10 Eylül 2012 Pazartesi

Kılıçdaroğlu: 'Ordu % 99 Sabotaj Dedi'

ANKARA - Chp Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye'nin gündemini sarsacak açıklamalarda bulundu.

Chp lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yöneltilen en ağır suçlama Esed'in destekçisi olduğu ve Suriye'deki katliamları savunduğu yönünde...

Bu bilgiler ışığında Talat Atilla ve Kılıçdaroğlu bir görüşme yaptı ve çok önemli bilgiler aldı. Ve asıl bomba. 25 askerin yaşamını yitirdiği Afyonkarahisar'daki patlamayla ilgili öyle bir bilgi paylaştı ki Kılıçdaroğlu; tartışmanın seyri artık kesinlikle değişecek…


İşte Kılıçdaroğlu'nun Talat Atilla'ya yaptığı o çok özel açıklamalar…

-"Bana Baas'çı diyenin alnını karışlarım" dediniz ama yine de Suriye konusundaki tavrınız bazı çevrelerin kafalarını karıştırıyor. Hatta Esad rejiminin destekçisi olduğunuz bile iddia ediliyor. Suriye krizinde tam olarak nerede duruyorsunuz?

KILIÇDAROĞLU: Ben dâhil hiçbir Chp'li Baas rejimini savunmadık. Savunmayız da. Bu bilinçli bir saldırı. Durduğumuz nokta Türkiye'nin çıkarlarıdır. Türkiye'nin ana muhalefet partisinin Baas rejimini savunduğunu iddia etmek gerçekten kirli bir politika. Cumhuriyeti kuran bir partinin lideri olarak açıkça söylüyorum ki; Türkiye'nin menfaatlerini savunmamızı bu tür iftiralarla engellemeye çalışan zihniyete asla teslim olmayacağız.

-Tamam da algılar çoğu zaman gerçeklerin önünde koşar. Sokaktaki insanda, "Şu Chp'liler de Esed'i ne kadar da seviyormuş" şeklinde bir algı da oluşuyor sanki. Algı bu, algılar masumdur, günahı olmaz.

"ASIL BENZERLİK ERDOĞAN'LA ESAD ARASINDA!"

KILIÇDAROĞLU: Algılar o kadar masum olsa, soru haline getirmezdiniz… Algıların günahı olmaz belki ama yalan algı oluşturanların günahı olur. Şayet böyle bir algı varsa; bu, yanlış algıyı meydana getirenlerin vebalidir. Asıl benzerlik Erdoğan'la Esad arasındadır. Ben, Esad'la hayatımda tesadüfen bile karşılaşmadım. Tatil yapmadım.

Benim eşim de Esad'ın eşini tanımaz. Esad da muhaliflerini tutukluyor, hükümet de… Esad da tek başına antidemokratik şekilde ülkesini yönetiyor, Erdoğan da…

"ORDUYA SORDUM; PATLAMA CEP TELEFONUYLA YAPILMIŞ BİR SABOTAJ!"

Ana Muhalefet Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığım röportajı bitirdikten sonra ikram ettiği bitkisel çaylar eşliğinde sohbete koyulduk.

Fark ettim ki, gündemin en önemli konusu olan Afyonkarahisar Ana Depo Komutanlığı'nda 25 askerin yaşamını yitirdiği patlamayı sormayı unutmuşum. Röportaj sonrası konuyu Afyonkarahisar'daki o faciaya getirdim. Ve Kılıçdaroğlu'nun asıl bomba açıklaması da bundan sonra geldi…

Kemal Bey 25 askerin olayı içimizi yaktı. Nedense bir türlü içimizi soğutan bir açıklama gelmiyor. Soruşturma bitmediği için orada neler olduğunu bir türlü anlamıyoruz. Sizin bu konuya ilişkin bilgileriniz var mı?

KILIÇDAROĞLU: Evet, maalesef fidan gibi gençlerimiz gitti. Bu olayla bizzat ilgilendim. Komutanlara sordum.

Ne dediler? Bir bulguya ulaştınız mı?

KILIÇDAROĞLU: (Kısa bir tereddütten sonra…) Ordu, "yüzde 99 sabotaj" dedi.

Allah, Allah… Genelkurmay net bir şey söylemedi. Bakanlar, "Kesinlikle kaza" dedi.

KILIÇDAROĞLU: Evet, bu kadar bilgi karmaşası yaşanınca üst düzey komutanlara sordum. Sabotaj olduğuna dair kuvvetli emareler olduğunu söylediler.

Peki, kanıtları nedir acaba?

KILIÇDAROĞLU: Birden fazla kanıtları var. Cep telefonuyla patlamanın gerçekleştirilmiş olma ihtimaline yoğunlaşmışlar.

PKK' mi, Suriye kaynaklı mı? Telefonla nasıl yapılmış?

KILIÇDAROĞLU: Kimin yaptığına dair şu anda bir bilgiye ulaşılamamış. Sabotajı yüzde 99 doğrulayan birkaç ihtimalden birisi telefon. Dışarıdan çaldırıldığında harekete geçen bir mekanizmadan söz etti komutanlar. Yüzde 1 ihtimali dışlamadan sonucu görmeliyiz.


ABD'den Ankara'ya Suriye Freni

Nerede o eski güzel günler.....Davutoğlu'nun ''Stratejin Derinlik''inin yerinde yeller esiyor.

ABD Dışişleri Bakanı hilary Clinton, Türkiye'ye Suriye’ye müdahalenin yararsız olacağını söylediği iddia edildi.

Washington Post Gazetesi, üst düzey bir yetkiliye dayanarak verdiği haberinde, geçtiğimiz ay İstanbul’da Türk liderlerle bir araya gelen ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın tameslarına dair ayrıntıları sayfalarına taşıdı. Haberde, Türk tarafının, hem Clinton hem de iki hafta sonra gelen ABD heyetinden Suriye’de “uçuşa yasak bölge” korumasındaki “güvenli alanlar” oluşturulmasını talep ettiği ve sığınmacıların sayısının çok fazla olduğunu dile getirdiği belirtildi.

'MÜDAHALE YARARLI OLMAZ'

Amerikalı üst düzey bir yetkiliye göre, Türk tarafının "duygusal talepleriyle" karşılaşan Clinton, uçuşa yasak bölge uygulamasının geniş çaplı bir dış askeri müdahaleyi gerektireceğini ve ABD’nin de bunun yararlı olacağına inanmadığını kaydetti. Haberde, Türk kaygılarını tamamen geri çevirmek istemeyen Clinton’ın Suriye’de yaşanan kriz karşısında eşgüdümlü hareket amacıyla bir “operasyon ve komuta” mekanizması için görüşmelerin yapılmasını istediği ifade edildi. Clinton’dan sonra gelen heyetle bu görüşmeler başlatılmıştı. ABD Genelkurmay Başkanı General Martin Dempsey de, Suriye’ye müdahale konusunda Hillary Clinton’ın dile getirdiği görüşleri kısa bir süre önce aynen seslendirmişti.


‘ABD BİZİ TERK ETTİ’

Washington Post’un haberinde, Türkiye’nin “ABD ve diğerleri bizi cephede terk etti” yolunda şikâyetlerde bulunduğu görüşü savunuldu ve Suriye’deki mezhep çatışmasının sınırın Türkiye tarafına geçmesinden kaygı duyulduğu belirtildi. Türkiye ve Kürt uzmanı olarak bilinen Prof. Henri Barkey, Türk ordusunun Irak’taki gibi uzun sürecek bir mezhep savaşına hazırlıklı olmadığını söyledi. Barkey, “İçeri girdin mi nasıl çıkacağını Tanrı bilir. Bir ‘Pandora’nın Kutusu’ olduğunu anladılar” diye konuştu.