24 Temmuz 2012 Salı

NATO'dan Önce Silahları mı Suriye'de?

BERLİN - İç savaşın tırmandığı Suriye'de NATO'nun askeri müdahalesi henüz gündeme gelmezken, NATO ülkelerinin lisansıyla üretilen silahlar çatışmalarda kullanılıyor. Hedefteki silah şirketiyse G-3 piyade tüfeklerini üreten, Libya'da hem isyancılara hem de Kaddafi'ye aynı anda silah sattığı ortaya çakan Almanya'nın ünlü silah üreticisi Heckler&Koch firması. BM ise silah üreticilerine daha fazla sıkı denetim getirmeye hazırlanıyor.

2011 yılının Ekim ayında Stuttgart Başsavcılığı, Almanya'nın en büyük, dünyanın ise tüfek ve tabanca üreten beşinci büyük silah üreticisi Heckler & Koch hakkında soruşturma başlatmıştı. Gerekçe ise firmanın ürettiği G-36 tipi piyade tüfeklerin Libya'daki iç savaşta isyancıların eline nasıl geçtiği ve batının Kaddafi rejimine uyguladığı silah ambargonun delip delinmediğiydi.
Almanya'da üretilen bu silahlar, özellikle Ağustos 2011'de Libya'nın öldürülen lideri Muhammer Kaddafi'nin doğduğu kent Tripolis'taki çatışmalarda kullanılması görüntülerle belgelenmişti. Fakat tezat olan başka bir durum ise aynı çatışmalarda aynı silahların Kaddafi'ye bağlı askerlerin elinde de olmasıydı. O dönem Spiegel dergisine konuşan savcılık sözü edilen firmanın ambargoyu da delmiş olma ihtimalinin bulunduğunu söylüyordu.

FİRMANIN SİCİLİ 'KİRLİ'

Soruşturmadan hiç bir sonuç çıkmazken, Heckler & Koch yetkilileri hiç bir şekilde Libya'ya malzeme satmadıklarını iddia etti. Söz konusu silahlar ise 2003 yılında Mısır Savunma Bakanlığı'na satılan lisanslı silahlar olabileceği öne sürüldü. Merkezi Baden-Württemberg eyaletinde bulunan Heckler & Koch'un aslında ürettiği 'mükemmel' silahlar kadar 'kirli' geçmişiyle de biliniyor.

1980'lerde batının ambargosunu dikkat almayarak Doğu Almanya ve Yugoslavya'ya silah satan firmanın 1988 yılında CIA'nın yardımı ve sahte lisans belgelerle Nikaragua'ya silah sattığı ortaya çıkmıştı. 1993'te ise İngiltere üzerinden Dubai'ye ile satış yaptığı için firmanın şefi yargılanırken, 2006'da Kafkasya'daki gerginliğin yükseldiği bir dönemde Alman hükümetinin onayı olmadan G-36 piyadeleri Gürcistan'a satılmıştı.

Geçtiğimiz günlerde ise Süddeutsche Zeitung gazetesi 2006'da Diyarbakır'da 7 yaşındaki Enes Ata'nın Heckler & Koch'un G-3 silahından çıkan plastik mermilerle öldürüldüğünü yazarak, firmanın "Bu silahlar sivillere karşı ve çatışmalı bölgelerde kullanılamaz" anlaşmasını ihlal ettiğine dikkat çekmişti. Zira benzer bir soruşturma, firmanın sattığı silahların Meksika'nın çatışmalı bölgelerinde kullanıldığı için 2005 yılından Alman yargı birimleri tarafından sürdürülüyor.

SURİYE'DE MUHALİFLERİN KULLANILMASI İLLEGAL

G-3'ler en son Suriye'deki çatışmalarda kullanılıyor. Muhaliflerin video görüntülerinde bu silahlar açıkça dikkat çekerken, el bombalar ise İsviçreli silah üreticisi RUAG isimli firmaya ait olduğu belirtiliyor. İsviçre, söz konusu el bombaların daha önce Birleşik Arap Emirlikleri'ne satılanlar olduğunu düşünürken, Almanya serinin en modern silahı olan G-36'lardan 4200 adeti Suudi Arabistan'a satmıştı.

Aynı şekilde Türkiye ise G3-3'leri kendi lisansını kullanarak üretüyor. Hem Birleşik Arap Emirlikleri'nin, hem de S.Arabistan ve Türkiye'nin muhaliflere bu tip silahlar temin etmesi ise tartışma konusu. Son yıllarda özellikle savaş bölgelerinde böylesine ihlallerin artması üzerine hareket geçen BM, hafif silahların satışına daha fazla denetim getirmeye hazırlanıyor.

BM'nin 27 Temmuz'a kadar su silahların şeffaf hale gelmesini öngören yeni Silah Ticareti Anlaşması (Arms Trade Treaty)'nı açıklaması bekleniyor. Ancak 2 Temmuz'dan bu yana New York'ta süren tartışmalarda özellikle ABD, Çin ve Rusya'nın silah satışlarının uluslararası topluluğunun kabul edeceği ortak bir anlaşma metniyle satılmasına karşı çıkması dikkat çekiyor.

HECKLER&KOCH 'BAĞIŞ' İLE ÇALIŞIYOR!


En az 92 ülkeye silah satan ve Alman Barış Topluluğu'na göre 1961-2001 arasındaki 40 yıl boyunca dünya çapında 1,5 milyonun ölümünden sorumlu tutulan Heckler&Koch firmasının yeni anlaşmaları da takmayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Firma, Berlin hükümetinden satış onayı almak için ise ilginç bir yöntemle çalışıyor. Hükümet veya muhalif partilerine 'bağış' adı altında firma para yağdırıyor.

Firma, 2002'den bu yana koalisyon partileri CDU ve FDP'ye 93 bin Euro bağış yaptığını geçtiğimiz yıl ARD televizyon kanalına belgelemişti. Ancak bu rakamın çok düşük olduğu belirtilirken, şirketten partilere akan paralar değişik tarihlerde parça parça Alman medyasına konu olmuştu. Sosyal Demokratlar Partisi (SPD) ise Meksika'daki silah anlaşması ihlalinin ardından geçtiğimiz Aralık ayında bu firmadan bağış parası almayacağını açıkladı.


ANF

Hiç yorum yok: