20 Şubat 2012 Pazartesi

Son Savunma 'Kürdistan Devrim Manifestosu' Olarak Kabul Edildi

Behdinan - Şubat ayı olağan toplantısını gerçekleştiren KCK Yürütme Konseyi, Dünya, Ortadoğu ve Kürdistan’daki gelişmeleri değerlendirirken, Öcalan’ın “Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü” isimli son savunmasını “Kürdistan Devrim Manifestosu” olarak kabul etti.
KCK Yürütme Konseyi, Şubat ayında olağan toplantısını, yeterli bir bileşimle gerçekleştirdi. KCK’den yapılan açıklamada, toplantının “Şehit Viyan, Rüstem, Çiçek, Alişer, Xebat, Simko, Rubar, Ruken, Brusk, Sarya, Rozerin ve Mahir yoldaşların Apocu-devrimci ruhunu yaşatma ve anılarını zaferle taçlandırma kararlılığıyla, başarıyla gerçekleştirildiği” belirtildi.

KAPİTALİST MODERNİTE SİSTEMİ ÇÖKÜŞ SÜRECİNDE

Toplantıda, Dünyadaki gelişmelerle birlikte, Ortadoğu’da ve Kürdistan’da yaşanan gelişmeler “olağanüstü önemde görülüp” üzerinde kapsamlı tartışma ve değerlendirmeler yapıldı. Açıklamada, “Toplantımız, egemen kapitalist modernite sistemini, insanlığın yaşamış olduğu tüm zamanların en kof ve en çürümüş sistemi olarak tanımlamıştır. Sistemin, insanlığa yaşattığı bunalımı, ekonomik ve siyasi sömürüyle giderek bir çöküş ve çürüme süreci içerisine girmekte olduğunu tespit etmiştir. Kapitalist metropollerde gelişen kitle eylemlilikleri, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da, halkların zulme ve zorbalığa karşı geliştirdiği başkaldırı hareketleri, bunun somut örnekleri olmaktadır” denildi.

“HAREKETİMİZ SURİYE’YE İLİŞKİN DOĞRU BİR POLİTİKA İZLEDİ”

Ortadoğu’daki dengelerin bir yıl öncesine göre neredeyse tamamen değiştiği, yaşanan çelişki ve mücadeleler sonucunda önemli ve yeni gelişmelerin ortaya çıkacağı tartışılırken, Suriye’deki gelişmeler üzerinde “önemle durularak” şu tespitlere varıldı:

“Ortadoğu için Suriye’nin önemli ve stratejik bir ülkesi olduğunu belirlemiştir. Suriye’ye, Türkiye'nin de içinde olacağı, olası bir dış müdahalenin tüm Ortadoğu’yu derinden etkileyecek yeni sorunlara ve gelişmelere yol açacağı belirtilmiştir. Hareketimizin, Suriye ve Batı Kürdistan'a ilişkin bugüne kadar izlediği politikanın doğru bir politika olduğu bir kez daha teyit edilmiş; kapitalist modernitenin hegemonik çizgisi ile ulus-devletçi diktatöryal çizgiye karşı halkların kendi özgür geleceklerini, kendilerinin belirlemesi temelinde halklar arasında demokratik birlik ve dayanışmayı esas alan politikamızın daha yaratıcı ve sonuç alıcı biçimde, ısrarlı ve kararlı bir şekilde sürdürülmesi konusunda önemli sonuçlara ulaşılmıştır. “Demokratik Suriye ve Demokratik Özerk Kürdistan” çözüm modelinin doğru ve objektif bir model olduğu ortaya konulmuştur. Batı Kürdistan halkımızın birliği ve hakları yolunda her türlü desteğin verilmesi gerektiği konusundaki kararlılık tekrarlanmıştır. Bununla birlikte, Batı Kürdistan’daki yurtsever tüm parti, grup ve hareketlerin kendi aralarında birlik oluşturmalarının önemi üzerinde durulmuştur.”

KCK, “Toplantımız; 2011 yılını kapsamlı bir biçimde değerlendirmiş, bu temelde 2012 yılının zafer perspektifini oluşturmuştur” diye belirtti.

ÖCALAN’IN AİLE GÖRÜŞÜNE ÇIKMAMASI ÖNEMLİ BİR MESAJ

2011 yılının değerlendirildiği toplantıda şu sonuçlara ulaşıldı: “2011 yılının, Hareketimiz ve halkımız için oldukça zor ve fakat bir o kadar da önemli bir yıl olduğu değerlendirilmiştir. TC sömürgeciliğinin, Önderliğimiz üzerinde uyguladığı hukuk dışı tecrit, ahlaksız ve kirli politikalarla, Önderliğimizi etkisizleştirme ve Hareketimizle bağını koparmayı hedeflediği üzerinde durulmuştur. Ancak Önderliğimiz, en son aile görüşüne çıkmayı reddetmekle herkese önemli bir mesaj vermiş ve direnişini daha üst bir düzeye çıkarmıştır.

AKP devleti, Kürt legal siyaseti ve halkımız üzerinde topyekûn olarak uyguladığı soykırım, yoğun tutuklama ve baskılarla, boyun eğdirmeyi ve sindirmeyi amaçlamış, ancak gerek Kürt legal siyaseti gerekse halkımız, Önderliğimizin etrafında kenetlenerek, her fırsatta bağlılığını dile getirmiş ve bu temelde tutum sahibi olmuştur. Toplantımız, halkımızın bu onurlu duruşunu saygıyla selamlamış ve tavizsiz direniş gösteren herkesi kutlamıştır. AKP devletinin, Önderliğimizin üzerinde geliştirdiği ağır tecrit politikalarında olduğu gibi, legal Kürt siyaseti ve direnen halkımız karşısında da başarılı olamadığı tespitini yapmıştır. TC sömürgeciliğinin gerçekleştirdiği Roboski katliamı, inkar-imha ve soykırım politikalarının bundan sonra da devam edeceği konusunda en ufak bir kuşkuya yer bırakmayacak biçiminde değerlendirilmiştir. Halkımızın da aynı kararlılıkla mücadelesini kesin bir biçimde sürdürmesinin önemi üzerinde durulmuştur.


SALDIRILAR GERİLLA KARŞISINDA HİÇBİR SONUÇ ALMADI

TC sömürgeciliği, başta ABD ve AB olmak üzere uluslar arası ve bölgesel güçlerin desteğini de arkasına alarak, Kürdistan gerillasının tasfiyesini hedeflemiştir. Toplantımız, TC sömürgeciliğinin dış güçlerden sağladığı en gelişkin teknik silahlarla, objektif olarak İran devletiyle birlikte eş zamanlı, kapsamlı, yoğun ve sürekli saldırılarda bulunmasına rağmen, hiçbir sonuç elde edemediği, bilakis gerillanın tüm mevzilerini ve gücünü koruyarak, yeni dönemi büyük bir zafer ruhuyla karşılayabilecek yetenek ve kararlılıkta olduğunu ortaya koymuştur. 2011 yılı, bu anlamda hareket olarak hedeflediğimiz düzeyde ve istediğimiz kadar olmasa da, halkımız ve Hareketimiz için esasen bir başarı yılı olmuştur.”

ÖCALAN’IN ON SAVUNMASI “KÜRDİSTAN DEVRİM MANİFESTOSU” OLARAK KABUL EDİLDİ

Toplantıda, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın “Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü” adlı son savunmasını “Kürdistan Devrim Manifestosu” olarak kabul edildi.

“Toplantımız, ilgili gündemlerde 2011 yılı pratiğini ideolojik-örgütsel, siyasi, diplomatik ve askeri anlamda kapsamlı biçimde değerlendirmiş, özeleştirel temelde önemli tespitler ışığında kararlara ulaşmıştır” denilen KCK açıklamasında temel sorun şöyle ifade edildi: “Temel sorunumuzun; Önderlik ideolojisini derinliğine özümseme, partileşme, militanlaşma, doğru çizgide askerileşme ve yeterli öncülük sorunları olduğunu belirlemiştir. Her zamankinden daha fazla özgürlük hareketinin tüm kadrolarının Önderliğimizin savunmaları temelinde zihniyet devrimini güçlü yaparak aydınlanmayı sağlaması, militan sorumluluklarını her şart altında eksiksiz yerine getirmesi, ideolojik saldırıları yaşamında ve pratiğinde boşa çıkarması, devrimci görevlerini başarıyla yerine getirmesi iddia ve kararlılığı ortaya konulmuştur. Siyasi bir hamle perspektifiyle ilan edilen demokratik özerkliğin tam olarak pratikleştirilmemesi ve sistemimizin bilinen dört temel ayak üzerinde yeterince inşa edilmemiş olması mücadele sahalarındaki bir öncülük sorunu olarak görülmüştür.”

GERİLLA KAYIPLARI

KCK, “Gerillanın hak etmediği kayıpları da bu bağlamda yine komuta kademesinin yetersizliğiyle değerlendirilmiştir. Aynı şekilde demokratik ulus ilkesine dayalı toplumsal demokrasinin arzuladığımız düzeyde gelişmemesinin nedeni de öncü kadro sorunu olarak tespit etmiş ve özeleştirisel yaklaşmıştır” diye belirtti.

Açıklamada şöyle devam edildi: “Toplantımız, 2011 yılında hak etmediğimiz kayıplarla birlikte ortaya çıkan tüm yetmezliklerimize rağmen, Hareketimizin üstünlüğüyle önemli kazanımların ortaya çıkarıldığını değerlendirmiştir. Önderliğimizin anlamlı, kararlı ve görkemli duruşu, halkımızın, Önderliğimiz etrafında kenetlenmesi ve hareketimizin sahip olduğu mevcut olanaklar, yılların birikim ve tecrübesi, mücadele kararlılığı ve zafer ruhu, 2012 yılının final değerinde önemli bir mücadele yılı olarak değerlendirileceği tespitine ulaşmıştır. Bu anlamda 2012 yılı, Önderliğimizle birlikte, halkımızın özgürleşeceği ve tarihinde ilk kez kendi demokratik ve özgür statüsünü kendi iradesiyle belirleyip, kazanacağı bir yıl olacaktır.”

ULUSAL KONGRE

Ulusal Kongre’nin de yoğun olarak tartışıldığına dikkat çeken KCK bu konudaki değerlendirmeyi şöyle aktardı: “Toplantımız; ulusal birlik için, “Ulusal Kongre”nin gerçekleştirilmesinin aciliyeti ve önemi üzerinde bir kez daha durmuş ve hareket olarak bu konuda öncelikli sorumluluk yüklenerek, pratik adımların atılması için üzerine düşeni kararlılıkla yerine getirme kararını almış ve Önderliğimizin bu konudaki görüş ve perspektifleri temelinde bir yazılı metin hazırlamayı öngörmüştür.”

KCK şöyle sonuçlandırdı: “Toplantımız; hareketimizin tüm kadro ve militanları için dönemin şiarı olarak ‘PARTİLEŞELİM, MİLİTANLAŞALIM, DOĞRU ÇİZGİDE ASKERİLEŞELİM; ZAFERİ KAZANALIM’, direnen tüm halkımız ve Hareketimiz için ise ‘ÊDÎ BES E; AN AZADÎ AN AZADÎ!’ şiarıyla Önder Apo’nun özgürlüğüyle birlikte, halkımızın özgürlüğüne kilitlenerek, tüm zamanlarının en görkemli mücadelesini geliştirip, şehitlerimizin anılarını zaferle taçlandırma kararlılığıyla tamamlanmıştır.”ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: