18 Eylül 2010 Cumartesi

Sabah Gazetesi Yalana Doymuyor!!!


Sabah Gazetesi, son zamanlarda özellikle Kürtlerle ilgili yalan haberleriyle zirveye koşuyor. Başbakan Erdoğan'ın damadı yönetimindeki gazete bugün ilginç bir 'manşet haber'le piyasaya çıktı. Buna göre Hakkari katliamını PKK yapmıştı, üstelik Emniyet konuşmaları da tespit etmişti. Ancak, Emniyet ve haberde imzası bulunan muhabir, bu bilgiyle ilk kez gazetede karşılaşmıştı.

Sabah Gazetesi "Bırakılan asker çantasını ön plana çıkarın, provokasyonu sahiplenin!" cümlesi üzerine kurgulanmış manşet attı. Cümle, zaten kendi kendisini yalanlıyor. "Bırakılan asker çantasını ön plana çıkarın, provokasyonu sahiplenin!" cümlesini asla BDP'li veya Kürt hareketi sempatizanı kullanamazdı. Cümlenin iki parçasının bileşimini zaten akılla izah edecek kimse de bulunumaz.

Bu cümleyi kaydettiği iddia edilen Emniyet'in böyle bir cümle kaydetmesi mümkün değildir. Emniyet, teyid başvurularını yanıtsız bıraktı. Başvuru çoğalınca Hakkari Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi böyle bir kayıtlarının olmadığını söylemek zorunda kaldı.

Haberin altında imzası bulunan iki isim de haberi reddetti. Sabah'ın haberinin altında imzası olan muhabir Naim Kazandıoğlu, "Benim haberim bile yok. İmzamı atmışlar. Haber, bir İstanbul yapımı" dedi. Haberin altından imzası bulunan Yahya Öyle (Eski Zaman Gazetesi Bölge Temsilcisi ve Van'dan gitmiş) ise "Ben bu haberi yapmadım, İstanbul yapmış" diye konuştu. Buna rağmen Naim Kazandıoğlu, Yahya Öylek'e hakaret de ederek tekrar tekrar sordu ancak Yahya ÖYLEK, yemin ederek, kendisinin böyle bir haber geçmediğini söyledi.

Anlaşıldığı kadarıyla Sabah, Başbakan'ın açıklamasına destek için acilen masa başı bir haber yapmıştı. O kadar acele etmişti ki ortalıkta onlarca 'terör uzmanı' titri sahibi varken, hayali bir 'terör uzmanı' da uydurmuşlardı.

Görüşüne başvurduğumuz bir telefon operatörü ise teknik olarak aynı gün içersinde telefonların dinlenmesi, çözümlerinin yapılması ve basına sızdırılmasının mümkün olmadığını belirtti. Telefonlar dinlenirken başta savcılıktan izin alınması ve dinlenmiş olan kayıtların ise uzmanlar tarafından çözümlenmesinin en az bir kaç gün alabileceğini söyledi.

Hatırlanacağı gibi Sabah gazetesi, İşveren Galip Ensarioğlu'nun ağzından muhabiri Hazal Ateş'in imzasıyla iki hafta önce bir haber yapmıştı. Habere göre Ensarioğlu, Baydemir'e fırça atmıştı. Ensarioğlu, ertesi gün hemen haberi tekzip etti ve muhabir Hazal Ateş'i arayarak, nasıl hayali haber yapabildiğini sormuştu. Muhabir "haberim yok, benim de imzamı atmışlar" diye cevap vermişti.



AKP'nin 8 yıllık iktidarı sürecinden yarattığı "yakın, yandaş ve militan" basını hükümetin zorlandığı dönemlerde tüm gazetecilik ahlakını ayaklar altına alan bir yayın çizgisi izliyor. Hakkari Peyanis'teki patlamayı hiç sorgulamadan PKK'ye yüklemeye çalışan AKP basını her güne bir yalan haber ile başlıyor. Son olarak Sabah Gazetesi bugün Eylemsizlik kararırına rağmen Hakkari'de düzenlenen operasyonda yaşamını yitiren 9 gerillanın patlamanın olduğu Peyanis köyünden henüz bir ay önce PKK'ye katıldığını, bunun ise PKK'nin bir intikamı olduğunu manşet yaptı. Oysa henüz 3 gün önce kendi gazetesinde yer alan haberler bile bu haberi yalanladı. Bölge insanı ise bu yayınlara çalışan Kürtlerin, onurları için istifa etmesini istedi.

Kasım 2002 tarihinde yapılan Genel Seçimler sonrası tek başına iktidar olan AKP'nin 8 yılda en büyük çabası "yandaş medya" yaratmaya dönük oldu. Bunun için ilk olarak Doğan Basın Yayın ile seçimleri kazanan AKP, bunun karşılığında Uzan ailesine ait basın kuruluşlarını kendisine bağladı. Ardından ise militanlığını yapacak basın kuruluşlarını besledi. Bundan ise en çok Deniz Feneri'ne yapılan yardımları aktaran Kanal 7 ve Gülen Cemaatinin sesi olan Cihan Haber Ajansı, Zaman Gazetesi ve STV'yi güçlendirdi. Bununla yetersiz olacağını düşünün Tayip Erdoğan ve AKP TRT ve RTÜK operasyonları ile devlet basınını da kendisine yedekledi. AKP esas militanlığını yapacak basını ise Çalık Holding'e ya satın aldırttı ya da kurdurttu. Çalık Holding ise AKP Hükümeti öncesi Malatya'da bir kaç iplik fabrikası olan, devletten trilyonlarca elektrik ve vergi kaçırdığı belgeleri ile ortaya çıkan bir şirket iken, AKP sonrası dönemde Türkiye'nin en büyük holdingleri arasına girdi. Çalık Holding Sabah ve ATV'yi de AKP'nin büyük kredi desteği ile satın aldı.

Doğan Basın Yayın ise kendi tekelinin kırıldığını düşünerek, AKP hükümetini hedef seçti. Yayınlarında ve haberlerinde adeta AKP'ye karşı savaş açtı. AKP'nin buna karşı hamlesi ise büyük bir vergi cezası vermek oldu. Bunun karşısında ezilen Doğan Basın Yayın, AKP ile anlaştı bir daha da AKP'ye karşı ciddi bir ses çıkarmadı. Ergenekon Soruşturması öncesi başlarda kimin Taraf'ı olduğu belli olmayan ancak daha sonra Taraf'ı netleşen bir gazete kuruldu. Aynı dönemler Özgür Basın geleneğindeki gazete ve yayınlar hemen her gün kapatıldı. Kürt halkı yapılan kimi ilginç haberlerle bu gazeteye yönlendirildi. Anlık İstihbaratların ulaştığı bir gazeteye dönüştürülen gazete kimi demokrat, liberal ve yurtsever sosuna bulaşmış kişilerle renklendirildi.

AKP’NİN MİLİTAN GAZETESİ SABAH

Türkiye'de kısaca özetlenebilecek bu basın gerçeği kendisini son olarak Hakkari Peyanis'te 9 köylülün yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan patlama ile kendini ele verdi. AKP'ye yakınlığı ve militanlığının ölçüsü ise bu olaya yaklaşım olduğu anlaşılıyor. Son olarak kendisini yaptığı yalan haberlerle ispatlamaya çalışan Sabah Gazetesi dün kendi muhabirlerinin bile haberlerinin olmadığı İstanbul merkezli bir yalan bombası ortaya attı.

YALANIN BÖYLESİ

Gazete Hakkari'de yaşanan patlamanın PKK'nin bir intikam eylemi olduğunu ileri sürdü. Bu iddasınıda kendince şöyle güçlendirdi; Hakkari'de 6 Eylül tarihinde eylemsizlik halindeki HPG gerillalarına yönelik düzenlenen geniş çağlı operasyonda 9 gerilla yaşamını yitirmişti. Sabah'ın yalanına göre ise "Bir ay kadar önce Geçitli'de (Peyanis) yaşayan dokuz genç, dağa çıkma kararı aldı. Bölge halkının yaptığı tüm telkinlere rağmen bu dokuz genç ikna edilemedi. Bunun üzerine köylüler, güvenlik güçlerine ihbarda bulundu. Dağa çıkan gençlerin kimlik detayları, eşkalleri ve nerelerde sığındıkları detaylı bir şekilde anlatıldı. Bu sırada Hakkari'nin Çukurca ilçesinde Jandarma Asayiş Bölük Komutanlığı'na PKK tarafından roketatarlı saldırı düzenledi. Köylülerin ihbarını değerlendiren güvenlik güçleri, saldırının hemen ardından operasyon düzenledi. Aksu köyünde girilen sıcak temasta Geçitli köyünden dağa çıkan dokuz terörist etkisiz hale getirildi"

Yalanlamaya bile gerek olmayan bu haberin iddiası çatışmada yaşamını yitiren 9 gerilla bir ay önce önceki gün patlamanın olduğu bölgedeki köylerden PKK'ye katılmıştı. Oysa yaşamını yitiren Gerillalar Kürdistanın çeşitli yerlerinde yüzbinlerin bulduğu merasimlerle defnedildi, kimi 10 yıllık kimi ise 3 yıllık gerilla idi.

Hakkari’de 6 Eylül’de yaşamını yitiren gerillalar şunlardı: 1994 katılımlı, Mazlum Mamxurî kod adlı Ferman Özlü; 1988 Hakkari doğumlu, 2006 katılımlı, Cesur Colemerg kod isimli Beytullah Özkan;1985 Dırbesiye (Güney Batı Kürdistan) doğumlu, 2006 katılımlı, Nuri Kahraman kod adlı Süleyman Ali;1992 Mardin-Midyat doğumlu, 2005 katılımlı, Haki Pılıng kod adlı Uğur Kar;1987 Ağrı-Tutak doğumlu, 2009 katılımlı, Şoreş Agıri kod adlı Ulaş Bozan; 1992 Van-Başkale doğumlu, 2009 katılımlı, Rızgar Başkale kod isimli Recep Kutlar; 1992 Van doğumlu, 2010 katılımlı, Zağros Baweri kod isimli Musab Döman; 2010 yılında gerilla saflarına katılan, Şahin Kendal kod isimli Yusuf Şahin ve 1990 Cizre doğumlu, 2010 katılımlı, Xwînrêj Cudi kod isimli Hasan Doru.

‘BU BASINA ÇALIŞANLAR ONURLARI İÇİN İSTİFA ETMELİ’

Kürt Özgürlük Haraketi'nin ortaya çıkardığı irade karşısında defalarca yenilgiye uğrayan devlet yanında ve desteği ile çalışma yapan Sabah ve benzeri basın kurulaşları bu yalanları ile Kürdistan’da nasıl yaşamaya devam edecek. Özellikle bölgeden yükselen ses öncelikle bu basın kuruluşlarına çalışan bölge insanı gazetecilere oldu. Vatandaşlar, "Madem sizin haberiniz olmamasına rağmen yalan haberlere sizin imzanız atılıyor. O halde zaman geçirmeden bu basın kuruluşlarından istifa edin" şeklinde yorum yapıyor. Doğru olanda bu zaten. Eğer bu gerçekleşmese bu kişilerinde Kürtlere karşı yürütülen bu kanlı yalan hareketin sorumlusu olacaklardır.

ANF NEWS AGENCY

Hiç yorum yok: