Akşam Gazetesinin Suriye kökenli yazarı Hüsnü Mahalli,
Türkiye'nin Suriye üzerindeki planlarının hiç birini tutmadığını yazdı.
Suriye'den sonra iç savaş sırasının Türkiye'ye geleceğini belirten Hüsnü
Mahalli'nin yazıda ilginç görüşleri var.
Türkiye herkesten önce Suriye muhalefetine kucak açıp destek verdi.
Suriye Ulusal Konseyi İstanbul'da kuruldu ve tüm muhalif gruplar
İstanbul'da. Hür Suriye Ordusu komutanları ise Antakya'da operasyonları
örgütleyip idare ediyorlar. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı
Davuoğlu ilk günden itibaren çok sert açıklamalarla Suriye olayında
taraf oldular. Ancak olaylar başından beri Ankara'nın istediği yönde
gelişmedi, gelişmiyor.
Uzun süre sınırda tampon bölgeden söz eden Ankara'ya hiç bir Batılı ülke destek vermedi. Türkiye yalnız kaldı...
Göçmen kamplarına getirilen Angelina Jolie, Amerikalı senatörler Mc
Cain ve Liberman ile Annan poz verip gitti. BM, ABD ve NATO 'Bu konu
bizi ilgilendirmez dedi'. Türkiye bu konuda da yalnız kaldı.
Bu ilgisizlik karşısında sıkılan Ankara bu kez sınırdaki çatışmaları
bahane ederek NATO'dan yardım istedi ama bir kez daha NATO o taraflı
olmadı. Ankara'ya kala kala Suudi Arabistan, Katar ve Ürdün kaldı. Suudi
Arabistan ve Katar yöneticileri 250 yıldır Osmanlı'dan ve Türklerden
nefret eder. Ürdün ise İngilizler tarafından 1916'da Osmanlı'ya karşı
ayaklandırılan Şerif Hüseyin'in torunu tarafından yönetilmektedir. Dün
Başbakan Erdoğan Riyad'da Suudi Kral Abdullah ile görüşürken Dışişleri
Bakanı Davutoğlu Ürdünlü meslektaşıyla İstanbul'da Suriye'ye karşı olası
planları değerlendiriyordu. Yani ABD, AB ve NATO'dan umudunu kesen
Ankara çağdışı ve ilkel Arap kral, emir ve şeyhlerden medet umar oldu.
Hükümete içte ise nefret, kin ve savaş ile beslenen ve özel olarak
görevlendirilmiş bilmiş cahil meslektaşlarımız yardım ediyor. Tıpkı
yalanı tescillenmiş Elcezire'nin patronu Şeyh Hamed gibi. O da
çaresiz... Çünkü geçen aya kadar Arap Birliği Örgütü dönem başkanı idi
ve bu örgütü ABD adına şantaj, tehdit ve rüşvetle istediği gibi
kullanıyordu. Şimdi ise Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani dönem başkanı
ve oyuna gelmiyor. Şeyh hazretleri ise Suudi Kral ile birlikte
Türkiye'yi oyuna getirmenin planlarını yapıyor ve kazık atma zamanını
kolluyor... Onların ruhlarında ve genetik yapılarında hep oyun ve tezgah
var. Çünkü İngiliz tedrisat-ı merhalesinden geçmişler.
Gerçekçi olmak lazım. Uluslararsı ve bölgesel pazarlıkları ve yeni
dengeleri görmek lazım. Zaman yanlış hesap yapma zamanı değildir.
Cumhurbaşkanı Sayın Gül'ün dün dediği dediği gibi 'Ortada önemli bir
süreç var ve herkes bu sürecin yani Kofi Annan Planı'nın başarısı için
çalışmaladır'. Çünkü yine Sayın Cumhurbaşkanı'na göre 'Plan herkes için
çok önemli bir fırsattır'.
Umarım provokasyon olmaz ya da yaptırılmaz. Böylece plan sağlıklı bir
şekilde işler ve Suriye'de yeni bir dönem başlar. Savaş ve kan
isteyenlerin sevincini kursağında bırakacak böyle bir dönem öncelikli
olarak Türkiye'nin ulusal çıkarları için çok önemlidir. Çünkü medya
amigolarının, aniden bollaşan Suriye uzmanlarının ve Washington'dan
gelen talimatla heycanlananların Suriye'de bir yıldır istediği savaş
öncelikli olarak Türkiye için savaş ve felaket demektir. Çünkü herkes
Türkiye üzerine oynamaktadır. Yakında herkes ve özellikle başından beri
palavralarla halkı kandırmaya çalışanlar bu gerçeği görecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder