11 Aralık 2012 Salı

BDP: Savaş ve Kriz Bütçesine Karşıyız

BDP, TBMM'de görüşülmeye devam eden 2013 Merkezi Yönetim Bütçe Yasa Tasarısı'na, Meclis'in ülkedeki önemli sorunları doğru okuyamadığı gerekçesiyle muhalefet şerhi koydu. BDP'nin karşı oy açıklamasında, 'Türkiye ekonomisinin ciddi bir durgunluğa hızla yol aldığı ve 2013'te bu tehlikenin daha çok görülür hale geleceği' ifade edildi. Açıklamada, "2013 merkezi yönetim bütçe yasa tasarısı Türkiye de geniş halk kitlelerinin ihtiyaç ve taleplerini karşılayabilecek nitelikte değildir" denildi.

BDP-Blok Milletvekilleri, TBMM'de düzenlenmekte olan 2013 Merkezi Yönetim Bütçe Tasarısı'na itirazını, çalışmalara muhalefet şerhi koyarak gösterdi. BDP, konuyla ilgili hazırladığı karşı oy yazısında ülkedeki ekonomik sorunlara değindi.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre Türkiye ekonomisinin 2012 yılının ilk çeyreğinde % 3,2 ve ikinci çeyreğinde % 2,9 oranında büyümüş olduğunun kaydedildiği açıklamada, ancak mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış büyüme oranının 2012’nin birinci çeyreğinde geçen yılın son çeyreğine kıyasla % -0,4 olduğu belirtilerek, eklendi: "Geçen yılın son çeyreğinde ise ekonomi bir önceki çeyreğe göre % 0,4 büyümüştü. Böylece Türkiye ekonomisi geçen yılın üçüncü çeyreğinden beri hiç büyümemiştir."

'YOKSULLAR ARTIRILDI, YENİ DOLAR MİLYARDERLERİ ÜRETİLDİ!'

Türkiye’nin 2002-2012 iktisadi büyümesinin birçok ülkenin gerisinde kaldığının vurgulandığı karşı oy yazısında, şu ifadeler yer aldı: "...Son 10 yıldır yeterince ve güvenceli istihdam yaratmasa da ortalama %7 büyüme sağlayan ve bol sıcak para, düşük kur ve yüksek faiz, yüksek ithalat ve yüksek cari açık mekanizmasına dayalı olarak temelde bankacılık sistemi üzerinden gelen paralarla; başta bankacılık, şişirerek yürüyen, bu arada kitlelerin yoksulluğunu artırırken onlarca yeni dolar milyarderi üreten kapitalizm artık sürdürülemez noktaya gelmiştir. gayrimenkul-inşaat, perakendecilik ve ithalat sektörlerinde balonlar şişirerek yürüyen, bu arada kitlelerin yoksulluğunu artırırken onlarca yeni dolar milyarderi üreten kapitalizm artık sürdürülemez noktaya gelmiştir."

Açıklamada, 2009 kriziyle birlikte daralan Türkiye ekonomisinin en olumsuz etkisinin istihdam üzerinde gerçekleştiğine dikkat çekildi: "Ekonomik büyüme rakamları gerilerken 2009’da işsizlik, tarihi rekor olan %16'lara kadar yükseldi. Ancak bu dönem yüksek cari açık brüt dış borç stokunun 323,5 milyar dolarla çıkması pahasına sağlandı. %9’lar civarında seyir etmeye başlayan işsizlik oranları önümüzdeki dönem de düşük büyüme oranlarına paralel olarak artacaktır. Bugün resmi veriler ışığında değerlendirildiğinde dahi işsizlik oldukça yakıcı bir halk gündemi Türkiye de resmi TÜİK verilerinin güvenilirliği ve uygulanan ölçüm metotları konusunda kamuoyunda ciddi şüpheler varken, TÜİK’in resmi verileri dahi durumun vahametini ortaya seriyor."

'GENÇLERDE İŞSİZLİK ORANI YÜZDE 25'LERE ULAŞTI'


BDP, şu verileri de kamuoyuna sundu: "Çalışma çağına gelmiş her 2 kişiden biri çalışmıyor. İşgücüne katılım oranı %50,5 düzeyinde. İş bulmaktan umudunu kesen ve ev içi görünmez emekle birlikte işsizlerin sayısı gerçek işsizlerden daha az gösteriliyor. 2012 temmuz ayında ki işgücüne katımda ki düşüş 216 bin işsizi sakladı. Türkiye'de iş gücüne katılım oranı düşük. Eurostat verilerine göre 2012 yılının birinci çeyreği için işgücüne katılım oranı AB ülkelerinde %68 düzeyinde. Türkiye'de işgücüne katılım oranı bu 27 AB ülkesinin ortalaması seviyesinde olsa idi, işsiz sayısı 11 milyon 845 bin, işsizlik oranı yüzde 32 civarında olacaktı. İş bulma umudu kalmadığı için 3 aydır iş aramayan bu nedenle işsiz sayılmayan nüfus da işsizliğe dahil edilmiş olsaydı işsizlik oranının %14 ler civarında , işsiz sayısının da 4 milyonun üzerinde olduğu görülecektir. Her iki gençten biri kayıtışı çalışıyor, umudu kesik işsizlerle birlikte her 4 gençten biri işsiz konumda. Resmi verilere iş bulma umudunu kaybettiği için iş aramayanlar da dahil edildiğinde gençlerde işsizlik %25'lere ulaşıyor. 759 bin işsiz gence karşı 594 bin çalışmaya hazır ancak umutsuzluk başta olmak üzere çeşitli nedenlerle iş aramayan genç var."

Taşeron çalıştırmanın özendirildiğini ve AKP döneminde taşeron işçilerinin sayısının 4 kat arttığını kaydeden BDP; işsizlerin, işçi ve memurların, emeklilerin düşük maaşlarını da eleştirdi.

YOKSUL VE ZENGİNLERİN HARCAMALARINDAKİ FARK


Türkiye'de toplumun adil bir eğitim ve sağlık hakkından mağdur bırakıldığının belirtildiği açıklamada, "AKP politikaları sonucunda en yoksul %20’lik kesimin toplam eğitim harcamaları içindeki payı %3,4 iken; en zengin %20’lik kesimin toplam eğitim harcamaları içindeki payı %62,3. En zengin kesimden bir önceki %20’lik kesimin payı ise %18,2 oldu. Toplam sağlık harcamaları içerisinde toplumsal kesimlerin paylarına bakıldığında en yoksul %20’lik kesim bu harcamaların %10’unu yapabiliyorken, en zengin % 20’lik kesim %39,7’sini yapabiliyor" denildi.

AKP iktidarında da askeri harcamaların hız kesmediğine değinilen açıklamada, maliyeti 100 milyon doların üzerinde olan hava harekatları ve operasyonların devam ettiği; 2013 yılında teslim alınmak üzere ABD’den 130 milyon dolar değerinde süper kobra helikopter alımının gerçekleştirildiği ifade edildi.

'EGEMENLER LEHİNE HAZIRLANAN BİR BÜTÇE'


BDP-Blok Milletvekilleri, 2013 Merkezi Yönetim Bütçe Yasa Tasarısı'nın Türkiye de geniş halk kitlelerinin ihtiyaç ve taleplerini karşılayabilecek nitelikte olmadığını vurgulayarak, "AKP bu bütçeyi yaparken sermaye grupları hariç, toplumsal hiçbir grubu bu çalışmaya dahil etmedi. Halktan alınan vergilerle hazırlanan bu bütçenin, yine halka sorularak dağıtılması gerekiyordu. Edirne’ deki çiftçinin, Hakkâri’ deki çobanın, İzmir’de ki esnafın vergileri yine AKP nin siyasal ve ideolojik önceliklerine göre dağıtıldı. 2013 Merkezi Yönetim Bütçesi yüzünü egemenlere, sırtını halklara ve emekçilere dönmüş bir savaş ve kriz bütçesidir. Aynı zamanda sermayeyi teşvik ederken halkı yoksullaştıran bir bütçedir" dedi.

Türkiye'nin kadın-erkek eşitliği sıralamasında 154 ülke içerisinde 130. sırada bulunduğuna değinilen açıklamada, OECD istihdam verilerine göre, 2011 yılında kadın istihdam oranının OECD ülkeleri ortalaması %56,7 iken; Türkiye’de %27,8 olduğu hatırlatıldı: "Türkiye kadın istihdamında OECD ülkelerinin ortalamasının yaklaşık olarak 30 puan gerisindedir."


ANF

Polisin Kamu Spotu'na ÇHD'den Videolu Yanıt



İzmir - Emniyet Genel müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından hak arayan vatandaşı potansiyel 'terörist' gibi gösteren Kamu Spotu'na ÇHD (Çağdaş Hukukçular Derneği)'den yanıt geldi. ÇHD İzmir Şubesi, 'Hak Arama Özgürlüğü' başlıklı kısa bir video hazırlayarak YouTube'de yayınladı.

Emniyet Genel müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı tarafından hak arayan vatandaşı vatandaşları "teröre karşı bilinçlendirmek" adı altında hazırlanan ve hak arayan vatandaşı potansiyel 'terörist' olarak gösteren Kamu Spotu'na karşı 'Hak Arama Özgürlüğü' başlıklı video hazırlayan ÇHD İzmir Şubesi açıklamada bulundu.

Açıklamada, devletin "hak bilincinden uzak bireyler" yetiştirme politikasının iktidarlar değişse de varlığını her daim sürdürdüğünün altının çizildi.

YouTube'de yayınlanan video, polisin hak arayan öğrencilere, işçilere, Kürtlere, köylülere yönelik şiddetini gösteren fotoğraflardan oluşuyor. Videoda, "Polis şiddeti devlet terörüdür", "Demokratik hukuk devletinde eylem terör, eylemci terörist değildir! İnsanca, onurlu bir yaşamın gereğidir hak aramak" deniliyor.

Videonun sonunda, polis şiddetine maruz kalanların arayabileceği "İmdat Polis Hattı"nın numarası da (444 155 9) veriliyor.


ANF