Bir önceki yazımızda özgürlük hareketine karşı her koldan yalanlar
üzerinde inşa edilmiş silahlarla saldırıldığını anlatmıştık. Yeşil Türki
Faşistlerin kendilerine has geliştirdikleri; “bin yalan sadece bir
doğru etse bile bu yalana devam et” strateji ekseninde hareketleri öyle
görülüyor ki daha da sürdürülecektir.
Türk özel savaş sistemin
karakteridir ve belki de dünya da hiçbir güç Türk özel savaş sistemi
gibi-bunun Osmanlıya uzanan tarihi vardır-kendi karşıtlarını yanına
çekebilmekte gösterdiği bu mahareti göstermemiştir. Gerçekten de dünyada
kendisine karşı mücadele edipte sonrada bir yolunu bulup bu düzeyde
karşıtlarını yanına çeken az ülke vardır. Denilecek ki iktidarların bir
karakteri, karşıtlarını tasfiye ederken bir fiziki tasfiyeyi esas
almalarıdır birde karşıtlarını yanlarına alarak karşı cepheye
saldırmalarıdır. Biri direk yok ederken diğer yok etme biçimi ile de
karşı cephede inançsızlık, kararsızlık yaratarak daha derin tahribatlara
yol açmayı hedefler.
Bugünde iktidardakilerin bu yöntemi etkili
kullanmaya çalıştıkları aşikârdır. Örneğin bir kedisi olmayan zat ile
sürekli küfür eden zatı bugün nasıl da kapılarına bağlayarak özgürlük
mücadelesine saldırtıldıkları herkes görüyor. Elbette sadece bunlarla
sınırlı değildir saldırılar. İhanetçi, işbirlikçi, kontralaşmış ne kadar
tip varsa hepsini bir merkezden harekete geçirerek bin yalanlarının bir
doğru etmesi için tüm güçlerini ortaya koyuyorlar.
Demek
istediğimiz şudur: inandırıcı olmaları için yalanların Kürt olmaları ve
bir dönemde belki de Türkiye cumhuriyeti devletine karşı mücadele etmiş
olanlar tarafından söylenmesidir. Neden böyledir derseniz söylenecek tek
bir cümle vardır o da “bu sistem suç üreten bir sistem” olarak artık
kabul görmüyor, deşifre olmuştur. Yani ipliği pazara çıkmıştır. En çokta
şimdilerde Akepe denen yalan makinesinin ipleri pazara çıktığı için, bu
kendine demokrat kendine Müslüman olan Akepeliler bu tip kişilere daha
fazla ihtiyaç duymaktalar.
Yalanların bir zirvesini en son Yeşil Türki Faşistlerin ruh bozukluğunu yaşayan içten faşist İdris Şahin dile getirmiştir.
Akepe’nin
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin:” 1 Ocak 2003 ile 9 Aralık 2011
tarihleri arasında yaşanan çatışmalar ve yapılan operasyonlarda bin 268
PKK'linin hayatını kaybettiğini, 24 bin 385 PKK'linin yaralı olarak
yakalandığını, bin 398 PKK'linin ise teslim olduğunu” söyledi. Yani son 9
yılda 26 binde fazla PKK’li imha edilmiştir. PKK gerillaların sayısı da
4 ile 5 bin arasında tahmin edildiğine göre bu rakam 5 hatta 6 kez
PKK’nin yok edilmiş olması demektir.
PKK 5 ya da 6 kez yok edilmiş
olacak ancak halen dimdik ayakta durmasının da ötesinde Devrimci Halk
Savaşı gibi oldukça iddialı bir mücadele kararlılığını tüm dünyaya ilan
edecek!
PKK 5 ya da 6 kez imha edilmiş olacak ancak Yeşil Türki
Faşistler peş para bile etmeyen, Kürt toplumunun nezdinde bir değeri
olmayanları sağda solda toplayarak bir sürü de para yağdırarak PKK
karşısına çıkaracaktır!
PKK 5 ya da 6 kez imha edilmiş olacak ancak
düne kadar aşiret reisi diye hakaret ettikleri Kürt siyasetçilerine
şimdilerde yakar yalvar ederek, söyledikleri her sözden medet umarak ve
adeta özgürlük hareketine karşı sarf edecekleri sözler üzerine kendi
binaları inşa edecekler!
Özcesi yalan ve suç üzerine kurulu olan
bu sistem bu yeni Yeşil Türki Faşist sistem görülüyor ki Nazilerin
propaganda Bakanı Joseph Goebbels’in koyduğu ilkeler temelinde hareket
ediyorlar:
“1- Söylediğin yalan ne kadar büyük olursa, o kadar çok kişi inanır
2- Yalanı, daha büyük bir yalanla kapat
3- Sen suçla, o temizlemeye çalışsın.”
Doğrusu
Yeşil Türki Faşistler yani “apdestsiz namaza duran yalancılar” bu işi
iyi yapıyorlar. İyi yapmaya iyi yapıyorlar da birde hesaplayamadıkları
vardır. Örneğin bir onbaşı olan Onur Karakuş’un ölmeden önce
yazdıklarını ya da onun gibi birçok gerçeği dile getirilenleri
saklayamıyorlar. Ne yazıyor Onur Karakuş ölmeden önce Facebook’a:
“Burası
ne cennet ne harikalar dünyası. Burası insanların sustuğu, mermilerin
konuştuğu, güllerin yerine barutun koktuğu, ırmakların yerine kanların
aktığı, kuşların uçmaya, kurtların yaşamaya korktuğu Gabar dağlarının
tam ortası. Şırnak Beytüşşebap’tır burası. Batıda şafak sayanların değil
tezkereye bir gün kala şehit olanların yeri.”
Şimdi senin askerin bunları yaşarken nasıl oluyor da sen PKK’yi 5 kez hatta 6 kez bitirdiğin diye sormazlar mı Bakan Bey?
Devam edecek
Kasım Engin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder