Dokuz soruda Batman olayı
PKK yetkililerinin ve Öcalan'ın Batman'daki olayla ilgili yaptıkları açıklamaların yanı sıra dikkat çektikleri başka önemli hususlar da bulunuyor. Bunlara da değinmekte fayda var, çünkü işin püf noktasını hakikaten burası oluşturuyor. Aşağıda soracağımız ve hâlâ yanıtları bulunamayan sorular olayın aydınlatılması açısından son derece önemlidir.
- Olaydan sonra askeri yetkililer olay mahallini kapatarak insan hakları kuruluşları ile sivil yetkililerin araştırma yapmasına izin vermedi. Neden?
- Karayılan, PKK'lilerin basmalı mayın kullanmadığını açıkladı. Ancak olayda kullanılan mayın basmalı mayın ve sivillerin olay yerinde inceleme yapmasına izin verilmemesi bu gerçeğin açığa çıkacağına duyulan kuşkudan mı kaynaklanıyor? Dolayısıyla 'Kim ve neden kullanıyor? Niçin böyle bir yerde ve böyle bir tarz uygulanıyor?'
- Yaşamını yitiren insanlar gece 22.00-23.00 saatleri arasında hangi gerekçeyle evlerinden çıktı? Neden bu konuda tatmin edici bir açıklama yapılmıyor?
- Yaşamını yitirenlerin olay yerine gitmek üzere evlerinden çıkmalarına neden olan bir telefon görüşmesinden söz ediliyor. Bu telefonu kim etti ve ne dedi? Bu çok basit sorunun yanıtı neden günlerdir verilmiyor? Devlet on binlerce kişinin telefonlarını dinliyor ve PKK'yle ilişkileri olduğu açıklanan yaşamını yitirmiş insanların telefonlarını dinlediğinden de zerre kadar kuşku yok. Durum böyleyken neden telefon kayıtları gizleniyor?
- Köylüler, petrol yangını sonrasında askerlere haber verdiklerini, ancak askerlerin yangına müdahale etmek için köylülerin de olay yerine gitmesi şartını ileri sürdüklerini söylüyor. Askerler neden böyle bir şartı ileri sürdü?
- Çeşitli ajans ve gazetelere konuşan görgü tanıkları olayın yaşandığı bölgenin askeri alan olduğunu ve 'olay yerinde günlerden beri askerlerin gezdiğini' dile getiriyor. Bu iddia neden ciddiye alınmıyor ve araştırılmıyor?
- Yerel basında bir süreden beri Özdemir Ailesi'nin PKK ile ihtilaflı olduğu yönünde bilinçli yayınlar yapılıyordu. Batman'da bulunan BDP'li yetkililer ile yaşamını yitirenler bu yayınların 'maksatlı ve karşı karşıya getiren bir nitelikte olduğunu' söylemişlerdi. Devlet güdümünde yapılan yayınlar acaba olaya zemin hazırlamak amacını mı taşıyordu?
- PKK yetkililerinden gelen açıklamaya karşılık devlet yetkilileri neden tatmin edici bir açıklama yapmaktan kaçınıyor?
- Türk ve Kürt basını neden bu sorular minvalinde olayın üzerinde durmuyor?
Bu sorulara yanıt bulunabildiği oranda olayın perdearkası bütün çıplaklığıyla açığa çıkabilir. Dolayısıyla olayla bağlantısı tespit edilen kim olursa olsun Kürt halkından özür dilemeli ve hesabını verebilmelidir.
Hazırlayan:
Nuri FIRAT
Yarın: Mayınlı yalanlar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder