25 Ocak 2012 Çarşamba

Tatlıses'e Saldırı Davası Olaylı Başladı

Sanatçı İbrahim Tatlıses'e yönelik silahlı saldırı davasının ilk duruşması başladı. Dava kapsamında tutuklu yargılan Abdullah Uçmak, savunma yaptığı sırada hakaret içerikli konuştuğu ve duruşma düzenini bozduğu gerekçesiyle duruşma salonundan çıkarıldı.
Sanatçı İbrahim Tatlıses'e yönelik 14 Mart 2011 tarihinde yapılan silahlı saldırıya ilişkin 9'u tutuklu 12 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Duruşmada tutuklu sanıklar; Abdullah Uçmak, Ersin Altun, Yunus Ayık, Murat Alagöz, Nazife Erdemir, Nihat Şimşek, BDP PM Üyesi Ruhşen Mahmutoğlu, Abdulvahap İş ve Bülent Altun ve tutuksuz sanıklar Emin Birdal, Cengiz Güney ve Coşkun Yıldız hazır bulundu.

Duruşmada sanıklar hakkında hazırlanan iddianamelerin okunmasının ardından, sanık savunmalarına geçildi. Tutuklu yargılanan sanıklardan Abdullah Uçmak, yaptığı savunmasında hazırlanan iddianamenin saçma sapan olduğunu belirterek, İbrahim Tatlıses ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret içerikli sözler sarf etti. Bunun üzerine Uçmak'a müdahale ederek duruşmaya ara verdi. Aranın ardından Uçmak, hakaret içerikli savunma yaptığı ve duruşma düzenini bozduğu gerekçesiyle salondan çıkarıldı. Duruşma sanık savunmaları ile devam ediyor.

14 Mart 2011 tarihinde sanatçı İbrahim Tatlıses'e Şişli'de silahlı saldırı düzenlenmişti. Saldırının ardından yapılan operasyonlarda Abdullah Uçmak'ın da aralarında bulunduğu 21 kişi gözaltına alınmıştı. Abdullah Uçmak'ın daha önceden husumetli olduğu İbrahim Tatlıses'ten intikam almayı planladığı iddia edilmişti.

ZORLA PKK İLE BAĞ ARANIYOR

Ancak iddianamede söz konusu saldırının PKK ile ilgisi olduğu ileri sürülüyor. Tatlıses ile husumeti olan ve sanatçıya yönelik saldırıyı gerçekleştiren Uçmak ile PKK arasında zorlama bağlantılar arandığı iddianamede şöyle deniliyor.

“Abdullah Uçmak’ın birkaç ay önce cezaevinden çıktığı dikkate alındığında, herhangi bir maddi destek ve yardım almadan bu eylemi yapmasının mümkün olamayacağı, PKK terör örgütünün İbrahim Tatlıses’ten kurtulma planı ile Abdullah Uçmak’ın İbrahim Tatlıses’ten intikam almak istemesi amacının birbiriyle örtüştüğü, böylece Uçmak, hem Tatlıses’ten intikam almak, hem de suç örgütü için gerekli parayı terör örgütünden temin etmek istediği, terör örgütü PKK’nın ise Tatlıses’i öldürterek, Kürt kökenli vatandaşlarımızı korkutmak, farklı sesleri susturmak ve gözdağı vermek istediği, bu şekilde Uçmak’ın ve suç örgütünün de terör örgütü PKK’nın amaçlarına hizmet ettiği kanaatine varılmıştır...”

SAVCI KENDİ KENDİNİ ÇÜRÜTÜYOR

Ancak iddianamenin hemen bir alt paragrafında ise savcı kendi kendisini çürütüyor. Savcı burada, “Şüpheli Uçmak ile mağdur Tatlıses arasında 1998 yılına dayanan husumetleri olduğu, bu nedenle Uçmak 2003 yılında tutuklanarak cezaevine girdiği, 2010 yılının eylül ayında cezaevinden çıktıktan sonra yaptığı telefon görüşmesinde, 7 yıl cezaevinde yattığını, bu sefer haraç istemeyeceğini, vuracağını ifade ettiği” anlaşılmıştır diyor.

Savcı’ya göre, BDP PM Üyesi Ruhşen Mahmutoğlu’nun BDP’nin Erbil temsilcisi olması, telefonda hayatını kaybeden bir gerillayla ilgili ifadeler kullanması, PM üyesi olmadan önce telefonda BDP İstanbul İl Başkanı atamasına ilişkin konuşması PKK üyeliği için yeterli!!!

TEK DELİL KİMİN GÖNDERDİĞİ BELİRSİZ MAİL

Mahmutoğlu’nun dava kapsamında tutuklanarak yargılanması gerekçeleri arasında kimin tarafından gönderildiği bilinmeyen bir mail gösteriliyor. maviderya@hotmail.com isimli adresten “acil” koduyla Mahmutoğlu’nun mailine atılan e-postada “Silivri partide Nehat Ark. Yarım kalan işi halletsin, hocanın selamı ile git. AKP’ye yaklaşması partiyi sıkıntıya soktu. AKP iş birlikçilerini cesaretlendirdi. Bu halkımıza ihanettir. Kolay gelsin” ifadesi yer alıyor. Ancak Mahmutoğlu verdiği ifadede maili hatırlamadığını, böyle bir mail almadığını, kimin attığını bilmediğini belirtmişti.

Dava kapsamında yargılanan Nihat Şimşek’de Tatlıses’e saldırında PKK ile bağlantı gerekçesi olarak gösteriliyor. Sözü edilen Nihat Şimşek daha önce PKK saflarından kaçıp teslim olmuş, pişmanlık yasasından yararlanan bir itirafçıdır. Hem Mahmutoğlu, hem de Şimşek, verdikleri ifadelerde birbirlerini tanımadıklarını belirtiyor.

‘İDDİANAME UYDURMA, MAİL POLİS İŞİ’


Mahmutoğlu’nun avukatı Hasari Yenice, iddianameyle ilgili daha önce yaptığı açıklamada, PKK ile bağlantıya kanıt olarak gösterilen mailin polis tarafından atılmış olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirterek, iddianameyi uydurma olarak tanımlamıştı. “Hiçbir şekilde Mahmutoğlu ile Uçmak, ya da Şimşek veya diğer zanlılar arasında bir bağ yok. Bunu kanıtlayacak tek delil yok. Ortada düzmece bir dosya, hayal ürünü zorlama bir iddianame var”.

Hiç yorum yok: