Dünyadaki örneklerine nazaran kamusal yayıncılık yerine AKP'ye yakın bir
çizgi izleyen ve adeta AKP'nin "kozmik kanalı"na dönüşen TRT'de
Kürtlere karşı yayınlar ve kadrolaşmalar hız kesmeden devam ediyor.
İbrahim Şahin'in Genel Müdür olmasının ardından Gülen Cemaati'ne yakın
basın kurumlarında çalışanlar hızla TRT kadrosuna alınırken, TRTHABER
kanalı üzerinden de PKK'ye yönelik yapılan yayınlar hızlandırıldı. Son
olanak HPG'nin açıklamasına rağmen kanal Hakkâri’de yaşanan patlamaya
ilişkin ne olduğu belli olmayan telsiz konuşmaları yayınlayarak olayı
PKK'ye yıkmaya çalıştı.
Yurttaşların ödedikleri elektrik faturası gibi birçok faturadan alınan payla kamu yayıncılığı yapması gereken TRT, AKP'nin "kozmik kanalı"na dönüştü. İbrahim Şahin'in TRT Genel Müdürlüğü'ne getirilmesi ile Kürtlere karşı ayrımcılık içeren haberleri ve dizilerdeki artış dikkat çekiyor. Yıllık bütçesi 1 trilyon TL'den fazla olan TRT, bu paranın yaklaşık yüzde 80'ini, denetim pulu (bandrol) ve elektrik faturaları aracılığı ile halktan topluyor. Kaymakamlık kökenden olan ve çeşitli devlet kurumlarında Genel Müdürlük yaptıktan sonra Şahin'in TRT Genel Müdürlüğü'ne atanması ilk olarak Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanı olduğu dönemde gündeme geldi. Sezer, Şahin'in atamasını 2 defa veto ederken, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olması ile birlikte Şahin, 21 Kasım 2007 tarihinde TRT Genel Müdürü olarak göreve başladı.
TRT'de, AKP kadrolaşması
İbrahim Şahin'in TRT Genel Müdürü olarak göreve başlaması ile birlikte TRT'de AKP hükümetinin kadrolaşması da hızlandı. Şahin döneminde TRT'ye bin 397 kişi alınırken, bunlardan 483'ü yasa değişikliği ile sözleşmeli personel statüsüne geçti. Şahin döneminde TRT'ye damgasını vuran ise AKP politikalarına uygun diziler ve tartışma programları oldu.
TRT HABER ve yalan haberleri!
18 Mart 2010 tarihinde Şahin döneminde kurulan TRT bünyesinde kurulan TRTHABER kanalı yaptığı "Kozmik" haberlerle gündeme gelirken başına ise Gülen Cemaati'ne yakınlığı ile bilinen STV'nin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Böken getirildi. AKP hükümetinin "Demokratik Açılım" projesini hayata geçirmeye başlamasının ardından kanal bu projenin yılmaz savunucu olarak yayınlarını değiştirdi. Sık sık masa başı üretilen telsiz konuşmalarını "PKK'nin telsiz konuşması" olarak yansıtmaya çalışan kanal, son olarak yayınladığı telsiz konuşması ile Hakkâri’de patlayan bombayı PKK'ye yıkmaya çalıştı. Kürt sorunu ile ilgilenen bütün gazetecilerin PKK'nin eylemlerle ilgili telsiz görüşmelerini şifreli yaptığını bilmesine karşın TRTHABER ise bunu göz ardı ederek haberlerinin gerçekliğinin olmadığını bir kez daha ortaya koydu. Öte yandan birçok haberinde istihbaratçılara ve polislere dayanan TRT Haber’in bu yönlü haberlerini olduğu gibi yayınlaması ise gazetecilik etiği açısından düşündürücü bir noktaya getirdi kanalı.
TRT'nin kara yalanı!
Yalan haberlerini telsiz konuşmaları ile sınırlandırmayan TRT Haber’in çok tartışılan bir başka haberi ise KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan'ın İran tarafından tutuklandığı haberi oldu. 13 Ağustos 2011 tarihinde TRTHABER tarafından servis edilen haberde Karayılan'ın İran tarafından yakalandığı ve İran'ın elinde olduğu haberi servis edilirken, haber aradan geçen kısa bir süre sonra ANF tarafından PKK'ye dayanılarak yalanlandı. Ancak, yalanlamayı görmezden gelen TRTHABER bu seferde "İran yakaladı pazarlıkla serbest bıraktı" haberini yaydı. Hiçbir kaynak tarafından doğrulatılamayan haberin gazetecilik etiği ayaklar altına alınarak ısrarla servis edilmesi ise o dönem meslek kuruluşları tarafından eleştirilmişti.
Sözde kamu yayıncısından Tuncay Güney incileri
Kamu yayıncılığını yaptığını iddia eden TRT'nin skandala imza atan bir başka programı ise "Büyüteç" programı oldu. Bir dönem Ergenekon davasıyla ilgili açıklamaları nedeniyle tartışma yaratan ardından bir anda kayıplara karışan Tuncay Güney, 14 Ocak 2009'da TRT'de yayımlanan "Büyüteç" programına katılmıştı. Programda CHP'yi "Cesur Hırsızlar Partisi" diye niteleyen Güney, Baykal'ı da MİT ajanlığıyla suçlamıştı. Yayını yöneten İbrahim Gürkan Sarı da Güney'in "iftiralarına" müdahale etmemişti. CHP, Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı davada da söz konusu yayın nedeniyle TRT Genel Müdürlüğü'nden CHP ve Deniz Baykal için ayrı ayrı 100'er bin TL tazminat talep etmişlerdi. Davayı görüşen mahkeme, TRT Genel Müdürlüğü'nün Deniz Baykal'a ve CHP'ye 10'ar bin TL para cezası ödemesini karara bağlamıştı. TRT'nin itiraz başvurusunu reddeden Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, TRT'nin Baykal'a 10 bin TL ödemesine ilişkin mahkeme kararını uygun görürken, CHP için ödenecek rakamı 10 bin TL'den 50 bin TL'ye çıkarmıştı. Programda bir başka dikkat çeken nokta ise daha dava sürecinin bile tartışıldığı bir dönemde TRT'nin bütün iddiaları gerçek gibi yansıtması oldu.
Sakarya Fırat'ta hedef Kürtler!
Yaptığı tartışma programlarında AKP'nin politikalarını halka anlatmayı kendine misyon bilen TRT bununla da yetinmeyerek çektirdiği diziler ile Kürtlere karşı ayrımcı politikalar uyguladı. Bunların en büyük örneği ise Osman Sınav'ın Yapımcısı olduğu Emre Kabakuşak'ın ise Yönetmenliğini yaptığı Sakarya Fırat dizisi oldu. 2009 yılında yayınlanmaya başlanan dizi ismi ile "birlik" mesajı verme iddiasında iken, Kürtlere dönük yaklaşımı nedeniyle tepki ile karşılandı. Dizide Uzman Çavuş Osman Kanat ve "poyraz timi"nin maceraları ön plana çıkarken, Kürtler her zamanki gibi, "iyi", "kötü", "terörist" ve "yandaş" olarak sınıflandırıldı. İzleyenlerin Kürtlere tepki duymasını sağlayacak unsurları barındıran dizide askerlere dönük sempati, acıma ve sahiplenme duygusunu geliştirecek birçok sahne yer alıyor. Kürtler ise PKK'ye destek vermeyen "iyiler" ve PKK'yi destekleyen "kötüler" olmanın ötesine geçemiyorlar.
Dizide Türk-İslam sentezi empozesi
Sakarya Fırat dizisinin "poyraz timi", dini bütün, milli duyguları gelişkin, gözünü budaktan sakınmayan ve birbirlerine düşkün askerlerden oluşuyor. Yeri gelince "bismillah" demeyi hiç unutmayan, sahura kalkıp orucunu tutan askerler, çatışmalar dışında da "aşı kampanyası"na destek veriyor. Dizi, PKK'lileri yalnızca "terörist" olarak değil, "devrimci", "dinsiz", "hain", "puşt" gibi başka sıfatlarla aynı kümede göstererek, genel olarak sol değerleri aşağılamayı da ihmal etmiyor. "Dinsiz de devrimci teröristler"le savaşan "Müslüman Türk askerleri" anlatımı, STV dizilerini fazlasıyla andırıyor. Dizi TRT 1 dışında, TRT HD ve TRT Avaz kanallarında da tekrar bölümleri ile yayınlanıyor. Diziye tepki gösteren BDP ise dizinin yayından kaldırılması için Radyo Televizyon Üst Kurulu'na başvurmuştu. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yaptığı bir grup toplantısında diziye ilişkin, "Bazı televizyonlarda yayınlanan dizilerde kullanılan dilin ne kadar zararlı olduğunu görmesi gereken kurum RTÜK’tür. Sakarya Fırat, Tek Türkiye, Ölümsüz Kahramanlar ve Kurtlar Vadisi gibi dizelerde işlenen konuları izleyenler dışarı çıktıklarında karşılarına çıkan ilk Kürt'ü boğmak istercesine kodlanıyor" demişti.
Anayasa'da olmayan madde ile Kürtçeye tahammülsüzlük
AKP'nin "Demokratik açılım" çalışmaları kapsamında hayata geçirdiği ve Kürtlere sürekli "sizin kanalınız" diye lanse edilen TRT-Şeş'e rağmen TRT'nin Kürtçeye karşı uyguladığı tahammülsüzlükler bitmedi. 24 Şubat 2009'da dönemin DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla grup toplantısında Kürtçe üzerinde uygulanan asimilasyona dikkat çekmek amacıyla konuşmasına Kürtçe devam edeceğini söylemesinin ardından canlı yayın yapan TRT 3'teki Meclis TV, konuşmanın Kürtçe bölümündeki ilk birkaç cümlenin ardından yayını kesti. Ekrana çıkan spiker, "Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu gereğince Meclis kürsüsünde ve toplantılarında Türkçeden başka dilde konuşma yapılamayacağı hükmü doğrultusunda yayınımızı kesmek zorunda kaldık, seyircilerimizden özür diliyoruz" dedi. Ancak Anayasa'da spikerin söylediği doğrultuda bir madde yok. Meclis İç Tüzüğü'nde de konuşmaların hangi dilde yapılacağına dair belirleyici bir madde bulunmuyor.
'Aşüfte kadın' tartışması
TRT'nin programları ve dizileri ile Kürtleri aşağılamasına TRT'nin başında olan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de katıldı. Şahin, 22 Aralık 2011 tarihinde TRT-6'ya ilişkin derin konuların konuşulduğu toplantıda, TRT-6'dan ayrılan sanatçı Rojin'e yönelik sorulan soruya, "Aşüfte kadın" yanıtını verdi. Şahin'in "aşüfte kadın" açıklaması birçok çevre tarafından tepki ile karşılanırken altındaki TRT kanalları ise "Rojin PKK'lileri konuk ediyor. Onların şarkılarını söylüyor" haberlerini servis ederek Genel Müdürlerinin izinden gitti.
TRT, Şahin'in köylülerine çalışıyor!
TRT'de yaşananlar bunlarla da sınırlı kalmadı. Şahin'in Genel Müdürlüğü döneminde yaşanan kadrolaşma dudak uçurtan boyutlara ulaştı. TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Amasya'nın merkeze bağlı Akyazı köyünden. Şahin'in TRT Genel Müdürü olmasının ardından TRT'nin üst düzey yöneticilerinde Amasya ve Akyazı Köyü'nden olanların sayısında ise abartı bir artış yaşandı. TRT'nin bütün alım satım işlerini, ihalelerini yapan Satın Alma Dairesi'nin başkanlığına Akyazılı Selamı Karanfil getirildi. İbrahim Şahin, akrabası Ömer Avcı'yı da Satın Alma Dairesi Başkanlığı'na müdür olarak getirdi. Satın Alma Dairesi'ndeki bir başka Amasyalı da yine müdür olarak atanan Hasan Bahçivan. TRT'de İbrahim Şahin ile aynı köylü veya Amasyalı olanlardan bazılarının isimleri ise şöyle:
Yurttaşların ödedikleri elektrik faturası gibi birçok faturadan alınan payla kamu yayıncılığı yapması gereken TRT, AKP'nin "kozmik kanalı"na dönüştü. İbrahim Şahin'in TRT Genel Müdürlüğü'ne getirilmesi ile Kürtlere karşı ayrımcılık içeren haberleri ve dizilerdeki artış dikkat çekiyor. Yıllık bütçesi 1 trilyon TL'den fazla olan TRT, bu paranın yaklaşık yüzde 80'ini, denetim pulu (bandrol) ve elektrik faturaları aracılığı ile halktan topluyor. Kaymakamlık kökenden olan ve çeşitli devlet kurumlarında Genel Müdürlük yaptıktan sonra Şahin'in TRT Genel Müdürlüğü'ne atanması ilk olarak Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanı olduğu dönemde gündeme geldi. Sezer, Şahin'in atamasını 2 defa veto ederken, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı olması ile birlikte Şahin, 21 Kasım 2007 tarihinde TRT Genel Müdürü olarak göreve başladı.
TRT'de, AKP kadrolaşması
İbrahim Şahin'in TRT Genel Müdürü olarak göreve başlaması ile birlikte TRT'de AKP hükümetinin kadrolaşması da hızlandı. Şahin döneminde TRT'ye bin 397 kişi alınırken, bunlardan 483'ü yasa değişikliği ile sözleşmeli personel statüsüne geçti. Şahin döneminde TRT'ye damgasını vuran ise AKP politikalarına uygun diziler ve tartışma programları oldu.
TRT HABER ve yalan haberleri!
18 Mart 2010 tarihinde Şahin döneminde kurulan TRT bünyesinde kurulan TRTHABER kanalı yaptığı "Kozmik" haberlerle gündeme gelirken başına ise Gülen Cemaati'ne yakınlığı ile bilinen STV'nin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Böken getirildi. AKP hükümetinin "Demokratik Açılım" projesini hayata geçirmeye başlamasının ardından kanal bu projenin yılmaz savunucu olarak yayınlarını değiştirdi. Sık sık masa başı üretilen telsiz konuşmalarını "PKK'nin telsiz konuşması" olarak yansıtmaya çalışan kanal, son olarak yayınladığı telsiz konuşması ile Hakkâri’de patlayan bombayı PKK'ye yıkmaya çalıştı. Kürt sorunu ile ilgilenen bütün gazetecilerin PKK'nin eylemlerle ilgili telsiz görüşmelerini şifreli yaptığını bilmesine karşın TRTHABER ise bunu göz ardı ederek haberlerinin gerçekliğinin olmadığını bir kez daha ortaya koydu. Öte yandan birçok haberinde istihbaratçılara ve polislere dayanan TRT Haber’in bu yönlü haberlerini olduğu gibi yayınlaması ise gazetecilik etiği açısından düşündürücü bir noktaya getirdi kanalı.
TRT'nin kara yalanı!
Yalan haberlerini telsiz konuşmaları ile sınırlandırmayan TRT Haber’in çok tartışılan bir başka haberi ise KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan'ın İran tarafından tutuklandığı haberi oldu. 13 Ağustos 2011 tarihinde TRTHABER tarafından servis edilen haberde Karayılan'ın İran tarafından yakalandığı ve İran'ın elinde olduğu haberi servis edilirken, haber aradan geçen kısa bir süre sonra ANF tarafından PKK'ye dayanılarak yalanlandı. Ancak, yalanlamayı görmezden gelen TRTHABER bu seferde "İran yakaladı pazarlıkla serbest bıraktı" haberini yaydı. Hiçbir kaynak tarafından doğrulatılamayan haberin gazetecilik etiği ayaklar altına alınarak ısrarla servis edilmesi ise o dönem meslek kuruluşları tarafından eleştirilmişti.
Sözde kamu yayıncısından Tuncay Güney incileri
Kamu yayıncılığını yaptığını iddia eden TRT'nin skandala imza atan bir başka programı ise "Büyüteç" programı oldu. Bir dönem Ergenekon davasıyla ilgili açıklamaları nedeniyle tartışma yaratan ardından bir anda kayıplara karışan Tuncay Güney, 14 Ocak 2009'da TRT'de yayımlanan "Büyüteç" programına katılmıştı. Programda CHP'yi "Cesur Hırsızlar Partisi" diye niteleyen Güney, Baykal'ı da MİT ajanlığıyla suçlamıştı. Yayını yöneten İbrahim Gürkan Sarı da Güney'in "iftiralarına" müdahale etmemişti. CHP, Ankara 13. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı davada da söz konusu yayın nedeniyle TRT Genel Müdürlüğü'nden CHP ve Deniz Baykal için ayrı ayrı 100'er bin TL tazminat talep etmişlerdi. Davayı görüşen mahkeme, TRT Genel Müdürlüğü'nün Deniz Baykal'a ve CHP'ye 10'ar bin TL para cezası ödemesini karara bağlamıştı. TRT'nin itiraz başvurusunu reddeden Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, TRT'nin Baykal'a 10 bin TL ödemesine ilişkin mahkeme kararını uygun görürken, CHP için ödenecek rakamı 10 bin TL'den 50 bin TL'ye çıkarmıştı. Programda bir başka dikkat çeken nokta ise daha dava sürecinin bile tartışıldığı bir dönemde TRT'nin bütün iddiaları gerçek gibi yansıtması oldu.
Sakarya Fırat'ta hedef Kürtler!
Yaptığı tartışma programlarında AKP'nin politikalarını halka anlatmayı kendine misyon bilen TRT bununla da yetinmeyerek çektirdiği diziler ile Kürtlere karşı ayrımcı politikalar uyguladı. Bunların en büyük örneği ise Osman Sınav'ın Yapımcısı olduğu Emre Kabakuşak'ın ise Yönetmenliğini yaptığı Sakarya Fırat dizisi oldu. 2009 yılında yayınlanmaya başlanan dizi ismi ile "birlik" mesajı verme iddiasında iken, Kürtlere dönük yaklaşımı nedeniyle tepki ile karşılandı. Dizide Uzman Çavuş Osman Kanat ve "poyraz timi"nin maceraları ön plana çıkarken, Kürtler her zamanki gibi, "iyi", "kötü", "terörist" ve "yandaş" olarak sınıflandırıldı. İzleyenlerin Kürtlere tepki duymasını sağlayacak unsurları barındıran dizide askerlere dönük sempati, acıma ve sahiplenme duygusunu geliştirecek birçok sahne yer alıyor. Kürtler ise PKK'ye destek vermeyen "iyiler" ve PKK'yi destekleyen "kötüler" olmanın ötesine geçemiyorlar.
Dizide Türk-İslam sentezi empozesi
Sakarya Fırat dizisinin "poyraz timi", dini bütün, milli duyguları gelişkin, gözünü budaktan sakınmayan ve birbirlerine düşkün askerlerden oluşuyor. Yeri gelince "bismillah" demeyi hiç unutmayan, sahura kalkıp orucunu tutan askerler, çatışmalar dışında da "aşı kampanyası"na destek veriyor. Dizi, PKK'lileri yalnızca "terörist" olarak değil, "devrimci", "dinsiz", "hain", "puşt" gibi başka sıfatlarla aynı kümede göstererek, genel olarak sol değerleri aşağılamayı da ihmal etmiyor. "Dinsiz de devrimci teröristler"le savaşan "Müslüman Türk askerleri" anlatımı, STV dizilerini fazlasıyla andırıyor. Dizi TRT 1 dışında, TRT HD ve TRT Avaz kanallarında da tekrar bölümleri ile yayınlanıyor. Diziye tepki gösteren BDP ise dizinin yayından kaldırılması için Radyo Televizyon Üst Kurulu'na başvurmuştu. BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yaptığı bir grup toplantısında diziye ilişkin, "Bazı televizyonlarda yayınlanan dizilerde kullanılan dilin ne kadar zararlı olduğunu görmesi gereken kurum RTÜK’tür. Sakarya Fırat, Tek Türkiye, Ölümsüz Kahramanlar ve Kurtlar Vadisi gibi dizelerde işlenen konuları izleyenler dışarı çıktıklarında karşılarına çıkan ilk Kürt'ü boğmak istercesine kodlanıyor" demişti.
Anayasa'da olmayan madde ile Kürtçeye tahammülsüzlük
AKP'nin "Demokratik açılım" çalışmaları kapsamında hayata geçirdiği ve Kürtlere sürekli "sizin kanalınız" diye lanse edilen TRT-Şeş'e rağmen TRT'nin Kürtçeye karşı uyguladığı tahammülsüzlükler bitmedi. 24 Şubat 2009'da dönemin DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla grup toplantısında Kürtçe üzerinde uygulanan asimilasyona dikkat çekmek amacıyla konuşmasına Kürtçe devam edeceğini söylemesinin ardından canlı yayın yapan TRT 3'teki Meclis TV, konuşmanın Kürtçe bölümündeki ilk birkaç cümlenin ardından yayını kesti. Ekrana çıkan spiker, "Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu gereğince Meclis kürsüsünde ve toplantılarında Türkçeden başka dilde konuşma yapılamayacağı hükmü doğrultusunda yayınımızı kesmek zorunda kaldık, seyircilerimizden özür diliyoruz" dedi. Ancak Anayasa'da spikerin söylediği doğrultuda bir madde yok. Meclis İç Tüzüğü'nde de konuşmaların hangi dilde yapılacağına dair belirleyici bir madde bulunmuyor.
'Aşüfte kadın' tartışması
TRT'nin programları ve dizileri ile Kürtleri aşağılamasına TRT'nin başında olan TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de katıldı. Şahin, 22 Aralık 2011 tarihinde TRT-6'ya ilişkin derin konuların konuşulduğu toplantıda, TRT-6'dan ayrılan sanatçı Rojin'e yönelik sorulan soruya, "Aşüfte kadın" yanıtını verdi. Şahin'in "aşüfte kadın" açıklaması birçok çevre tarafından tepki ile karşılanırken altındaki TRT kanalları ise "Rojin PKK'lileri konuk ediyor. Onların şarkılarını söylüyor" haberlerini servis ederek Genel Müdürlerinin izinden gitti.
TRT, Şahin'in köylülerine çalışıyor!
TRT'de yaşananlar bunlarla da sınırlı kalmadı. Şahin'in Genel Müdürlüğü döneminde yaşanan kadrolaşma dudak uçurtan boyutlara ulaştı. TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Amasya'nın merkeze bağlı Akyazı köyünden. Şahin'in TRT Genel Müdürü olmasının ardından TRT'nin üst düzey yöneticilerinde Amasya ve Akyazı Köyü'nden olanların sayısında ise abartı bir artış yaşandı. TRT'nin bütün alım satım işlerini, ihalelerini yapan Satın Alma Dairesi'nin başkanlığına Akyazılı Selamı Karanfil getirildi. İbrahim Şahin, akrabası Ömer Avcı'yı da Satın Alma Dairesi Başkanlığı'na müdür olarak getirdi. Satın Alma Dairesi'ndeki bir başka Amasyalı da yine müdür olarak atanan Hasan Bahçivan. TRT'de İbrahim Şahin ile aynı köylü veya Amasyalı olanlardan bazılarının isimleri ise şöyle:
"* Hakan Kutlu: Amasya Akyazı'lı olan Kutlu TRT'de Özel Kalem Müdürü olarak görev yapıyor.
*
Metin Yıdırım: Amasya Akyazı'lı olan Yıldırım, Amasya Merkez Milli
Eğitim Müdürlüğü'nde Şube Müdürü iken TRT'ye İnsan Kaynakları Dairesi
Başkan Yardımcısı olarak atandı.
* Osman Oğuz Darçın: Amasya Akyazı'lı olan Dançın, MKE'de mühendis olarak çalışırken TRT'ye alındı.
*
Ali Güney: Amasya Akyazı'lı olan Güney, 13 Ocak 2009 tarihinde ASKİ
Genel Müdürlüğü'nde özel kalem müdürü olarak çalışmaya başladı. 3 Mart
2009 tarihinde TRT'ye geçti.
* Gökhan Günaydın: Amasya'lı olan
Günaydın, PTT'de uzman kadrosunda çalışırken Genel Müdür Uzmanı olarak
TRT'ye alındı. Şu andaki unvanı ise Strateji Uzmanı
* Mustafa Binici: Amasya'lı olan Binici, PTT'de tekniker olarak çalışırken TRT'ye geçiş yaptı.
* Murat Şimşek: Amasya'lı olan Şimşek, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde Araştırma Görevlisi iken TRT'ye Mühendis olarak geçti.
*
Uğur Alıcı: Amasya'lı olan Alıcı, Kanal 7 Muhabiri iken TBMM TV'ye
geçti. Oradan da muhabir kadrosu ile TRT'ye transfer edildi.
*
Ahmet Torun: Amasya'lı olan Torun, STV Haber Müdürü iken Sözleşmeli
Personel olarak TRT'ye geçti. Şu anda Haber Dairesi Başkanlığı Merkez
Haberler Müdürlüğü'nde editör olarak görev yapıyor.
* Anda Ayva:
Amasya'lı olan Ayva, Kanal A'da spiker olarak çalışırken TRT'ye
Sözleşmeli personel olarak alındı. TRT'de haber bültenlerini sunuyor.
*
Ümit Sezgin: Amasya'lı olan Sezgin, NTV'nin Ankara Haber Müdürü iken
Sözleşmeli Personel olarak TRT'ye alındı. TRT-TÜRK Kanalının Haber
Sorumlusu olarak görev yapıyor.
* Kadir Gökhan Tunçel: Amasya'lı olan Tunçel ise TRT İstanbul Müdürlüğü'nde Yapım ve Yayın Elemanı olarak çalışıyor."
Gülen Cemaati yayınlarında çalışanlara TRT kıyağı!
İbrahim Şahin ile birlikte Gülen Cemaati'ne yakınlığı ile bilinen CİHAN, STV ve Zaman Gazetesi'nden de TRT'ye geçişler hız kesmeden devam etti. CİHAN, Aksiyon Dergisi, Zaman Gazetesi ve STV'den TRT'ye üst düzey yönetici olarak geçen isimlerin bazıları ise şöyle: Eski STV Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Böken TRT Haber Kanal Koordinatörü, eski STV Haber Müdürü Ahmet Torun TRT Editörü, eski STV Haber Editörü Cumali Çaygeç TRT-6 Haber Müdürü, eski STV Haber Editörü Cavit Atasever Haber Merkezi Editör, eski STV Haber Programları Editörü Mehmet Çığın Haber Merkezi Editörü, eski STV Haber Yönetmeni Meryem Özkurt Haber Merkezi Yönetmen, eski STV Muhabir Selda Dalda TRT-6 Muhabir, eski CİHAN muhabiri Hasan Basri Erden Haber Merkezi Muhabir, eski CİHAN muhabiri Burhan Torunlar TRT Diyarbakır Haber Müdürü, eski CİHAN kameramanı Volkan Makar TRT Antalya Haber Müdürü, eski CİHAN muhabiri Gökhan Kulaş TRT Haber Merkezi muhabir, eski CİHAN muhabiri Nuri Coşar TRT Parlamento Haber Müdürlüğü, eski CİHAN muhabiri Fettah Erdurur TRT Diyarbakır Haber Müdürlüğü, eski CİHAN muhabiri Halil İbrahim Özemiş TRT Diyarbakır Haber Müdürlüğü, eski CİHAN muhabiri TRT-6 muhabir, eski CİHAN Editörü Bertan Golal TRT İstanbul Haber Müdürlüğü, eski CİHAN Editörü Özcan Keser, TRT İstanbul Haber Müdürlüğü, eski CİHAN Editörü Seyid Kılıç TRT İstanbul Haber Müdürlüğü, eski Zaman Gazetesi muhabiri İlyas Dal TRT-6 muhabiri, eski Zaman Gazetesi muhabiri Erkan Söğütçü TRT Diyarbakır Haber Müdürlüğü, eski Zaman Gazetesi muhabiri Murat Kaban TRT Erzurum Haber Müdürlüğü, eski Zaman Gazetesi Yapımcısı Ahmet Turan Ayhan Ankara Televizyonu Müdürlüğü, eski Aksiyon Dergisi Muhabiri Abdülkadir Beşikçi Haber Merkezi, eski Aksiyon Dergisi Muhabiri Yalçın Salay Haber Merkezi, eski Aksiyon Dergisi Genel Sekreter Yardımcısı Birol Uzunay İbarihm Şahin'in Basın Müşaviri" görevlerine getirildi.-
Gülen Cemaati yayınlarında çalışanlara TRT kıyağı!
İbrahim Şahin ile birlikte Gülen Cemaati'ne yakınlığı ile bilinen CİHAN, STV ve Zaman Gazetesi'nden de TRT'ye geçişler hız kesmeden devam etti. CİHAN, Aksiyon Dergisi, Zaman Gazetesi ve STV'den TRT'ye üst düzey yönetici olarak geçen isimlerin bazıları ise şöyle: Eski STV Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Böken TRT Haber Kanal Koordinatörü, eski STV Haber Müdürü Ahmet Torun TRT Editörü, eski STV Haber Editörü Cumali Çaygeç TRT-6 Haber Müdürü, eski STV Haber Editörü Cavit Atasever Haber Merkezi Editör, eski STV Haber Programları Editörü Mehmet Çığın Haber Merkezi Editörü, eski STV Haber Yönetmeni Meryem Özkurt Haber Merkezi Yönetmen, eski STV Muhabir Selda Dalda TRT-6 Muhabir, eski CİHAN muhabiri Hasan Basri Erden Haber Merkezi Muhabir, eski CİHAN muhabiri Burhan Torunlar TRT Diyarbakır Haber Müdürü, eski CİHAN kameramanı Volkan Makar TRT Antalya Haber Müdürü, eski CİHAN muhabiri Gökhan Kulaş TRT Haber Merkezi muhabir, eski CİHAN muhabiri Nuri Coşar TRT Parlamento Haber Müdürlüğü, eski CİHAN muhabiri Fettah Erdurur TRT Diyarbakır Haber Müdürlüğü, eski CİHAN muhabiri Halil İbrahim Özemiş TRT Diyarbakır Haber Müdürlüğü, eski CİHAN muhabiri TRT-6 muhabir, eski CİHAN Editörü Bertan Golal TRT İstanbul Haber Müdürlüğü, eski CİHAN Editörü Özcan Keser, TRT İstanbul Haber Müdürlüğü, eski CİHAN Editörü Seyid Kılıç TRT İstanbul Haber Müdürlüğü, eski Zaman Gazetesi muhabiri İlyas Dal TRT-6 muhabiri, eski Zaman Gazetesi muhabiri Erkan Söğütçü TRT Diyarbakır Haber Müdürlüğü, eski Zaman Gazetesi muhabiri Murat Kaban TRT Erzurum Haber Müdürlüğü, eski Zaman Gazetesi Yapımcısı Ahmet Turan Ayhan Ankara Televizyonu Müdürlüğü, eski Aksiyon Dergisi Muhabiri Abdülkadir Beşikçi Haber Merkezi, eski Aksiyon Dergisi Muhabiri Yalçın Salay Haber Merkezi, eski Aksiyon Dergisi Genel Sekreter Yardımcısı Birol Uzunay İbarihm Şahin'in Basın Müşaviri" görevlerine getirildi.-
DİHA
Alper Atalay/Ankara
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder