13 Ekim 2011 Perşembe

TRT'de Türk Askerinden İngiliz Diplomata Cinsel Taciz

Mehdi Atay -ANF


Türklüğün örselenen gururunu uyduruk senaryolar yazarak sinema ve televizyon dizileri vasıtasıyla yeniden ihdas etme son zamanların gözde ”trendleri” özellikle AKP ve Gülen Cemaati'ne yakın çevrelerin. TRT ve Cemaat'in televizyon kanallarında yayınlanan çok sayıda dizide, Kürt Özgürlük Hareketi ve örgütlü Kürtlere hakaret ediliyor. Aynı merkezden yönlendirildiği çok belli olan senaryolarda, gerçeklikle en ufak bir bağı olmayan hikayeler üretilerek, Türk basının yalan haber geleneğine ”dramatik” kurgu giydirilerek senaryolaştırılıyor.

Kimi zaman, suikast timi olarak gittikleri Güney Kürdistan'da başlarına torba geçirilerek madara edilen Türk askerinin, ”öcü” alınıyor gıyabi operasyonlarda, kimi zaman Türk askerinin siciline işlenmiş işkence sahneleri, gerillalara mal edilmeye çalışılıyor.

Bunun son örneğinde daha da ileri gidilerek, Türk askerinin ”vatan millet uğruna cinsel taciz yapmasının da caiz olduğunun” altı çizildi. Hem de AKP denetimindeki TRT ekranlarında.

TRT'de yayınlanan ve yapımcılığını ülkücü Osman Sınav'ın yaptığı Sakarya Fırat dizisinin, 12 Ekim 2011 akşamı yayınlanan bölümünde, ”Çeliktepe Karakolu”nda görevli bir grup asker, yetkisi olmadığı halde yol kontrolü yapar. Amaç bölgede ”Kürt siyasetçilerle” birlikte dolaşan bir ”İngiliz kadın diplomatın” çantasını yine yasa dışı yollarla ele geçirmektir.

Araçlar durdurulur, askerler son derece keyfi bir kontrol yapmaktadır. Üslup laçka ve gayri ciddidir. Hedef, İngiliz kadın diplomattır. Ancak bu arada, ”Kürt siyasetçilere” de hakaret edilmektedir. Teğmen herkesin aranması emrini verdiğinde, askerler arasında ilk olarak şu diyalog geçer:

”Kadını kim arayacak”

”Siz yorulmayın ben ararım beyler”

”Babayı ararsın ben arayacam”

Daha sonra, son cümleyi kuran er ile çavuş arasında kadın diplomatı kimin arayacağı üzerine bir münakaşa yaşanır. Çavuşun eri kovalamak istemesi üzerine, er, ”O zaman birlikte arayalım” diyerek tacizi başlatır. Ardından da tecavüz sahnelerini çağrıştıracak bir vurguyla, ”İyi o zaman uzlaşalım önce sen ara sonra ben arayayım” önerisi gelir erden.

TACİZ BAŞLIYOR

Sonunda çavuş, ”rütbesini” kullanarak eri savuşturur ve kadın diplomata fiziki arama yapmak üzere harekete geçer. Bu sırada, diplomat çavuşa Türkçe bildiğini söyler. Çavuş, ”ne tesadüf ben de Türkçe biliyorum” diyerek, diplomatın farkına vardığı tacize başlar.

Çavuş, arama adı altında alenen İngiliz kadın diplomata cinsel tacize başlar. Bu durum askerler arasında, çavuş kast edilerek ”Taner karıyı mıncıklıyor” şeklinde ifade edilir. Komutanlar da bu olan bitenle ilgilenmemektedir.

İngiliz diplomatın Türk askeri tarafından cinsel tacize uğradığı sırada, başçavuş ve Kerküklü olduğu söylenen paramiliter bir Türkmen, diplomatın çantasının şifrelerini çözerek içindeki evrakları alıp, yerine gazete koyarlar.

”Aramanın” ardından, İngiliz kadın, teğmene öfkeli bir tonlamayla, ”Yolda iyi de dağda nasıl olduğunuzu merak ediyorum” der. Teğmenin cevabı, çavuşun fiziki müdahalesi ile başlayan cinsel tacizin teğmenin sözlü tacizi ile sürdüğünü gösterir, ”Kalıp dağda bize eşlik ederse çok memnun oluruz. Bugüne kadar görmediği şeyler göreceğini garanti ederim.”

Bunun üzerine, İngiliz diplomat, Kürtleri kastederek, ”Onlar tutsaklık istemiyor. Anlamıyorsunuz siz” der ve TRT'de Kürt meselesine bakışı bir dizi repliği ile bir teğmenin dilinden gelir, ”Evet anlamıyorum madam. Gerçekten anlamıyorum. Çünkü ben hiç tutsak olmadım.”

TRT'nin dizisine göre Kürtler tutsaktır ve bu onların bir zaafından kaynaklanmaktadır. Bu durumu hak etmişlerdir.

KÜRD'E KÜFÜR SERBEST

Tacizin ardından bir başka sahnede, karakolda çay içen askerler kendi aralarında yol kontrolünü konuşmaktadır. Çavuşun, İngiliz diplomatı aramasına izin verilmediği er, çavuşa lümpenliğin dip noktasındaki bir üslupla, ”On numara arama tarama yaptı” diye, ”takılır”. Türk askeri şakalaşmaktadır.

Çavuşun cevabı, dizinin temsil ettiği Türk askerinin profilini en iyi biçimde vermektedir. Çavuş, ”rütbesini” kullanarak tek başına yaptığı, tacizi, ”çavuşluk budur baştan dalacaksın. Hafif egzotik bir kokusu vardı. En son Sultanahmet'te Belçikalı bir hatunda koklamıştım” diyerek Türk askerinin erkek egemen seksist temsili olarak ekranda sırıtan suratıyla kala kalır.

Diğer televizyon kanallarında biplenen birçok ifade bu dizilerde muhatap, ”düşman” olduğunda -ki burada hemen her zaman düşman Kürtler ve İngilizlerdir- mübahlaşıyor ve bipleme ihtiyacı dahi hissedilmiyor.

TRT ve Cemaat televizyonlarının haber bültenlerinde yürütülen Kürt düşmanlığının, diziler yoluyla, maskelenmiş bir biçimde sunulması, Kürt sorunu karşısında takınılan ırkçı tutumun geldiği aşamayı gösteriyor. Bu yolla Kürtlük haline karşı geliştirilen ırkçı, aşağılayıcı diskur günlük yaşama egemen kılınmak isteniyor.

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: