Amed -
Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın “Dindar bir gençlik yetiştirmek
istiyoruz” sözleri ile başlayan tartışma sürerken, AKP Diyarbakır İl
Başkanlığı ile DİYANET-SEN Şube Başkanlığı’nın ‘Dindar Nesil’ raporu
hazırladı.
“İmam Hatip Liseleri, Kuran Kursları ve Gençlik Merkezleri Durum ve Geliştirmeleri” başlıklı hazırlanan raporda öğrencilere, “Kuran ve dini eğitimi önemsemeyen arkadaş çevresiyle ilişkileri sınırlı tut”, ailelere ise “Günün belli saatlerinde haber saati gibi Kuran okuyun. Bunları yaparken ekonomik bunalımlarınız azalacak” önerileri yapılıyor.
AKP Genel Merkezi’ne de gönderilen “Gizli” ibareli 20 sayfalık raporda, Kuran kurslarında Türkçe, matematik derslerinin verilmesi, kurslara akıllı tahtalar, projektör, bilgisayar ve benzeri altyapı olanakları sağlanması isteniyor.
Raporun anne ve babalara düşen görevler bölümünde de ebeveynlerin yapması istenenler şöyle sıralanıyor:
- “Gerek yazılı ve gerekse görsel medyaya duyduğumuz ilgi ve ayırdığımız vaktin bir kısmını, Kuran’ı okuyup öğrenmeye, anlamaya ve öğretmeye de ayırmalıyız. Aile fertlerimizle birlikte günün belli saatlerini tıpkı haber saatleri gibi Kuran saati olarak belirlemeliyiz.
- Eğitim ve öğretim hayatlarında çocuklarımızın başarılarından sonra teşvik edici hediyeler, sürprizler yaptığımız gibi dini eğitim alan çocuklarımızın veya Kuran kursunu alan çocuklarımızın da ellerinden tutup bizzat hocasına götürmeli ve derslerini takip etmeli, başarılarından sonra teşvik edici hediyeler veya sürprizler yapmalıyız. Bütün bunlar anlık olmayıp daimi olmalıdır. Bu süreç devam ettiği müddetçe evimizde bir bereketin olduğunu hepimiz hissedeceğiz. Ekonomik bunalımlarınız azalacak, Allah’ın rahmet ve bereketinin üzerimize sağanak halinde indiğini yaşayacağız.”
Raporun öğrencilerin yapması gereken görevleri başlığı altında da şu öneriler sıralanıyor:
- “Derslerde öğrendiklerini dini bilgileri ve davranışları evde, okulda, arkadaş ortamlarında uygulamaya çalışmaları gerekir. Yemek duası yapmak, namaz kılmak, yaşlılara karşı saygı, komşu hakları gibi.
- Kuran ve dini eğitimi önemsemeyen arkadaş çevresiyle ilişkileri sınırlı tutmak. Onların etkisinde kalmamaya gayret etmek ve alternatif arkadaş ortamlarını sağlamaya çalışmak gerekir. Allah’a adanan bir hayatın boşa gitmeyeceğini hiçbir zaman unutmamak gerekir.”
BOZDAĞ: DİYANETİN ÖNCELİKLİ HEDEFİ ÖĞRENCİLERİ UMREYE GÖTÜRMEK
Öte yandan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın öğrencileri umreye götürmesinin öncelikli görevleri arasında olduğunu belirtti.
Bakan Bozdağ, CHP Edirne Milletvekili Recep Gürkan’ın soru önergesine verdiği yanıtta, “Müslüman bir gencin, İslamiyet’in doğduğu yerleri görme arzusuna Diyanet İşleri Başkanlığı’nın rehberlik etmesi tabii bir durum” dedi. Toplumu dini görevlerde aydınlatma görevinin yasayla Diyanet’e verildiğini anımsatan Bozdağ, bu çerçevede, hac ve umre görevini yerine getirmeyi amaç edinen öğrencilerin, bu ibadeti kurallarına uygun şekilde sağlık ve güvenlik şartları içerisinde yapmasının bu kurumun öncelikli görevleri arasında olduğunu söyledi.
Bozdağ şöyle dedi: “2012 yılı sömestr tatilinin umre dönemine denk gelmesi öğretmen, öğrenci ve velilerden gelen yoğun talepler, başkanlığın bu doğrultuda adım atmasını gerektirdi. Ücretleri müracaat edenler tarafından ödenmek kaydıyla 10 günlük umre turu düzenlendi ve 2 bin 600 kişi bu organizasyona müracaat etti. Vatandaşlarımızdan alınan ücretler, kendilerine verilen malzemeler, iskan, ayniyat ve ulaşım hizmetlerinin karşılığı olarak tahsil edilmektedir.”
ANF NEWS AGENCY
“İmam Hatip Liseleri, Kuran Kursları ve Gençlik Merkezleri Durum ve Geliştirmeleri” başlıklı hazırlanan raporda öğrencilere, “Kuran ve dini eğitimi önemsemeyen arkadaş çevresiyle ilişkileri sınırlı tut”, ailelere ise “Günün belli saatlerinde haber saati gibi Kuran okuyun. Bunları yaparken ekonomik bunalımlarınız azalacak” önerileri yapılıyor.
AKP Genel Merkezi’ne de gönderilen “Gizli” ibareli 20 sayfalık raporda, Kuran kurslarında Türkçe, matematik derslerinin verilmesi, kurslara akıllı tahtalar, projektör, bilgisayar ve benzeri altyapı olanakları sağlanması isteniyor.
Raporun anne ve babalara düşen görevler bölümünde de ebeveynlerin yapması istenenler şöyle sıralanıyor:
- “Gerek yazılı ve gerekse görsel medyaya duyduğumuz ilgi ve ayırdığımız vaktin bir kısmını, Kuran’ı okuyup öğrenmeye, anlamaya ve öğretmeye de ayırmalıyız. Aile fertlerimizle birlikte günün belli saatlerini tıpkı haber saatleri gibi Kuran saati olarak belirlemeliyiz.
- Eğitim ve öğretim hayatlarında çocuklarımızın başarılarından sonra teşvik edici hediyeler, sürprizler yaptığımız gibi dini eğitim alan çocuklarımızın veya Kuran kursunu alan çocuklarımızın da ellerinden tutup bizzat hocasına götürmeli ve derslerini takip etmeli, başarılarından sonra teşvik edici hediyeler veya sürprizler yapmalıyız. Bütün bunlar anlık olmayıp daimi olmalıdır. Bu süreç devam ettiği müddetçe evimizde bir bereketin olduğunu hepimiz hissedeceğiz. Ekonomik bunalımlarınız azalacak, Allah’ın rahmet ve bereketinin üzerimize sağanak halinde indiğini yaşayacağız.”
Raporun öğrencilerin yapması gereken görevleri başlığı altında da şu öneriler sıralanıyor:
- “Derslerde öğrendiklerini dini bilgileri ve davranışları evde, okulda, arkadaş ortamlarında uygulamaya çalışmaları gerekir. Yemek duası yapmak, namaz kılmak, yaşlılara karşı saygı, komşu hakları gibi.
- Kuran ve dini eğitimi önemsemeyen arkadaş çevresiyle ilişkileri sınırlı tutmak. Onların etkisinde kalmamaya gayret etmek ve alternatif arkadaş ortamlarını sağlamaya çalışmak gerekir. Allah’a adanan bir hayatın boşa gitmeyeceğini hiçbir zaman unutmamak gerekir.”
BOZDAĞ: DİYANETİN ÖNCELİKLİ HEDEFİ ÖĞRENCİLERİ UMREYE GÖTÜRMEK
Öte yandan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın öğrencileri umreye götürmesinin öncelikli görevleri arasında olduğunu belirtti.
Bakan Bozdağ, CHP Edirne Milletvekili Recep Gürkan’ın soru önergesine verdiği yanıtta, “Müslüman bir gencin, İslamiyet’in doğduğu yerleri görme arzusuna Diyanet İşleri Başkanlığı’nın rehberlik etmesi tabii bir durum” dedi. Toplumu dini görevlerde aydınlatma görevinin yasayla Diyanet’e verildiğini anımsatan Bozdağ, bu çerçevede, hac ve umre görevini yerine getirmeyi amaç edinen öğrencilerin, bu ibadeti kurallarına uygun şekilde sağlık ve güvenlik şartları içerisinde yapmasının bu kurumun öncelikli görevleri arasında olduğunu söyledi.
Bozdağ şöyle dedi: “2012 yılı sömestr tatilinin umre dönemine denk gelmesi öğretmen, öğrenci ve velilerden gelen yoğun talepler, başkanlığın bu doğrultuda adım atmasını gerektirdi. Ücretleri müracaat edenler tarafından ödenmek kaydıyla 10 günlük umre turu düzenlendi ve 2 bin 600 kişi bu organizasyona müracaat etti. Vatandaşlarımızdan alınan ücretler, kendilerine verilen malzemeler, iskan, ayniyat ve ulaşım hizmetlerinin karşılığı olarak tahsil edilmektedir.”
ANF NEWS AGENCY
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder