerek bu bombaları kullanmaya devam etti.

24 Eylül 2012’de misket bombalarına ilişkin bir rapor yayınlayan Kürt anti-mayın girişimi Hawpar 2002, kullanılan bu bombaların çeşitli türlerine yer verdi.

ÖLÜM OYUNCAKLARI

Bu bombalar için “Ölüm oyuncakları” ifadesini kullanan Hawpar, “Ölüm oyuncakları dediğimiz şeyler misket bombalarıdır. Misket bombaları uluslar arası Cenevre sözleşmesinde savaş hukuku gereği günümüzde savaşın yaşandığı ülkelerde sivil insanların toplu ölümüne neden olması sebebi ile yasaklanan silahlar arasında yer almaktadır” dedi.

Rapora, “Türk devletinin uluslar arası savaş hukuku anlaşmalarını imzalamasına rağmen bugün Kürdistan’da yürüttüğü savaşta savaş kurallarına aykırı davranmakta, savaş hukukunu ihlal etmekte, söz konusu silahları ve bomba’ları kullanmakta ve maalesef sivil insanların çoğunluklada çocukların ölümüne sebep olmaktadır” diye belirtildi.

OYUNCAK VE HEDİYE SÜSÜ VERİLMİŞ BOMBALAR

Bir süre önce bir çocuğun da kırsal alanda bulduğu patlayıcı nedeniyle hayatını kaybettiğini ifade eden Hawpar, “Bu çocukların ellerinde patlayan maddelerin ne olduğuna ilişkin herhangi bir gerçeğe yakın bilimsel- Kriminal bir inceleme yapılmamaktadır” diye belirtti. Bu işi yapan ilgili görevli kurumlar gerçeği ortaya çıkarsalar da kamuoyundan gizlediği ve ordunun işlediği bu suça ortak olduğu tepkisinde bulunan Hawpar, insanları yanıltmak için bu bombalara çeşitli biçimler verildiğine dikkat çekti. Hawapar, Türk devletinin “savaş fabrikalarında üretilen” bu bombalara oyuncak, kol ve boyunlara takılan takılar, kurbanın tehlikeyi fark etmemesi için doğum günlerinde birbirlerine verdikleri hediye paketi süsü verildiğini kaydetti.

AMAÇLARI DAHA FAZLA İNSAN ÖLDÜRMEK

Raporda, “Bu ölüm bombalarına takılan süs eşyalarının takılmasının özellikle kırsal alanda, köylerin çevrelerinde, yaylalarda, mezralarda, geçimini sağlayan hayvanlarını güden, ot biçen, çalı çırpı toplayan, çocukların daha çok ölmesinden başka bir amaçları yoktur” denildi.

Ölüm tehlikesi taşıyan bu bombaların hiçbir emniyeti bulunmadığının altını çizen Hawpar, yayınladığı fotoğraflarla da misket bombalarının farklı biçimlerini gözler önüne serdi. Kürdistan arazilerine atılmış misket bombaları “sallandığı andan itibaren” patlayabiliyor.

Raporda, “İçinde bu kadar tehlikeyi barındıran bu tip bombaların ve diğer savaş atıklarının Kürdistan arazilerine atılmaması, sivil insanların ve çocuklarımızın ölümüne sebebiyet vermemesi için, Türkiye ve uluslar arası tüm sivil toplum kuruluşlarını ve insan hakları savunucularını bu insanlık suçuna ve bu suçu işleyenlere karşı durmaya ve duyarlı olmaya davet ediyoruz” diye belirtildi.

AİLELERE TAVSİYE

Kürt ailelere de çağrıda bulunan Hawpar şu tavsiyelerde bulundu: “Özellikle tüm yoksul Kürt aileleri anne ve babalara, tüm savaş atıklarına ve arazilerde buldukları her cisimden uzak durmaları için çocuklarını uygun kavratıcı bir dille uyarmalarını tavsiye ediyoruz. Arazilerde bulunan her cismin o cisme el veya ayak teması sağlanmadan çevresinin taş v.b. öğelerle işaretlendirilmesi ve uzman kişilere bildirilmelidir.”

BOMBA TÜRLERİ


Yayınlanan fotoğraflar misket bombalarının ne kadar atlatıcı olduğunu gösteriyor. Bunlar arasında beyaz silindir plastik biçiminde üretilen ve masum gibi görünen ancak patladığında insan vücudunun herhangi bir organını sakat bırakacak türden bombalar var. Yine, gümüş kalıbı biçiminde, tuzluk biçiminde, oyuncak biçiminde ve krem kutusu ve tabak biçiminde, sabun kalıbı ve üç köşeli sert plastik görünümünde bombalar dikkat çekiyor. 


ANF

Hiç yorum yok: