19 Eylül 2014 Cuma

Haluk Gerger: IŞİD Türkiye Adına Kürtlere Karşı Savaşıyor


Araştırmacı yazar Haluk Gerger, Türkiye'nin IŞİD'le herhangi bir sorunu olmadığını ifade ederek “IŞİD'li ya da IŞİD'siz Ortadoğu Türkiye'nin işine yarıyor” dedi.  IŞİD'in Türkiye adına Kürtlere karşı bir vekalet savaşı yürüttüğüne dikkat çeken Gerger, IŞİD'in tamamen bitirilmesi durumunda bir kara harekatı ya da tampon bölgenin gündeme gelmesi ihtimali olduğunu belirtti. Gerger, bu durumda, Türkiye'nin askeri bir varlıkla Suriye/Rojava'da bulunma hayalinin de gerçekleşeceğini söyledi. "Türkiye'nin açmazları var" diyen kesimleri uyaran Gerger, "Ortada çelişki var ancak Türkiye'nin bu çelişkileri aşacak planları da var" dedi.
Türk devleti, ABD'nin başını çektiği "uluslararası koalisyonun" IŞİD'e karşı yürüteceğini duyurduğu mücadelede aktif olarak yer almayacak. ABD Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Yabancı Basın Merkezi tarafından yapılan açıklamaya göre, koalisyonda 38 ülke var. Bunların arasında beklenildiği gibi Türkiye yok. 
Ancak Rojava Kürdistanı sınırına "tampon bölge" kurulması yönünde Genelkurmay Başkanlığı'nda bir hazırlık çalışması olduğu yönündeki bilgi ana akım medyada yer aldı. Bu konudaki iddia Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından da doğrulandı.
Bu durumda Türkiye'nin ABD'nin "IŞİD ile mücadele" planında yeri var mı yok mu? Türkiye'nin planları ne? 
Bu sorulara araştırmacı yazar Haluk Gerger yanıt verdi.
"Türkiye'nin IŞİD ile bir sorunu yok. Asıl üzerinde durulması gereken nokta bu" diyen Gerger, bu değerlendirmesini şöyle açıkladı: "Türkiye'nin Ortadoğu'ya ilişkin politikasının iki ayağı var. Biri, Amerikan stratejisine eklemlenmiş olmaktan kaynaklı. İkinci; kendi özel meselesi; Kürt sorunu. Bu ikisini anlamadan Türkiye'nin Ortadoğu siyasetini anlamak mümkün değil. Amerikan stratejisine eklemlenmenin yarattığı sonuç; soğuk savaş dönemindeki yeşil kuşak gibi Amerika'nın bu son dönemde yaratmaya çalıştığı Sünni eksen, Türkiye'ye de yansıdı. Türkiye'nin El Nusra, Özgür Suriye Ordusu ya da IŞİD gibi muhalif silahlı gruplarla ilişkilerinin bir temeli bu. Ama bu tek başına meseleyi çözmüyor. İkinci boyutuna gelmemiz gerekiyor. Bu da; Kürt meselesi. ABD'nin İran ve Suriye'ye saldırıları, 'Bölgede, özellikle de Rojava dolayısıyla Suriye'ye bir askeri müdahale imkanı kapısı açar' diye Türkiye'nin Kürt siyaseti stratejisi bağlamında işine geldi. Türkiye'nin Suriye siyaseti esas olarak buydu. Muhalif gruplarla ilişki kurmak Türkiye'nin işine geliyordu. Çünkü; Suriye muhalefeti Kürtlere karşıydı, özünde Arap milliyetçiliği vardı. Türkiye bakımından Rojava ekseninde Kürtler üzerinde iyi bir baskı unsuruydular. Kendisinin yapamadığı askeri baskıyı kendisi adına vekaleten IŞİD ve benzerleri yapıyordu. IŞİD, Türkiye adına Kürtlere karşı vekalet savaşı yürüttü, yürütüyor."
'TÜRKİYE IŞİD'İN VARLIĞINDAN VE GÜÇLENMESİNDEN MEMNUN'
Türkiye'nin IŞİD'in varlığından ve güçlenmesinden memnun olduğunun altını çizen Gerger, Türkiye'nin "IŞİD" diye bir sorunun olmadığını vurguladı ve ekledi: "IŞİD'in güçlenmesi, Türkiye ile ilişkilerinin iyi olmadığı Şii ağırlıklı Bağdat'ı zora sokuyor. Ayrıca İran ve Kürtler'i de zora sokuyor. Bu manada ortada bir IŞİD sorunu yok. Ancak ABD'deki vites değişikliği nedeniyle gündeme gelen 'IŞİD'le mücadele' planı yüzünden ortaya bir sorun çıkıyor ve Türkiye iki arada bir derede kalıyor. Çünkü, Amerika'ya eklemlenme IŞİD'le mücadele getiriyor ama Kürt meselesi IŞİD'le mücadeleyi gerekli kılmıyor."
Gerger'e göre, Türk devleti var olan çelişkiyi çözecek planlara sahip. 
IŞİD'le mücadeleye bütün olanakları ile katılmayan Türkiye'nin böylece IŞİD'in sürdürdüğü baskının devamından yana rahat olduğunu kaydeden Gerger, ABD'nin zorladığı IŞİD ile mücadeleye gelince var olan çelişkiyi ise şöyle çözdüğünü anlattı: "Türkiye IŞİD'le mücadelenin etkin olacak bir kara harekatını zorunlu kıldığını biliyor. Bir sonuç vermeyecek olan hava harekatını dışarıdan zevkle seyrediyor. Bugün için hava harekatına 'tamam' diyor. Böylece Amerika'ya 'tamam' demiş oluyor. Orada da bir sorun yok. Ama eğer iş büyüyüp bir kara harekatına dönüşürse o zaman da Türkiye, 'En zor ihtimal, ben de kara harekatına katılırım. Yıllardır bir askeri varlıkla Suriye'de yani Rojava'da bulunma ihtimali ortaya çıkar. Bu benim için iyidir' diye düşünüyor. Bu olmadığı durumda, eskiden olduğu gibi Türkiye'nin B planı hazır. O da; tampon bölge oluşturmak."
'TAMPON BÖLGE KARA HAREKATINA DOLAYLI KATILMAK'
"Tampon bölge"nin kara harekatına dolaylı olarak katılmak anlamına geldiğini belirten Gerger, "Kapıdan girmeden bacadan girmiş olacak" dedi.
Araştırmacı yazar Haluk Gerger, Türkiye'nin IŞİD'in kalması ya da tamamen bitirilmesi durumuna ilişkin planlar hazırladığının altını çizdi ve ekledi: "Türkiye açısından, IŞİD kalırsa iyidir. Kürtler üzerinde baskı devam eder. Kürtleri mahkum ve mecbur bırakmaya yarar. Eğer işler, kara harekatını da içeren daha büyük bir yok etme savaşına dönerse o zaman fırsattan istifade bu sefer de bir tampon bölge oluşturur. Bu da bu sefer yine Kürt meselesinde Türkiye'ye muazzam bir avantaj sağlar. Yeni bir baskı aracı ve Kürtleri kontrol etme imkanı doğmuş olur. Demek ki IŞİD her iki manada, kalsa da bir büyük savaşla yok edilse de Türkiye bakımından sorun oluşturmuyor. Sorun da bu; sorun oluşturmaması" dedi.
Gerger, Türkiye'nin var olan çelişkiyi kendi lehine çözecek planlara sahip olduğunu söyledi, "Bu planlar tutar tutmaz, o ayrı mesele. Ancak 'Türkiye'nin açmazları var' savlarına karşı dikkatli olunmalı" dedi.